Yalnız Mesajı Göster

Bebeğiniz Ve İndigo Hakkında Bilgi

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bebeğiniz Ve İndigo Hakkında Bilgi




Bebeğiniz ve indigo hakkında bilgi

Çocukların yaramaz olması, söz dinlememesi yaygın ve kabul gören bir durumdur Fakat düz duvara tırmanıyor, bir koltuktan diğerine uçarak gidiyor, yaşından önce konuşuyor, kendisine ‘çocuk’ muamelesi yapılmasına kızıyorsa hem aileler hem de doktorlar tarafından ‘hiperaktif’ olduğu varsayılır Oysa ki aşırı yaramaz, yaşından beklenmeyecek kadar zeki ve ailesiyle kavga edecek kadar uyumsuz bir çocuksa o belki de bir ‘indigo’dur Onlar bizim bildiğimiz tarzda çocuklar değil Anne-babalardan çocuklarına geçerek nesilden nesile aktarılan klasik eğitim tarzını kesinlikle reddediyor Kendi yöntemlerinizle bir şeyler yaptırmanız neredeyse imkansız Saygı duymak ve görmek istiyor Hiçbir zaman bebek muamelesi yapılmasından hoşlanmıyor Çok küçük yaşlarda bile onlarla her şeyi konuşmanız gerekiyor Duygusal sömürüye hiç gelemiyor Onlar için her durum karşısında değişmeyen sevgi belirtileri çok önemli Bakışları, olaylar karşısındaki duruşları çok net ve keskin Algıları ve sezgileri yüksek Enerjileri çok fazla Uzmanların bir kısmı hiperaktif teşhisi koysa da hem kendileri hem de aileleri bunu kabul etmiyorÇünkü onlarda öğrenme problemi, dikkat eksikliği görülmüyor Herhangi bir bilgiyi öğrenmesi için yapmanız gereken tek şey; mantıklı açıklamalarla bunun gerekliliğini anlatmak İndigo çocukları araştıran kişilere göre de bırakın öğrenme bozukluğunu 21 yüzyılın kurtarıcısı olabilme potansiyeline sahipler Sosyal ilişkileri ise güçlü

Nereden çıktı bu indigolar?

İlk olarak 1982 yılında Nancy Ann Tappe “Yaşamınızı Renk Yoluyla Anlama” kitabında indigo kavramından bahsetti Çocukların davranış kalıpları ilk kez bu kitapta tanımlandı Doğruluğu ise yaşayan birçok kişi tarafından onaylandı Bu kitap sayesinde “indigo çocuk” kavramı gündeme alındı 1986 yılında da danışman ve konuşmacı Lee Carroll ve Jan Tober ‘İndigo Child-The New Kids Have Arrived’ isimli kitaplarında bu çocukları anlattı Kitabı yazma nedenlerini ise şöyle açıklıyorlar: “Biz anne-babalardan yeni bir sorun türünü işitmeye başlamıştık Zor ve garip yapıdaydılar Onlar yetişkin ve çocuk rollerinde beklenmedik davranışlar gösteriyor ve kendi kuşağımızın deneyimlerine aykırı bir yer değiştirmeyi temsil ediyordu Aynı şeyi uzmanlar da kendi aralarında konuşmaya başlamıştı Sorunlu anne-babalar artık ne yapacağını şaşırmış durumdaydı Bu çocukları incelemeye aldık Çünkü anlaşılmaya ihtiyaçları vardı Anlaşıldıkları takdirde de geleceğin en etkili bireyleri olacaklardı”

İndigo çocuklar hakkında birbirine benzeyen değişik tanımlamalar var Genel ve kesin bir tanımlama getirilemiyor Çünkü tıp dünyası bu çocukların var olduğunu kabul etmiyor Bu tarz çocuklar için tek bir tanımlama var O da hiperaktif Fakat indigo çocuklara sahip ailelerin çocukları hiperaktiflikten uzak

Anormal olan onlar değil, bizleriz

Tanımlar arasında farklılıklar olsa da genel anlamda indigo çocuk; “bir dizi olağandışı psikolojik nitelik sergileyen, daha önce belgelenmemiş bir davranış biçimi gösterip özel davranış şekilleriyle muamele gerektiren ve klasik eğitim düzenini yıkmayı amaçladıklarına inanılan çocuklar” olarak tanımlanıyor

