Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiyede Arazi Dağılımı
B]Türkiye’de Nüfus Dağılışının Düzensiz Olmasının Nedeni?[/B]
Birçok kaynakta Türkiye’de nüfus dağılışının nedeni olarak iç göçler olarak gösterilmektedir Elbette Türkiye’de nüfus dağılışının düzensiz olmasında iç göçlerin etkisi vardır Bu durum Marmara ve Ege bölgelerinde özellikle belirgindir Zira sanayi tesislerinin buralarda yığılması iş imkânlarını artırmış; bu da buraların iç göçlerin çekim merkezi olmasını sağlamıştır Benzeri durum sanayinin geliştiği diğer kentlerimiz için de geçerlidir; Adana, Mersin, Ankara gibi… Ancak, sanayileşmeye bağlı bu iç göçler olmasaydı; acaba Türkiye’deki nüfus dağılım düzenli olur muydu? Hayır, düzenli olmazdı Nüfusumuz şimdikinden az olsa veya iç göçler yaşanmasa bile nüfus dağılışı gene düzensiz olurdu Zira nüfus dağılışında yüzey şekilleri, iklim koşulları, su kaynakları, toprak verimliliği, ulaşım olanakları gibi birçok etmen belirleyicidir Yani, iç göçler yaşanmasa veya nüfusumuz şimdikinden daha az olsa bile, iklim koşullarının elverişli olduğu kıyı kesimleri ile yüzey şekillerinin daha uygun olduğu yöreler daha yoğun olurdu
Türkiye’nin Rüzgar Gülünde, Rüzgar Esme Yönünün Gösterilmesi!  
Rüzgarın esme yönü,rüzgarın estiği merkeze,ya da rüzgarın esme yönünü belirleyecek kişiye göre olmalıdır Böyle düşünülüp çizilmeyen Türkiye’nin rüzgar gülünde yanlış algılanabilecek sonuçlar ortaya çıkmaktadır Bu nedenle,Türkiye’nin rüzgar gülünde, rüzgar esme yönlerinin merkezden çevreye doğru verilmesi yanlıştır

Türkiye’deki rüzgarların yukarıdaki gibi isimlendirilmesi yanlıştır Çünkü Türkiye’de rüzgarların isimlendirilmesi “esmeye başladığı yerin bulunulan yere göre konumu” göz önüne alınarak yapılır Bu nedenle bulunulan yere kuzeybatıdan esen rüzgara karayel, güneybatıdan esen rüzgara ise lodos denir Oysa yukarıdaki şekilde güneydoğudan esen rüzgara karayel, ( doğrusu keşişleme) kuzeydoğudan esen rüzgara ise lodos ( doğrusu poyraz ) denilmiştir ki bu kesinlikle yanlıştır
Bu nedenle Türkiye’nin rüzgar gülünde, rüzgar esme yönlerinin aşağıdaki gibi gösterilmesi gerekir

Türkiye'de Kahve Yetiştirilir mi?
Türk kahvesi" deyimi dünya literatürüne geçmiştir; ancak ünlenen kahve bitkisi değil, kahvenin yapılış şeklidir Çünkü Türkiye'de kahve bitkisi yetiştirilmez Zira, Türkiye'nin iklim koşulları kahve üretimine uygun değildir Peki "Türk kahvesi" deyimi nereden gelmektedir? Bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğu döneminde Suudi Arabistan, Yemen, Mısır gibi kahve yetiştirilen ülkeler devletin sınırları içerisinde bulunuyordu İşte o dönemde adı geçen yerlerden getirilen kahve çekirdeklerine bağlı olarak kahve yapımı giderek ün kazanmış ve bu literatüre "Türk Kahvesi" olarak geçmiştir Yani kısacası ünlü olan kahve bitkisi değil, kahvenin yapılış şeklidir
Türkiye'deki İklim Çeşitliliğinin Nedeni Orta Kuşakta Yer Alması Veya Dört Mevsimin Yaşanması mıdır?
