Prof. Dr. Sinsi
|
İç Anadolu Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi
YUNUS EMRE'den NASRETTİN HOCA'ya   ESKİŞEHİR
İsa'dan önce birinci bin yılda Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan Eskişehir Türkiye'nin en önemli yol kavşaklarından birisidir
Yunus Emre, Nasrettin Hoca gibi tarihi kişileri yetiştiren Eskişehir Lületaşı, çeşitli haslıklara iyi gelen sıcak su kaynakları ile de ünlüdür Eskişehir'de ilk yerleşim, M Ö 3500 yıllarına dayanır Şehir Hititlerin, Friglerin, Perslerin, Romalıların, Bizanslıların, Selçukluların ve Osmanlıların hakimiyetine geçmiştir
Eskişehir kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, mutfağı ve alışveriş olanakları ile önemli bir turizm çekim merkezi olmayı hedeflemektedir
Eskişehir'in topografik yapısını, Sakarya ve Porsuk havzalarındaki düzlükler ile bunları çevreleyen dağlar oluşturur Havza düzlüklerini kuzeyden Bozdağ, Sündiken sıradağları, batı ve güneyden ise İç Batı Anadolu eşiğinin doğu kenarında yer alan Türkmen Dağı,Yazılıkaya Yaylası ve Emirdağ kuşatır
İlin dörtte birini çam, meşe, gürgen, ardıç, katran ve köknar ağaçlarının oluşturduğu ormanlar teşkil eder Orman olmayan arazilerde, su kenarlarında söğüt,ahlat ve kavak ağaçlarına rastlanmaktadır
Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi'nde olduğundan karasal iklime sahiptir Yazları sıcak ve kurak,kışları soğuk ve yağışlı geçmektedir
GEZİLECEK YERLER
Müzeler :
Atatürk ve Kültür Müzesi,Eskişehir Arkeoloji Müzesi,Osmanlı Evi Müzesi,Yunus Emre Müzesi,Seyitgazi Müzesi ve eskişehir Valiliği Lületaşı Müzesi  
Nasrettin Hocanın Evi:
Dünya mizah edebiyatında önemli bir yer tutan fıkralara sahip Nasrettin Hoca 1208 yılında, Sivrihisar'ın Hortu Köyü'nde doğmuştur Eskişehir' in Sivrihisar İlçesi ve Hortu Köyü'nde her yıl Nasrettin Hoca'yı anma şenlikleri ve adına halk edebiyatı seminerleri düzenlenmektedir
FRİG VADİSİ:
Antik kent Eskişehir'e 90 km uzaklıkta Han ilçesine bağlı olan Yazılıkaya Köyü bitişiğinde yer almaktadır Vadide Frig Krallığı, Lidya Krallığı ve Pers İmparatorluk döneminde üç ayrı yerleşme evresinin bulunduğuna ilişkin birçok temel ve yapı kalıntısına rastlanmıştır Diğer yandan, Midas Anıtı'nın çevresinde akropol üzerinde bir kentin varlığına ilişkiler bulgular saptanmıştır
Kayalık bir platform üzerine kurulmuş ve Erken Tunç Çağlarında yerleşim görmüş olan Midas (Yazılıkaya) Friglerin dini merkezi olmuştur Antik şehirde Hitit kültürüne ait kendi stilleri ile yaptıkları kaya kabartmalarına rastlanmıştır Hititlerden sonra Frig kenti olarak gelişen Yazılıkaya'da Frig kültürüne ait kale duvarları, yerleşim yerleri, kaya kabartmaları, kaya anıtları, su sarnıçları, sunak yerleri, karlıklar, kaya mezarları, basamaklı anıtlar, nişler, antik yollar olmak üzere 33 adet eser bulunmaktadır Bunlar doğa koşullarından dolayı yıpranmış olsalar da günümüze ulaşabilmişlerdir Roma ve Bizans çağlarında Frig yapıtlarının çoğu dini amaçlarla tahrip edilmiş, yerlerine kaya barınakları ve kaya mezarları yapılmıştır Kaya yüzeyine bir tapınağın cephesi biçiminde işlenen Frig kaya anıtları, sembolü, kutsal hayvanı aslan olan Frig dini, tek tanrısı ana tanrıça Kybele'ye adanmıştır Vadinin ormanlık kısmında, Çukurca Köyü'nden Kümbet Köyü'ne kadar uzanan bölgede 25'e varan anıt, kült anıtları, açık hava ve doğa tapınakları, kale, mezar ve diğer eserler bulunmaktadır
