Yalnız Mesajı Göster

Coğrafi Keşiflere Katılan Devletler

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Coğrafi Keşiflere Katılan Devletler




Coğrafi keşiflere katılan devletler

Avrupalıların çeşitli sebeplerle 15yüzyılın sonunda bilinmeyen ülkeleri bulmak için yaptıkları gezilere COĞRAFİ KEŞİFLER denir

Çağlar boyunca yeni ve değişik yerler bulmak amacıyla heyecanlı ve tehlikeli yolculuklara çıkan insanlar bu maceralara türlü nedenlerle atılmışlardırZengin olmak,ticaret yapmak,ün kazanmak,serüven tutkusu,belirli dinsel inançları yaymak ya da ülkelerine yeni topraklar kazandırmak istemişlerdirHangi nedenle olursa olsun,dünyanın bilinmedik yerleri bize,kaşif adı verilen bu gezginlerce kazandırılmıştır

KEŞİFLERİN NEDENLERİ

13yüzyılda Moğollar Orta Asya’nın otlaklarında büyük bir imparatorluk kurdular ve ordularıyla Doğu ve Orta Avrupa’ya akınlar düzenlemeye başladılarPapa,Moğol yöneticilere elçiler yolladıBunların bazıları Uzak doğuya kadar gittiTüccarlar doğu ile alışveriş yapmaya başladılar

Bu gezgin tüccarların en ünlüsü Marko Polo’durVenedikli gezgin Marko Polo’nun,Uzak Doğu ülkelerinin zenginliğinden söz ederek Avrupa’da büyük merak uyandırması keşiflerin 1nedeni olmuştur

O dönemde insanlar bilmedikleri yörelerde korkunç köpek başlı ya da başsız insanların,yüzlerini güneşten saklayan,tek gözlü ve tek ayaklı garip yaratıkların olduğuna inanıyorlardıO dönemde gemiciler kıyıdan uzaklaşmayı ve uzun yolculuklara çıkmayı kolay kolay göze alamıyorlardı Dünya’nın düz olduğu inancı ve gemilerin ufuk çizgisini geçince boşluğa düşeceği inancı yaygındıDenizcilerin karadan uzaklaştığında yönlerini bulamama korkusu (Magnetik) Pusula sayesinde çözüldü

Avrupalı denizciler,daha uzun yolculuklara çıkmaya ve gerçeğe yakın haritalar yapmaya başladılar

MARKO POLO

(1254-1324)Venedikli gezgin Marko Polo,Çin’e ve Asya’nın çeşitli yerlerine yaptığı gezilerde gördüğü yerleri ve edindiği izlenimleri anlatarak,Avrupa’nın Uzakdoğu uygarlıklarını tanımasını sağlamıştır

Marko Polo tüccar bir ailenin çocuğuyduBabası ve amcası Asya’ya ticaret amacıyla yaptıkları yolculuklarda Çin’e kadar gitmiş ve Pekin’de Hint-Türk imparatoru Kubilay Han’ın konuğu olmuşlardıİtalya’ya dönüşlerinde papaya Kubilay Han’dan bir mektup getirerek,Han’ın Hristıyanlık konusunda bilgi edinmek isteğini ilettilerİki yıl sonra 1271’de doğuya gitmek için yeniden yola çıkarken 17 yaşındaki Marko Polo’yu da yanlarına aldılar

Denizyoluyla İskenderun körfezindeki Ayas’a gelen Pololar,Doğu Anadolu ve İran’dan geçerek Basra körfezinde Hürmüz Boğazına vardılarDeniz yolculuğunu tehlikeli bularak daha güvenli olan İpek Yolu’nu izlemeye karar verdilerİran ve Afganistan’ı geçip Pamir dağlarını aştılar Kaşgar, Yarkent, Hotan,Gabi Çölü ve Kuzey Tibet’ten geçerek Çin’e ulaştılar Onlardan sonra 600 yıl boyunca hiçbir Avrupalı bu yoldan geçemedi

Marko Polo 3,5 yıl süren bu Asya yolculuğu sırasında gördüklerini sonradan öylesine ayrıntıyla anlatmıştır ki,geçtikleri yerleri neredeyse adım adım izlemek olanaklıdırPolo’nun yazdıkları kuşaklar boyunca gerçek dışı,çekici öyküler olarak algılandıÇok sonra Sir Henry Yule ve Sven Hedin gibi gezginler yazılanların doğru olduğunu ortaya koydu

