Konu
:
Beden Dili Hakkında Doğru Bilgiler
Yalnız Mesajı Göster
Beden Dili Hakkında Doğru Bilgiler
10-15-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Beden Dili Hakkında Doğru Bilgiler
Beden Dili Hakkında Doğru Bilgiler
Konu insan davranışları olunca bunların belirli kalıp ve sınıflara nasıl sokulabildiği sorusu akla Einstein’ın ünlü sözlerini getiriyor: “ Bilim duygusal deneyimlerimizin kaotik çeşitliliğini mantıksal açıdan standart bir düşünce sistemine karşılık getirme çabamız
Bu sistemde tekil deneyimler kuramsal yapıya öyle bir şekilde karşılık gelmeli ki benzersiz ve inandırıcı bir sonuç ortaya çıksın
Duyusal deneyim insanın dışındaki bir konu çerçevesinde gerçekleşir
Ancak onu yorumlayacak kuram insan elinden çıkma ve olağanüstü bir çabayla zahmet gerektiren bir uyum sürecinin sonucu: varsayıma dayalı asla tam anlamıyla kesin olmayan ve her zaman sorgulamaya kuşkuya hedef olmaya mahkum bir sonuç
”
Neden vücut dili?
1
Başkaları üzerinde olumlu bir etki yaratarak amacımıza ulaşmak
2
Karşımızdakileri daha iyi anlayarak etkili bir iletişim kurmak
3
Kendi beden hareketlerimizi denetleyerek sosyal ortamlara daha çabuk uyum sağlamak
4
Başkalarının gerçekte ne söylemek istediğini anlamak
( [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekiyor
Ücretsiz Üye Olmak İçin Tıklayın
])
Bazen bir hareket bin söze bedeldir
Bir kişiyle iletişim kurduğumuzda söylediklerimiz ne kadar önemli ise hareketlerimizle o kişide bıraktığımız intiba da o kadar önemlidir
El kol hareketleri mimikler dokunma vücut pozisyonu
İş yaşamında başarılı olmak isteyen kişi iletişim kurduğu kişilerin sadece söylediklerini değil yüzü eli kolu ve bedeniyle yaptıklarını da duymalıdır
Araştırmacılar da benzer bir çabayla kinezik adı altında inceledikleri iletişimsel beden hareketlerini yüz ifadelerini ve jestleri bir sisteme oturtma amacıyla birkaç grupta toplamışlar
Sözcük ve cümleler yerine kullanılan beden hareketlerini amblemler: sözlü mesaja eşlik eden anlamlarını güçlendiren hareketleri “tanımlayıcılar”; yüz ve ya beden de duygu ifadesine neden olan hareketleri “ duygusal gösterimler”; iletişim akış ve hızını denetleyen hareketleri “düzenleyiciler”; gerilimi denetleme hareketlerini “ ayarlayıcılar” olarak sınıflamışlardır
Amblemler anlamlarının ülkeden ülaaae bölgeden bölgeye değişebilmesine bağlı olarak tümüyle evrensel kabul edilmiyor
Sözgelimi birçok batı ülkesinde “her şey yolunda” veya “tamam” anlamına gelen baş parmağı gösterme işareti İran Afganistan Nijerya da ayrıca İtalya ve Yunanistan’ın bazı bölgelerinde hakaret niteliğinde
amblemlerin önemli bir özelliği de sözcük öğrenir gibi öğrenilmeleridir
Çünkü bunlar bedenin doğal çıktıları olmaktan çok simgesel gösterimler
Tanımlayıcılarsa daha evrensel olmakla birlikte bazı evrensel yanlış anlamaların da kaynağı
Başını hafifçe yukarı aşağıya sallayarak onu dinler görünen kocasının kendisiyle hemfikir olduğunu sana birçok kadın farkında değil ki aslında “ sen devam et bende arada kulak kabartırım
” Diyor
Tabii bütün hareketlerin bu sınıflardan birine mutlaka dahil olacağını söylemek mümkün değil
Postür yani duruş kişi hakkında önemli ipuçları veren kişi açısından da söylemek istedikleri için çok verimli bir araçtır
Kıpırtısız dimdik bir asker öğretmenin karşısında büzülmüş bir öğrenci bacak bacak üstüne atmış mağrur bir hanımefendi
Salt oturuşu ya da yürüyüşüne bakarak tanımadığımız birini çekingen pısırık yada kendinden fazla emin olmayarak değerlendirdiğimiz mutlaka olmuştur
Postür’ün iletişimsel değerini en iyi takdir edenler tiyatro ve sinema oyuncuları başta da pandomimciler olsa gerek
Ancak araştırmacılar içinde çok yeni bir konu değil