Bir ülke yada bölgede iklim çeşitliliğinin iki nedeni olabilir Ya ülkede enlem farkı fazladır; yani ülke kuzey-güney yönünde geniş yer kaplıyordur Buna bağlı olarak iklim çeşitliliği fazladır Şili' deki gibi Ya da ülkenin özel konum koşulları çeşitlilik gösteriyordur Türkiye'nin kuzeyi ile güneyi arasındaki enlem farkı ( 42° - 36° = 6° ) iklimi çeşitlendirecek kadar fazla değildir Dolayısyla iklim çeşitliliğini tek başına açıklayamaz Orta kuşakta yer alma, iklim çeşitliliğine yol açsaydı; Afganistan, Kazakistan, Kırgızistan, İsviçre, Macaristan, Avusturya gibi orta kuşak ülkelerinin tümünde iklim çeşitliliğinin fazla olması gerekirdi Türkiye'de iklimi çeşitlendiren asıl etken özel konum koşullarıdır Yani Türkiye'nin üç yandan denizlerle çevrili olması, kuzey ve güney kıyılarda sıradağların kıyıya parelel uzanması, batıdan doğuya gidildikçe yükseltinin artması ve yüzey şekillerinin kısa mesafelerde çok değişmesi iklimi çeşitlendiren temel etkendir Elbette iklim çeşitliliğinde matematik konum da etkilidir, ancak özel konum daha belirleyicidir
Yazı Yağışlı Geçen Muson Ükelerinde Buğday ve Pamuk Nasıl Yetiştirilir! 
Bilindiği gibi Hindistan, Pakistan, Bangladeş gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde muson iklimi görülür Bu iklimde yazlar yağışlı, kışlar kurak geçer Peki nasıl oluyor da pamuk, buğday gibi yaz sıcaklığı ve kuraklığı isteyen tarım ürünleri bu iklimde yetiştirilebilmektedir Birincisi; Muson ikliminin görüldüğü bu ülkeler dönencelere yakın olduğundan kurak geçen kış mevsiminin sıcaklık ortalamaları yüksek olup buğday ve pamuk gibi tarım ürünlerinin yetişmesine uygundur İkincisi; geniş alan kaplayan bu ülkelerde karasal iklimin etkili olduğu bölgeler vardır Ve bu tarım ürünleri de karasal iklim bölgelerinde yetiştirilebilmektedir
Yerçekimi Kutuplara Gidildikçe Düzenli Olarak Artar mı?
Dünya'nın kutuplardan basık ekvatordan şişkin geoit şekli nedeniyle yer çekimi kutuplarda fazla ekvatorda azdır Çünkü bu basıklık nedeniyle kutup bölgeleri yerin merkezine daha yakındır Ancak bir noktanın yer çekimi sadece dünya'nın geoit şekliyle açıklanamaz Zira yükseklere çıkıldıkça yer çekimi azalır Yükselti ve yer şeki lleri ile kara ve deniz dağılışı ekvatordan kutuplara doğru düzenli bir dağılış göstermediğinden yer çekimininde kutuplara gidildikçe düzenli azalması söz konusu olamaz
İngiltere’de Çay Yetişir mi?