Pessinus:
Ana tanrıça Kybele'ye ithafen Sivrihisar İlçesi'nin Ballıhisar Köyü'nde kurulmuş bir şehirdir Tapınak kenti olarak bilinen Pessinus Romalılar döneminde de kutsallığını ve önemini korumuştur Bugün kente ait stadyum, tiyatro, tapınak, su kanalı ve nekropola ait kalıntılar bulunmaktadır Antik kentte 1967 yılından beri arkeolojik kazılar yapılmaktadır Kazıdan çıkan eserler Ballıhisar'daki müzede sergilenmektedir
Doryleaum:
Helenistik, Roma ve Bizans Çağlarını yaşamış Höyük kentin kuzey bitişiğinde ve Muttalip Köyü'nün doğusunda yer almaktadır Höyüğe ve eteklerinde yer alan temel hafriyat sırasında çıkarılan Helenistik, Roma ve Bizans Çağlarına ait eserler Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir
Karacaşehir:
Roma ve sonra Bizans Çağı'nda yapılmış, Osmanlılar tarafından takviye edilmiş kale kenti olarak anılan Antik Kent Eskişehir'e 6 km uzaklıkta, Karacaşehir Köyü'nün güneybatısında yer almaktadır Günümüzde, kentin müdafaa surları tamamen yıkılmış, yalnızca doğu ve batı girişindeki kulelerden küçük parçalar kalmıştır Kalenin içerisinde karargah binaları, sarnıç ve sokaklar, ev harabeleri görülmektedir
Midas Anıtı:
Yazılıkaya platformunun kuzeydoğu yamacında doğuya bakan cephede yer alan anıt bazılarınca Yazılıkaya, bazılarınca da Midas Anıtı olarak adlandırılmıştır Antik kent adını bu anıttan almıştır Kentin en önemli yapıtı olan anıt, Frig kaya anıtlarının en görkemlisi, bölgenin ve dünyanın en önemli eşsiz yapıtlarındandır
Yunus Emre Külliyesi ve Türbesi:
Eskişehir Mihalıcçık İlçesi Yunus Emre Beldesi'nde (Sarıköy) dir Eskişehir-Ankara demiryolu yakınından geçmektedir
Yunus Emre bu dünyada yaşayan insanları sevgiye, birlik ve beraberliğe çağıran bir halk aşığıdır Mezar taşının ön cephesinde yazılı olan "gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz " sözlerinde Yunus Emre'nin yaşam felsefesi özetlenmektedir
Seyit Battal Külliyesi:
Seyitgazi İlçesinde, 150 metre yüksekliğinde Üçler Tepesi'nin doğuya bakan yamaçları üzerindedir Bu külliye Seyyit Battal Gazi' ye ithafen yaptırılmıştır (1207 - 1209)
SARIKAYA Mağarası :
Yeri:
Eskişehir, Mihalıççık İlçesi, Yalınkaya Köyü
Eskişehir Mihalıççık yolundan ayrılan Büyüdüz-Sasa-Yalınkaya yönüne gidilerek Yalımkaya köyüne ulaşılır Yalınkaya'dan Domya deresinin derin kanyonu içerisinden bir saatlik yürüyüşle gidilir
Özellikleri: T
oplam uzunluğu 591 m olan mağaranın iki girişi vardır Birbirine bağlı üç kattan oluşur Tabanında kum, çakıl ve molozlar bulunan mağaranın alt katı nemli olduğundan damlataşlarca zengindir Oluşumları devam eden bu damlataşlar sarkıt, dikit, sütün, duvar ve perde damlataşı, damlataş havuzları çoğunlukla siyah ve kahve renklidir Üst katlar fosil şekildedir Damlataş yönünden fakirdir
