Yalnız Mesajı Göster

Kastamonu Külliyeleri

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kastamonu Külliyeleri




Kastamonu Külliyeleri

İsmail Bey Külliyesi (Merkez)

Vakfiyesinde ayrıca kütüphane, ambar, mutfak ve fırın gibi yapıların da bulunduğu belirtilmektedir Külliye Candaroğulları beylerinden Kemaleddin İsmail Bey (1443-1461) adına XVyüzyılda yapılmıştır

Külliyeyi oluşturan yapılar caminin konumuna göre yerleştirilmiştir Cami, imaret, medrese ve han birbirlerine duvarla bağlanan bir avlu oluşturmaktadır Türbe de bu avlunun içerisindedir Külliyenin hamamı avlu dışında ve külliyenin batısında ayrı bir arsa üzerinde yapılmıştır

Cami:
Selçuklu nesihi ile yazılmış kitabesinden öğrenildiğine göre 1454 yılında İsmail Bey tarafından yaptırılmıştır Cami Erken Osmanlı mimarisinde görülen zaviyeli veya tabhaneli plan tipindedir Peş peşe aynı yükseklikte iki büyük kubbe ve öndeki kubbenin iki yanında ibadet mekanına birer küçük kapı ile açılan tonozlu mekanlardan meydana gelmiştir Mihrap önündeki kubbeli bölüm diğerine göre daha küçüktür Yan mekanlardan doğudaki, önündeki kubbeli mekanın genişliğine yakın ölçüdedir Batıdaki yan mekan ise güneye doğru biraz daha uzatılmış, birbirinden duvarla ayrılan iki bölümden meydana gelmiştir Bunların da üzeri sivri kemerlerle örtülüdür İbadet mekanını örten kubbeler sekizgen tuğla kasnaklar üzerine oturtulmuştur Caminin önünde beş kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır Bu kubbeler dört sütunla iki paye üzerine sivri kemerlerle oturtulmuştur Son cemaat yerinden ibadet mekanına giriş kapısının köşeleri duvara dayalı sütunlarla hareketlendirilmiş, kapının alınlığına da üç satırlı Arapça bir kitabe yerleştirilmiştir

İbadet mekanındaki peş peşe iki kubbeli mekan arasında zemin kotu farkı bulunmaktadır Bu bölümler 935x935 m ölçüsündedir Kubbeye geçişler de mukarnas dolgulu trompların yardımı iledir Mihrap oldukça sade ve alçıdan yapılmıştır Yine alçıdan yapılmış olan minberde de bezeme görülmemektedir

Caminin kuzeybatı köşesinde yer alan kesme taş minarenin gövdesi altta sekizgen, üstte de onaltıgen olarak yükselmektedir Tek şerefeli minarenin petek kısmı silindirik olup, üzeri basık bir külahla örtülmüştür

İmaret:
Caminin doğu ve batı yönüne, camiye bitişik olarak yapılan imaret ayrı bölümlerden meydana gelmiştir Bunlardan doğudaki büyük tonozlu bölüm külliyenin vakfiyesinde de belirtildiği gibi, misafirlerin yatması için yapılmıştır Yapının güney ve doğu duvarlarında alt sırada birer pencere, güneyinde üst sırada bir mazgal bulunmaktadır Kuzeybatı köşesindeki basık kemerli kapı ile de sofayla bağlantısı sağlanmıştır İmaretin batı tarafındaki mekan da mutfak, ambar ve fırın olarak iki bölümden meydana gelmiştir

Medrese:
Medresenin kapısı üzerinde üç satırlı Arapça kitabesinden, Ebcet hesabına göre 1457 tarihi çıkarılmaktadır Avlunun güneyinde yer alan eyvanın üzeri kubbe ile örtülmüştür Batıdaki giriş eyvanı ile avluyu üç yönden çeviren odalar beşik tonozlarla örtülmüştür Avlu çevresindeki on hücrenin içerisinde birer ocak nişleri bulunmakta, ayrıca dışarıya da birer pencere ile açılmaktadır Medrese önündeki ahşap revaklar yıkıldığından günümüze gelememiştir

