10-14-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tunus Hakkında Bilgi, Tunus Yemekleri
Birlesmeci Demokratik Birlik Partisi: Arap kavmiyetçiligini ve Irak ve Suriye'de hâkim olan Baas ideolojisine benzer bir ideolojiyi savunmaktadir
Ilerici Sosyalist Birlik Partisi: Kavmiyetçi ve solcu bir anlayisa sahiptir
Sosyalist Demokratlar Hareketi: Muhalefet partilerinin basinda gelen sosyalist çizgideki bir partidir
Islah ve Yenilik Partisi: Eski Tunus Komünist Partisi'nin devamidir Geçmisi 1920'lere kadar uzanan bu parti kitle tabani açisindan Tunus'taki siyasi partilerin en zayifidir
Adalet ve Gelisme Partisi: Bu da eski Istiklal Partisi'nin bir devamidir Sosyalist ve liberal bir anlayisa sahiptir Tunus'ta yürürlükte olan partiler kanunu Islâmi amaçli siyasi parti kurulmasina izin vermediginden sahnedeki partiler hep liberal veya sosyalist anlayisi temsil etmektedir
Idari bölünüs: 23 ille, 246 ilçeye ayrilir
Tarihi: Tunus'ta gerçeklestirilen ilk Islâm fethi 648'de Abdullah bin Ebi Sarh komutasindaki Islâm ordularinin gerçeklestirmis oldugu fetihtir Bunun arkasindan birbirini izleyen fetihlerle Tunus'un tamami Islâm devletine baglandi Bölgenin Islâm devleti topraklarina katilmasindan sonra yerli halk kisa sürede Müslüman oldu ve yedinci yüzyilda Tunus halkinin tamami Islâm'a girdi Tunus fethedildikten sonra hilafete bagli Ifrikiyye eyaletinin bir parçasi olmustur Bu eyaletin idare merkezi de Tunus'taydi 800 yilinda Tunus'ta yine hilafete bagli Aglebiler yönetimi kuruldu Aglebiler özerk bir statüye sahiptiler ve Tunus'un yani sira Libya ve Sicilya'da da saltanat sürmüslerdir Aglebiler saltanati 910'a kadar sürdü Bu tarihten sonra Tunus topraklarina Fatimiler hükmetmeye basladilar Fatimîlerin yöneticileri kendilerinin Hz Ali (r a ) soyundan geldiklerini ileri sürüyor ve Sii inançlarini savunuyorlardi Fatimiler daha sonra sinirlarini genisleterek bugünkü Misir topraklarini da ele geçirdiler 972 yilinda Fatimîler baskentlerini Kahire'ye naklederek Tunus'u da içine alan Ifrikiyye eyaletinin yönetimini Zirilere verdiler Ziriler Fatimîlere bagli bir özerk yönetimdi Ziriler baslangiçta bütün Kuzey Afrika'da hüküm sürdüler Ancak zamanla bu topraklarin önemli bir kismini kaybettiler ve ellerinde sadece Tunus kaldi Ziriler 1051'de Fatimîlerle baglantilarini kopararak bagimsiz oldular Ancak sonralari Fatimîler bu yönetim üzerindeki nüfuzlarini sürdürmüslerdir Zirilerin Siilikten çikarak Sünniligi benimsemeleri üzerine Fatimîler onlarin yönetimi altindaki topraklarda Beni Hilal isyanlari çikardilar Bu isyanda çok sayida sehir tahrip edilmis, yüzyillar boyunca olusturulmus olan medeniyet eserleri yok edilmistir Zirilerin Tunus üzerindeki saltanatlari 1148'e kadar sürdü Bu tarihte bölge üzerinde Muvahhidler nüfuz sahibi oldular Muvahhidler, Tunus'u Hafsilerin yönetiminde kendilerine bagli bir eyalet haline getirdiler Muvahhidlerin dagilmasindan sonra da Hafsiler bu ülkede bagimsiz bir yönetim kurdular Hafsilerin yönetimi 1574'e kadar sürdü Bu tarihte Tunus Osmanlilar tarafindan ele geçirilerek Osmanli Devleti'ne bagli bir eyalet haline getirildi Tunus'un bu statüsü 1881'e kadar sürmüstür Bu dönemde Tunus'u kendilerine "Beyler" denen halifeye bagli yerel yöneticiler yönetiyorlardi 12 Mayis 1881'de Tunus, Fransiz sömürgeciler tarafindan isgal edildi Bundan sonra Fransizlar ülkeye "yüksek komiser" dedikleri genel vali tayin ederek yönetmeye basladilar Öte yandan Beyler'in yönetimi de sembolik bir sekilde sürüyordu Fransizlar