Yalnız Mesajı Göster

Ağrı'nın Tarihi Ve Kültürel Zenginlikleri

Eski 10-13-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağrı'nın Tarihi Ve Kültürel Zenginlikleri




CÜMLE KAPISI

İshak Paşa sarayının gerek plan gerekse cephe ifadesi bakımın dan gösterişli bir varlığıdır 11 sütunludur İshak Paşa sarayı cümle kapısı çeşitli mimarilerin kompozisyonu şeklindedir Farklı mimarilerin birbirlerini tamamlayan özellikleri bir araya toplanarak bütünlük arz eden bir yapıt ortaya çıkartılmıştır Plan kuruluşu bakımından Barok olan bir kitleyi Barok-Rokoko, Selçuklu ve Osmanlı tenziyatı ve mimari unsurlarından alınmış çeşitli elementlerle bir araya getirilerek bu unsurlar birbirlerine 1 yakıştırılmakla, cepheyi gösteriş bakımından zenginleşti isterken yapıcılık unsurlarının aksatılmaması da başarılmıştır Cümle kapısında süs unsuru olarak taban oyuğu üzerinde, k abartma yapraklarla süslü madalyonlar vardır Kapının iç cephesi bir tarafında çeşme diğer tarafında kapıcının oturduğu kulübe ile avluyu açılmaktadır Klasik Türk çeşmelerinden olan bu çeşme halen akmaktadır

HAMAM

Hamam planı iki gözden oluşmuştur Bunlardan birisi yıkanma diğeri ise giyinme yeridir Her ikisinin üstü kubbelidir Kubbelerin orta tavanları çöktüğünde bu hamamların ışıklandırılması hakkında sağlıklı bir bilgi bulunmamaktadır

İSHAK PAŞA SARAYİ CAMİİ

Harem ile selamlık daireleri arasında yer almaktadır Camiye selamlık kısmından büyük bir ustalıkla yapılmış sanat eseri sayılabilecek bir kapıdan giriliyor Caminin kıble istikameti saray binasının ilk göze çarpan yeri olduğundan bütün ağırlığın camiye verildiği kanısı hasıl olmaktadır Manevi bir korkudan olsa gerek sarayı tahrip edenler camiye fazla dokunmamışlardır ama kurşun ve maden çemberlerini söküp götürmek maksadı ile caminin son cemaat yerindeki ve harem kısmındaki iki direği yıkmışlardır Caminin içinde yer alan mihrap, derin bir iniş teşkil eder Mihrabın yanında bir balkon gibi kurulmuş plan minbere çıkılır Caminin kubbesi içten sıvalı, ayrıca alt kısmında oldukça yüksek bir tanbur bulunmak tadır İçten kubbenin sıvaları üstüne ağaç ve çiçek tasvir eden rokoko tarzında işlemeler yapılmıştır Camin kubbesi incelenmeye değer olup kubbenin etrafında rahatça dolaşmaya müsait bir teras bulunmaktadır Caminin genel mimarisi plan bakımından barok, işleme unsurları bakımından rokokoyu andırmaktadır Caminin minaresi başlı başına bir abide görünümündedir Yapılış tarzı tamamen Türk üslubu olup kaidesi kare planlıdır Alttan üste doğru sekiz köşeli bir durumdan yuvarlak bir gövdeye geçilmektedir Açık krem ve kırmızı ahlat taşla örülmüş petek petek şerefe olup şerefe korkuluğunun inceliği minarenin kalın olan havasını değiştiriyor Taş özgülü külah üzerine tunç bir alem bulunmaktadır Minareye içten 92 basamakla çıkılmaktadır

SELAMLIK DAİRESİ

İshak Paşa Sarayında selamlık dairesinden pek az kısmı ayakta kalmıştır İkinci avlunun sağ tarafında yer alan cami ile bitişik harap bölgeler kalmış bulunmaktadır Selamlık dairesinde avlunun sağ tarafına, yapılmış değerli bir kapı ile giriliyor Yedi basamaklı bir merdiven ile çıkıldıktan Sonra üzeri tonozlu uzunca bir hole ulaşıyoruz Selamlık dairesindeki salonun uzunluğu18 m’dir Bu dairenin en ilginç kısmı cumbalı köşkün bulunduğu yerdir Bu kapıdan kalabilmiş ve yerinde bulunan dört ahşap konsol, Urartulardan kalma kalıntılara bakacak bir şek ilde yerleştirilmiştir Bu konsüllerin üst kısmında bir kartal tasviri, alt tarafında bir insan baş ve gövdesi, Ortasında ise bir aslan yer almaktadır Ahşap konsüllerin bulunduğu yer itibariyle Tanrının tüm yeryüzü ve gökyüzünün sorumluğunun insana yüklendiği düşüncesinin yanı sıra figürlerden İnsanın ; aklın üstünlüğünü ; aslanın; gücü, kartalın ise Yırtıcılığı ve hava hakimiyetini simgelendiği ifade edilmektedir Bu ölçülü köşkün ahşap olduğu, kalan izlerden anlaşılmaktadır Selamlık kısmında ayrıca cami ve bitişik dört oda daha bulunmaktadır

