10-14-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gazneliler Hakkında Bilgi
Sultan Mahmüd'un ölümünden sonra Gazneliler Devleti'nde tekrar taht mücâdelesinin başladığını görüyoruz Neticede Mes'üd , kardeşi Muhammed'i mağlüp ederek Gazneliler Devleti'nin başına geçti Muhammed'in gözlerine mil çekilerek hapsedildi Mes'üd , iyi ve cesur bir askerdi Ancak şiddete taraftar olması ve içkiye düşkünlüğü sebebiyle devlet idâresinde babası kadar başarılı olamadı
Sultan Mes'üd , birçok husüslarda babasının kuvvetli karakterinden yoksundu Maiyeti onun keyfî hareket ve avâreliğinden şikâyetçi idiler Mes'üd babasının Hindistan'daki başarısını korumakta kararlıydı Ancak Karahanlılar Ali Tegin ve Selçuklu tehlikesi karşısında buraya babası kadar çok sayıda sefer tertibleyemedi Yine de 1033'de bir sefer tertipleyerek Sarsütî veya Sarsâva kalesini zapt etti
Daha sonra , Selçuklu tehlikesinin artmasına rağmen , 1037-38 kışında Delhi yakınındaki Hansî kalesine yapılan bir seferi bizzat yönetmekte ısrar etti ve bu kaleyi de ele geçirdi O Hindistan'a yaptığı seferlerde başarı kazanmasına rağmen , Selçuklular karşısında büyük bir muvaffakiyet elde edemedi
Neticede , Tuğrul Bey ile Dandanakan'da karşılaştı ve üç gün süren bir savaştan sonra ağır bir yenilgiye uğradı ( 1040 ) Mes'üd , Selçuklular'a karşı koyamamak korkusu ile ailesini ve hazinelerini toplayarak Hindistan'a doğru çekildi Ancak bu yolculuk sırasında bir ayaklanma sonucu tahttan uzaklaştırılarak kör kardeşi Muhammed ikinci kez tahta çıkarıldı Mes'üd ise öldürüldü ( 1041 )
Mes'üd'un oğlu Mevdüd , babasının intikamcısı ve taht iddiacısı olarak ortaya çıktı ve mücâdelesinde başarılı oldu Amcası Muhammed ve taraftarlarını mağlüp ederek Gazneliler Devleti'nin başına geçti ( 1041 ) Ancak Mevdüd'da Gazneliler Devleti'nin duraklama devrinin kaderini değiştirecek meziyetlere sahip değildi
O , gerek Hindliler ile ve gerekse Selçuklular ile mücâdele etti ve Selçuklu akınlarını geçici olarak durdurabildi Mevdüd , komşu devletler ile bir ittifâk meydana getirerek Selçuklular üzerine yürüdüğü bir sırada öldü ( 1049 )
Medüd'da sonra kısa sürelerle oğlu II Mes'üd ve I Mes'üd'un oğlu Ali tahta geçtiler 1050 yılının başında Gazneliler tahtında Mahmüd'un oğlu Abdurreşîd'i görüyoruz Fakat 1053 yılında Tuğrul adındaki bir Türk kumandan Abdurreşîd dahil on bir şehzâdeyi öldürerek Gazneliler Devleti'nin başına geçti
Ancak onun hâkimiyeti de çok kısa sürmüş ve yine bir Türk kumandan tarafından öldürülmüştü Daha sonra Gazneliler tahtına I Mes'üd'un oğlu Ferruhzâd geçirildi Sultan Ferruhzâd Selçuklular ile başarıyla mücâdele etmiş ve 1059 yılında ölmüştür Tahta geçen kardeşi İbrâhîm devrinin en önemli olayı , hiç şüphesiz uzun yıllar devam eden Selçuklu-Gazneli mücâdelesinin bir barış ile sona erdirilmesi idi ( 1059 )
Sultan İbrâhîm , babasının ve dedesinin zamanındaki Gazneliler Devleti'nin parlaklığını yeniden sağlamaya çalışmış ve bu barış sırasında Selçuklu sultanları ile eşit şartlarla müzâkereye girmişti Daha sonra iki hânedân arasında evlilik münâsebetleri ile bu barış daha da sağlamlaştırıldı
Sultan İbrâhîm , Hindistan'da bazı kaleler zaptetmiş ve Gürluların çağrısı üzerine Gür bölgesini hâkimiyeti altına almıştı Sikkeleri üzerinde ilk defa sultan unvanı görülen Gazneli hükümdarı İbrâhîm idi Onun saltanatı kırk yıl sürmüş ve 1099'da ölmüştür