isgal ettikleri bütün diger ülkelerde basvurduklari zulüm uygulamalarina burada da basvurdular Bu zulme karsi bagimsizlik yanlisi örgütlenmeler ve bazi ayaklanmalar oldu Ancak bütün bu ayaklanmalar insafsizca ve kanli bir sekilde bastirildi Tunus'ta bagimsizlik mücadelesini organize etmek ve bu mücadeleye yön vermek amaciyla Düstur Partisi adinda bir siyasi parti kuruldu Ancak Fransiz sömürgeciler isgal ettikleri diger ülkelerdeki bagimsizlik mücadelelerini kendi kontrollerine almak için basvurduklari sinsi oyunlara burada da basvurarak kendi elleriyle yetistirdikleri Habib Burgiba'yi bagimsizlik mücadelesinde önemli bir konuma getirmeyi basardilar ve ona Yeni Düstur partisi adinda bir parti kurdurdular Habib Burgiba baslangiçta Islâmci düsünceyi destekliyor, camilerde namaz kildirip hutbeler veriyor, konusmalarinda Islâmi kavramlar ve özellikle cihad konusu üzerinde agirlikli bir sekilde duruyordu Oysa Burgiba çocuklugundan beri Fransizlarin gözetiminde bulunmus, esi Fransiz olan agabeyinin gözetiminde büyümüs ve Fransa'da hukuk ögrenimi görmüs biriydi Fransizlar Burgiba'yi Tunus halkina kabul ettirebilmek amaciyla 1934 - 36 ve 1938 - 42 yillari arasinda hapse de attilar Burgiba sinsi politikasina dis destek bulmak amaciyla 1945'te Fransiz isgal yönetiminden kaçtigi görünümü vererek Kahire'ye geçti 1949'a kadar Kahire'de kalarak bu dönem içinde Arap ülkeleri basta olmak üzere Islâm ülkelerinin destegini saglamaya çalisti Tunus'a dönüsünden sonra halki isyana tesvik eden Burgiba bu arada Fransiz isgalcilerin Tunuslu Müslümanlari kirip geçirmeleri için gerekli sartlari olusturuyordu Sonuçta Fransizlar kendi adamlari olan Burgiba'nin konumunu saglama aldiktan sonra 20 Mart 1956'da isgale son vererek Tunus'un bagimsizligini tanidilar Bagimsizlik sonrasinda Burgiba, Tunus cumhurbaskanligina getirildi Ancak tutumunu birden bire degistirerek Islâm aleyhtari bir siyaset izlemeye basladi Partisinin adini Sosyalist Düstur Partisi olarak degistirdi Müslümanlar üzerindeki zulümlerini günden güne siddetlendirdi Tunus'un sembolü olan Zeytune Üniversitesi basta olmak üzere Islâmi egitim kurumlarini kapattirdi Zaman içinde camileri de siki denetim altina alarak belli vakitlerin disinda namaz kilinmasini yasakladi Islâmi yönetim istediklerinden dolayi çok sayida Müslümani tutuklatarak cezaevlerinde agir iskencelere maruz birakti Onun bu zulümleri karsisinda olusan halk tepkisini kendi lehine bir destek unsuru olarak degerlendirmek isteyen Zeynelabidin bin Ali 7 Kasim 1987'de Burgiba'ya karsi bir darbe gerçeklestirerek yönetimi ele aldi Baslangiçta ülkede bir reform hareketi baslatacagini vaad eden ve Islâmci kesimlerle iyi iliskiler kurmaya çalisan Bin Ali durumunu saglama aldiktan sonra zulüm ve iskence uygulamalarini aynen Burgiba'nin biraktigi yerden devam ettirmeye basladi Hatta o, zaman içinde zulmü daha da siddetlendirerek tam bir vahset yönetimini hakim kildi
Dis problemleri: Islâmi akimlari destekledigi iddiasiyla Sudan'la iliskilerini askiya aldi 1993 Haziran'inda Kahire'de gerçeklestirilen Afrika Birligi zirvesinde Sudan'a karsi olusturulan cephenin içinde yer aldi
Tunus'un en önemli iç problemi yönetimin uyguladigi baski politikasindan kaynaklanan siyasi meselelerdir Bu baski çok sayida Tunus vatandasini, ülkesini terk ederek degisik ülkelerden siyasi siginma hakki istemeye zorladi Özellikle Islâmi akim üzerindeki agir baski ülkeyi, Burgiba'nin son dönemlerinde yasananlara benzer siyasi olaylarin içine çekti
|
|
|