Prof. Dr. Sinsi
|
Devletler Coğrafyası - Türkiye
Devletler Coğrafyası - Türkiye
Türkiye, resmi adıyla Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Yarımkürede, Avrupa ve Asya kıtaları arasında, kuşbakışı görünümü kabaca doğu-batı doğrultusunda bir dikdörtgeni andıran Anadolu platosu ve Trakya yarımadası üzerinde kurulmuştur Akdeniz, Karadeniz, bu iki denizi Boğazlar vasıtasıyla birbirine bağlayan Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir Eski çağın başlıca uygarlık alanları olan Akdeniz dünyası, Balkanlar, Ortadoğu ve Uzakdoğu göç ve ticaret yollarının kesişim noktasında bulunan Türkiye coğrafyası pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır
Türkiye, rejimi demokrasi olan bir cumhuriyettir Osmanlı Devleti'nin I Dünya Savaşı sonunda 20 yüzyıl başında yıkılmasından sonra, 1923 yılında Türk Kurtuluş Savaşı ile, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulmuştur Türkiye, Müslüman çoğunluğa sahip ülkeler arasında en gelişmiş ve modern ülke haline gelmiştir
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik sosyal bir hukuk devletidir Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Konseyi ve İslam Konferansı Örgütü Türkiye'nin üye olduğu uluslararası örgütlerdendir 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren Avrupa Birliği'ne tam üyelik için müzakerelere başlanmıştır
'Türkiye' kelimesi
Bilimadamları ve araştırmacılar Türkiye kelimesinin İtalyancadan geldiğini kabul ederler Prof Dr İlber Ortaylı bir makalesinde Cenevizlı ve Venedikli tüccar ve diplomatların, 12 yüzyılda, Türkiye'yi Turchia ve Turmenia olarak tanımladıklarını belirtir Ayrıca, Türkiye adı ilk defa 1190'da bir yazılı kaynakta, haçlı seferi vekayinamesinde geçmektedir
Prof Dr Abdulhaluk Çay ise Turchia tanımını çok daha gerilere götürür ve Turchia tabirine ilk defa 6 yüzyılda Bizans kaynaklarında rastlandığını belirtir ve şöyle der "Bu tabir 9 ve 10 yüzyıllarda İdil/Volga nehrinden Orta Avrupaya kadar uzanan saha için kullanılmıştır " Bu kulanımın Kafkasya bölgesinde Hazar Kağanlığı için Doğu Türkiyesi, Arpad hanedanının kurduğu Macar Devleti için Batı Türkiyesi şeklinde olduğunu ve aynı tabirin 12 yüzyıldan itibaren Anadolu için kullanıldığını belirtir Tarihte 13-14 yy da Mısır Memlükleri de Türkiye adını kullanmışlardı: ed-devletüt Türkiya (1250-1387) Batılar, Turchia halkına hiçbir zaman Türkiyeli demeyip, Türk(Turc) demişlerdir
Osmanlı devletinde, 19 yüzyıla kadar Türkiye adı kullanılmadı, devleti Osmaniye, Memaliki Şahane, Diyarı Rum adları kullanıldı Daha sonra, Genç Osmanlılar arasında Osmaniye yerine Türkistan, Türkeli, Türkili gibi adlar önerildiyse de, Orta Asya'da Türkistan adlı bir devlet olduğundan bu benimsenmedi Anayasada (1921) Türkiye adı yazıldı ve 1923'de Türkiye adı resmi olarak kabul edildi
Politik hayat
9 Eylül 1923`te Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisidir Merkez kanatta yer alır
Başlangıçta adı "Halk Fırkası" olan parti 1924 yılındaki kurultayda adını "Cumhuriyet Halk Fırkası" olarak değiştirdi 1927 yılında "Cumhuriyetçilik", "Halkçılık", "Milliyetçilik", ve "Laiklik" ilkelerini tüzüğüne ekledi 1935 yılındaki kurultayda daha önceki dört ilkeye "Devletçilik" ve '"Devrimcilik" ilkeleri de eklenerek ilkeler altıya çıkarıldı ve partinin adı "Cumhuriyet Halk Partisi" oldu
Türkiye'deki tek parti yönetiminin, bugünkü anlayış ve tanım çerçevesinde bir demokrasi olmadığı çok açıktır ancak o günlerin koşullarında tek partili cumhuriyet insan haklarına saygı ve özgürlük kriterleri açısından benzersiz bir yerdedir
Doğu ve Orta Avrupa sağ ve sol diktatörlerin baskısı altında idi Almanya'da Hitler İtalya'da Mussolini, İspanya'da Franko'nun faşist yönetimleri vardı Fransa, Belçika ve İsviçre'de kadınlar en temel insan haklarından biri olan siyasal haklardan yoksun bulunuyorlardı Yani nüfusun yarısını oluşturan kadınların seçme ve seçilme özgürlükleri yoktu
