10-15-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Telefon Tarihi (Telefonun İcadı)
Telefonun İcadı Hakkında

Telefon birbirinden uzak yerlerde bulunan kişiler ve düzenekler arasında bilgi alışverişini sağlayan elektrikli ses alıp verme aygıtıdır Telefonun çalışmasında ana ilke ağızdan çıkan ses dalgalarının önce elektrik sinyallerine çevrilmesi, bu sinyallerin çeşitli gönderme yöntemleriyle uzağa iletilmesinden sonra, bu defa elektrik sinyallerinin yeniden kulakla duyulabilecek ses dalgalarına çevrilmesidir Önce kentlerde kurulan telefon şebekeleri daha sonra kentlerarası, uluslararası düzenekler durumuna dönüşmüş ve uydular aracılığıyla dünyanın her köşesinin birbiriyle iletişimi sağlanmıştır Telefon sözcüğü Eski Yunanca Telos “Uzak” ve Phone “Ses” sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur Dilimize Fransızca telephone’den geçmiştir Dilbilimci Nurullah Ataç telefon sözcüğüne Türkçe karşılık olarak Uzaklaşarak konuşur sözcüğünü türetmiştir Bu sözcüğün Türkçeye geçirilmesi istenmiş ama halk bu sözcüğü kullanmadığı için yeniden telefon sözcüğü kullanılmıştır Telefon ilk olarak telgraf sistemine benzer iki bağlantı üzerinden konuşulacak şekilde kullanılmaya başlanmıştır Çoğu defa bir bağlantı demir tel, diğer bağlantı toprak olduğu için yitimler fazla ve sesler karışık olarak işitiliyordu Bakır alaşımlarının gelişmesiyle tel sayısı arttırıldı Konuşma sayıları arttıkça bağlantılar yetişmemeye başladı 1886 yılında tek devreden değişik frekanslarla ses gönderen bir aygıt (multiplex) kısadevresi yapıldı Uzun hatlara konulan yükselticilerle kayıplar giderildi İlk telefonlardan Telefonda en büyük adımlardan biri operatör kullanmaksızın yapılan otomatik konuşmalardır 1891 yılında geliştirilen Strowger otomatik arayıcıyla araya operatör girmeden aboneler birbirine bağlanabilmiştir Bu düzenek 1920 yılında Bell düzeneği olarak geliştirilmiştir 18 Ekim 1892'de Chicago ve New York arasında ilk uzun telefon hattı açıldı 1948 yılından sonra ise transistörün aygıtının sahneye çıkmasıyla elektromanyetik röle sistemler yerini, elektronik devrelere bırakmıştır Elektronik arayıcı sistem ilk olarak 1965 yılında ABD'de servise konulmuştur Telefonda atılan diğer büyük adım da, uzak mesafe konuşmalarında yüksek frekanslı radyo yayınlarından yararlanılmasıdır 150-300 km aralıklarla yer alan röle istasyonları konuşmaları koaks kablolardan ve havadan elektromanyetik yayın şeklinde iletmektedir Frekans yükseldikçe tek bağlantı üzerinden konuşma kanal sayısı da yükselmektedir Böyle bir sistemle iki röle istasyonu arasında aynı anda 3600 konuşma yapmak olasıdır Bu gelişmeyi uydular aracılığıyla yapılan konuşmalar izlemiştir Anakaralar arası telefon konuşmaları 1915 yılında başlamıştır İlk konuşma Paris'le ABD'de Arlingon arasında yapılmıştır Anakaralar arası telefon konuşmalarında güçlü radyo alıcı vericileri kullanılıyordu İyonosferin etkisi konuşmaları zorlaştırdığı için sualtı kabloları kullanılmaya başlandı İlk sualtı kablosuyla telefon görüşmeleri 1950 yılında Florida ile Havana arasında 185 km'lik uzaklıkta yapıldı Sonuç doyurucu olduğu için 1956 yılında New York ile Londra arasına aynı düzenek kuruldu Uydu aracılığıyla anakaralar arası ilk telefon konuşmaları 1960 yılında başladı Echo 1 isimli uyduyla ABD'nin doğu yakası ile batı yakası arasında telefon bağlantısı sağlanınca bunu Telstar I, Telstar 2 ve diğer uydular izledi Bugün uyduların devreye girmesiyle gemi ya da uçaklarla otomatik telefon konuşması yapılabilmektedir 1985 