10-14-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tuz Gölü Efsanesi
Tuz Gölü Efsanesi
Efsanaye göre, Eskiden insanlar tuz ihtiyacını, Gölyazı belde sınırları içinde bulunan Hewşiye Husiye Cane yaylasının önündeki küçük gölden karşılıyorlarmış  Tanrı insanların bir daha tuzsuz kalmamaları için o dönem tatlı su gölü olan tuz gölünü tuza dünüştürmüş 
Efsane, bundan yüz yıllar önce, su an bizim saz dedigimiz bölgede yani avsi dumme nin biraz ilerisinde olan GAVUR OREN de gecmektedir

Dönemin krali, erkek cocuk sahibi olamaz, erkek cocuklari hep ölü dogar Kral artik çaresiz üç kızını büyütmektedir Gün olur, devran olur, kızlar büyür Kral da artık yaşlanır, tahtına kimi bırakacağını düşünür Erkek çocuğu olmadığı için, kızlarını evlendireceği erkeklerden birini tahtına getirmeyi düşünür Ama hangi kızının kocası ile?
Kral bir gün kızlarını huzuruna davet eder Her bir kızına şu soruyu sorar: ‘beni ne kadar seviyorsunuz?’ der;
Büyük kızı:
‘benim güzel babam seni altın ve mücevher kadar seviyorum’ der 
Ortanca kızı;
‘benim güzel babam, seni bu ülkeden daha çok seviyorum’ der 
Küçük kızı;
‘benim güzel babam seni tuzun verdiği tad kadar seviyorum” der 
Bunu duyan baba öfkelenir, tahtından öfkeyle kalkar, ve askerlere kızını uzak diyarlara sürgün etmelerini emreder 
Aylar sonra Kral, büyük kızını evlendirir ve kocasını tahtına oturtur
Kral erkek torun beklerken, ülkesi kıtlık felaketi ile karşı karşıya gelir:
tabiat ana, Tuz gölünü kurutur Yer yüzünde herkes tuzsuzluktan kıvranır; Tanrılara adaklar adanır, kurbanlar kesilir Yıllar geçer Kıtlık kendisini iyice hissettirir insanlar üzerinde
Kral, yediği yemeklerden tat almamaktadir, ve bir dirhem tuz getirene servetinin yarısını vereceğini söyler
Aylar geçer Yıllar geçer Kral, bir zamanlar kendisini tuz kadar sevdiği kızına yapmış olduğu kötülüğü anlar, ve kendisinden nefret eder Kral, kızını bulmaları için ülkenin dört bir ta rafına haber salar Aylar sonra kızı bulunur ve krala getirilir Kral, kızını en sevdiği erkekle evlendirir, ve kırk gün kırk gece düğün yaptırılır
Ardından Kral tanrıdan af diler, kurbanlar adar ve ülkesinin insanları eskisi gibi bolluk içinde yaşamlarını sürdürürler  
|
|
|