Konu
:
Gaziantepte Kaybolan Meslekler
Yalnız Mesajı Göster
Gaziantepte Kaybolan Meslekler
10-14-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Gaziantepte Kaybolan Meslekler
Gaziantepte kaybolan meslekler
Gaziantepte kaybolan meslekler
GAZİANTEP'TE KAYBOLAN MESLEKLER
Teknolojik gelişmeler bazı mesleklerin geçerliliğini ortadan kaldırmaktadır
Giyimden tutun da mimariye kadar birçok meslek bugün unutulmuş ya da unutulmak üzeredir
TAŞ YONTUCULUĞU
Yapıların taş kullanılarak yapıldığı dönemlerin gözde mesleği taş yontuculuğu günümüzde unutulmak üzere olan mesleklerinden biridir
Taşlar taş ocaklarından kaba olarak kesilip getirilir
Taş ustaları tarak denilen çelik ağızlı aletlerle taşı yapılarda kullanılır biçime getirirler
Taş ustalarının kullandığı başlıca aletler gönye tesviye levye tarak ve külünktür
KEDENECİLİK
Kedene çifte koşulan beygirlerin boyunlarına takılan özel yapılmış halka biçimindeki alettir
Kedene de boyunduruğa benzer ancak boyunduruğun içinde tahta kullanılır
Kedenede kullanılmaz
Kedene demet biçimindeki berdilerin üzeri telisle çapı on - on beş santimetre olacak biçimde kaplanır
Yuvarlak boru biçimdeki dışı telisle kaplı berdilerin iki ucu bir araya getirilir
Üstü sahtiyan hayvanın derisine gelen bölümü keçe ile kaplanır
Kedene hayvanın boynuna takılınca iki ucu bir iple bağlanır
TAKUNYACILIK
Takunya ıslak zeminlerde giyilen üstü tasmalı yüksek tabanlı tahta ayakkabılardır
Halk arasında haphap olarak da bilinir
Tahtası ceviz dut ve çınar gibi ağaçlardan yapılır
Tahta tabanın yan taraflarına sedef kakmalar ve gümüş işlemeler yapılır
KÖRÜK İMALATI
Ateşi canlandırmak için açılıp kapandıkça hava üfleyen ahşap ve deriden yapılmış bir alettir
Körük ateşe dayanıklı ağaçtan ve yumuşak deriden yapılır
TENEKECİLİK
Tenekeden çeşitli eşyalar yapan ustalar vardı bunlara tenekeci denirdi
Yumuşak çelikten üretilen sac biçimindeki tenekenin üzerine kalay yapılır
Tenekeci soba borusu huni pekmez ve yağ kapları gibi çeşitli aletler yapar
Tenekeciler aynı zamanda zarar gören yıpranan teneke kapları tamir ederler
Bu tamir işine halk arasında lehimleme denir
ŞERBETÇİLİK
Güneye özgü olan şerbet meyan kökünden yapılır
Meyan yabani bir bitkidir
Bu meyan kökünün çeşitli işlemlerden geçirilerek hazırlanmış içeceğine meyan şerbeti bu işi yapıp satanlara da şerbetçi denir
Sırtta taşınan tuluk denilen şerbet kabı sarı bakırdan ya da galvanizli sacdan yapılır
Tuluk tekeneciler tarafından yapılır
Şerbetçişerbet tuluğunu sırtında taşır
Demir tuluğun ağrıtmaması için sırta özel olarak yapılmış arkalık giyilir
Arkalığın üstüne şerbetçi tuluğu konur
Ayrıca şerbetçinin yanında tuluğun küçük bir benzeri bulunur
Bunda su taşınır
Bu su ile şerbet içilen bardaklar yıkanır
Şerbetçinin elinde sarı bakırdan yapılmış iki çınçın tası bulunur
Bu tasları birbirine vurarak geldiğini duyurur
Bu sesi duyanlar yakınlarda şerbetçi olduğunu görmeseler de anlarlar
Şerbetçinin ön ünde bel hizasında bardakların ve tasların konulduğu göğüslük bulunur
DEBBAĞCILIK (SEPİCİLİK)
Hayvan derisini kullanılır duruma getirme işine tobakalama bu işi yapan kimselere de tabak ustası denir
