Konu
:
Şanliurfa Mimarlik Tarihi
Yalnız Mesajı Göster
Şanliurfa Mimarlik Tarihi
10-14-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Şanliurfa Mimarlik Tarihi
Şanliurfa mimarlik tarihi
Şanliurfa mİmarlik tarİhİ
1894 yılında Gautier 1946 ve 1952 yıllarında Kılıç Kökten 1947 yılında W
Brice tarafından yapı*lan arkeolojik araştırmalarda elde edilen bulun*tu*lardan Şanlıurfa bölgesi tarihinin Paleolitik Çağa ka*dar (M
Ö
600000-10000) uzandığı tesbit edilmiştir
1963 yılında İstanbul Üniversitesi'nden Prof
Dr
Halet Çambel ve Chicago Üniversitesi'nden Prof
Dr
R
Braidwood başkanlığında oluşturulan "Tarihöncesi Karma Projesi Araştırmaları" Şanlıurfa bölgesinin tarımcı köy topluluklarının en eski bölgesi olduğunu ortaya koymuştur
Paleolitik çağın avcı ve toplayıcı göçebe insan*ları Neolitik Çağ'da (M
Ö
9500-5500) doğa ile olan ilişkilerini kendi tarafına çevirmeyi başarıp çevre*sinde var olan bitki ve hayvan türlerinden bazıla*rını evcilleştirerek kendi eliyle üretir hale gelmiş ve ilk çiftçi ve çoban köylerini kurarak yerleşik düzene geçmişlerdir
Yerleşik düzene geçilmesiyle birlikte mimarlık sanatı da ilk kez Neolitik Çağ'da ortaya çıkmıştır
Moloztaşlar ker*** dolgulu ahşap sı*vanmış dallar bu çağın inşaat malzemelerini oluş*turmaktadır
İl merkezi Balıklıgöl mevkii Vali Fuat Bey Caddesi'nin güneybatı kesimindeki toprak kesitte Harran Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Bahattin Çelik tarafın*dan toplanan Neolitik Çağı'ın Akeramik evresine ait çakmaktaşı aletler Urfa merkezinin günümüz*den 11000 yıl önce iskan edildiğini kanıtlamıştır
Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesine bağlı Ovacık Nahiyesi Güluşağı (Kolik) Köyü Muhtarlığı'nın Argaç (Kantara) Köyü yakınındaki Nevalı Çori adıyla anılan tarlada dönemin Müze Müdürü Adnan Mısır başkanlığında 1983 ve 1985 yıllarında yapılan arkeolojik kazılarda rastlanılan mimari ka*lıntılar Neolitik Çağ'ın Akeramik (çanak-çömlek*siz) evresine bağlanmıştır
Ayrıca Bozova ilçesine bağlı Şaşkan Köyü yakı*nındaki Küçük ve Büyük Şaşkan Höyükleri ara*sında yer alan ve "Kumartepe" adı verilen tarlada 1983 yılında Urfa Müze Müdürlüğü adına A
Cihat Kürkçüoğlu başkanlığında yapılan kazılarda da Geç Neolitik döneme ait yerleşmeler tesbit edil*miştir
Bu kazılarda rastlanılan mimari kalıntılar toprağın 1-2 metre altında ve birbirinden son derece uzak parçalar halinde bulunmuştur
Şanlıurfa merkez ilçe Örencik Köyü sınırları içi*resinde yer alan "Göbekli Tepe"de 1995 yılından bu yana sürdürülen arkeooljik kazılarda Neolitik Çağı'ın Akeramik evresine tarihlenen (M
Ö
9000) dünyanın en eski tapınak kalıntılarına rastlanmıştır
Şanlıurfa'daki Neolitik yerleşmeye ilk defa Nevalı Çori
Şaşkan ve Göbekli Tepe'de rastlanıl*mış olması bu kazıların önemini daha da arttırmış*tır
Mimarlık tarihinin başlangıcı olan Neolitik Çağ'a ait bu iki yerleşmeden başka Şanlıurfa'da yapılan çok sayıdaki arkeooljik kazıda Kalkolitik Tunç Demir ve Hellenistik Çağ ile Roma Bizans Emevi Fatımi Anadolu Selçuklu Eyyûbi Memluk ve Osmanlı devirlerine ait mimari kalıntılara rastla*nılmış olması bölgenin mimarlık tarihi açısından zengin bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir
I
MİMARİ MALZEME
Çevrede ağaç malzemenin bulunmayışı taşın Şanlıurfa mimarisinde hakim malzeme olarak kul*lanılmasına yol açmıştır
Urfa taşının kolay işlene*bilmesi ve yüzyıllardan beri yerleşip süregelen taşçı geleneği de Urfa yapılarında ağaç malzemenin kullanılmayışına yol açmıştır
Diyarbakır'daki ba*zalta karşılık Urfa yöresinde açık renkli (Ocre Jaune) sarımsı kalker taşı mimariye hakimdir