BAHARAT YOLU

Buhur yolu da denirKervanların geçtiği en eski yollardan birisidirBu yol Hadramut şehrinin Baharat ormanlarında başlar,Sibve nehrini geçer,Katban’dan Moarab ve Main’e vararak oradan Kızıldeniz’e paralel Neptilerin başşehri olan Petra’ya ve aynı zamanda Mekke’ye varırdıBurada üç kola ayrılırdı:1Filistin ve Finike limanlarına Sayda ve Şam şehirlerine; 2Beyn-ül Nehreyn’den,Ninova’ya;3’de Sina yarımadasından Mısır’a ulaşırdıGörünüşte bu yolun can damarı Hadramut ve Yemen’diBuralarda Moin ve Saba hükümdarları ve onların soyundan gelen Hamir padişahları baharat alışverişini tamamıyla kontrolleri altına almışlardıBu yolun çeşitli yerlerinde vergi almak için kaleler kurulmuştuÇin Hindi’nden ve Afrika’dan ilaçlar,günlük ve baharat bu yoldan Arap yarımadasına gelirdiBu yolun adı bundan dolayı Baharat yolu olmuştuGemiciliğin Kızıldeniz’de gelişmesiyle Baharat yolu önemini yavaş yavaş kaybetti



İPEK YOLU

Akdeniz kıyılarından Çin’e dek Asya’yı baştan başa katleden kervan yoluHristiyanlık tan önce kullanılan bu ticaret yolu adını,Çin’den gelen ve taşınan başlıca mal olan ipekten alırAntakya ve Tir’ den başlayan İpek yolu,İran ve Afganistan’ın kuzeyini geçtikten sonra Pamir bölgesine ulaşıyor ve burada,’’Taş kule’’denen bir yerde Doğu ve Batıdan gelen kervanlar arasında alışveriş yapılıyorduBakra’da ayrılan bir kol Hindistan’a varıyor,bir başkası da bugünkü Rus Türkistan’ının güneyinden geçiyorduÇin Türkistan’ında iki yol izleniyordu; Takla Makan çölü,kuzey ve güneyden geçiliyor,daha sonra da iki kol birleşerek Luoyang bölgesine ulaşıyorduBatıyı Uzakdoğu’ ya,Hindistan’ ı da Çin’e bağlayan İpek yolu,felsefe akımlarıyla dinlerin (buddhacılık) yanı sıra sanat alanında da gelenek ve örneklerin (hallenistik sanat) iletilmesi ve değiş tokuşunda başrolü oynadı

AMERİKA’NIN KEŞFİ

1492

KRİSTOF KOLOMB

AMERİGO VESPUCCİ (1507)

Yeni bir dünya keşfetme onuru kuşkusuz,gelmiş geçmiş en büyük denizcilerden biri olan Kristof Kolomb’a aittirAma burada da bir sorunla karşılaşırKolomb genellikle dendiği gibi,sadece efsanevi zenginliklerle dolu Hindistan’a giden bir yol mu arıyordu?Yoksa,Ortaçağ ütopyasından esinlenerek,belki de ‘’cennetin girişi’’ olduğunu düşündüğü yeni bir dünyanın bilinçli bir’’yaratıcısı’’ mıydı? Michel Lequenne,Kolomb’un başvurduğu kitapların sayfa kenarlarına düştüğü notları inceleyerek,bu ikinci varsayımı benimserKristof Kolomb son yolculuğunda(1502-1504)Amerika kıstağının bir bölümünün kıyılarını saptadı,ama daha önceden başka denizciler harekete geçmişti:Bristol’lü İngilizlerin hizmetinde çalışan Jean Cabot’un,daha 1497’de ‘’Vinland’’yolunu yeniden bulduğu sanılmaktadır Cebral’ın güneye yaptığı yolculuğunsa kuşku götürür yanı yoktur: yolculuk,1500 yılında,gelecekteki Brezilya’nın bir bölümü olan ‘’Gerçek Haç Toprağı’’na,Portekiz kralı Manuel adına el konmasıyla sonuçlandıAyrıca,Lizbon sarayının,daha önce gönderilen,ama açıklanmamış olan bazı geziler sayesinde,söz konusu topraklarla ilgili bilgiler edinmiş olduğu düşünülebilir

Nitekim,Tordesillas antlaşmasıyla(1494),Amerika’nın Eski dünyaya en yakın noktası olduğu sonradan anlaşılan bu kesimde keşfedilecek topraklar Portekiz’e verildiGüney Amerika kıyılarının Patagonya’ya kadar eksiksiz keşfini,gene Portekizliler hesabına çalışan Amerigo Vespucci gerçekleştirdiSaint Dieli bir coğrafyacı da,1507’de yayımladığı bir çalışmasında,Yeni Dünyaya pek de haklı olmayarak Amerigo’nun adını verdi 1513’te Balboa’nın Amerika kıstağını aşarak Büyük okyanus kıyısına İspanya adına el koyması,keşif tarihinde çok önemli bir dönüm noktasıdır