Tabakhaneler genellikle suyun bol olduğu yerlere su başlarına kurulur
Eskiden tabakalama işleminde sumak ve mazı yaprağı tüyleri dökme işleminde ise kireç ve köpek pisliği kullanılırdı
Günümüzde deriyi tabakalama işlemi modern makinelerle yapılmaktadır
ÇIKRIKÇILIK
Çıkrık kol kuvveti ile iplik eğirme ve sarma aletidir
Çıkrık iki ayak arasında dönen bir büyük kasnak ve bu kasnağın döndürdüğü iğden oluşur
Ağaç tornalarda özel olarak yapılan veya kendir sapından kesilip üzerine iplik sarılan içi delik ahşap ya da kendir sapına terdek denir
Terdeğin üzerine ip sarılmış mekikte kullanılabilir durumuna da masura denir
İğ bakanak adı verilen rulman görevini yapan organik parçaların arasında döner
Büyük kasnak kol yardımı ile döndüğünde iğin takılı olduğu terdek de dönmeye başlar
Üzerine nezikteki ip sarılır ve masura oluşur
Nezik iki bölümden oluşur
Nezik taşı ve nezik kafesi
Önceden birçok Antepli evinde çıkrıkla ip sarardı
Şimdi bu iş modern makinalarla yapıldığı için çıkrıkla ip sarma da tarihe karıştı
HARATÇILIK
Kol ve ayak gücüne dayarak yapılan ağaçtan alet ve araç yapanlara harat denirdi
Kullandıkları alete kemane denirdi
Kemane ile delgi ve tornalama işlemlerini yaparlardı
Kemane yanında üdürgü (matkap) törpü ve çekiç kullandıkları aletlerdir
SEMERCİLİK
Motorlu araçların yaşama girmesi ile at ve eşeğin taşımacılıkta işlevini yitirmesi bu mesleği tarihin tozlu sayfaları arasında yer almasına neden oldu
Semer; eğer yerine kullanılan binek hayvanlarının sırtına konulan insanın hayvan sırtında rahatça gidebilmesi için yapılmış bir araçtır
Semerin temel unsuru berdi denilen bir tür kamıştır
Berdiler tarak adı verilen düz tahta bir satıh üzerine birer parmak aralıklarla beş ya da altı yassı bıçakla çakılır
Berdiler taraktan geçirilerek dilimlenir
Bu berdiler semeri oluşturmak için dikilmiş telis torbanın içine konur
Şekil verilecek kısımlara daha fazla berdi konur
Telis torba bir minder biçimine getirilir sonra ikiye katlanır
Üzerine sahtiyan altına da keçe dikilir
Semerci Keçe ile sahtiyanı içindeki berdi dolu telis minder görünmeyecek biçimde birbirine diker
Bunların yanında semerin bir de tahtadan iskeleti vardır
Tahta iskelet sert ağaçtan yapılır
Minderden bağımsız olarak kurulan bu iskelet yan ağacı parmak ağacı ön kaş ve arka kaştan oluşur
Daha önce hazırlanan üstü sahtiyan altı keçe olan minderin üzerine bu iskelet oturtulur
Sırım denilen deri iple İskelet deriye tutturulur
Biçime getirilen semerde son olarak ön kaşın görünen kısmına çeşitli süs eşyaları takılır
Usta semercinin yaptığı semer hayvanın sırtını hiç acıtmaz
KÜLEKÇİLİK
Yoğurt süt pekmez gibi yiyeceklerin konulduğu tahta saplı kaplara külek adı verilir
Bu işi yapanlara da külekçi denir
Külek yapılacak tahtalar önce ıslatılır
Sonra talaş mangallarında ısıtılır
Sonra silindir biçiminde bükülür
Bükülen tahtanın iki ucu birleştirilerek daire biçiminde bir tahta bir tabanın içine oturtulur kulp takılır
YEMENİCİLİK
Üstü kırmızı ya da siyah keçi derisinden tabanı ise köseleden yapılan topuksuz hafif kaba ayakkabılara yemeni denir
Yemeni yapan ustalara yemenici denir