MERASİM VE EĞLENCE SALONU

Dikdörtgen planlı olup salon ikişer sütuna bindirilmiş üçer kemerle üç kısma bölünmüştür Etraf duvarları süslü nişlerle kaplıdır Nişlerin üstlerinde saray ahalisini öven kitabeler mevcuttur Salon ışığını tavandan almaktadır Burasının aynı zaman da paşanın kabul salonu olarak da kullanıldığı anlaşılmaktadır Bu salonda plan ve mimari olarak Barok ekolunun özelliklerini taşımaktadır

TÜRBE BİNASI

Caminin kıble duvarı dışına kurulmuştur Türbenin İshakpaşa’nın anne ve babasına ait olduğu söylenmektedir Tür- benin en ilginç yanı, mezar odası girişi sağlayan sahanın üstün deki kümbettir Kümbet azda olsa Selçuklu kümbetlerini andırır Kaidesi siyah taştan olup, diğer kısımları krem rengi kalker taşındandır Cephe barok sitilindedir Süslü kitabelerin yanı sıra oyuk içlerinde vazolardan çıkan çiçekli dallar zengin ve gösterişli bir görünüm vermektedir Dik bir merdivenle türbenin mezar odasına inilmektedir

AŞEVİ-MUTFAK (DARUZZİYAFET)

Aşevi 100 m2 kadar yer kaplar Çatı örtüsü dört büyük kemerin karşılıklı kurulması ile oluşmuş ilginç bir yapıdır Geniş saha içerisinde güneye bakan iki penceresi, diğer duvarlardan çeşitli yönlere açılan kapıları ile keçek bir aş ocağı vardır Aşevini yanından baremin banyoları buradan da haremin salon ve o dalarına geçilebilir

HAREM DAİRESİ

Sarayın kuzeyde bir kısmının batıda tamamını kaplayacak şek ilde harem odaları sıralanmıştır Odalar günümüzdeki kalıntıları ile iki katlı bir görünüme sahiptir Ancak iç kısmı fazlaca yıkık olduğundan dolayı zemin kattaki bölümleri incelenebilir “L” şeklindeki 12 odanın hemen hepsi aynı biçimdedir Her birinin dış manzaraya bakan iki penceresi ve bunların arasında birer şömine mevcuttur

TOPRAKKALE:

Eleşkirt’e 14 km mesafedeki antik kenttir Toprakkale’nin yapım tarihi bilinmemekle birlikte, Urartular döneminde yapıldığı sanılmaktadır Urartuların burada bir kale

yaptırdıkları ve küçük Arsaklılar’ın burayı yeniden imar ettikleri bilinmektedirTapınak ve yerleşim yerleri tamamen harap bir hale getirilmiş, kale burçları ve bazı duvar kalıntıları günümüze gelebilmiştir

TOPRAKKALE CAMİİ:

Cami ile aynı adı taşıyan köyde, bulunmaktadır Cami üzerinde yer alan kitabeden, 1684 yılında Mirza bin Abdi Paşa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır Cami, kare planlı, tek kubbeli bir plan arz etmektedir 12,50x12,50m ölçülerindeki cami, 820m çapındaki tromp geçişli bir kubbe ile örtülmüştür 14 ahşap direk üzerine oturtulan son cemaat yerinin bir kısmı sonradan yapılmıştırBeden duvarlarında 6, kubbe kasnağında ise birer atlamalı olarak4 adet pencereye yer verilmiştirBeden duvarlarının köşeleri, taç kapı ve pencere etrafları kesme taştan, diğer kısımlar ise moloz taşlarla yapılmıştır

HAMUR KÜMBETİ:

Hamur kümbeti

Hamur ilçe merkezinde yer almaktadır Giriş kapısı üzerindeki kitabeden, sadece 1802 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır Plan bakımından Kırşehir’deki Aşık Paşa Türbesi’ne benzemekte olup, Selçuklu ve Osmanlı Kümbetlerinden farklı bir planlama gösterirYapı dikdörtgen planlı olup,içten aynalı tonoz,dıştan balık sırtı şeklindedir

Güney taraftaki orijinal olmayan tahta kapıdan giriş sağlanır Doğu cephesinde 3, batıda ise 2 penceresi bulunmaktadır Yapı, kesme taş malzeme ile yapılmış olup, cepheleri kuşatan dört sıra bazalt ile renkli bir görünüm kazanmıştır Kümbet içerisinde İshak Paşa’nın torunlarından İbrahim Paşa’nın ve ailesinin mezarları bulunmaktadır Mezar taşları , bitkisel motifler, sekiz kollu yıldız ve arapça yazılar ile süslenmesine karşın, bunlar tahrip edilmişlerdir

ŞOŞİK KALESİ:

Hamur’un Karlıca (Şoşik) köyünde yapılmış kaledir İlçe merkezine 34 km uzaklıktadır Kalenin yapım tarihi bilinmemesine karşın, Akkoyunlular’dan kaldığı sanılmaktadır

Bugünkü haliyle kalede; iki oda ve hamam ayakta kalabilmiş diğer kısımlar tahrip edilmiştir Kaleye ulaşan blok taşlardan yapılmış merdivenler bulunmaktadır Kalenin alt tarafında, ayrı olarak yapılmış bir ibadethane vardır


Alıntı Yaparak Cevapla