Kolay işlenen ve ocaktan çıktıktan bir süre sonra sertleşen bu kireçli oluşum Urfa yapılarının her devrinde rahatlıkla kullanılmış ve kullanılmaktadır
Halk arasında "Hevara Daşı" olarak adlandırılan bu taşın kentin güneybatısındaki dağlık bölgeden getirildiği bu bölgeye yayılmış çok sayıdaki antik taş ocağından anlaşılmaktadır
Dağın bir yama*cının delinerek diğer yamacından çıkılan taş ocak*ları (Delikli Mağara) yanında uzunluğu 50-75 metre eni 25-30 metreyi bulan büyük taş ocakla*rına; Kanlı Mağara Deresi Kasarcı Deresi ve Ehber Deresi'nde yoğun bir şekilde rastlanılmaktadır
Halk arasında yaygın bir efsanesi olan Kanlı Mağara ile yüzyıllardan beri mesire yeri olarak kul*lanılan Şakşak İpek Direkli Nalbant Harabası Şahan Yuvası Hamam Mağarası Köko'nun Mağarası Yıkık Mağara Dabbak Mağarası Göncü Mağarası Ceylan Mağarası Şekerli Mağara Savuh Mağara Ağaçlı Mağara Dede'nin Sarnıcı Mağarası Hacı Abbas'ın Mağarası Develik Mağarası Hacı Kâmillerin Mağarası Dip Karlık Mağarası ve daha isimsiz yüzlerce mağara bölgedeki önemli taş ocakları arasında yer almaktadır
Taş ocaklarının hakim olduğu bu bölgede yaptığımız araştırma*larda taşçı arabalarının kayalıklar üzerinde açmış oldukları derin teker izlerinin meydana getirdiği antik yollara rastlanılmıştır
Taşın bu kadar yaygın olarak kullanılmasına karşılıkduvarları ve tavanları 'Bağdadi Tekniği'nde yapılmış bir iki ev dışında Urfa yapılarında ahşap malzemeye pek rastlanılmaz
Ancak evlerdeki oda*ların iç dekorasyonunda pencere ve kapı kanatla*rında zengin süslemeli ahşaba büyük ölçüde yer ve*rilmiştir
II
PLAN ZENGİNLİĞİ
Şanlıurfa'daki mimari eserlerde zengin bir plan çeşitliliği göze çarpar
Binlerce yıllık tarihi geçmişi bulunan bu yörenin mimarları çeşitli devirlerdeki mimari eserlerden etkilendiklerinden yapılarında değişik plan uygulamalarına gitmişlerdir
Milattan önceki çağlardan Osmanlı dönemine kadar çeşitli milletlerin hâkimiyetine giren Urfa'da bütün bu devirlerin birbirlerini etkilemelerinden doğan plan tipleri birbirlerinin kopyaları olmaktan ziyade yeni arayışlar içerisinde varyasyonlar meydana ge*tirecek şekilde zenginlik göstermiştir
Mimarinin her şubesindeki çeşitli örneklerde bu zenginliği iz*lemek mümkün olabilmektedir
Mimarinin her şubesinde olduğu gibi "Urfa Evleri"nde de değişik plan arayışları dikkati çek*mektedir
Yazlık ve kışlık eyvanlı olarak kalıplaş*mış bir plana sahip olarak görünmelerine rağmen yüzlerce ev arasında birbirini aynen taklit eden ev*lere rastlanılmayışı Urfa'lı mimarların değişik plan arayışına ne denli önem verdiklerini gös*termekte*dir
III
USTALAR
Şanlıurfa'daki mimari eserlerin inşasında çalı*şan ustalar yaptıkları işlere göre; taşçılar yonucu*lar ve yapıcılar olmak üzere üç gruba ayrılırlar
Taşçılar taşı ocaktan kesen gruptur ki bunlar dağ*lardaki taş ocaklarında çalışırlardı
Ocaktan gelen taşları işleyen yonucu ustaları inşaat alanının bir köşesinde çalışırlardı
Yapıcılar ise yapının tasarı*mını yapan mimar pozisyonunda ustalardı
Bugün bile Türkiye'nin bir çok yerindeki eski eser onarım*larında Urfa'lı yonucu ve yapıcı ustalar çalışmakta ve aranmaktadır
IV
SÜSLEME
Urfa'daki mimari eserlerde evler dışında mi*mari süslemeye pek önem verilmemiştir denilebilir
"Urfa Evleri"ndeki zengin taş işçiliğine karşılık cami han hamam ve medrese gibi anıtsal yapılarda çini süslemeye hiç taş süslemeye ise nadir olarak rastlanılması ilgi çekici bir konudur
Dabbakhâne Camii Minaresi'ndeki çini panolar Urfa'daki çini süslemenin tek örneğini teşkil eder