William James beden postürü yoluyla ifadeyi konu alan ve 347 farklı postürü incelediği 1932 tarihli çalışması sonucunda yüz ifadesi jest ve postürlerin çözümlemeye yönelik olarak ayrı ayrı incelenebilirseler de ifadenin bütünü açısından birbirleriyle bağlantılı olduklarını vurgulamıştır
Günümüzde kabul edilen modellerde aslında pek farklı değil: En çok benimsenen model postürü açık/kapalı ve ileri/geri şeklinde tanımlıyor
Annesi onu azarlarken kollarını kavuştur mu yüzünü yana çevirmiş duran bir çocuk annesinin mesajına “kapalı” bir çocuktur
Sizi dinlerken tümüyle size dönük “ileri” uzanmış biri de iletişime büyük olasılıkla açıktır
Bu iki grubun farklı kombinasyonları da söz konusudur
İş dünyasındaki hemen hemen bütün insan kaynakları kursları sözsüz iletişim ya da beden dili üzerinde durmaktadır
Müzakere kurslarında eğitmenler birinin karşısındakini nasıl bir kitap gibi “okuyabileceğini” vurgulamaktadır
Eleman seçme kurslarında öğretmenler adayların yalan söyleyip söylemediğinin nasıl belirlenebileceğini öğretmektedirler
Değerlendirme atölye çalışmalarında danışmanlar değerlendirilenlerin kendi geri bildiriminden nasıl hoşnut olduklarını ya da düş kırıklığına uğradıklarını göstermek için video geribildirimi yöntemi kullanmaktadırlar
Hiçbir satış kursu satışları en yükseğe çıkarmak için müşterilere neyi ve nasıl gözlemlemeleri gerektiği konusunda öğüt vermeden geçmez
Yüz ifadeleri beden dilinin hem anlamı en açık sözcüklerini hem de neden- sonuç ilişkisine oturtması en güç bölümünü oluşturuyor
Özellikle gözlerin ve bakışların kazandığı önem bazı araştırmacıların ilginç çıkarımlar yapmalarına bile neden olmuştur
Yüz ifadesiyle ilgili olarak 19
yüzyılda Charles Bell’le özellikle de ifadenin anatomi ve fizyolojisiyle ilgili olarak yayımladığı kitabıyla başladığı kabul ediliyor
Bell’in çalışmaları duygusal ifade üzerine incelemelerde Darwin ve kendisinden sonra gelenlerin yıllar boyunca duygularla dolaysız ilinti kurdukları yüz ifadelerini şimdilerde bu yönüyle sorgulayanlar ifadelerle duygular arasında bire bir ilişki zorunluluğunun olmadığını savunanlarda yok değil
Evet diyorlar yüz ifadelerinin duyguları yansıttığı tümüyle mantıksız değil; ancak aslında her şeyin duyguları yansıttığı gerçeğinin göz önüne alınması koşuluyla
Hele gerçek duyguları gizleyebilme özelliğinin bile duygulardan kaynaklandığı düşünülecek olursa! Diğer karşı çıkışlar da hepimizin aynı yüz kaslarına sahip olduğumuz ancak bu kasların ifadede farklı kültürlerde farklı kombinasyonlarla kullanılacağı yolunda
Darwin dönemi ve sonrasındaki bilim adamlarının duyguların yapay ve hatta batı kültürünün bir icadı olduğu iddiaları da kayda değer
Darwin bu konuda üç ilaaai ortaya atmıştır
Bunlardan birincisi hareketlerde oluşan bazı ifadelerin amaca yönelik olduğu “kullanılabilir alışkanlıklar” ilkesi; bir diğeri bazı ifadelerin diğerleriyle zıt olmaları nedeniyle seçildiği”antiaaa” ilkesi; üçüncüsü “sinir sisteminin doğrudan hareketi” ilkesidir
(Tozars
70-72)
Buna karşın beden dilimizi kullanma yetisini kazanmak için fazla zaman ayırmıyoruz
Bir hastayla konuşmak istediğinizde girip yanında ayakta mı duracaksınız? Gülümseyecek misiniz? Elinizi uzatıp ona doğru mu yaklaşacaksınız? Bir işe ve ya yere müracaat ettiğinizde karşınızdaki kişi sizin sinirli olmanızın nedenini bilmeyecektir
Her ne olursa olsun beden dilimiz kafanızdaki düşüncelerinizi bir şekilde ortaya koyacaktır
Ancak bu dışa vurumun tercüme edilmesi gerekmektedir
Fakat beden dili tek başına gerçekleri anlatıcı kriter olarak da görülmemelidir
Beden dilinin olumlu ya da olumsuz olarak nitelenen bir sözlüğü olduğu bilinmektedir
Desmond Morris’in beden dili kitabında insan jestlerinin ne anlama geldiği anlatılmıştır
Morris 600’den fazla mimiğin anlamını sıralamıştır(Tekeli s
27)
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul