10-15-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tarihin Sırrı Pişmanlıklar
Tarihin sırrı pişmanlıklar
Gelgelelim bir müddet sonra oğullar işledikleri bu cinayetten dolayı pişmanlık duymuşlardır İşte, tarihteki bütün yenilgilerin sırrı burada, bu pişmanlık duygusunda gizlidir Özgürlüğe doğru ilk adımı attıktan hemen sonra nedametle geri çekilmişlerdir Özgürleştirici eylemi (babanın katlini) suçluluk ve pişmanlık duygusu izlemiş, özgürlük arzusu suçluluk duygusunda boğulmuş babaya karşı isyan başarısızlıkla sonuçlanmıştır Kendilerini yenilgiye uğratmışlardır Katledilen baba bir hayalet olarak geri dönmüş ve yaşayanlar üzerinde egemenliğini yeniden tesis etmiştir
Kardeşler bir tür toplumsal sözleşme yaparak içgüdüsel doyumdan, haz hakkından vazgeçmişlerdir Toplumdaki tabular, kutsallık atfedilen kurumlar da bu sözleşmeyle doğmuş, yasaklar ve sınırlamalar bu sözleşmeyle geri dönmüştür
Devrimlerin ardından da böyle olmaz mı? İktidarın yıkılışını babanın bu kez ‘devrimin önderi-lideri’ olarak dönüşü izlemez mi? Önderi alkışlayanlar, onun iktidarını izin verenler kendilerini yenilgiye uğratmazlar mı? Özgürlük yollarını kendi elleriyle kapatmazlar mı?
Freud’un sosyalist öğrencisi Paul Federn ancak ‘babasız toplum’un (Die Vaterlose Gesellschaft) gerçekten özgür bir toplum olabileceğini; patriarkal düzenin ortadan kalkmasının özgürlükçü, eşitlikçi bir örgütlenmeyi, kardeşler topluluğu olarak örgütlenmeyi mümkün kılacağını belirtmişti Birinci Enternasyonel’de Bakunin’i destekleyen Juralı saat yapımcılarının örgütlenmesi, 1919’daki Bavyera konsey cumhuriyeti deneyimi babasız toplumu kısmen ve geçici olarak gerçekleştiren tarihsel örnekler olarak anılabilir
Federn babaerkinin burjuva toplumunu ayakta tutmakla, onun baskı düzenine temel olmakla kalmadığını, ‘devrimci’ örgütlerde de hayat bulduğunu, söz konusu örgütlerin gerçekten devrimci olmalarını engellediğini vurgulamıştı Federn’e göre babaerkinden kurtulmak salt özgürleşebilmek için zorunlu değildi, özgürleştirici siyasetler yürütebilmenin de koşuluydu Ailenin devletin mikromokmozu olduğunu söylemek belki indirgemeci, basitleştirici bir yaklaşım olur
Ama örgütlenmeleri, hiyerarşik yapıları arasında benzerlik, tarihsel ve toplumsal işlevleri arasındaki ben yakınlık da göz ardı edilemez
|
|
|