Mağaranın soğuk ve nemli bir havası vardır Üst kat 13ºC, yüzde 80 neme, alt kat 10ºC, yüzde 90 neme sahiptir
Mağara, Prehistorik ve tarihi dönemlerde insanlar tarafından kullanıldığını gösteren Çakmaktaşı yongaları seramik ve tuğla parçaları ve insan kemikleri gibi buluntu ve şekillere sahiptir
YELİNÜSTÜ Mağarası :
Yeri:
Eskişehir, Günyüzü İlçesi, Kayakent Beldesi
Sivrihisar ile Günyüzü Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağlarının güneydoğusunda yer alır Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı-Yunak kara yolların Kayakent Beldesine gidilebilir Mağara Kayakent Beldesinin hemen yakınındadır
Özellikleri:
Toplam uzunluğu 420 m olan mağaranın girişe göre son noktanın derinliği -90 m dir Mağaranın giriş bölümünün sağ tarafından ayrılan küçük inişleri olan dar bir galeri ile ikinci bölüme geçilir İri bloklarla kaplı salonun içinde değişik damlataş oluşumları bulunmaktadır Bu salondan aynı oluşumlara sahip diğer iki faklı salona açılır
Yağışlı dönemlerde tavandan damlayan dönemler dışında bütün mevsimlerde kurudur Eski dönemlerde, bu suları toplamak amaçlı sarnıç ve havuzlar yapılmıştır İçeride sıcaklık ortalama 20ºC, nem yüzde 70'dir
Yelini Mağarası ile benzer özellikler gösteren bu mağarada da uzun dönemler insanlar tarafından kullanıldığını gösteren şekil ve kalıntılar mevcuttur
YELİNİ Mağarası :
Yeri:
Eskişehir, Günyüzü İlçesi, Kayakent Beldesi
Yelinüstü Mağarasının güneyinde yeralan Mağara Sivrihisar ile Günyüzü Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağılarının güneydoğusundadır Mağaraya, Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı-Yunak Karayollarından gidilebilir
Özellikleri:
Toplam uzunluğu 271 m olan Mağaranın en derin noktası, girişe göre -26 metredir Damlataş ve tavan düşen iri bloklarla bir çok salon ve odaya bölünen mağara, görünümleri son derece güzel damlataşlar ile kaplıdır Genel olarak girişten sona doğru sıcaklık azalarak nem artmaktadır Girişte sıcaklık 25 5ºC, yüzde 45 nem, son salonda 16 1ºC sıcaklık, yüzde 79 5 nem oranına sahiptir
Yelinüstü Mağarası ile benzer özellikler gösteren bu mağarada uzun dönemler insanlar tarafından kullanıldığını gösteren şekil ve kalıntılar mevcuttur Mağara önünde, yamaç ve tarlalarda çakmak taşı, yonga, balta, mızrak uçları bulunmuştur Girişte toprakta değişik alet, kemik, çanak çömlek parçaları bulunmuştur Salonda ise tuğladan yapılmış derinliği 2 metreyi geçen havuzlar ve sarnıçlar bulunmaktadır
NE ALINIR ?
Lüle taşından yapılan eserler, pipo, takılar yöreden alınabilecek en güzel hatıralık eşyalardır
Ne Yenir ?
Göceli Tarhana, harşıl, çerkez sofrası, çiğ börek, katlama böreğini yerel yemek çeşitleri arasında sayabiliriz
Yapmadan Ayrılma :
Yazılıkaya'yı (Midas Anıtı) gezmeden,
Sakarıılıca Termal Turizm merkezini ziyaret etmeden,
Şehrin en ünlü yemeği olan çiğböreğinin tadına bakmadan,
Lületaşı eserlerinden satın almadan  
Dönmeyin
|