Konu
:
Belkıs Harabeleri
Yalnız Mesajı Göster
Belkıs Harabeleri
10-14-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Belkıs Harabeleri
Belkıs harabeleri
(Belkıs Harabeleri ) Milattan sonra 943 veya 949 senesinde bir müthiş deprem ile harap olan Sizik şehrinin şimdiki Harmanlı Köyünün önünde bağ ve zeytin ağaçları olan yerdedir
Surların Muhit-i daire (Çember)'si sekiz satıh (yüz ,yüzey)'lı ve cenub-ı garbi (güney-batı) açısında bina edilmiş büyük bir burçtan başlayarak kara boğazına pek yakın bulunan doğu ucuna kadar devir ve takip bulunduğunu Charles Taxier eserinde yazıyor
Ben ,devir ve teftiş esnasındaki müşahedatımı daha sonra kaydedeceğimden burada Charles Taxier 'in müşahedat ve mütalaatını yazacağım
(Charles Taxier'in seyahatı (Miladi ;1832) Belkıs Kulesi yanında bir kapının eski eseri görülür
Duvarları karşılıklı biri yüzüne diğeri derinliğine konmuş büyük granit taş kütlelerinden bina edilmiş ve kabartmalarla süslenmiştir
Derinliğe konan taşlar duvarın kalınlığı boyunca gitmez
Ortadaki boşluk Granit taşı ve deniz kumuyla kireç ve çimentodan meydana getirilen bir malzeme ile doldurulmuştur
Her taş sırasının yüksekliği 52 santimetredir ve her taşın uzunluğu bir metre ila yirmi veya yirmisekiz santimetredir
Duvarın tamamiyle sağlam kalmış hiçbir kısmı yoktur
Fakat genel şekli görülebildiği yerden yükselen ilk kısmı olduğu gibi kalmıştır
Kuleleri dört köşelidir
Otuzdan elli metreye kadar değişen birbirinden değişik mesafelerde olarak bina edilmiştir
Genişliğinin açıklığı on metre ve duvar kalınlığı dört metredir
Büyük İskender'in büyük bir eserini hatırlatan boğazı yeni topraklar altında kaybolmuştur
Malte Brun Coğrafyasında (Coğrafya universal 1860 Paris tab'ı cilt 5 sayfa
45) Sizik harabelerinin bir Anfiteatr bir Nümaşi denilen deniz savaşları manevralarına ait bir yer ile vasi bir tiyatrodan ibaret harabesi kaldığını ve şehrin bulunduğu yerin bahçe ,orman ve baltalıklar ve rengarenk bitkilerle örtünmüş ve bundan bir şey meydana çıkarmak için fazla uğraşı ve masrafa gerek olduğunu ve şehrin batı tarafında eski liman ve deniz ile irtibatı sağlayan taş ,tuğladan yapılmış ve sağlamlaştırılmış kanal çevresinin takip edilebileceğini açıklıyor
Sizik'i bizzat gezip bir hayli kitabeler kopyalayarak buraya ait paralar elde eden ve harabenin plan ve haritasını almış olan George Perrot (1860 veya 1861'yıllarında) Küçük asya isimli eserinde satvet-i sabıkası zihinde canlanan ,Sizik'in görkeminden geriye kalan ne bir dikili ve ne de devrilmiş bir sütun bile bulunmadığını ağaçlıklar ve fundalıklar arasında kalmış olan duvarlarla eski Anfiteatr arta kalanları görüldüğünü ve eski binaların yerlerini keşif için bu yoğunlaşmış ağaçlıkları yakmak lazım geldiğini yazdıktan sonra (George Perrot gibi düşünen definecilerin Türkiye'de kaç hektar orman yaktıklarını hesaplamak lazım) şöyle diyor; Sizik'in Anfiteatr duvarlarının arasındaki romen üsulu üzere yazılmış kitabeleri Erdek'ten bir amele duvardan çıkardıkça tahlil ve tebyiz (temizce yazma) ile kağıda alıyordum
Sizik'e ait olup Tunuslu bir kunduracı Rum'dan bazı madalyonlar aldım,Sizikin etrafında dolaşan bu kunduracı köylülerden pek ucuz fiyatla aldığı madeni paraları bana sattı
(George Porret Küçük asya Kütüphane-i Umumi /numara 447) Sizik'in Anfiteatr'ı bizim tarihlerde Temaşalık diye ünlü olup Belkıs ismi verilen kalede İskender'in köprü başına yaptırdığı kuledir ki şimdi Köşk mahalli denilen yer olmalıdır
Tarihlerimizden Haber-i Sahih isimli eser Süleyman paşanın buralara geldiğinde sizikte eski zamana ait eserler ve hiç görülmemiş binalar olduğunu ve daha önceleri Doğu Roma imparatorları sonraları Padişahların gerektiğinde buralardan mermer direkler getirterek Başkent bina ve yapılarında kullandıklarını yazıyor
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul