10-14-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tokat Medreseleri
Tokat Medreseleri
Gök Medrese (Merkez)
Yapım tarihi tartışmalı olan medresenin kitabesi günümüze gelememesine rağmen Selçuklu veziri Muinüddin Pervane tarafından 1270’ten sonra yaptırıldığı sanılmaktadır
Medrese Selçuklu mimarisinin en tanınmış eserlerinden biri olup, ismini çinilerinin firuze renginden almıştır Muinüddin Pervane’nin ölümünden sonra medreseyi İlhanlılar, Ertena Beyliği ve Osmanlılar kullanmışlardır Osmanlı döneminde Bimarhane (Aşevi) olarak kullanıldığına da kaynaklarda rastlanmaktadır Bazı kaynaklarda ismine Pervane Medresesi, Kırkkızlar Medresesi, Darüşşifa ve Bimarhane Tekkesi de denilmektedir Evliya Çelebi bu medreseden şöyle söz etmiştir:
“Gök Medrese eski sultanlar yapısı olup, sağlam, kâgir, yapısı güzel bir medresedir Fakat Vani adlı birisi şeyh zümresinden geçinip bu ilim yeri eski medreseyi padişah emriyle tekke yapmıştır ”
XIII yüzyıl Selçuklu medreseleri plan düzeninde, iki katlı eyvanlı ve avlulu olarak yapılmıştır Yapımında kesme taş ve yer yer de tuğla kullanılmıştır Muinüddin Pervane, medresenin avlusuna önem vermiş, batı yönündeki ana eyvanın karşısındaki duvarlar, her iki kattaki revak alınlıkları, ikinci kat sütunları türkuaz mavisi ve mor renkli mozaik kakma tekniğinde çinilerle bezenmiştir Bu çini mozaikler bitkisel motifli olup, beşgen yıldızlar ve yedigenler halindedir Bunların arasına da yer yer kufi yazı ile Ayat-el Kürsi yazılmıştır
Cephesi taş örgülü olan medresenin ortasına gelecek yere kesme taştan, stalaktitli bir portal yerleştirilmiştir Bu portelin çevresi bitkisel ve geometrik motifli bir bordürle çevrelenmiştir Bu portal röliyeflerinin en dikkat çeken yanı avludaki eyvanın çini motiflerinin burada aynen uygulanmış oluşudur Ayrıca palmetler, dragon veya kartal figürleri ile de görkemli bir görünüşe sahiptir Mukarnaslı girişin iki yanına da birer pencere yerleştirilmiştir Buradaki kitabe yeri boş bırakılmıştır Portelin avluya bakan cephesi gök mavisi ve patlıcan moru renginden oluşan geometrik, bitkisel ve kufi yazılı bezeme ve çinilerle kaplanmıştır Buradaki çinileri mavi renginden ötürü de medreseye Gök Medrese ismi verilmiştir
Revakların arkasında hücreler bulunmaktadır Revaklardaki sütunların büyük bir kısmı devşirme olup, çevredeki Roma ve Bizans yapılarından getirilmiştir Medresenin ikinci katının avluya bakan revakları çini bordürlü ve sivri kemerlidir Giriş kapısının karşısındaki ana eyvan sivri kemerli olup, çevresi mavi ve patlıcan moru çinilerle bezenmiştir Bu çinilerin bir bölümü günümüze kadar gelebilmiştir
Medresenin birinci katında 17, ikinci katında da 15 oda bulunmaktadır Bu odaların kapıları sivri kemerli olup, zeminleri pişmiş topraktan altıgen levhalarla kaplanmıştır
Ana eyvanın kuzeyinde medreseyi yaptıran Muinüddin Pervane’nin türbesi bulunmaktadır Bu türbede ailesi ile birlikte Pervane Muinüddin Süleyman’a ait 20 sanduka bulunmaktadır
Evliya Çelebi avlunun ortasında dört köşe bir havuzun bulunduğunu söylemektedir Ancak, günümüze gelen havuz daha geç dönemde buraya yapılmıştır
XIX yüzyıla kadar hastane ve medrese olarak kullanılan bu yapı daha sonra terk edilmiş, avlusu da mezarlığa dönüştürülmüştür 1928 yılında buraya gelen Albert Gabriel yapının metruk olduğunu ve göçmenlerin buraya yerleştirildiğini belirtmiştir Tokat Müzesi’nin ilk nüvesinin atıldığı 1926 yılında burası bir müze deposu haline getirilmiştir Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 1976 yılında başlattığı restorasyon sonrasında 1982 yılında Tokat Müzesi olarak hizmete açılmıştır
Hatuniye Medresesi (Merkez)
Tokat Meydan Mahallesi’nde bulunan bu medrese, Sultan II Beyazıt’ın annesi Gülbahar Hatun adına 1485 yılında yaptırılmıştır
Medrese kesme taş ve moloz taştan yapılmış, 1939–1942 depremlerinde hasar görerek yıkılmış, günümüze gelememiştir
|
|
|