Bilindiği gibi, İngiliz patentli çay markaları oldukça yaygındır; Lipton, Sir Winston Tea gibi Ayrıca, İngilizlerin beş çayı ünlüdür Ayrıca İngiltere’de Türkiye’nin Doğu Karadeniz Kıyılarındakine benzer “ Ilıman okyanus “ iklim özellikleri görüldüğünden çoğu insan İngiltere’de çay tarımı yapıldığını sanır Oysa gerçekte İngiltere’de çay tarımı yapılmaz Zira İngiltere’nin yer aldığı enlemlerin sıcaklık derecesi çayın yetişmesine uygun değildir Peki, öyleyse İngiliz çayları nasıl dünyaca ünlenmiştir? Bunun cevabı; Hindistan, Seylan, Endonezya, Malezya, Singapur, Tayvan gibi çayın anavatanı olan pek çok ülkenin bir zamanlar “ güneşin batmadığı imparatorluk olarak bilinen İngiltere’nin” sömürgeleri olmasında gizlidir İngilizler bu dönemde çayla tanışmış; yapımı ve işlenmesi konularında iyice uzmanlaşmıştır Misafirlerini beş çayı ile ağırlamaları da bu dönemden kalma bir alışkanlıktır İngiliz çaylarının ünü buradan gelmektedir Günümüzde, İngilizlerin çay işleme ve yapım teknikleri bir hayli gelişmiştir İngiltere çayı, çayın yetiştiği ülkelerde işleyip paketleyerek satar Ancak İngiltere’de çay yetişmez
Yüksek ve Alçak Basıncın 1013 Milibarlık ( 760 mm ) Basınç Değeri Esas Alınarak Değerlendirilmesi Doğru mudur?
45 kuzey enleminde,15 sıcaklıkta ve deniz seviyesinde 1013 milibara eşit olan basıncı normal kabul ederek;bu değerin üzerindeki basınca yüksek basınç, bu değerin altındaki basınca alçak basınç denilmesi doğru bir yaklaşım değildir Çünkü alçak ve yüksek basınç kavramları ancak çevresindeki basınç değerleri esas alınarak doğru yorumlanabilir
Zira basınç değeri 1013 milibarın altında olduğu halde yüksek basınç merkezi konumunda olan yerler olduğu gibi,basınç değeri 1013 milibardan fazla olduğu halde alçak basınç merkezi olan yerler de vardır Yine herhangi bir yerin basıncı da değişebilmektedir Örneğin Anadolu Yarımadası, çevre denizlere göre kış mevsiminde yüksek basınç alanı konumunda iken;yaz mevsiminde çevre denizlere göre alçak basınç merkezi konumundadır Bundan Anadolu Yarımadasındaki basınç değerlerinin kış mevsiminde 1013 milibardan fazla,yaz mevsiminde ise 1013 milibardan az olması anlaşılmaz Anlaşılması gereken şey, Anadolu Yarımadasındaki basınç değerlerinin kış mevsiminde çevre denizlere göre daha fazla, yaz mevsiminde ise daha az olduğudur
Bu nedenle doğrusu şöyle olmalıdır Basınç değeri çevresine göre fazla olan yerlere yüksek basınç alanı ( antisiklon ), basınç değeri çevresine göre az olan yerlere ise alçak basınç alanı ( siklon ) denilmelidir
Yükselti ile Yer şekilleri Aynı Şeyi mi İfade Eder?
Bir noktanın deniz seviyesinden yüksekliği “yükselti” olarak ifade edilir Bir yerin yüksekliği o yer şekilleri hakkında kesin bilgiler vermez Zira yer şekilleri denildiğinde dağ, tepe, vadi, ova, plato, çukur, boyun v s anlaşılır Ve aynı yer şekilleri farklı yüksekliklerde yer aldığı gibi farklı yer şekilleri de aynı yüksekliklerde yer alabilir Örneğin Ege Bölgesinde yer alan Büyük Menderes Ovasının yükseltisi 50 metre civarında iken, İç Anadolu Bölgesindeki Konya Ovasının yükseltisi 900 metre, Doğu Anadolu Bölgesindeki Erzurum Ovasının yükseltisi 1800 metre civarındadır Yine Batı Anadolu’daki bazı dağların yüksekliği Doğu Anadolu’daki ovalardan daha azdır Örneğin, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hidroelektrik enerji potansiyelinin Marmara Bölgesindekinden yüksek olmasında yer şekillerinin farklılığı değil yükselti ortalamalarının farklı olması neden olmuştur Çünkü her iki bölgede yer şekilleri özellikleri benzerdir Bu nedenle “yükselti” ile “yer şekilleri” farklı şeylerdir Dolayısıyla yükselti ile yer şekillerinin etkileri de farklıdır
|