Bebeğim Kreş’in 18 yıldır sahibi ve yöneticisi Ayla Özaygen de bir indigo çocuk annesi Bu kavramı Türkiye’de ilk olarak gündeme getiren kişilerin başında geliyor Kreşte bulunan çocukların birçoğu da ingido çocuklardan oluşuyor Özaygen, indigo çocukların bir yere kadar anlatılabiliceğini düşünüyor İndigo çocukları araştırma nedenini de şöyle açıklıyor: “18 yıldır çocuklarla birlikteyim Bir şeylerin iyi gitmediğini, yetmediğimi düşünüyordum Bazılarının çok daha farklı olduğunu anlıyordum Onların keskin tavırlarını çözemiyordum Kroyon dizisini okudukça çocukları biraz daha çözümlemeye başladım Anormal olan onlar değil, biziz demeye başladım”

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Sema Özörnek’in 2,5 yaşındaki oğlu Deniz, bir indigo Özörnek, mesleği itibariyle birçok çocukla içiçe Dolayısıyla Deniz’in farkını anlaması kolay olmuş Özörnek, anne-babaların kendi aile sorunları yoksa ve ruhen rahatlarsa çocuklarının davranışlarını daha kolay analiz edebileceklerine dikkat çekiyor “Daha 2 yaşındayken beni yönlendirmeye başladı Konuşamıyordu, ama neyi nasıl istediğini anlatıyordu Evde istediği düzenin nasıl olduğunu öğretiyordu Eşyalarının kendi isteği dışında konmasına itiraz ediyordu” diyor

Ekonomist Yasemin Pınar Aktürk’ün kızı İlayda da 2,5 yaşında Dokuzuncu aydan beri konuşuyor, yürüyor Annesine göre yetişkin olarak yapması gereken her şeyi yapabiliyor Büyük insanlar gibi olayları iyi ve net tanımlayabiliyor Doğru kelimeleri doğru zamanlarda kullanıyor Birçok indigo gibi onu ikna etmek çok zor ve yapacağınız her eylemin mantıklı bir nedenini sunmak zorundasınız Yaşıtlarına göre fazlasıyla hareketli Bir türlü öğle uykusuna yatırılamayan İlayda annesinin “Öğle vaktinde uyuman gerekiyor Çünkü, senin büyümeni sağlayacak büyüme hormonu ancak bu şekilde görevini yerine getirebiliyor Büyümek istiyorsan uyuman gerekir” açıklamasından sonra uyumaya başlıyor

İndigolar kişisel konforu bozuyor

Yasemin Pınar Aktürk, kızı İlayda sayesinde hayata bakış açısının değiştiği görüşünde; “İlayda’ya anlamsız, sizin bile tanımlayamayacağınız şeyleri kesinlikle söylememeniz, ağzınızdan çıkan her şeyin nedenini nasılını anlatmanız gerekiyor Doğduğu andan itibaren böyleydi Poposu pişikken altını değiştirmek istediğimde hiçbir açıklama yapmadan temizlemeye çalışırsam bağırıyor, engelleyici hareketler yapıyordu Onun altını neden temizleyip krem sürmem gerektiğini anlattığımda sesini bile çıkarmıyordu”

Burak Akkurt 18 yaşında ve lise son sınıf öğrencisi “Keyifli Yaşam” isimli danışmanlık merkezinin ortaklarından ve reiki dersleri veriyor Ayrıca indigo çocuklara da danışmanlık yapıyor Onların problemlerine yardımcı olmaya çalışıyor Çünkü kendisi de bir indigo Akkurt’a göre indigo çocuklar zor ve farklılar… Duygu sömürüsüne boyun eğmeyen, bilinen eğitim sistemini değiştirmeye gelen karakterist kişiler Hatta alışılagelmiş, üstünde düşünülmeyen şeyleri düşündürerek insanların kişisel konforunu bozmaya çalışanlar olarak da tanımlanabilir

Burak Akkurt da tüm indigolar gibi alışılagelmiş çocuk hallerinin dışındaymış Daha 8 aylıkken konuşup yürümeye başlamış Altı yaşındayken kendisinin bir indigo olduğunu öğrenmiş Annesi kendisini tanımlamaya, anlamaya çalıştığı için büyük çapta problem yaşamamış Burak’ın en katlanamadığı şey anlamsız kurallar ve klasik eğitim sistemi Öğretmeni, öğretmeye çalıştığı şeylerin nedenini anlattığı sürece başarılı bir öğrenci olmuş Aksi durumda ise öğrenememiş

Şimdi üniversite sınavlarına hazırlanıyor ve psikoloji okumak istiyor İlkokuldayken başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor: “Matemetik derslerini hiç sevmezdim Bana anlamsız gelirdi, kavramlar, formüller… Neden öğrenmem gerektiğini de öğretmenim anlatamıyordu, yapamıyordum Sonra öğretmenim matematik dersinin beynimi, düşünme gücümü kuvvetlendirdiğini örneklerle açıkladı O yıl okulda matematik birincisi oldum”



Alıntı Yaparak Cevapla