10-14-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kırşehirin Coğrafi Ve Kültürel Özellikleri
Kimi yörelerde kına gecesi dağıldıktan sonra ana-kız ağıtı yakılır Yüzü tülbentle örtülen gelin ortaya oturtulur Anası kız kardeşleri ve akrabaları “sen bana dert arkadaşıydın, seninle dertleştim İşlerime şimdi kim bakacak? Hasta olsam sen bakardın bana şimdi kim bakacak?” gibi sözlerle onu ağlatırlar Aynı gece kız evinin delikanlıları, oğlan evine baskın yapar Buna “kayın gitme” denir Masalar kurulur “dokuz butlu tavuk” istenir, içkiler içilir Sabaha doğru “dan pilavı” denilen tavuklu pilav yenildikten sonra herkes dağılır
Sabah gelin adayı hazırlanırken gelin bir odaya kapatılır Yakınlarına “gardaş - emmi dayı yolu” gibi armağanlar alındıktan sonra dışarı çıkılır Babası gelini kayınbabasına teslim eder O da “ yengesi”denen gelinin arkadaşı yada akrabalarından biriyle gelin arabasına bindirilir Geçmişte atlı araba, fayton yada yalnız atlılardan oluşan gelin alayının yerini günümüzde otobüs ve minibüsler almıştır Köylerde alay gömütlük, ziyaret yeri gibi kutsal yerlerden geçerek, kentte tüm çevreyi dolaşarak düğün evine gelinir
Arabanın sürücüsü güveyden bahşiş almadan gelinin indirilmesine izin vermez Güvey gelini koltuğunun altına alarak eve girer Eşikte cebindeki bozuk paraları ve çerezleri gelinin başına saçar
O akşam komşulardan 5-10 genç “güvey başı” yemeğine çağrılır Hoca dua okuyarak gelin ve güveyi odalarına götüreceği sırada gençler güveyi bir odaya kapatır Tavuk baklava gibi armağanlar almadan bırakmazlar Güvey kurtulunca dini nikah kıyılır
Doğum Ve Çocukla İlgili Gelenekler : İlde çok çocukluluk yaygındır Aileler daha çok erkek çocuk ister Bu amaçla gelin eve girer girmez kucağına erkek çocuk verilir Gebelik döneminde erkek çocuk için hazırlık yapılır Kadının erkek doğurması ona saygınlık yaratır Kız doğuranlar için kullanılan “oğlan doğurmuş gibi ne yatıyorsun” sözü yörede tekerlemeye dönüşmüştür
Sancılar başlayınca gebeye şerbet içirilir, boyuna ayet yada Kuran takılır Kırsal kesimlerde genelde doğumlar ebesiz olur Doğumdan 3 ezan geçtikten sonra bebek gürbüz olsun diye, ailede en iştahlı birinin yardımıyla emzirilir Aynı amaçla çocuğun boyuna tereyağı sürülür
Yıkanıp kundaklanan bebeğin baş ucuna nazar değmesin, al basmasın diye Muska ve kuran asılır Yastığı yanına sarımsak soğan ve yumurta konur Çocuğun rahatlaması için altına elenmiş toprak konur
Sabahleyin çocuk uyanınca büyükler toplanır ad koyma töreni yapılır Ailenin en yaşlısı çocuğu kucağına alarak kulağına ezan okur 3 kez adını söyler 40 gün dolmadan dışarı çıkarılmayan bebek kırkından sonra komşulara gezmeye götürülür Buna “40 kovalama” denir
Erkek çocuklarında sünnet dönemi 6 haftalıktan başlar Sünnet düğünü ve kirvelik gelenekleri yaygındır Kırsal kesimde yemek ve eğlenceyle yapılırken, merkezde fayton yada taksiyle sünnet çocuğu ve arkadaşlarının çevrede gezdirilmesi, hamama götürülmesi gelenekler arasındadır
Ömrünün kısalığı düşüncesiyle çocuk 1 yaşına gelmeden saçı kesilmez Dişi çıktığında ilkin kimsenin duyup görmemesine çalışılır Ana evin büyüklerinden birine “şunun dişi çıkmış mı?” diye sorar O da çocuğun azına bakarak dişinin çıktığını söyler Armağan verir
Geleneksel Şenlikler : Kırşehir’de yakın zamana değin gençler arasında muhabbet toplantıları sürmekteydi Özellikle Kayabaşı gençleri belli aralıklarla, yatsı namazından sonra bir yerde toplanırlardı Muhabbet, çevreden gizli tutulurdu Şenliğin başkanı, düzenleyicisi efe olmakla birlikte yönetici durumundaydı Efe köşede mindere oturur, gençler yaş saygınlık sırasına göre onun yanında otururlardı Sofra düzeniyle, içkilerle ve çalgılarla saki ilgilenirdi Muhabbet peşrevle açılır, divan koşma ve semailerle sürerdi Yöresel türküler söylenip oyunlar oynanırdı Sabaha karşı dağılan muhabbetlerde, ağırbaşlılık ve dürüstlük temel esastı
Köylerde sürdürülen şenlik türü geleneklerden biride “ kış yarısı gezmeleridir ”
genellikle mart ortalarında yapılır Gençlerden biri ayı postuna bürünür Buna ayı donatma denir Kuyruğuna çan takılır Zil takılarak ev ev gezdirilerek oynatılır Ev sahibi onun gönlünü almak için para, yağ, pekmez, üzüm verir
|
|
|