Sıbyan Mektebi:
Candaroğlu İsmail Bey’in türbesinin kuzeybatısında bulunan sıbyan mektebi 1450x1450 m ölçüsünde ayrı bir avlu içerisinde yapılmıştır Avlu kapısı üzerinde 1514 tarihli bir kitabe bulunmaktadır Bu tarihe dayanan bazı araştırmacılar sıbyan mektebinin Osmanlı döneminde yapıldığını ileri sürmektedirler

Sıbyan mektebi iki sıra kesme taş, iki sıra tuğlanın örülmesi ile meydana gelmiş bir duvar yapısına sahiptir Kare planlı, kubbeli olan sıbyan mektebinde kubbeye geçiş istiridye kabuğu şeklindeki tromplarla sağlanmıştır Sıbyan mektebi 1514, 1766-1767 yıllarında onarılmıştır Bu onarımlar sırasında da orijinalliğinden kısmen uzaklaşmıştır

Türbe:
Caminin kuzeybatısında bulunan türbeyi, Candaroğlu İsmail Bey kendisi ve yakınları için yaptırmıştır Ancak, Fatih Sultan Mehmet tarafından Filibe’ye gönderildiğinden buraya gömülememiştir Bu nedenle de kapısı üzerindeki kitabe yeri boş bırakılmıştır

Türbe kesme taştan 980x980 m ölçüsünde kare planlıdır Üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Silmeler ile dikdörtgen çerçeve içerisine alınan giriş kapısının köşeleri duvara yapışık küçük sütunlarla yumuşatılmıştır Giriş kapısı basık kemerlidir Türbe duvarlarında birer dört köşe pencere ile kubbe kasnağında da dört küçük mazgal penceresi bulunmaktadır Türbe içerisinde on bir mezar bulunmaktadır Bunlardan beşi, Seyyid Alaaddin, Mevlana Safiyuddin, Emir İshak Bey, Aşre Hatun ve Azade Hatun’a aittir Diğer mezarların kitabeleri bulunmamaktadır

Han:
İsmail Bey Külliyesinin kuzeyinde yer alan ve halk arasında Deve Hanı olarak isimlendirilen bu hanın kitabesi bulunmamaktadır Ancak vakfiyesi göz önüne alınırsa, bu hanın 1454-1457 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır

Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmış, 1375x2095 m ölçüsünde dikdörtgen planlıdır İki bölümlü olan yapıda her bölümün üzeri örtülüdürGüney cephesinin ortasında basık kemerli bir kapısı olup, burada aydınlık feneri olan bir kubbe ile örtülü mekana geçilmektedir İki yanında zeminden yüksek, kare planlı, üzerleri sivri tonozla örtülü iki ayrı mekan bulunmaktadır Güney yönündeki ocak nişleri ve bacası ile yolculara ayrılmıştır Girişin ekseninden sivri kemerli kapı ile de kuzeydeki dikdörtgen planlı, kapalı ahıra geçilmektedir

Hanın 1952 yılında çatısı yenilenmiş, 1990-1992 yıllarında da restore edilmiştir

Hamam:
İsmail Bey Külliyesi’ne gelir sağlamak için yaptırılmış olan hamamın kitabesi bulunmamaktadır Ancak vakfiyesi dikkate alındığında 1454-1457 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır Külliyenin batısında yer alan bu hamam, doğu-batı doğrultusunda arsaya yerleştirilmiştir

Kesme taş duvarlı olan hamamın üst örtüsü tuğladandır Hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Bu üç bölüm de 630x670 m ölçüsünde, içten kubbeli, ahşap tavanlı olup, kiremitli bir çatı ile de üzeri örtülmüştür Soyunmalık kısmı eski ev mimarisini yansıtmaktadır Ilıklığın ortasında küçük bir kubbe, yanlarında da sivri kemerli tonozlar bulunmaktadır Sıcaklık bölümü iki eyvanlıdır Batısına kare planlı ve kubbeli iki halvet hücresi eklenmiştir Bunların arkasına dikdörtgen planlı, tonoz örtülü külhan yerleştirilmiştir

Hamam 1990-1993 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir



Alıntı Yaparak Cevapla