Yalnız Mesajı Göster

Alzheimer Hastalığı Tedavisi; İlaçlı Tedavi

Eski 10-15-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Alzheimer Hastalığı Tedavisi; İlaçlı Tedavi




İlaçsız tedavi: Alzheimer Tedavisinde hastayla inatlaşmamak

İlaç dışı yaklaşımlardan da bahsettiniz

Evet, ilaç tedavisinin yanında ilaç dışı yaklaşımlar da bizim için çok önemli Bu bağlamda en önemli ilk adım bunun bir hastalık olduğunu kabul etmek Hastalara yapı-labilecek en büyük haksızlıklardan bir tanesi belirtilerin bir hastalığa bağlı olduğunu kabul etmeyip hastayı suçla-mak "Yaşlandı, inatçı oldu, takıntılı oldu, onun için böyle yapıyor, insan bu kadar da unutmaz ki, herhalde dikkat çekmek için yapıyor" diye düşünmek Alzheimer, tama-men organik kökenli bir beyin hastalığı Bunu hiç akıldan çıkartmamak lazım

Alzheimer hastasına doğru yaklaşım nasıl olmalı?

Hasta yakınlarının hastaya nasıl davranacağını bilmele-ri gerçekten çok önemli Doğru yaklaşımlarla çoğu kez hırçınlığın, huzursuzluğun önüne geçmek mümkün olabi-liyor ve bu amaçla ilaç kullanımına gerek kalmıyor Bura-da hastayla zıtlaşmamak, inatlaşmamak gibi bazı genel prensipler var Örneğin hasta, genelde akşama doğru der ki, "Burası benim evim değil, evime gideceğim, akşam ol-du, annem bekliyor" Hatalı davranış şekli, "Doğru, an-nen bekliyor, evine gitmelisin Hadi evine götüreyim" de-mektir Çünkü burada hastanın hezeyanını destekleyen bir tutum söz konusu Bunun sakıncası, hasta birden, "Ama benim annem ölmüştü, hatta cenazede sen de vardın, sen bana yalan söylüyorsun" diyebilir ve güvenini kaybedebi-lir Yapılacak ikinci hata ise, "Sen deli misin? Annen öleli otuz sene oldu Bu evde de biz yirmi beş senedir beraber oturuyoruz Otur yerine" diyerek zıtlaşmak En sağlıklı yaklaşım biçimi, önce hastayı sakin bir şekilde gerçeğe döndürmeye çalışmak, bu işe yaramazsa da mümkün ol-duğu kadar hastanın dikkatini başka bir yöne çekmek ve-ya kabul edilebilecek başka bir seçenek sunmak Örneğin önce, "Bak burası senin evin Hatta bunu da sen almıştın Hatırlamıyor musun" tarzını denemek, olmazsa da, "Bel-ki şu an kafan karıştı, gel istersen önce bir şeyler içelim sonra tekrar konuşuruz" yaklaşımını denemek, zıtlaşmak-tan kaçınmak Israrla eşyasının çalındığını iddia eden has-taya da, "Belki bir yere koymuşsundur, istersen birlikte bakalım" şeklinde yaklaşmak

Hafızada "turşu küpü" örneği

Bir diğer önemli yaklaşım ise, hastaya sıklıkla zamanı ve olayları hatırlatmak Mesela gazeteye bakarken, tanın-mış bir kişinin, örneğin Süleyman Demirelin, resmini gösterip, "Hatırlıyor musun bundan önceki cumhurbaşkanıydı, Özal'ı hatırlarsın rahmetli oldu Şunları şunları yapmıştı" gibi Alzheimer hastalarında bellek bozukluğu-nun çok tipik bir özelliği vardır Bellek kaybı, en yakın olayların silinmesiyle başlar Genellikle geçmiş olaylar; uzak geçmiş daha iyi korunur Örneğin hasta, dün ne ol-duğunu hatırlamaz, ama on sene önce olanları hatırlaya-bilir, hatta çocukluğunu daha iyi hatırlamaya başlar Biz hasta yakınlarına "turşu küpü" örneğini veririz Turşu küpüne koyduğunuz salatalıkları düşünün En üste koy-duğunuz salatalığı ilk, en alta koyduğunuz salatalığı da en son alırsınız Alzheimer hastalarının bellek bozuklu-ğunda da böyle bir özellik vardır En son kaydedilenler ilk kaybedilirler, belleğe ilk konanlar ise en son kaybedi-lirler

Sizce bütün bu tedbirlerle Alzheimer hastasının hayat kalitesinde bir artış oluyor mu?

