Yalnız Mesajı Göster

Hidrosfer Nelerden Oluşur

Eski 10-19-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hidrosfer Nelerden Oluşur




Atmosfer biyocoğrafya içinde lüzumlu olan kimyevi ışınların geçmesine müsait kalınlıktadır Bu ışınlar aynı zamanda mikropları öldürür, vitaminlerin oluşmasını sağlarlar insana ise, çok fazla altında kalmamak şartı ile zarar da vermezler

Yüzyıllardır yeryüzünden ekserisi zehirli olarak çıkan gazlara mukabil, atmosfer kirlenmeden kalmış, sırlı bir elle daima temizlenmiş, insanların korktuğu kirli havada boğulmaları henüz başlarına gelmemiş insanın yaşaması için elverişli şartlarda hiç bir değişiklik olmamıştır

Bazılarının dediği gibi Atmosferdeki hareketler düzensiz, sırasız ve intizamsız değildir ilim adamı, bir prensip ve Kanun içine alamadıklarının da belli bir hesap içinde olduğunu ve bunda çeşitli maslahat ve gayeler bulunduğunu kabul etmelidir 0 kanunlardaki aksaklıkları da, kanun koyucunun varlık alemine her an müdahale ettiğinin işaretini ve şuurlu işlerin şuur sahibi bir el tarafından idare edildiğini görmelidir

Evet, bu büyük düzen, intizam ve Denge içinde, insan nerede ve nasıl durduğunu düşünmeli, dönen dünyayı, etrafında atmosferi tutan Zat’a ve O’nun isteklerine b Oyun eğmeyi bilmelidir Takriben 150 milyon km ötelerden ona faydalı ısı ve ışığı ona gönderen, mikro Alemin ve makro alemin zararlı mahlûkatından onu koruyup, hayatını devam ettiren Kudret’e karşı yerlere kapanıp teşekkür etmekten artık kaçınmamalıdır

SU KÜRE (HİDROSFER)

Okyanuslar ve denizler:Okyanuslar kıtaları birbirinden ayıran çok büyük su kütleleridir Denizler ise okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarıdır Okyanus ve denizleri birbirinden ayıran en önemli etmenler şunlardır:

* Derinlik

* Kapladıkları alan

* Tuzluluk

* Akıntı sistemleri

* Sıcaklık

* Karaların fiziksel özelliklerinde etkilenme

Her adanın belli bir kıtanın malı ve parçası sayılması gibi, her denizde belli bir okyanusun parçasıdır Bu nedenle denizleri,okyanusla meydana getirdiği bağlantıya dayanarak üç kısma ayırırız

a)- Kenar denizler:Okyanusların hemen yanında, kıtalara sokulmuş körfezler durumundadır Örneğin; umman denizi vb

b)- Karalar ve kıtalar arasında kalmış denizler:Bu tip denizlere en güzel örnek Akdeniz’dir Okyanusla bağlantısı,bir eşik meydana getiren dar bir boğaz iledir Afrika, Avrupa ve Asya kıtaları arasında kalan Akdeniz geniş anlamda Marmara ,Karadeniz ve zad denizi de içine alır

c)-Kapalı denizler:Bunlar aslında suları tuz olan göllerdirÇünkü okyanusla hiçbir bağlantısı yokturHazar denizi gibi

Deniz sularının fiziksel ve kimyasal özelikleri:

Tuzluluk: Bir litre deniz suyunda erimiş halde bulunan madensel tuzların gr olarak ağırlığıdır Örneğin: okyanusların ortalama tuzluğu 35’tir,denildiğinde, 1litre okyanus suyunda 35gr çeşitli erimiş madde bulunduğu anlaşılır

Deniz suyundaki başlıca kimyasal maddeler şunlardır:

Sodyum klorür: %78,32

Potasyum klorür: %1,69

Magnezyum klorür: %9,44

Magnezyum sülfat: %6,40

Kalsiyum sülfat: %3,94,

Toplam : 99,79

Deniz suyunun tuzluluk oranı sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir Sıcaklık buharlaşmaya bu da tuzluluk oranın artmasına yol açarDeniz suyu tuzluluk oranı ortalama %35tir Deniz suyu tuzluluğunu çok azda olsa denize dökülen akarsular ve yağışlarda etkiler Deniz suyu tuzluluğu en fazla olan deniz %65 ile Kızıldeniz,en az olan denizde %01 ile Baltık denizidir

