Prof. Dr. Sinsi
|
Giresun Tirebolu Bölgesi Genel Tarihi
PONTOS KRALLIĞI DÖNEMİ :
Ktistes'in önderliğinde giderek güçlenen Pontos Devleti, batıdaki Yunan koloni devletlerinin koruyucusu durumuna geldi (İÖ 270); güneybatıdaki Frigya ve Galatya'dan kuzeydeki Kelkit havzasına kadar genişledi
Mitridates Ktistes'in ölümünden (İÖ 266) yerine oğlu Ariobarzanes, ardından da II Mitridates geçti (İÖ 250-190)
Pontos kralları, daha Ktistes döneminden beri komşuları olan Galatlarla sürekli ilişki içindeydiler Kimi zaman biribirlerine destek oluyorlar, kimi zaman çatışıyorlardı Savşcı oymakları, önceleri Pontos devletinin etkinliği altına girdilersede, Ariobarzanes döneminde bu devlete karşı ayaklandılar ve bu ayaklanmalar, II Mitridates'in egemenlik yıllarına değin sürdü
Bu dönemde bir barış anlaşması yapıldı Galatlar Pontos ordularında ücretli askerlik yapmayı bile kabullendiler Hatta II Mitridates'in Selökid prensi Antiokos Hieraks'ı yendiği Ankara yakınlarındaki savaşta, Galatlar'ın büyük katkısı oldu (İÖ 211) Ama pont krallarının batıya yayılma girişimlerini, yine galat oymakları federasyonu engelledi Pontoslular'da yayılma yönünü doğuya çevirdiler
Farnakes (İÖ 190-169) Pontos Kralı olduğunda, Romalılar yeni bir siyasal güç olarak Önasya'da belirmiş, giderek Anadolu'da etkinleşmeye başlamışlardır
Roma orduları sonunda Pontos Devletinin Kızılırmak Vadisindeki sınırlarına dağin gelmişti Ama Roma'nın kalıcı işgalci güçleri anadolu'dan çekilince, Pontos Kralı Farnakes önemli bir fırsat yakaladığını anladı
Kuzeye doğru ilerleyerek , Miletoslulardan kalma Sinope Kenti'ni aldı (İÖ 183) Bu önemli koloninin düşmesi Karadeniz kıyısındaki Kotyora (Ordu) ve Kerasos (Giresun) gibi öbür koloni kentlerinin de düşmesini çabuklaştırdı Bu iki kentin halkı, Farnakes'in Kerasosun bulunduğu yerde kurduğu "Farnakeia" adlı kente yerleştirdi
Farnakes, Sinope ve Kerasos'tan sonra doğuda çoruh ırmağının ağzına değin uzanan kıyı kesimini ele geçirdi
Khalib, Tibaren, Tabal, Makron (yada Tzan) Behir,Bizer, Ekehir, Muşki (Moskoi) Mosinek, Kokon, Mariandin diye anılan topluluklar hep bu kıyıda yaşıyordu
Farnakes batıya yönelerek kolonilere üstünlüğünü kabul ettirdikten başka, Paflagonya (Kastamonu Çankırı) içlerine doğru saldırılarda bulundu O sırada Bergama, Bitinya, Paflagonya, Kapadokya gibi krallık ve Prenslikler Roma'nın uydusu olmuştu Bu uydu devletleri yıldıran Farnakes Toroslara kadar ileleyip, romalılarla barış yaptı (İÖ 179)
Paflagonyada ele geçirdiği topraklardan ve Sinope ye değin bütün Batı Karadeniz kentlerinden çekilmek zorunda kaldı Pontos Devleti böylece, Roma ile uydularınının birleşik cepheleri karşısında duraklamış oluyordu
Farnakesin kardeşi Mitridates Filipator (İÖ 169-120) IV Mitridates'in ünvanıyla tahta çıkınca devletin içinde bulunduğu koşulları değerlendirerek karadeniz kıyılarındaki egemenliğini güçlendirmek için bir donanma kurdu
Başkenti Amasya'dan Sinope'ye taşıdı Yunanlı, Giritli ve Trakyalılardan oluşan ücretli bir ordu kurdu
Sonunda Romalıların karşı çıkmasına aldırmaksızın Galatlarla birlikte eski Frigya topraklarını paylaştı
Kral Filipatorun bu davranışını hiç beklemeyen Romalılar kralı Sinopedeki sarayında gizlice öldürttüler (İÖ 120)
