Yalnız Mesajı Göster

İç Anadolu Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi

Eski 10-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İç Anadolu Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi




AZ BİLİNEN DOĞAL BİR CENNET ÇANKIRI

Yılın yarısında karlarla kaplı yüce dağları, topraklarının üçte birini kaplayan ormanları, kamp, karavan, yaya ve atlı yürüyüş, bisiklet, fotoğrafçılık ve avcılık gibi pek çok turizm çeşidine elverişli yaylaları, zengin termal kaynakları ve içmeleri, yüzyıllardır yaşatılan kültürel değerleri, sevecen insanları ve geleneksel konukseverliği ile doğayla baş başa kalmak ve şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için arayıp da bulunamayacak gizli bir cennet ÇANKIRI

İç Anadolu Bölgesinin kuzeyinde İç Anadolu ile Batı Karadeniz geçiş alanında bulunan Çankırı ilinin denizden yüksekliği 723 metredir İlin kuzey sınırındaki dağlar aynı zamanda en yüksek kesimini teşkil eden Kuzey Anadolu dağlarının ikinci sırasındaki Ilgaz Dağlarıdır İl sınırları içindeki akarsuların en büyüğü, aynı zamanda ülkemizin en uzun nehri olan Kızılırmak'tır

İlin ormanları başta Ilgaz ilçesi olmak üzere Eldivan, Elaman, Eğriova, Düvenlik, Işık Dağı, Ilısılık, Yapraklı, Sarıkaya, Karakaya ve Erikli dağları ve çevresindedir İldeki bitki örtüsünün üst florasını oluşturan iğne yapraklı ağaçlar, özellikle karaçam, sarıçam, ardıç, meşe, ladin ve köknar gibi orman ağaçlarıyla ahlat ve kızılcık ağaçlarıdır Ayrıca akarsular boyunca söğüt ve kavak ağaçları ile zengin meyve bahçelerine rastlanmaktadır

İlde İç Anadolu Bölgesi'nin kara iklimi egemendir Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçmektedir En sıcak aylar Temmuz ve Ağustos, en soğuk aylar Ocak ve Şubat'tır

Çankırı'da Neolitik Devirden (MÖ7000-5000) bu yana kesintisiz bir yerleşimin varlığı bilinmektedir

Çankırı sırasıyla Hitit, Frig, Kimmer, Pers, Büyük İskender, Roma, Bizans, Selçuklu, Danişment, Candaroğlu ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır Bizans Döneminde Germanikopolis ve Gangra, daha sonraları Kengri olarak adlandırılan İl, Cumhuriyet Döneminde Çankırı adını almıştır

GEZİLECEK YERLER

TAŞ MESCİT :

Çankırı'da Selçuklu Dönemi'nden kalma en önemli yapıdır İki ayrı yapıdan oluşan eserin şifahane kısmı, Anadolu Selçuklu Hükümdarı Keyhüsrevoğlu I Alaadin Keykubat zamanında Çankırı Atabeyi Cemaleddin Ferruh tarafından Miladi 1235 yılında yaptırılmıştır Şifahaneye 1242 yılında bir de darulhadis kısmı ilave edilmiştir

Yapının, plastik sanatlar bakımından önemi ise, üzerinde yer alan iki adet figürlü parçadan meydana gelmektedir Bunlardan biri sürekli yayınlara konu olmuş ve üzerinde durulmuştur 100x25 cm ebatlarındaki bu kabartmanın özelliği, gövdeleri birbirine dolanan iki ejder (yılan) motifidir Ejderlerin başları birbirine karşılıklı gelecek şekilde biçimlendirilmiştir Günümüzde "Tıp Sembolü" olarak kullanılan kabartmanın orjinali kaybolmuş olup aslına uygun olarak yaptırılan yenisi yerine konulmuştur

Halk arasında su içen yılan olarak da isimlendirilen ikinci parça diğerinin aksine alçak kabartma şeklinde olmayıp başlı başına bir heykel görünümündedir Darulhadis'te kullanılan gözenekli taştan yapılmış olan parça kupa şeklinde olup gövdesine bir yılan sarılmakta ve üst kısmında uzantı yaparak sonuçlanmaktadır Bu motif ise günümüzde "Eczacılık Sembolü" olarak kullanılmakta ve halen Çankırı Müzesi'nde sergilenmektedir

ILGAZ DAĞI MİLLİ PARKI :

Batı Karadeniz Bölgesinde, Çankırı ve Kastamonu il sınırları içerisinde yer almaktadır

Milli Park alanına Çankırı-Kastamonu Devlet Karayolu ile ulaşım sağlanmakta olup, Kastamonu'ya 45 km,Ankara'ya 200 km uzaklıktadır

Orta Anadolu'dan Kuzey Anadolu'ya geçiş kuşağında yükselen Ilgaz Dağlık yöresinin arazi yapısı genellikle serpantinler, şistler ve volkanik kayaçlardan meydana gelir Sahada yer yapısı kadar dağ oluşum hareketleri yönünden de ilgi çekici örnekler bulunmaktadır Ülkemizin en uzun ve en hareketli kırık hattı olan kuzey Anadolu fayı,Ilgaz Dağının güney eteklerinden geçer Ayrıca saha değişik karakterde vadiler sırtlar ve doruklardan meydana gelir, üstün peyzaj güzellikleri sunan jeomorfolojik yapıya sahiptir