yılında uzay mekiği Discovery'nin yörüngeye koyduğu uydulardan biri aynı anda 20 000 konuşma yapabilmeye olanak verir Türklerde ilk telefon Osmanlı Devleti'nde 1908 yılında uygulanmaya başlandı Kadıköy ve Beyoğlu santralları 1911 yılında hizmete açıldı İlk otomatik telefon santralı cumhuriyet döneminde Atatürk'ün emriyle 1926 yılında Ankara'da kuruldu Ardından diğer il merkezlerinde de telefon santralları kurulmaya başlandı Kısa bir süre sonra kurulan santrallar aracılığıyla bütün iller arası telefon haberleşmesi başlamış oldu PTT'nin 1970'lerden sonra yaptığı çalışmalarla telefon, Türkiye'de geç olmakla beraber, süratle yayılmaya başladı Türkiye'nin milletlerarası telefon santralı İstanbul'daki Tahtakale Telefon Santralıdır Bu santralın diğer milletlerarası telefon santrallariyla irtibatı 1985 yılı itibariyle altı yoldan olmaktadır Bunlar: Edirne (Bulgaristan) hattı, İzmir (Yunanistan) hattı, Antalya (İtalya) hattı, İskenderun (Suriye) hattı, Diyarbakır (Irak) hattı, Ankara (Rusya)hattı Diyarbakır'dan Bağdat'la görüşecek bir abone önce Tahtakaleyle irtibatlanır daha sonra Diyarbakır radyolinkiyle Bağdat'a ulaşır İleriki senelerde uzaya gönderilecek Türk uydularıyla (Türk-Sat) milletlerarası santral hatlarında artış beklenmektedir (1994) Bir elektrik devresi üzerinden bir telefon konuşmasının yapılması sırasında meydana gelen olaylar şöylece sıralanabilir: Ses enerjisi mekanik enerjiye dönüşür Mekanik enerji elektrik enerjisine dönüşür Elektrik enerjisi nakledilir Karşı tarafta elektrik enerjisi manyetik enerjiye dönüşür Manyetik enerji mekanik enerjiye dönüşür Mekanik enerji ses enerjisine dönüşür Elektrik titreşimlerinin iletkenlerdeki yayılma hızı esas titreşimlerinin havadaki yayılma hızından birkaç yüz bin kere daha fazla olduğundan (200-300 bin km/sn mertebesinde) telefon ile konuşanlar, aradaki uzaklığa rağmen, karşı karşıya bulunuyorlarmış hissine sahiptirler Telefon sistemi üç ana görev yapar İki abone arasında konuşma irtibatını sağlar ve aboneler arasında çağırma, meşgul çevirme, ses sinyalleri üretir Otomatik olmayan manyetolu telefonlarda bu işlemler elle yapılır Bir telefon aletinde bulunan belli başlı parçalar şunlardır: Ses alıcı (mikrofon), Mikrofon akım kaynağı, Ses verici (kulaklık), Çağırma ve çağrılma düzenleri, Devre açıp kapayıcılar, anahtarlar, Çağırma kadranı Manuel ve otomatik santrallara bağlı telefon aletleri birbirinden farklıdır Herbirinde yukardaki parçaların bazıları bulunur Telefonun ahizesi sesi elektrik enerjisine ve elektrik enerjisini de sese çevirir Otomatik telefon cihazında ahize kaldırıldığında devreyi açan bir anahtar ve ön tarafta numaratörü mevcuttur Telefon ahizesi kaldırılınca telefonla santral arasında elektrik devresi kurulur Ahizeden ton sesi duyulur Numaratörden, mesela 6 rakamı çevrilince elektrik devresi altı defa açılıp kapanmış olur Elektrik devresindeki açılıp kapanmalar sinyal olarak santralda devreler vasıtasıyle sayılır Muhaberenin konuşma şeklinde olması şart değildir Lokal santrallara konulan bilgisayarlar gönderilen sinyal cinsine göre seçim yaparak dağıtımı analog telefon, sayısal telefon, faksimile, teleks, televizyon bilgi işlem şekillerinde terminallere ulaştırır Böylece telefon konuşmaları yanında televizyon, faksimil resim ve yazı, teleks, bilgisayar işlemleri de çok süratli ve kaliteli olarak yürütülür Muhabere hatları: Muhabere (haberleşme) imkânları çok çeşitlidir Bunlar: İki telli analog radyo sinyal hattı (1 konuşma) Anolog radyo röle link hattı (30 konuşma)
|
|
|