Yurdumuz da Akdeniz’den,Karadeniz’e doğru gidildikçe enleme bağlı olarak tuzluluk oranının azaldığı görülür Aynı durum gidildikçe de gözlenir

Ağır Küre

Üzerinde yaşadığımız yer yuvarlağı Güneş sisteminin gezegenlerdendir Güneşten uzaklık bakımından üçüncü (Güneşten ortalama uzaklığı 149481000 km), bu sistemdeki büyüklüğü bakımından beşinci (yüzölçümü 509200000 kilometrekare) dir Dünyanın ağırlığı 5977 trilyon ton, hacmi 1082841310000 kilometreküp, ekvatordaki çemberi 40076 423 metre, ekvatordaki çapı 12726 kilometredir Dünyada yaşayan insanların sayısı 2995000000 dur

Dünyanın oluşu : Dünyanın oluşu hakkında birçok teoriler vardır Bunların en önemlilerinden! biri olan KantLaplace teorisine göre, Dünyanın güneşten kopmuş, yuvarlak ve kızgın ateş; halinde bulunan bir parça olduğu sanılmaktadır İlkin dünyanın, güneş ve öbür gezegenlerle birlikte bir kütle halinde bulunan bir parça olduğu sanılmaktadırİlkin dünya, güneş ve öbür gezegenlerle birlikte bir bütün kütle halinde bulunuyordu Merkezi parlak olan bu kütlenin çevresi gaz ve buhar moleküllerinden yapılmıştı Bu büyük kütle, çok soğuk olan uzayda dönerken, sahip olduğu ısının bir kısmını çevresine dağıtarak soğumağa başlıyordu

Bu soğumanın etkisi ile, bu kütlenin bazı cisimleri yoğunlaşmağa başlamış, gaz tabakası da, merkez kısmına yaklaşmış ve hacmi küçülmüştür Böylece merkezin etrafında bir halka meydana gelmiş, yoğunlaşma sebebiyle kütlenin dönme hareketinin hızı artmıştır Dönme hızı artan bu kütlenin dış yüzeyinin bütün kısımları aynı zamanda soğuyup yoğunlaşmamış, bazı kısımları gaz kitleler halinde konarak çok uzaklara gitmiştir Bu gaz kütleler, esas kütlenin çekim kuvvetinden kurtulamadıkları için bunun çevresinde dönmeğe başlamışlardır Halkalar koptukça bu kütle (yani güneşin) nin hacmi küçülmesine başlamışlardır Halkalar koptukça bu azalmıştır Hızın azalması ile sonradan kopan halkalar, öncekiler kadar büyük olmadıkları gibi, çok uzaklara da gidememişlerdir

İlk kopan ve kütlenin çevresinde yer alan parça Plüton olmuş, sırasıyla Neptün, Uranüs, Satürn, Jüpiter, Merih (Mars), Dünya, Venüs, Merkür, birbirini takip etmişler Böylece dünya, gezici yıldızlar arasında, güneş kütlesinden kopup ayrılan yedinci dereceden bir gezegen olmuştur

Zamanla ,soğuma sonucu her gezegende çeşitli cisimlerin bir noktada toplanmalarıyla bir çekirdek meydana gelmiş ,bu çekirdek, çevredeki gaz halkanın yoğunlaşmasıyla büyümüş, böylece, gezegenler bazı noktalarda, yoğunluk sıralarına göre, güneş çevresinde dizilerek, aynı yön ve dönme hızı ile hem eksenleri etrafında, hem de bir elips olan yörüngeleri üzerinde dolanmaya başlamışlardır Sonradan, bu gezegenler de, aynı mekanik olayların, etkisiyle bir ya da birçok uydular (peyk) meydana getirmişlerdir


Alıntı Yaparak Cevapla