Sultan İbrâhîm'in yerine oğullarından III Mes'üd geçti Bu hükümdâr devrinde daha çok Hindistân seferi göze çarpıyor III Mes'üd'un 1115 yılında ölümünden sonra , oğlu Şirzâd bir yıl kadar Gazneliler tahtında hüküm sürdü Daha sonra III Mes'üdun oğulları arasında taht mücâdelesinin başladığını ve Gazneli Devleti'nin iç işlerine Selçuklular'ın karıştığını görüyoruz Şirzâd'dan sonra tahta Arslan-şâh geçti ise de , kardeşi Behrâm-şâh Selçuklu ailesinden Horasan melîki olan www frmsinsi net/ Sencer'in yardımını sağlayarak Gazneliler tahtına sâhip oldu ( 1117 ) Arslan-şâh önce Hindistan'a geçmiş , sonra Gazneliler tahtı için yeniden mücâdeleye girişmişse de bu uğurda hayatını kaybetmiştir ( 1118 )
Sultan Behrâm-şâh , Hindistan'da daha çok isyancılar ile uğraştı 1134 yılında önceden ödemeyi kararlaştırdığı yıllık 250 000 dinar vergiyi göndermemesi , Selçuklu sultanı Sencer'in , Gazne üzerine yürümesine sebep olmuştu Sultan Sencer Gazne'ye kadar ilerlemiş ve Hindistan'a kaçan Behram-şâh'ı affederek yine Gazneliler Devleti hükümdârı olarak bırakmıştı ( 1136 ) Behrâm-şâh devrinin olayları arasında Gaznelilerin , Gürlular ile olan münâsebetleri de dikkati çekmektedir
Gittikçe kuvvetlenen Gürlular , nihâyet bir intikam vesîlesi ile Gazne şehrini yaktılar ( 1151 ) Behrâm-şâh , yeniden Gazne'ye hâkim oldu ise de ( 1152 ) , onun zamanı artık Gazneliler Devleti'nin çöküş içine girdiği bir devre idi Behrâm-şâh , 1157 yılında öldü ve yerine oğlu Hüsrev Şâh geçti
Sultan Sencer'in Oğuzlar tarafından esir edilmesinin yarattığı kargaşa ( 1153-1157 ) ve Gazneliler'in bu Selçuklu sultanının yardımından mahrüm kalması Gürluların işine yaramış ve bundan yararlanarak süratle hâkimiyetlerini genişletmişlerdi Neticede Hüsrev-şâh Gazne'yi terk ederek Lahor şehrine yerleşti Gazneliler bundan sonra Hindistan'daki toprakları üzerinde hüküm sürebildiler Hüsrev Şâh 1160'da Lahor'da öldü ve yerine oğlu Hüsrev Melik geçti Nihayet Gürlular bir hile ile onu esir ederek Gazneliler Devleti'ne son verdiler ( 1186-7 )
Gazneliler devri , kültür bakımından da parlak geçmiştir Sultan Mahmud ve oğlu Mesud saraylarında devrin en büyük kabiliyetlerini toplamaya çalışmışlar , şairlere hürmet ve sevgi göstermişlerdi Sultan Mahmud'un sarayında dört yüz şairin bulunduğu rivayet edilmektedir Edebiyattan başka tarih yazıcılığı da Gazneliler'de çok önem taşımaktaydı Sultan Mahmud Harizm'i ele geçirdiği zaman ortaçağın büyük bilim adamlarından Biruni'yi Gazne'ye getirtmişti
Böylece , Biruni , Hindistan'a yapılan Gazneli seferlerine katılma şansı buldu Onun büyük eseri "Tahkik mâli'-Hind" bu şekilde ortaya çıkmıştır Bu eser Hinduların inanç ve adetlerini tarafsız olarak inceleyen ilk İslamî eserdi Bu eserde Hind din , ilim ve coğrafyası hakkında çok geniş bilgi bulunmaktadır
Gazneli sultanlar , mimari faaliyetleri ile de dikkat çekmişlerdir Sultan Mahmud ve Mesud dönemi eserlerinden pek azı bugüne kadar gelebilmiştir Mahmud , halkın yararı için çarşı , köprü , su yolu ve kemerleri ile camiler yaptırmıştır Sultan Mesud'un kendisi de zaten yetenekli bir mimardı ve yaptırdığı bir sarayın planını kendisi çizmişti
Gazneliler'in , Türk ve İslâm tarihindeki başlıca rolü , kuzey Hindistan'ın fütühâtına yol açarak İslâm dînine Pencâb'da kuvvetli bir dayanak noktası elde etmesi ve daha sonraki Hindistan fetihlerine bu süretle sağlam bir zemin hazırlamış olmasıdır Ayrıca Gazneliler , Hind dünyâsı kültürü ile doğrudan doğruya temas kuranlar olarak târîhe geçmişlerdir
Yıllar sonra , Pakistan Devleti'nin kurulmasında da birinci derecede etken olmuşlardır Sultan Mahmüd ve Mes'üd'un şahsiyetleri ise halkın zihninde büyük Müslüman ve halk kahramanları olarak yerleşmişti Mahmüd , daha sonraki İran edebiyâtında da meşhür bir şahıs , adâlet ve insâf timsâli bir hükümdâr olarak yer almıştır 
|
|
|