Bizim temel amacımız hastanın ve hasta yakınlarının hayat kalitesini mümkün olduğu kadar yükseltmek İlaç tedavisindeki birincil amacımız ise hastayı mümkün ol-duğu kadar olduğu yerde tutabilmek Alzheimer hastalı-ğına özgün olan ilaçlardan bahsettim Elimizdeki mevcut ilaçlarla hastaların yaklaşık yüzde 20'sinde fark edilebi-lecek, ancak geçici bir düzelme sağlanıyor Hastaların yaklaşık yüzde 60'ını ise olduğu yerde tutmak mümkün oluyor, bu süre bir yıl da olabilir üç yıl da Hastaların yüzde 20'sinde ise, ilaçlar hiçbir işe yaramıyor gibi gözü-küyor Şu anki ilaç tedavisinden mucizevi sonuçlar bekle-memek lazım Alzheimer hastalığı ilerleyici bir hastalık, hastadan hastaya değişmek üzere yaklaşık 7-8 yıl boyun-ca belirtileri artan bir hastalık Biz bu ilerlemeyi ne ka-dar yavaşlatabilirsek o kadar faydalı olduğumuzu düşü-nüyoruz

Hastalığın ilerleme hızını ve bunun kişiden kişiye de-ğişken olmasını ne belirliyor?

Kişinin genetik yapısı, beyninin özellikleri, bir ölçüde de ne kadar iyi bakıldığı, aile veya bakıldığı çevrenin şart-ları Ancak sonuçta tüm Alzheimer hastalan yeterince uzun yaşarlarsa, başka bir hastalık yüzünden kaybedilmezlerse, tam bakıma muhtaç hale gelirler

Bu şekilde Alzheimer ile kıyaslanabilecek başka bir nö-rolojik hastalık var mı?

Alzheimer'ın akrabası olan diğer bunama hastalıklarının da seyri böyle Pick hastası da böyle olur, DLB (yaygın Lewy cisimcikli demans) hastası da böyle olur Yani buna-maya sebep olan beynin dejeneratif hastalıklarında son nokta hep tam bakıma muhtaç bir hasta şeklindedir

Yani bebek gibi Zaten, "Bebek gibi oldu" deniyor halk arasında Hani bir bebek nasıl doğduğunda tam yar-dıma muhtaçtır

Evet öyle Vurgulanması gereken bir başka noktada şu: Alzheimer hastalarında ani bir değişiklik olursa mutlaka altında başka bir sebep aramak lazım Diyelim ki hasta stabil giderken aniden veya hızla bozuldu, birkaç gün için-de ciddi bir şekilde kötüleşti Mutlaka altında başka bir sebep aramak lazım Alzheimer hastaları genelde yaşlı in-sanlar; yaşlılığın diğer tüm hastalıkları onlarda da ortaya çıkabilir Bu hastalarda sık olarak enfeksiyonlar gelişebilir idrar enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu, grip, soğuk algın-lığı gibi Bu hastalar kendi sorunlarının farkına varamaz-lar ya da şikayetlerini tarif edemeyebilirler Bir başka sık rastlanan sorun da su kaybıdır Hasta kendi başına bırakı-lırsa yeterince sıvı almayabilir ya da yeteri kadar iyi bes-lenmeyebilir Böyle bir hasta örneğin sıcak bir yaz günün-de, su kaybıyla hızla ve ciddi boyutlarda bozulabilir

Ölüme götürebilir mi peki?

Evet ölüme dahi götürebilir Tipik olarak der ki hasta yakını, "Doktor Bey, bildiğiniz gibiydi, iyi gidiyordu, ama son iki-üç gündür kafası çok karıştı Artık, nerede olduğu-nu bilmiyor, beni tanımamaya başladı İki-üç gün öncesine kadar böyle değildi" İşte böyle durumlarda mutlaka altta yatan başka bir neden aramak lazım Enfeksiyonlar ve su kaybı dışında bazen tavsiye üzerine bilinçsizce alınan ilaç-lar da ani kötüleşmelere sebep olabilirler


Alıntı Yaparak Cevapla