10-14-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ses Üstü Dalgalarla Haberleşen Kurbağalar.
Ses Üstü Dalgalarla Haberleşen Kurbağalar
Bilimsel adı Amolops tormotus olan Çin kurbağası, Çin’de yüksek şelaleler ve nehirlerle kaplı bir bölgede yaşayan nadir görülen bir kurbağa türüdür

Bu kurbağaların yaşam alanlarına yoğun bir su sesi hakimdir (1) İletişime engel oluşturan bu tür sesler bilim adamlarınca “gürültü” olarak adlandırılır Bilim adamları başlangıçta kurbağaların, bu gürültüler nedeniyle haberleşmelerinden de büyük güçlükler yaşadıklarını düşünmüşlerdi Ancak çok ilginçtir ki, yapılan araştırmalar bu kurbağaların sorunsuz bir şekilde haberleştiklerini gösterdi Peki, ama nasıl?
Bu küçük canlılar ses sinyallerini “ses üstü” denilen insan kulağının duyamayacağı çok yüksek frekanslarda yollarlar (2) Araştırmayı yürüten ekibin lideri Illinois Üniversitesi’nden Albert Feng bu türün erkek kurbağalarının 128kHz’den yüksek frekanslarda sesler çıkartabildiğini tespit ettiklerini belirtiyor (3) Bu frekans, insanın duyabildiği en yüksek frekanslı sesten kat kat daha fazladır Ne var ki, ses sinyallerini bu yüksek frekanslarda göndermenin tek başına hiç bir anlamı yoktur Çünkü bu ses sinyallerinin anlam kazanması için onları algılayabilecek özellikte kulakların da olması şarttır Allah bu küçük canlıların kulaklarını yüksek frekanslı ses sinyallerini algılayacak şekilde yaratmıştır
Bir Kurbağa Bunları Bilebilir mi??
Frekans, Ses kaynağının birim zaman
içerisinde yaptığı titreşim sayısıdır
Hertz, ses dalgalarının 1 saniye içindeki yayılma sıklığını anlatmak için kullanılan birimdir
Ses, cisimlerin titreşimi sonucunda meydana gelir Sesin iletilebilmesi için hava veya su gibi bir ortam gereklidir Ses dalgalarının yayılma hızı, üzerinde ilerlediği ortamın yoğunluğuna bağlıdır
Ses dalgaları üçe ayrılır:
Infrasound (ses ötesi), frekansı 20 hertz veya altındaki seslerdir
İşitilebilir ses, frekansı 20 – 20 000 hertz arasında olan kulaklarımızla duyabildiğimiz seslerdir
Ultrasound (ses üstü), frekansı 20 000 hertz üzerindeki (2 – 15 Mhz) kulağımızla işitemeyeceğimiz seslerdir
Albert Feng bu kurbağalar üzerinde yaptığı araştırmalarda hayvanın, kulak zarlarının ince olduğunu, çukur şeklindeki kulaklarının, kulak zarı ve kulak arasındaki mesafeyi azalttığını, bu sayede de ultrasound(ses üstü) sesleri duymanın mümkün olabildiğini tespit etmiştir (4)
Çin kurbağaları hakkında edinilen bu bilgilerden sonra şu sorular gündeme gelmiştir:
Bu kurbağalar yaşadıkları bölgede bulunan gürültülerin belli bir frekans aralığında olduğunu nereden bilirler?
Bu problemin üstesinden gelebilmek için yüksek frekansta ses sinyalleri göndermeleri gerektiğini bilebilirler mi?
Yüksek frekans yayacak ses sistemi vücutlarında nasıl var olmuştur?
Yüksek frekanslı sesleri algılayacak kulakları nasıl var olmuştur?
Elbette kurbağadaki bu mükemmel sistemi bu küçük canlının kendi başına geliştirmiş olması düşünülemez Çünkü ortada özel şartlarda kullanılmak üzere hazırlanmış bir verici ve bu vericiye göre ayarlanmış bir de alıcı bulunmaktadır
Tüm bu sistemin ortaya çıkışını evrim teorisinin iddia ettiği gibi "tesadüf" ile açıklamak da mümkün değildir Çin kurbağasındaki ultrasound iletişim sistemi kompleks bir yapıdır ve asla rastgele gerçekleşen mutasyonlarla açıklanamaz Sistemin çalışabilmesi için, tüm ayrıntılarıyla aynı anda, kusursuz olarak var olması zorunludur Kurbağa hem yüksek frekanslarda ses yayacak yapıya, hem de bu sesleri algılayıp analiz edecek nitelikte bir organa sahip olmalıdır ki, bu sistem işe yarasın Elbette tüm bunlar rastlantılarla açıklanamaz Açıktır ki bu kusursuz sistemi, ilmi her şeyi kuşatan ve her şeye gücü yeten, alemlerin Rabbi olan Allah yaratmıştır
Kaynak:evrenvebilim
Alıntılar:(1) Old World frog and bird vocalizations contain prominent ultrasonic harmonics, Acoustical Society of America, February 2004
(2) Ultrasonic communication in frogs, Nature Volume 440, March 2006
(3) Discovery
|
|
|