Mitridates Flipator'un sonradan Evpator unvanını alacak büyük oğlu Mitridates, devletin başına geçtiğinde (İÖ 111) Romalıların Kuzey ve Orta Anadoluyu istila çabaları yoğunlaşmıştı
Farnakes zamanında Pontos Krallığına bağlanan Ermeni Prensliği bile bağımsızlık kazanarak Rize, Farnakia ve Trabzon bölgesini denetimleri altına almıştı
Pontos Devletinin içine düştüğü bu duraklamayı fırsat bilen Romalılar, bu devletin Frigya üzerindeki etkinliğini kırarak bölgeyi İmparatorluklarına kattılar
Ancak askeri bir güç olarak ortaya çıkmakta kararlı olan Mitridates Evpator, eski pontos krallarının da yaptığı gibi, Yunanlı subay ve danışmanlara yönetiminde görev verdi Hatta Darilaos adlı bir yunanlı subayı başkomutanlığa atadı
Yine kırım yarımadasındaki yunanlıları korumak amacıyla İÖ 110'da bir kırım seferi düzenledi Evpator yöre halkının da desteğiyle bölgeyi ele geçirdi
Bu günkü Hopa Batum arasında yer alan kıyılarda tersaneler yaptırdı Çoruh Dağlarına keşif kolları gönderildi ve yeni coğrafi bilgiler elde edildi Komşu yörelerdeki (İberya) Gürcüstan, Atropaten ve Ermeni prenslikleriyle ticaret anlaşmaları yapıldı
Pontoslular yanlızca doğu karadeniz kıyı halklarıyla ilişki kuran eski yunan kolonilerinin tersine, kıyının gerisindeki dağ halkıyla da temasa geçtiler
Bu dağlık yörelerde kabile düzenini aşamamış Bizerler, Tzanlar ve Heptokometler yaşıyordu Böylece Pont Krallığının egemenliği, doğuda çoruh havzasından, batıda Lykos Irmağına uzanan bölgeleri de kapsadı Batı sınırları ise Herakleia'ya (Ereğli) dek uzanıyor ve başkent Sinope, devletin orta kesiminde kalıyordu Karadeniz artık gerek askeri, gerekse ticari üstünlük açısından, bir pontos gölü olmuş, kara pontos devletinin yerini deniz pontos devleti almıştı
Bir süre sonra Ege Denizi'de Pont doanmasının manevra alanı haline geldi Bir İmparatorluğa dönüşen pontos devleti, imparatorun, Pont Kapadokyası, Çoruh(Kolkid), Kırım ve Batı Anadolu Eyaletlerine atadığı oğullarınca yönetiliyordu
Ege kıyısındaki Yunan kentleri ve orta Anadoludaki Galat tetrarkları, Pontos üstünlüğünü kesinlikle tanımışlardı Hatta Pontos donanması, gücünü Adriyatik denizinde bile duyuruyordu Pontoslular Egedeki egemenlik için Rodoslular ile savaşıyordu
Romalılar, küçük Asyadan batıya doğru ilerleyen bu pontos yayılması karşısında korkuya kapıldılar
Sonunda Roma ve Pontos orduları Yunanistan da Kerone de karşılaştı Ancak, Sulla komutasındaki daha deneyimli olan Roma Ordusu, disiplinsiz Pontos Ordusunu bozguna uğrattı (İÖ 86)
Romalılar ile Pontos arasındaki savaş yıllarca sürdü Pontos devleti Küçük Asya daki eğemenliğini kaptırmak istemiyordu Ama Roma'lı komutan Sulla, İÖ 86'da Pontosluları ağır koşullarla barış yapmaya zorladı
Bundan sonra devletin çeşitli bölgelerindeki valileri bağımsızlıklarını ilan etmeye başladı Bir süre sonra Romalılar Pontos Krallığına karşı denizden ve karadan bir sefer başlattılar
Pontos donanmasının Ege Denizindeki yenilgisinden sonra, romalı Lukullus komutasındaki kara ordusu Lykos(Kelkit)Vadisine kadar uzandı (İÖ 71) İki ordu burada, Kabirez denen yerde karşılaştı Mitridates yenilerek geri çekildi Mitridates ordusunu bırakarak Komana'ya (Tokat) kaçtı
Farnakeia, Trapezus ve Sinope Kentlerindeki Khalibler ve Tibarenler, direnmeden Romalılar'a teslim oldular
|