Ilgaz Dağının eteklerinden doruklarına doğru gelişen karaçam, sarıçam, göknar hakim ağaç türlerinden meydana gelen bitki örtüsü, zengin ormanaltı topluluğu ile desteklenmektedir Bol ve bütün yıl akışlı akarsuları ile zengin bitki örtüsünün oluşturduğu şartlar karaca, geyik, yaban domuzu, kurt, ayı, tilki gibi yaban hayatı türlerine uygun yaşama ortamı sunmaktadır

Milli Parkın diğer önemli bir kaynağı da kış sporları imkanıdır

Ilgaz Dağının yer yapısı ve dağ oluşumu hareketlerinin ilginç ve ilgi çekici örnekleri ziyaretçileri çeker özelliktedir Ayrıca Milli Park sahası içerisindeki değişik bitki zenginliği ve peyzaj değerlerini sunan vadiler ve sırtlar mutlak görülmesi gerekli yerlerdir

Ankara il merkezine en yakın kayak sporu merkezi bu Milli Park içerisindedir Ayrıca sahada ziyaretçilerin doğal yürüyüş,çadırla ve karavanla kamp yapma olanağı ile günübirlik aktiviteleri için uygun olanaklar mevcuttur

Milli Park sınırları içindeki Baldıran vadisinde alabalık üretme istasyonu ve avlanma göletleri hizmete açıktır

15 Haziran-15 Eylül tarihleri arasında ziyaretçiler bu sahada sportif olta balıkçılığı yapabilecekleri gibi isteklerine göre üretim istasyonundan balık alma imkanına sahiptirler

Milli Parka gelen ziyaretçilerin yeme-içme ve konaklama ihtiyaçlarını karşılamak üzere park içinde bir otel ,idari müze ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne ait eğitim tesisleri bulunmakta, ayrıca Milli Parkta kış sporları için Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün Tele-Sandalye Tesisi bulunmaktadır

YAYLALAR :

Büyük Yayla (Yapraklı) ve Kırkpınar Yaylası (Ilgaz) önemli yaylalarıdır

TUZ MAĞARASI :

Çankırı'nın yaklaşık 20 km doğusunda yer alan Tuz Mağarası, kayatuzu yataklarının işletilmesi maksadıyla açılmış olup bugün nispeten dar girişinin devamında modern karayolu tünellerini andıran birçok galeriden meydana gelmiş ilginç ve büyük bir mağaradır

ÇANKIRI MÜZESİ :

Çankırı Müzesi'nde Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Firig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerinin sergilenmesi ve tanıtımı yapılmaktadır

Müzenin teşhir salonunda arkeolojik ve etnolojik eserler birlikte sergilenmektedir Arkeoloji bölümünde Eski Tunç, Hitit, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler bulunmaktadır Etnografya bölümünde ise Çankırı ve çevresine ait çeşitli dokumalar, el işlemeleri, hat sanatı örnekleri, baskı kalıpları, kıyafetleri, silahlar, süs eşyaları ile günlük hayatta kullanılmış olan çeşitli eserler teşhir edilmektedir

CENDERE (Salman) Höyük:

Ilgaz ilçesinin güneydoğusunda, Çankırı-Kastamonu karayolunun kenarında bulunan Cendere Köyü'ndedir Bölgedeki anıtsal yapılar, Devrez Çayının güneyinde kayalık, yüksekçe bir tepenin doğuya bakan yamaçlarındadır Burada çok sayıda insan eliyle oyulmuş mağaralar, kaya mezarları, kaya kilisesi olabileceği tahmin edilen tapınak ve amacı tam olarak bilinmeyen oyuklar bulunmaktadır Burasının, dini törenlerin yapıldığı ve muhtemelen Höyükle bağlantılı, kutsal kabul edilen alanlardan olduğu tahmin edilmektedir Kaya tapınakları, ulaşım yollarının geçtiği sarp ve dar geçitlere, kervanların, talancı eşkıyadan korunması amacıyla ibadet ve dua etmek için yapılmıştır

SAKAELİ Kaya Mezarları:

Genel olarak Roma ve Bizans Dönemlerine ait olduğu tahmin edilen bu mezarlar, Çankırı'ya 69 km mesafedeki Orta ilçesinin 8 km kuzeydoğusunda yer alan Sakaeli Köyü'ndedir

ÇANKIRI KALESİ:

Şehrin kuzeyinde küçük bir tepe üzerine kurulmuştur Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde sağlamlığıyla ünlü yapıdan günümüze, birkaç sur kalıntısından başka bir şey kalmamıştır

Ne Yenir ?

Çankırı'nın yöresel yemekleri etli hamur(mantı), tarhana çorbası, gözleme, cızlama, güveç, pıhtı, harmandaşı, fit fit aşı, cevizli hamur, çeç böreği, mıhlama, keşkek, çalma, çekme helvası, baklava olarak sayılabilir

Yapmadan Ayrılma :

Kış aylarında Doruk Mevkiinde kayak yapmadan,Ilgaz Dağı Milli Parkını görmeden,Çankırı Müzesini gezmeden DÖNMEYİN


Alıntı Yaparak Cevapla