Tek parti yönetimindeki demokrasi uygulamaları bu perspektif içinde değerlendirildiğinde ve o günün dünyası incelendiğinde bu kriterler açısından bir sıralama yaparsak Türkiye özgürlükçü tarafta yer almaktadır
II Dünya Savaşı'nın hemen ardından, gerek uluslararası siyasetteki gelişmeler, gerekse ülke içindeki yeni oluşumlar rejimin genel niteliğinde önemli değişiklikleri gündeme getirdi Basında ve mecliste çok partili siyasal sistemi savunan bir anlayış oluştu Buna CHP genel başkanı ve cumhurbaşkanı İsmet İnönü de yaptığı konuşmalarla destek verdi
Devlet biçimi
Türkiye'nin devlet biçimi cumhuriyettir Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal önderliğinde 1923'te kurulmuştur Resmi dili Türkçe'dir Laik,demokratik,sosyal bir hukuk devleti yönetim anlayışı vardır Kuvvetler ayrımı esası vardır Yasama işlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi, yürütme işlerini Hükümet, yargı işlerini ise bağımsız mahkemeler yapar Türkiye'de 1923'te cumhuriyetin ilanı ile devlet başkanı cumhurbaşkanı sıfatını almıştır Cumhurbaşkanı devletin başı ve başkomutandır Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milleti'nin birliğini temsil eder Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) (Kuruluş: 23 Nisan 1920) Türkiye Cumhuriyeti'nin yasama organıdır Halk tarafından her 4 yılda bir yapılan seçimler ile belirlenen milletvekilleri TBMM çatısı altında yasama görevini yerine getirmek üzere kanunları belirler TBMM ye 550 milletvekili seçilmektedir
Başbakan, Türkiye Cumhuriyeti'nde yürütmenin başıdır Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder Hükümeti ve icraatlarını yönetir Türkiye Cumhuriyeti'nde her 5 yılda bir genel seçimle oluşan Meclis tarafından Başbakan, 5 yıl süre ile seçilir
Türkiye ve Avrupa Birliği
DP, 31 temmuz 1959'da AET'ye ortak üye olmak için topluluk konseyine başvurdu 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi ve Menderes, Zorlu, Polatkan'ın idamları üzerine Fransa cumhurbaşkanı De Gaulle, Türkiye'nin üyeliğinin dondurulmasını istemiştir AT ile görüşmeler Eylül 1959-Ekim 1960'da istişari olarak başladı Askeri darbe yüzünden görüşmeler 1960'a kadar kesildi Türkiye, gümrük birliği hedefiyle görüşmelerde yer aldı 1963'e kadar görüşmeler yapıldı 12 Eylül 1963'de Ankara Anlaşması imzalandı, gümrük birliğine dayalı ve ortak üye olan Türkiye'nin tam üyeliğini amaçlayan anlaşma idi 22 Temmuz 1970'de Katma Protokol imzalandı Türkiye 25 Aralık 1976'da tek taraflı kararla bütün yükümlülüklerini dondurdu 21 Eylül 1979'da iki taraf, ilişkileri 5 yıllığına dondurdu 6 Şubat 1980'de dışişleri bakanı Hayrettin Erkmen, Türkiye'nin tam üyelik için başvuruda bulunacağını açıkladı Ancak, 12 Eylül 1980'deki askeri darbe ile ilişkiler 6 yıl daha donduruldu Türk parlamenterlerin üyelikleri düşürüldü Avrupa, Türkiye'den demokrasiye dönüş takvimi uygulamasını istedi 1986'da ilişkiler tekrar başlatıldı 1987'de uyum anlaşması yapıldı 18 Aralık 1989'da AT Komisyonu türkiye'nin tam üyelik başvurusu hakkındaki görüşünü açıklamış, topluluğun 1992'den önce yeni üye kabul etmeyeceğini belirtmiştir 21 Ocak 1992'de iki taraf arasında teknik işbirliği programı imzalandı 21 Ocak 1992'de çalışma programı Ankara'da imzalandı 6 Mart 1995'de ortaklık konseyi kararında AB'ye Türkiye'nin gümrük birliği temelinde katılması AP'nin onay sürecine bağlandı 2003 yılında Türkiye ile üyelik görüşmeleri başladı, ancak ucu açıklık ve hazmetme kapasitesi şartları konuldu, üyelik müzakere başlıkları 2005'de donduruldu Papa ve Fransa, Almanya gibi kurucu üyelerin liderleri Türkiye'nin AB'ye girmesinin imkansızlığını açıkladılar
Kıbrıs Barış Harekatı
Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Garanti Anlaşması'nın III maddesine istinaden gerçekleştirdiği askeri harekatın adıdır