Yusuf Paşa Hızanoğlu ve Nimetullah Camileri dışında mihrap*ları taş süslemeli cami yoktur
Nimetullah Camii Klasik "Osmanlı portalleri" tarzındaki mukarnas süslemeli kapısıyla da Urfa camileri arasında ayrı bir yere sahiptir
Gümrük Hanı'nın giriş eyvanı yan duvarlarındaki geometrik friz Nakibzâde Hacı İbrahim Efendi Medresesi'nin eyvanı ve odaların*daki süslemeler Dabbakhâne Camii'nin batı ve gü*ney avlu kapılarındaki geometrik geçmeler Urfa'daki anıtsal eserler üzerinde nadir olarak rast*lanılan taş işçiliklerindendir
Ayrıca Karamey-dan'daki Hüseyin Paşa Camii ve Yusuf Paşa Camii gibi bazı camilerin minber korkulukla*rında şebekeli oyma tekniğinde taş işçiliği dikkati çekmektedir
Ağaç süslemede anıtsal eserler arasında yok dene*cek kadar azdır
Rızvaniye Camii'nin inşa ta*rihin*den kalma (1736) ahşap oyma kapıları müez*zin mahfilinin renkli kalem işleri Nakibzâde Hacı İbrahim Efendi Medresesi Kütüphânesi'nin süsle*meli kapı kanatları ile Hasan Padişah Camii minbe*rinin kapı kanatları anıtsal eserlerdeki ağaç işçiliği*nin tamamını temsil ederler
Anıtsal eserlerdeki bu duruma karşılık olarak; ağaç süsleme "Urfa Evleri"nde şaşırtıcı derecede bir zenginlikle karşımıza çıkmaktadır
Evlerdeki oda*ların kapıları pencere kanatları duvar kaplama*ları "göz göz" tabir edilen süslemeli ahşap rafların meydana getirdiği nişler aynalar ve çeyiz sandık*ları ağaç oyma sanatının inceliklerini ve motif zen*ginliklerini yansıtmaları bakımından ayrı bir ince*leme konusu teşkil edebilecek derecede bir öneme sahiptir
Evlerdeki ahşap kapı ve pencere örnekle*rinden önemli bir grup Şanlıurfa Müzesi'nde sergi*lenmektedir
Urfa mimari eserlerinde taş ve ağaç işçiliğinin anıtsal eserlerden ziyade evlerin iç mekânlarında zengin olarak kullanılmış olması Fransız Sanat Tarihçisi Albert Gabriel'in "Türkler süsü kendi zevkleri için yaparlar gösteriş için değil " sözünü doğrular niteliktedir
V
ŞANLIURFA MİMARİ ESERLERİNİN GRUPLARA GÖRE DAĞILIMI
Şanlıurfa mimari eserleri; dini mezar sosyal te*sis su askeri ticaret yapıları konut (sivil) ve anıt mimarisi olmak üzere başlıca 8 gruba ayrılmakta*dır
Dini mimari içerisinde Urfa'da bugün tarihi de*ğere haiz 39 adet cami 1 namazgah 7 tekke 5 kilise (Bunlardan üç adedi camiye çevrilmiş olup camiler listesine eklenmiştir) mezar mimarisi içersinde 13 adet türbe Roma devrine ait bir anıt mezar ve yüz*lerce kaya mezarı bulunmaktadır
Sosyal tesis mimarisinden Urfa'da halen 7 adet medrese 4 mektep 1 kütüphâne 2 hastane 1 ye*timhâne bulunmaktadır
Su mimarisine örnek ola*rak 8 adet köprü 12 adet çeşme 2 sebil 1 su ke*meri 1 su bendi 1 maksem 8 hamam 3 çimecek (gusülhâne) 21 su değirmeni yer almaktadır
Askeri mimariye örnek olarak; iç kale ve şehir surlarının kalıntıları örnek olarak verilebilir
Ticaret yapılarına örnek olarak; 11 adet han 8 adet kapalı çarşı 1 basmahâne bulunmaktadır
Köşkler konaklar ve evlerin oluşturduğu sivil mimari (konut mimarisi) grubunda ise yüzlerce güzel örnek bulunmaktadır
Anıt mimarisine örnek olarak; Urfa Kalesi sütun*ları Harb-ı Umumi Şehitleri Abidesi Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi (Yol Gösteren Çeşmesi) Milli Mücâdele Şehitleri Abidesi ve Garnizon Şehitleri Abidesi gösterilebilir
Kısaca değindiğimiz bu örneklerden de anlaşıla*cağı gibi büyük bir kısmı İslâmi dönemlere ait ol*mak üzere Şanlıurfa'da mimarinin her şubesinden eser örneği bulunmaktadır
Bu eserlere yakın zamanlarda yıktıklarımız ve yazılı kaynaklardan öğrendiklerimiz de eklenince Urfa'nın ne denli bir mimari zenginliğe sahip ol*duğu ortaya çıkmaktadır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul