10-14-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tokat Medreseleri
Çukur (Yağbasan) Medrese (Merkez)
İzzeddin Keykavus’un tahta çıkışı nedeniyle 1247 yılında onarılmıştır Yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Bununla beraber, Danişmendliler tarafından XII Yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır
Medrese moloz taştan dikdörtgen planlı olup, en büyük özelliği de üzerini örten 14 m çapındaki tromplu kubbedir Bu kubbenin 10 m ye yakın kısmının üzeri açıktır Bu tür üzeri açık kubbeli medreseye Niksar ve Bosra’da rastlanmaktadır Medresenin basit bir girişinden sonra girilen avlusunun iki yanında eyvanlar ve tonozlu odalar bulunmaktadır
Osmanlı döneminde göçmenler buraya yerleştirilmiş, 1939 yılı depreminde büyük hasar görmüş, kubbe ve tonozları çökmüştür Günümüzde kısmen toprağa gömülü bir haldedir
Hisariye Medresesi (Merkez)
Tokat il merkezinde, Takyeciler Camisi’nin yanında bulunan bu medrese Emir Yahşi Bey’in oğlu Emir Hisar tarafından 1411 yılında yaptırılmıştır
Günümüze harap bir halde gelen medrese kesme taştan dikdörtgen planlı ve avlulu planlıdır Medresenin kitabesi ve portalindeki kabartma süsler yerlerinden sökülerek 1953 yılında Tokat Müzesi’ne götürülmüştür
Yağıbasan Medresesi (Niksar)
Giriş kapısı üzerindeki kitabenin mealen anlamı şöyledir:
“Bu mübarek bina, el melik el âlem, el adil ebu-l Muzaffer Yağıbasan bin Melik Gazi bin Melik Danişment’in emri ile h 552 senesinde yapılmıştır ”
Bu kitabe İbrahim Hakkı Uzunçarşılı tarafından Melik Gazi Türbesinde bulunmuştur
Yağıbasan Medresesi Anadolu’nun ilk kapalı avlulu medrese planındadır Aynı zamanda Suriye Bosra’daki Gümüştekin Medresesi’nden (1135–1136) sonra yapılmış ikinci örnektir
Medrese moloz taştan yapılmış, kapalı avlulu, revaksız ve iki eyvanlı plan tipindedir Kale içerisinde bulunmasından ötürü kısmen iç kalenin surlarından faydalanılmıştır Bu bakımdan tam muntazam olmayan dikdörtgen bir planı vardır Günümüzde ortadaki avlunun yalnızca güney kısmı ayakta duran bir kubbe ile örtülmüştür Kubbenin aslı tamamen kapalı olmayıp, üst kısmının Tokat Çukur Medrese gibi açık olduğu sanılmaktadır
Avludaki iki eyvandan doğudaki tam giriş ekseninde değildir Kuzeydeki eyvanın yanlarında birer tane küçük, köşelerde de kuzeye doğru çıkıntılı daha büyük ölçüde dikdörtgen planlı bir mekân bulunmaktadır Avlunun batısında ise yan yana üç hücresi vardır Güneyde ise altı hücrenin olduğu sanılmaktadır
Medresenin portal ve kaplama taşları sökülmüş ve bina 1939–1942 depremlerinde büyük hasara uğramıştır
|
|
|