Yemeni yapılacak ham deri mazı yaprağı ve sumakla tabaklanır
Sonra gınnap denilen mumlanmış iple dikilir
Bir süre sonra düz tarafı çevrilir
Astar ve taban arasına vücut elektriğini alsın diye kil konur
Sonra üst bölüm tabana dikilir
Gül şeftali nar annabi merkup küçük ve büyük haspe uzger ve zelber diye anılan çeşitleri vardır
KALAYCILIK
Bakır mutfak aletleri bir süre sonra çabuk oksitlenip bozulurlar
Bu durum zehirlenmelere yol açar
Bakır kapların bu nedenle kalaylanması gerekir
İşte bu işi yapan ustalara kalaycı denir
Kalaylanacak kap önce yamuk tarafları varsa çekiç ile düzeltilir
Kırık yerleri varsa kaynak yapılır
Sonra kum ve kömür parçaları ile kap temizlenir
Oksitlenen ve kararan yerleri kazılarak parlatılır yıkanır kurutulur
Temizlenen kaplar ocakta ısıtılır
Kalayın tutması için toz nişadır atılır kabın içine
Isınan kaba kalay parçası sürülür
Eriyen kalay kabın yüzeyine sürülür
Mutfak aletlerinin bakır yerine başka madenlerden yapılması kalaycılığın yok olmasına neden oldu
SEPETÇİLİK
Yiyecek ve eşya taşınan sepetler saz ya da küçük
yeşil ağaç dalarından örülerek yapılır
Sepetlerin büyük olanlarına küfe denir
Küfeler söğüt veya kestane dallarının yarılarak oluşturulan dilimleri örülerek yapılır
KÜPÇÜLÜK
Küpler her türlü iklim şartlarına uzun süreli dayanabilme özelliğine sahiptir
Daha çok kırsal kesimde soğuk su elde etmek için kullanılan geniş küpler her tane kumunda ayrı bir emek sarf edilerek yapılır
Küpler dönemi ve yöreyi tanıtması açısından da başka bir önem taşır
Küp toprağı iki üç çeşit killi toprak ve keçi kılının karışımından meydana gelmektedir
Topraklar iyice elenir ve keçi kılıyla karıştırılır
Bu karışım çok iyi yoğrularak çamur haline getirilir ve uzun bir süre dinlendirilir
Çamur haline gelen karışım geniş bir örtüyle sarılır ve beklemeye alınır
Çamurun kıvamına geldiği karışımdan koku geldiği zaman anlaşılır
Karışım sakız gibi olur ve bir hafta süreyle belirli sürelerde sık sık yoğurulur
Çamurun şekilenmesi köylerde kadınlar tarafından elle yapılmaktadır
Çamur düzgün bir zemine oturtulur ve tabanın sağlam ve düzgün olması sağlanır
Başka bir alanda küpün etrafı iki ya da üç parçadan ayrı olarak oval olacak şeklide yapılır ve birleştirilerek tek parça haline getirilir
Hamur küp haline gelince dikkat edilecek en önemli özellik küpün kuruması için güneşsiz ve rüzgarsız yerde beklemesi gerekir
Az kuruyan parçaların üzerinde traşlama yapıldıktan sonra yörenin özelliğine göre çirtik ya da çizgilerle küp şekillenir
Kurutma işlemi güneşli ve rüzgarlı bir alanda yapılırsa yapılan işlerin renklerinde ve formlarında bozukluklar ve çatlamalar olur
Şekillenen küplerin kuruma süresi küpün büyüklüğüne ve kalanlığına göre 7 ile 15 gün arasında değişir
Küpün Pişirilmesi
Kuruyan ve son şeklini alan küpün en az 48 saat pişirilme işleminin yapılması gerekir
Pişirilme işlemi kentlerde 800-1000 derece arasındaki fırınlarda 9-10 saat süreyle yapılmaktadır
Ancak köylerde yüksek derecede fırınların olmaması nedeniyle yüksek ısıya ulaşılmaması süreyi 48 saatten fazla çıkarmak gerekmektedir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul