Prof. Dr. Sinsi
|
Psikoloji Tarihi 2
III Sonuç Yerine: Psikoloji Tarihi Araştırmasında Başvurulması Gereken Kaynaklar
Yukarıda da ifade edildiği gibi, “eski” anlayışla kaleme alınmış kısa tanıtıcı yazıların dışında bir uzmanlık alanı olarak psikoloji tarihi araştırması Türkiye için oldukça yenidir Bugüne kadar konuyla ilgili yazılan makaleler, genel bir çerçeve sunmakla birlikte yanıltıcı bilgiler verebilmektedirler Peki bir psikoloji arşivinin tutulmadığı, psikologları bir araya getiren bir kuruluşun ancak geç bir dönemde kurulabildiği bir ülkede psikoloji tarihi araştırmaları hangi kaynaklar üzerinden yürütülebilir?
Şüphesiz ilk başvurulacak kaynaklardan bir tanesi araştırılan dönemin yayınları, yani birincil kaynaklardır Bu yayınlar yapılan çalışmaların içeriği ve niteliği hakkında oldukça kapsamlı bilgi vermekle birlikte, araştırmaların nasıl yapıldığı, ya da araştırmaların sosyal organizasyonlarının nasıl olduğu hakkında bazen fikir bile vermekte zayıf kalmaktadırlar Nitekim burada başvurulması gereken bir kaynak, araştırılan dönemde psikoloji bölümünde hazırlanmış olan bitirme tezleridir Bu tezlerde, genellikle bir deneysel çalışmanın bir bölümü yapılmaktadır Bu çalışmaların genel toplamından çıkacak istatistiksel sonuçlar, ele alınan dönemin hem temel araştırma konularının ve genel paradigmalarının saptanmasında, hem de araştırmaların sosyal organizasyonlarının anlaşılmasında yardımcı olacaktır
Yine işe yarar bir diğer kaynak kitaplık kataloglarıdır Kısıtlı ekonomik koşullar altında psikoloji enstitüleri yurt dışında çıkan “her yayını” satın almak yerine, sadece “önemli görünen” yayınları satın almayı tercih etmişlerdir Bu yayınların listesi ve içeriklerinin bilinmesi, araştırılan dönemde hangi yurtdışı çalışmalardan etkilenildiğini, hangi paradigmanın hakim olduğunu anlamakta faydalı olacaktır
Bunların dışında en önemli kaynaklar bürokratik kayıtlardır Her öğretim üyesinin üniversitede bir “özlük dosyası” tutulmaktadır Bu dosya öğretim üyesiyle üniversite yönetimi arasındaki tüm yazışmaları ya da yazışmaların kopyalarını kapsamaktadır Üstelik ayrıntılı bir kronolojik bilgi barındırmakta, dönemin idari sorunlarının anlaşılmasında canlı tanıkların ifadelerinden, çok daha güvenilir bir kaynak sağlamaktadır Satın alınan deney aletlerinin listesi için ayniyat kayıtları, yabancı öğretim üyelerinin statüsü için diğer devlet kurumları tarafından tutulmuş olan dosyalar da, yayınlanmamış ama zengin bir kaynak teşkil etmektedir Bu kaynakların kullanımında karşılaşılacak bir sorun, henüz bilimsel tarihçe çalışmaları yeterince gelişmediğinden, sözkonusu dosyaları tutan kurumların bu tarz çalışmalara pek de alışkın olmamalarından kaynaklı bir takım zorlukların çıkabilmesi olasılığıdır Bu sorun ancak bu tarz çalışmaların sıklaşması ve yaygınlaşması ile aşılabilecek bir sorun olarak görünmektedir Psikoloji tarihi çalışmaları sistematikleştikçe ve akademik olarak yaygınlaşmaya başladıkça bu tarz sorunlar da muhtemelen asgari seviyeye inecektir
Birincil kaynakların kullanılması sadece kısa tanıtıcı yazıların yeniden ürettiği “efsane”lerin tarih yazımından uzaklaştırılmasını değil, aynı zamanda bu “efsane”lerin oluşumunda etkili olan kaynakların açıklamalarının yapılmasını da olası kılacaktır Yukarıda sayılan örnekleri ele alırsak: Anschütz’ün Türkiye’de psikolojinin “kurucusu” olarak anılmasında psikolojiyi “deneysel psikoloji”ye indirgeyen felsefi tutumun, Mümtaz Turhan’ın eğitimiyle ilgili “abartılı” ifadelerin arkasında Turhan’ın politik kimliğinin, Gelb’in ya da Peters’in “sığınmacılık”larının ifade edilmesinde, ya da Peters’in dönüşüyle ilgili öykünün anılmamasında kimi ideolojik tutumların etkisi hissedilmektedir Birincil kaynakların kullanılması bu tarzda bilgilerin yorumlanmasında en önemli ve güvenilir dayanak noktasını oluşturmaktadır Sonuçta bilim tarihi araştırması, tarihin bir “yeniden yapılandırılması”nı gerektirmektedir ve bu yeniden yapılandırmalar yeterli kaynak olmadığı koşullarda gerçekten oldukça farklı, yanılsatıcı yapılandırmalar olma riskini fazlasıyla taşımaktadır
IV Kaynakça
a Kitap ve Makaleler
Abou-Hatab, F (1997): Psychology from Egyptian, Arab, and Islamic Perspectives Unfulfilled Hopes and Hopeful Fulfillment, European Psychologist, 2, No 4, 356-365
Anschütz, G (1916): İnsanların Ahval-i Ruhiyeleri Arasındaki Ferdi Farklar Hakkında Tetkikler, Darülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası, Cilt 1, No 5, 475-480
Arkonaç, S (1995): İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü 80 Yıl, Türk Psikoloji Bülteni, Cilt 2, 91-95
Benetka, G (1997): „Im Gefolge der Katastrophe  “ Psychologie im Nationalsozialismus, Paul Mecheril ve Thomas Teo (Haz ), Psychologie und Rassismus içinde, 1997, Hamburg, S 42-72
Benetka, G (2002): Denkstile der Psychologie, Viyana
Bilgin, N (1988): Başlangıcından Günümüze Türk Psikoloji Bibliyografyası, İzmir
Boring, E G (1950): History of experimental psychology, New York
Galip, R (1933): Milli Eğitim Bakanı Sayın Reşit Galib’in Demeci, In: Hirş, E (Haz ) Dünya Üniversiteleri ve Türkiye’de Üniversitenin Gelişmesi Cilt 1 İçinde, 1950, İstanbul, S 310-319
Geuter, U (1980): Insitutionelle und professionelle Schranken der Nachkriegsauseinandersetzungen über die Psychologie im Nationalsozialismus Psychologie und Gesellschaftskritik, 4, No: 13-14, 5-39
Toplum ve Bilim Dergisinin 98 sayısında yayınlanmıştır
|