Yalnız Mesajı Göster

Jeofizik Kültürü Ve Tarihi Hakkında Bilgi

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Jeofizik Kültürü Ve Tarihi Hakkında Bilgi




Jeofizik Kültürü Ve Tarihi Hakkında Bilgi

Yeryuvarından elde edilen fosil yakıtlar ve yararlı minerallerin sürekli artan oranlarda çıkarılması, ekonomiyi ve uygar dünyanın yaşam yollarını tehdit edebilecek bir yokluğun gölgesini hissettirmektedir 1970'lerin ortalarındaki petrol krizi sonucu gelişen olaylar, ilerde varolabilecek bu ilişkinin nasıl oluşabileceğini iyi bir örnek olarak gösterilebilir Hem bilinen hem keşfedilmemiş biçimiyle yeryuvarında güncel olarak varolan petrol, doğalgaz ve metalik mineral miktarları kuşkusuz sınırlıdır Fakat bilinen rezervler ile ilişkili problem, tüketilmekte olan bu alanların yerini alabilecek yerküredeki yeni "temin" alanlarının bulunmasıdır Enerji temini ve mineral kaynakları için arama (exprolation), "kolay" kaynaklar daha önceden aranmış/keşfedilmiş ve işletilmiş olduğu için giderek zor bir hale gelmiştir

Bu duruma meydan okumada, jeofizik mühendisleri daha fazla sofistike (karmaşık, ayrıntılı) arama/araştırma yöntemleri geliştirdiler 20 yüzyıla kadar, petrol ve minerallerin araştırılması/aranması, yüzeyde sızan, mostra veren ya da diğer bir belirti biçiminde direkt olarak gözlenmesi mümkün yataklar ile sınırlanmış idi Böyle basit yöntemlerle keşfedilebilen bir alandaki bütün oluşumun hangi durumda bulunabileceği, yüzeyden jeolojik bilgi gözlemi ile aşağılara doğru projeksiyonla (önkestirme) indirekt olarak gömülü yatakların varlığının açığa çıkarılmasıyla mümkün oluyordu Zamanla, yeni yeraltı inceleme yöntemlerine intiyaç duyuldu Bu yöntemler hiçbir jeolojik gözlem ihtiyacı içermiyordu fakat bu yeni yöntemler, konumunun bilinmesi istenen maden yada petrol yatakları için yararlı olabilen yeraltındaki kayaçların yapısı ve bileşimi üzerine bilgi verebilen yerküre'nin yüzeyindeki fiziksel ölçümleri yani jeofiziği içermekteydi (Dobrin ve Savit, 1989)

Jeofizik, jeolojiye göre çok daha genç bir bilimdir Bunun nedeni gelişmesini duyulan ihtiyaçlar sayeside sağlanmış olmasıdır Zira, kolayca bulunabilen yeraltı kaynaklarının tükenmekte oluşu, ya da yüzey gözlemleriyle saptanabilenlerin küçük boyutlarda ve pek önemli olmayan maden yatakları oluşu, daha derinlerde bulunan büyük kütlelerin bulunması isteği, jeofizik araştırmalara olan ilgiyi artırmış, yöntemlerde gelişmeler sağlamak üzere yatırımlar yapılmaya başlanmıştır

Bireysel uygulamalarla, kimi zaman profesyonelce jeofizik arama yöntemleri daha eski tarihlerde de uygulanmış olmakla birlikte, jeofiziğe olan ilgi ilk kez 1921 de bir petrol alanlarının yalnızca jeofizik bulgulara dayanarak keşefedilmesinden sonra başlamıştır Bu durum petrol aramacılığında yaygın biçimde jeofizik yöntemlerin uygulanmaya başamasına yol açmıştır Nitekim, 1950'lere kadar ABD'de üretilen yıllık petrolün yarısı jeofizik yöntemlerle bulunan yeni petrol alanlarında elde edilmiştir Endüstrideki gelişmeler, savaşlar petrole olan gereksinmeyi artırmıştır Bu durum petrolden büyük paralar kazanan şirketlerin yeni petrol alanları keşfedebilmek için jeofiziğe yatırım yapmalarına neden olmuştur 1950-1970 yıllarında jeofizik bilimi altın çağını yaşamıştır

Jeofiziğin çok geliştiği dönemde tüm gelişmeyi verilen önem ve yatırımlara bağlamak gerekir Aynı süreç içinde gelişen başka bir takım olayların ya da süreçlerin de jeofiziğin hızlı gelişmesinde büyük payı vardır

1950'lerin başına kadar jeofizikte sağlanan gelişmeler yerbilimcileri bu yöntemlerin ve sağlanan olanakların yalnızca yerel problemlerin çözümüyle sınırlı tutulmaması, yeryuvarının genel ve gölgesel problemleriyle de uğraşılması gerektiği gerçeğine ¤¤¤ürdü Ancak, bu tür problemler tek bir ülkenin sınırlarını ve olanaklarını aşmakta ve uluslararası katkı ve katılmları gerektirmekteydi Çeşitli ülkelerin ilgilerini belirli yönlere çekmek ve olabildiğince ortak araştırma programları yürütebilmek amacıyla 1957 yılı Uluslararası Jeofizik Yılı (IGY) ilan edildi Bu program süresince araştırmaların önemli bir kesimi yermanyetik alanın ayrıntılı incelenmesinde yoğunlaştırıldı Zira henüz başlatılmış bulunan uzay çağında fırlatılan uydulara aletler yerleştirilerek radyasyonu ve manyetik alan ölçülmeye başlanmıştı Özellikle yer çevresinde ödenen uyduların topladıkları bilgiler manyetik alanın dipol ve dipol olmayan bileşenleri, radyasyon kuşakları, auroralar (imal Fecri) konuları araştırılarak yermanyetik alanının matematiksel modeli kurulabildi, kökenine ilişkin kurumlar geliştirildi, iyononsfer ve yukarı atmosfer fiziğinde çok önemli gelişmeler sağlandı

Uluslararası programlar içinde jeofiziğe ve genelde de yer bilimlerine çok önemli katkı sağlayan olaylardan biri de Uluslararası Üst Manto Projesi olmuştur

1930-1950 yılları arasında sismolojide çok önemli kurumsal gelişmeler sağlanmış, dünyada kurulu sismoloji istasyonlarının sayısı artmış, uzun periyodlu sismograflarla kaydedilen yüzey dalgalarının dispersiyonundan yararlanarak yer kabuğunun yapısına ilişkin çok değerli bilgiler sağlanmıştır Bunlara ek olarak, dinamit, nükleer silahların denenmesi gibi yapay kaynaklarla oluşturulan sarsıntıların kaydedilmesiyle de yerkabuğunun yapısına ilişkin, yerel ve bölgesel, ayrıntılı bilgiler toplanmıştır Bu süreç içinde yer kabuğunun kıtalardaki yapısı ile okyanusların altındaki yer kabuğu arasında çok önemli farkların bulunduğu anlaşılmıştır



Alıntı Yaparak Cevapla