Yalnız Mesajı Göster

Bakteri Mikrop Yolluyla Bulaşan Hastalıklar

Eski 10-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bakteri Mikrop Yolluyla Bulaşan Hastalıklar




Bakteri Mikrop Yolluyla Bulaşan Hastalıklar

KUDUZ

Kuduz hayvanın ısırması ve salyasının insan vücudundaki herhangi bir sıyrıktan girip, kana karışması sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır Tıp dilinde rabies veya hydrophobia denir

Nedenleri:

Kuduz, beyni etkileyen virüsler tarafından medyadan getirilir Kuduz hastalığının etkeni Rabies virüsüdür Rabies virüsü uygun şartlarda (0-4°C’ta) yıllarca stabil kalır Güneş ışığı, ultraviyole, X-ray ve deterjanlar ile kolayca etkisiz kalabilir Bu bilgiler virüsün, uygun ortam bulduğu zaman vücut dışında da canlı kalabileceğini ve herhangi bir ısırık hikayesi olmadan insanları yada hayvanları enfekte edebileceğini göstermektedir Ama genellikle insanlara, hastalığa yakalanan hayvanların tükürüğüyle geçer Köpekler, kediler, tilkiler ve yarasalar hastalığa yakalanabilirler

Belirtileri:

Belirtileri, ağrı ve hayvanın ısırdığı yerde renk değişimi, deri duyarlılığı, ağızdan fazla salya akması, sakin durumda iken öfkelenmedir

Gidişi:

Kuduz hastalığının başlangıcında, yorgunluk, durgunluk, sinir bozukluğu, baş ağrısı ve kalpte sıkışma görülür Hasta yerinde duramayacak kadar sıkıntılıdır Bir süre sonra boğaz ve solunum yollarındaki kramplar başlar Bu dönemde sudan da korkmaya başlar

Tedavi:

Kuduz şüphesi olan bir hayvan ısırdıktan sonra ısırılan yerden bol kan akıtılır Sonra oksijenli suyla yıkanıp, tentürdiyot sürülür Bu işlem sık sık tekrarlanır Kuduza karşı en etkili yöntem aşıdır Kuduz virüsü, vücuda girdikten sonra sinir sistemine yerleşerek, beyne kadar gelir ve orada iltihap yapar Bu iltihaplanma, ısırıldıktan sonra geçen 7 ila 60 gün arasında meydana gelir Bu nedenle kuduz aşısının bu süre içinde yapılması gerekir Kuduz belirtileri ortaya çıktıktan sonra yapılacak kuduz aşısı ile kuduz serumunun kıymeti yoktur Tedavi mümkün değildir Ölüm kesindir

KIZAMIK (Rubelo)[2]

Bu hastalığın nedeni virüslerdir Bu virüsler Miksovirüs grubundandır Kızamık virüsü 150 nanometre boyutundadır Genetik materyali tek iplikli RNA’dır Bu virüsler örneğin hapşırma sırasında yayılabilecek olan mikrop zerreciklerinin solunum yoluyla içe çekilmesiyle geçebilir

Belirtileri:

Belirtileri, ateş, öksürük, yanma, şişmiş gözler, boğaz yanması, yanak iç cidarında beyaz ufak noktalar, ciltte kızarmalar, kırmızı lekelerdir

Gidişi:

Kızamık ateşle başlar 4 gün sonra kulakların arkasında ve yüzde çil gibi lekeler olur Belirtiler virüsü aldıktan 10-14 gün sonra başlar Enfeksiyon 10-14 gün sürer ve hasta tamamen iyileşir Bazı hastalarda zatürre oluşabilir Çok az sayıda vaka gözlenmiş olsa da bakteri enfeksiyonlarına, komaya, beyin iltihabına neden olabilir

Tedavi :

Bu hastalık iki yolla tedavi edilir Birinci yöntem Parasetamol veya şurup alınmasıdır İkinci yöntem ise aşıdır Kızamık bulaşıcı olduğundan aşı daha etkili bir yöntemdir Kızamık aşısı olanlar bağışıklık kazanırlar ve genellikle ömür boyu kızamığa yakalanmazlar

SOĞUK ALGINLIĞI[3]

İnsanlarda virüslerin sebep olduğu en sık rastlanan hastalık herhalde soğuk algınlığıdır Çok değişken olmakla birlikte genç bir kişi senede ortalama iki ya da üç kez soğuk algınlığına yakalanır Özellikle çocuklarda ve gençlerde burunda virüs iltihabı sık görülür

Nedenleri:

Soğuk algınlığının nedenleri üşüme, bağışıklık durumu, beslenme ve vitamin eksikliği, yorgunluk burun tıkanıklığı, burun salgılarının asitlik derecesi ve böbrek, karaciğer ve kan hastalıkları, şeker hastalığı ve verem gibi genel hastalıklardır