1571’de Osmanlı yönetimi Kıbrıs’ta yer aldı Daha önce Ada’da Venedikliler egemendiler Osmanlı yönetimi, Venedikliler’in elindeki mülkü Rum Ortodoks Kilisesi’ne aktardı Kiliseye geniş yetkiler verdi Böylece Rum Kilisesi’ne ve toplumuna güç geldi Giderek bu güç Türkiye’den gelip yerleşen Türkler’e karşı kullanılacaktı
1878’de Rusya karşısında zor durumda kalan Osmanlı, Kıbrıs’ın yönetimini geçici olarak İngiltere’ye verdi Birinci Dünya Savaşı’nda da İngiltere, Kıbrıs’a el koydu 1950’lerin sonlarında bağımsızlık hareketi başladı ve uluslararası anlaşmalara dayanan bir Türk-Rum Ortak Devleti kuruldu Fakat Rumlar böyle bir Ortak Devlet’e razı olmadılar Kıbrıs’ın tüm yönetimine kendileri el koyma yoluna gittiler; anlaşmaları, uluslararası anlaşmaları çiğneyerek ve Anayasayı çiğneyerek ve soykırımla Türkler’e saldırılarda bulunarak, Rumlar, 1963 yılında Ortak Devlet’i yıktılar
Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Garanti Anlaşması'nın III maddesine istinaden gerçekleştirdiği askeri harekatın adıdır
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit 5 Temmuz 1974'te Türkiye, Yunanistan ve İngiltere dışişleri bakanlarının çalışmalarına başladığı ve 30 Temmuz'da sona eren I Cenevre Konferansı konferansında Türk tarafının kabul edilen isteklerinin Kıbrıs Nikos Sampson Hükumeti tarafından uygulanmaması sonucu, adada gelişmelerin kötüye gitmesi sebebi ile Kıbrıs Barış Harekatı emrini vermiş ve Kıbrıs işgal edilmiştir
Türk Ulusu
Atatürk; Türk Ulusunu "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye Halkı'na Türk Ulusu denir" şeklinde açıklamaktadır
Bugünkü Türk ulusunun temelleri, 20 yüzyılda gerileyen ve toprak kaybeden Osmanlı'nın kendini tanımlamasıyla ortaya çıkmıştır 1912-13 yılında kaybedilen Balkan Savaşları sonunda Balkanlar'dan Anadolu'ya göçenlerle Türklük şuurunun gelişmesi, Türk ulusu'nun oluşmasında ilk olgudur 1915'deki Çanakkale Savaşı ile de bugünkü Türk ulusunun karakteristik özellikleri ortaya çıkmıştır Çanakkale Savaşı Türk ulusu'nun ne olduğunu özetleyen ikinci olgudur Çanakkale'den sonra Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması "Türk ulusu"nun tanımlanmasında üçüncü olgudur
Amerikalı Türkolog Carter V Findley, Dünya Tarihinde Türkler adlı eserinde, bugünkü Anadolu Türkleri'ni; Orta Asya steplerinde başlayan ve Ankara'da son bulan bir otobüs yolculuğuna benzetir Otobüs Ankara'ya gelene kadar pekçok ara durakta durmuş ve bu ara duraklarda yolcuların kimileri inmiş ya da bazı yeni yolcular binmiş Bu duraklarda Türkler pekçok kültürel etkileşime girmişler, yeni dinler tanımışlar fakat en önemli mirasları olan Türkçe'yi korumayı başarabilmişlerdir Türkçe, Anadolu Türklerinin ve ulusunun anlamlandırılmasında temel etkenlerin başında gelmektedir İkincisi otobüs pekçok durakta durmuş olsa da Orta Asya'da kurulan medeniyetin getirdiği sağlam kültürel birikim ve miras, kimliklerini korumak için dayanak olmuştur
Türk ulusunun temel yapı taşını "Orta Asya Türk kültürü" oluşturur Bunun yanında Anadolu'dan kaynaklanan medeniyetler ile İslamın getirdiği medeniyetler de Türk ulusu içinde kendine yer edinmiştir
Sanıldığı aksine Türk ulusçuluğu, dünya'da en son gelişen "ulusçuluk hareketleri"nden birisidir Türk milliyetçiliği Balkanlardaki ayrışmalar sonucunda ancak 20 yüzyılda kendini tanımlamaya başlamıştır Türk edebiyatında, Türk tiyatrosunda, Türk sanat eserlerinde Batı'da olduğu gibi aşırı milliyetçi duygular, yapılanmalar görülmez Osmanlı'dan gelen paylaşma sentezi ön plandadır
Irkçılık veya herhangi bir unsurun diğerlerine baskı yapması anayasanın kesin hükümleriyle yasaklanmış olduğu gibi, halkta da, pek çok Batı toplumunun aksine, ırkçılık eğilimi ve alışkanlığı bulunmaz
Türkiye'de yaşayan herkes etnik kimliğine bakılmaksızın Türk vatandaşıdır Türk milleti ve devleti ayrılmaz bir bütündür Herkesin etnik kimliğine saygı duyulur
|