10-15-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Alkolizm Ve Alkol Bağımlılığı Hakkında
Görüldüğü gibi analitik yaklaşım alkolizmin hastalık modelinin karşısında, gelişimsel faktörlerden yola çıkarak alkolizmi açıklama çabasındadır Ortaya konanlar, alkoliklerin intrapsişik çatışmalarına alkolle çözüm aradığını anlatmaktadır Genetik geçişin farkedilmesiyle birlikte, alkolizmin tek nedene bağlı olmayan bir olgu olduğu dinamik psikiyatri içinde de gündeme gelmiştir, ilk bebeklik yılların-dan sonra çocukluk döneminde de ailenin tutumunun alkolizm için hazırlayıcı olduğu vurgulanmıştır Anne ya da baba tarafından erken dışlanma, aşırı korumacılık, erken sorumluluk verme davranışları al-kolizme zemin hazırlayabilir Tüm bu davranışlar çocuk için ileride kendine güvenli bir yapı geliştirmesini engelleyici tutumlardır Erken-den aileden dışlanma ve erken sorumluluk alma, alınan sorumluluk-lar nedeniyle yükün altında ezilmeyi getirecektir Aşın kollayıcı tavır ise yine sorumluluk alma konusunda deneyimsizliği hazırlayacaktır Temelde alkoliğin bilinçaltı isteği korunmak ve kollanmaktır Bunun dışarı vuruluş şekli ise bu isteğe karşı savunma mekanizmalarıyla şe-killenen narsistik/grandiyöz tavırdır Erkenden sorumluluklar alın-maya başlandığında başarısızlığa karşı özsaygısını ve ailenin suçla-masını karşılayacak tutumdur bu Alkolizm tüm bu yapılanmayı karşılar Buradaki anlamıyla alkolizm, yalnızca alkolü önlenemez bi-çimde arzulamak değildir Bir taraftan alkol sayesinde kazanılan ken-dine güven duygusu, rahatlama ve başarısızlıkla ilgili duyulan huzursuzluğun yatışması diğer taraftan sürekli alkol alıyor olmak yüzünden aksayan işlerin yakınlar ve arkadaşlar tarafından idare edi-liyor olması Ortaya çıkan yaşamla ilgili tüm değişiklikler bilinçaltı is-tekleri karşılar niteliktedir Alkolizm gerçekleştiği anda çevrenin kişi-den beklentileri düşmeye başlar Adeta bir hastalık durumu söz konusudur artık Sürekli devam eden bir hastalık İster istemez yakın çevresi alkoliği kollamaya başlayacaktır Ama bu çözüm bir yandan da çatışmayı alevlendirmektedir Aile tarafından erken sorumluluk verilmiş olmakla ya da aşın kollayıcı tavırla şekillenen süperego ne-deniyle; başkalarının yardımına muhtaç hale gelmesiyle, suçluluk duygusunu ve değersizlik hislerini şiddetle yaşayacaktır Huzursuz-luğu ortaya çıkan iki düşünce bilinç altında adeta şöyle der:
"Ben değersizim kimse beni korumuyor
Ben değersizim bir işe yaramıyorum"
İkinci cümleyi telkin eden biraz da suçluluk duygusudur, ilk cümle ld'den gelen temel libidinal isteğin temsilcisidir Ve astada iki cümle de aynı şeyi anlatmaktadır: "Ben sevilmiyorum" Alkolün kim-yasal etkisi iki düşüncenin karşı karşıya gelmesinden doğan huzur-suzluğu ve ben sevilmiyorum cümlesinin telkin ettiği depresyonu ya-tıştırır Alkolizm sonucu ulaşılan yaşam biçimi ise tüm bu çatışmaların hem nedeni hem çaresi olmaya devam eder Bu bir kısır döngüdür, bağımlıyı içine çeken bir girdaptır adeta Son ana kadar sürdürülen grandiyöz tutum ise "Ben sevilmiyorum" bilinçaltı inanana bilinçli savunmadır: "Benim kimsenin sevgisine ihtiyacım yok" ya da oral-narsistik ifadeyle, bir bebek gibi "herkes beni sevmek zorunda"
Yalnızca gelişimsel özelliklerin bu biçimde alkolizm tablosunu ortaya çıkarıp çıkarmayacağını bilemiyorum Yapılan araştırmalar alko-lizm gelişmeden önce, alkolizmin gelişebileceğini önceleyen özgün bir kişilik yapısı saptayamamıştır Alkoliklerin, alkolizm gelişmeden önce yaşam sorunları karşısında daha başarısız olduklarına dair bul-gular da yoktur
Bu yorumlar için öncelikle üzerinde durulması gereken, yalnızca gelişimsel etkenleri ele alıyor oluşudur Daha önemlisi alkolizmin bir dizi olgunun sonucu olarak görülmesidir Psikodinamik yaklaşımlar AA'nın tekniklerini inceleyerek tedavi anlayışına adapte ettiğinde an-lamlı tedavi başarılarına ulaşabilmiştir Hastalık modeli ile psikodina-mik yaklaşımın temel farkı alkolizmin tek başına bir olgu olduğu ve belirleyici olanın arzulanan yaşam biçimi değil, önüne geçilemez al-kol alma isteği oluşudur Alkolizmin gelişimi açısından kuram doğru olabilir ama hastalık modelinin ortaya koyduğu; alkolizm bir kez ge-liştikten sonra üzerinde durulması gereken şey alkolizmin kendisidir, altında yattığı varsayılan nedenler değil
Hastalık modeli bir taraftan da alkolizmin psikolojik açıdan incelenemez gibi algılanmasına neden olmaktadır Oysa alkolizmin anla-şılabilmesi için psikolojik yapılanması da son derece önemlidir Psi-kodinamik psikiyatrinin katkısı alkolizme yatkınlığın biyolojik yatkınlık kavramından bireysel yatkınlık kavramına taşınmasını sağ-lamakla olabilir Yatkınlığı belirleyen, biyolojik özellikler kadar psi-kolojik yapılanmadır da Bireyin bedensel ve ruhsal yapısını bireyi oluşturan bir bütün olarak ele alırsak dinamik psikiyatrinin de katkılarıyla bireysel yatkınlıktan sözedebiliriz Her birey için temelde sa-hip olduğu biyolojik özelliklerle birlikte o özellikleri nasıl kullanaca-ğına dair edindiği yaşam deneyimi de varoluşunu belirleyicidir
Alkolizm, birbirinden farklı birçok etken tarafından belirlenen di-namik sürecin ortak sonuçlar kümesiyse, bu etkenler içinde psikolo-jik yapılanma mutlak yeralmalıdır Genel bir psikolojik yapılanma ta-rif etmektense bireylerin psikodinamik süreçleri üzerinde durmak ise yine en gerçekçi tutum gibi görünmekte
|
|
|