Toplumda soğuk algınlığına sebep olan virüsler çok yaygındır ve sayıları 200’den fazladır Rinovirüs (Rhinovirus) ve Koronavirüs (Coronavirus) en sık rastlanır Kişilerin direnci düştüğü zaman veya çok yoğun ve bulaşıcı virüslere maruz kalındığı zaman enfeksiyon ortaya çıkar Üşümek vücut direncini düşürdüğü için soğuk algınlığına zemin hazırlar Rinovirüslerin kuluçka süresi 1-3 gün arasındadır Soğuk algınlığını çoğu kez bakteri enfeksiyonu takip eder

Belirtileri:

Belirtileri tıkalı burun, hapşırmak, sulanan gözler, boğazda yanma, öksürük, hafif ateş ve beraberinde titremeler, bütün bir kırıklık ve baş ağrısıdır

Gidişi:

Soğuk algınlığı 4 dönem sürer:

1dönem birkaç saat sürer Burun hava yolu açıktır fakat virüslerin giriş noktasında kaşıntı, tahriş, kuruma ve yanma hissi olur

2 dönemde virüsler burun iç yüzeyine ve lenf sistemine yayılır Bu işlem birkaç saat veya gün sürer Virüslerin ilk girdiği yer iyileşirken daha sonraları yayılmış olduğu bölgelerde hastalık devam eder Boğaz kurur ve yutkunurken ağrır Aksırma, sulu burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ortaya çıkar Burun içi ve boğaz şiş ve kırmızı görünümdedir Halsizlik, kırgınlık ve ateş bu dönemde ortaya çıkar 3 dönemin başladığı üçüncü günde fırsatçı bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonlar belirgin olur Burun içinin rengi koyulaşır, sulu burun akıntısının miktarı azalır, kıvamı artar, yapışkan beyaz bazen yeşilimsi bir hal alır Tıkanıklık ve bitkinlik bu dönemde en çoktur Bu dönemdeki akıntı, içeriğindeki maddeler nedeniyle mendili kuruyunca sertleştirir

4 dönemde şikayetler ve bulgular azalır, 5-10 gün sonra iyileşme gerçekleşir

Tedavi:

Soğuk algınlığı bir virüs enfeksiyonu olduğundan antibiyotikler yararsızdır Bu nedenle tedavi büyük ölçüde hastanın kendisine bağlıdır Mesela hasta tuzlu ılık su ile günde üç defa gargara yapabilir ya da boğazı rahatlatmak için ağrı kesici kullanabilir Hastanın evde dinlenmesi gerekir Soğuk algınlığı 3-4 gün ya da en fazla bir hafta sürer

Şekil 5: Soğuk Algınlığı Virüsü

AIDS[4]

AIDS insan vücudunu immün sistemini yok eden ve bir dizi belirtilerle karakterize olan bir immün yetersizlik sendromudur Bu hastalığın nedeni HIV virüsüdür HIV Virüsü retrovirüsler grubundandır Retrovirüsler de diğer virüsler gibi sıkıca paketlenmiş bir genetik yapıya ve protein kılıfına sahiptirBu virüs 100 nanometre boyutundadır Genetik materyali RNA’dan oluşur

Belirtileri:

Belirtileri uzun süreli açıklanamayan yorgunluk, on günden daha uzun süren ateş, gece terlemesi, açıklanamayan kilo kaybı, nefes darlığı, ilerleyen üşütme, ağızda mantar enfeksiyonu, kolay yaralanma ve açıklanamayan kanama, zihinde karışıklık ve sonunda komadır Bu belirtiler dikkate alınarak doktorlar ELIZA ve Western Blot gibi tahliller uygularlar

Hastalığın Bulaşma Yolları:

Normal olarak immün sistemi beyaz kan hücreleri ve vücuda mikroskoplar girdiğinde bunları etkisiz hale getirmek için görevli antikorlardan meydana gelir Bu hücrelere T hücre lenfosidleri adı verilir AIDS’li kişilerde HIV-I denen bu virüs tipi T hücrelerinin içine gire Çoğalmaya başlar ve bu hücreleri öldürür Bu yüzden AIDS’li kişilerde immün sistemi zayıf bir hale gelir Bu daramda ayrıca değişik enfeksiyonların ve tümörlerin ortaya çıkışı da kolaylaşır Virüs T hücrelerine girdikten sonra çoğalır Birkaç ay içinde vücut bu virüse karşı antikor üretir Daha sonra semptom (bulgu)lar görülür Semptomlar azalabilir veya hiç görülmeyebilir Bu süre zarfında virüsler yavaş yavaş artmaya başlar Kişi bundan sonra AIDS virüsüne yakalanmış demektir

Virüs değişik yollarla örneğin; damardan kirli iğnelerle yapılan iğneler, cinsel ilişkiler veya anneden çocuğa olmak üzere bulaşır Kapı tokmağına tutunarak veya tuvalet vasıtasıyla bu virüse yakalanmak imkansızdır Sivrisinekler HIV’i yayamazlar



Alıntı Yaparak Cevapla