KRİSTOF KOLOMB

(Yaklaşık 1451-1506)Ünlü kaşif Kristof Kolomb,Amerika kıtasının bulunmasına ve Avrupa’ya açılmasına öncülük ettiBununla birlikte yeni kıta adını Kolomb’la aynı dönemde yaşamış ve1497 ya da1499’da Güney Amerika’ya ulaşmış olan Amerigo Vespucci adında bir İtalyan’dan aldıDaha 11 yüzyılda Norveçli Leif Eriksson Kuzey Amerika kıyılarını dolaşmıştı,ama tarihte Amerika’nın keşfedilmesinin onuru Kolomb’a aittirNe var ki,Kolomb yepyeni bir kıta keşfetmiş olduğunun farkına varamamıştıOnun amacı doğudaki baharat ve ipek gibi değerli malların batıya getirilebileceği güvenli bir ticaret yolu bulmaktı12 Ekim1492’de Bahama adalarından birine çıktığında da bu düşüncesini gerçekleştirmiş olduğunu sandı(Amerika kıtasını bulan Kristof Kolomb,yepyeni bir kıta keşfettiğinin farkına varamamıştı)

Kristof Kolomb İtalya’nın Cenova limanında yaşayan yoksul bir dokumacının oğlu olarak dünyaya geldiAvrupa’nın en işlek limanlarından biri olan Cenova’da tüccarlar çeşitli ülkelerle ticaret yapıyor,karayoluyla Hindistan’dan ve Uzakdoğu’dan gelen pamuk,kumaş ve baharattan başka İngiltere açıklarında avlanan balıkları da kurutulmuş ve tuzlanmış olarak satın alıyorlardıKristof Kolomb büyük bir olasılıkla Marko Polo’nun Çin gezisi anılarını okumuş, Leif Eriksson’un yüzyıllar önce yaptığı gizemli deniz yolculuğunun öyküsünü dinlemişti

Gençliğinde Akdeniz’in doğusuna bir deniz yolculuğuna çıkan Kolomb,baharat ve ipek ticaretinin nasıl yapıldığını öğrenme olanağı bulmuştuDaha sonra 1476’da kuzeyde İngiltere’ye ve İzlanda’ya kadar gittiği sanılmaktadırBu yolculuktan dönüşünde Portekiz’in başkenti Lizbon’a taşındıO çağda bile hala Dünya’nın dümdüz olduğuna inanan birçok insan vardıKolomb ise Dünya’nın küre biçiminde olduğu düşüncesindeydiKolomb çeşitli Dünya haritalarının çizimine yardımcı olduBu harita ve çizimlerde Dünya gerçekte olduğundan çok daha küçük,Asya ise çok daha büyük gösteriliyorduKolomb Asya’nın doğuya doğru çok fazla uzandığını,bu yüzden de İspanya’dan yola çıkıp batıya doğru yol alarak oldukça kısa bir zamanda Hindistan’a varabileceğini düşündü’’Hindistan’ın uzaklığını da hesapladı;Hindistan’ın bulunduğu r sandığı yer aşağı yukarı Amerika’nın bulunduğu yere denk geliyordu

Böyle bir yolculuğu tasarlayan ilk insan Kolomb değildi,ne var ki,o zamanki gemilerin küçüklüğü ve yeterli donanıma sahip olmayışı yüzünden böylesine uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmayı kimse göze alamıyordu1480’de artık deneyimli ve kendine güvenli bir denizci olan Kolomb ise Hindistan’a kısa sürede ulaşabileceğini kanıtlayacak bir keşif gezisine önderlik edebileceğine inanıyordu

Bu yolculuk için gerekli gemileri ve parayı ancak İspanya ve Portekiz hükümdarları sağlayabilirdiKolomb ilk önce Portekiz Kralı 2 Joao’ya başvurduysa da önerisi reddedildiİspanya’nın önemli bir bölümü Magripliler’in altındayken tahta çıkan Fernando ve Isabella ise Kolomb’u içtenlikle kabul ettilerse de,ülkenin içinde bulunduğu kargaşa yüzünden ona yardımcı olamadılar

Kolomb haritacılık yapan kardeşi Bartolomeo’yla birlikte İngiltere ve Fransa krallarına başvurduAma bu iki kraldan da yardım alamadıSonunda ilk başvurudan yedi yıl sonra İspanya kraliçesi Isabella , Kolomb’a yardım edeceğini bildirerek ona amiral sanı verdi



Alıntı Yaparak Cevapla