Yalnız Mesajı Göster

Bitlis Gelenek Ve İnanışlari

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitlis Gelenek Ve İnanışlari




Bitlis Gelenek ve İnanışlarI

Bitlis Gelenek ve İnanışlarI

Doğum Gelenekleri

Bitlis'te hamile kadına "ayli kadın" denilir Hamileliğin ilk dönemleri aile: fertlerinden gizlenir Ancak fiziki değişiklikle hamilelikten hane halkının haberinin 1 olmasından sonra gelin annesine oğlan anne: ve babasına ilk müjdeyi verenler para ve hediyelerle ödüllendirilirler

Hamilelik döneminde iki canlı diyerek hamile kadın ağır işlerden uzak tutularak korunur Doğacak çocuğun cinsiyeti hakkında ise hamile kadının fiziki değişikliklerine bakılarak fikir yürütülür Yürüme oturma ve kalkmada zorlanan hareketleri ağırlaşan anne adayının karnı dik ve sivri olursa erkek aşağı sarkık olursa kız çocuğu olacağı yorumu yapılır

Hamilelikte aşermeye Bitlis'te "yiriklemek" adı verilir Bu dönemde gönlün çektiğinin yenilmemesi durumunda çocuğun sakat kalacağı veya düşük olacağı inancı yaygındır Doğum kırsal kesimde yerli ebelerin yardımı 1ile yapılırken şehir merkezinde sağlık ocakları ve hastanede doktor kontrolünde yapılmaktadır

Doğum esnasında kız annesi orada bulunmaz Doğumdan sonra kız annesine haber(müjde) verilir Ve kızını görmeye gelir Doğumun ikinci günü kız annesi tatlı gönderir Çocuk: kız ise "murtoğe" erkek ise "şirin keynanah" yapılarak dağıtılır gelenler yer Murtoğe unun yağda kavrulması ile hazırlanır Şirin keynenah ise yağda pişirilmiş yumurta ve bal karışımı ile yapılır Yeni anneyi ve bebeği görmeye gelenler: (hastaya başvurma) süt parası adı altında parayı yastığın altına korlar Yeni doğum yapmış lohusa kadına "zestan" denilir Ve bir hafta yatakta dinlenir Zestanlık süresi kırk gün olarak ~ bilinir ve bu dönemde yeni annenin Yemeklerine dikkat edilir Doğumdan sonra çocuk yıkanır ve tuzlanır ilk ezan vaktine kadar emzirilmez Kulağına bir erkek tarafından dinine bağlı olsun ilk duyduğu Allah kelamı olsun diye ezan okunur selavat getirilir ve bir göbek adı söylenirBu isim genelde dini şahsiyetlerin adları olur Çocuğu yıkama 40 gün süresince çarşamba günleri dışında her gün yapılır Yıkamanın çocuğun gelişimine ve sağlıklı olmasına yarayacağı inancı vardır Çocuk ve lohusa (zestan) anne 40 gün kırk bas masından korunulur Bu koruma usulleri saymakla bitmez Kırktan anne kırk suyu dökerek (kırkıncı gün yıkanma) çıkar Kırk Süresi içinde çocuk evden dışarı çıkarılmaz çıkarılması gerekiyorsa kundağına ekmek bırakılır Çocuk oda içerisinde yalnız bırakılmaz kırk basacağına cin çarpacağına inanılır Aynı günlerde oğlan çocukların anne babaları 40 gün süresince birbirlerine gidemez ve konuşamazlar Aksi ha linde 40 basacağına inanılır Gece dünyaya gelen çocuğun ayağı ağır gündüz dünyaya gelen çocuğun ayağı hafif sayılır Bu sebeple bir işe başlarken işin çabuk bitmesi için o işin üzerine ayağı hafif çocuğun gelmesi istenir Çocuğun kundağı veya yastığına nazar değmemesi için mavi boncuk nazarlık çörek otu ve tuz konulan bez ve maşallah dikilir

II Sünnet Gelenekleri

Hayatın dönüm noktalarından biri de sünnet olayıdır Sünnetin genelde yürümeye başladıktan sonra yapılması uygun görülür Sünnet önceleri yaz aylarında Siirt ilinden Bitlis'e gelen gezgin sünnetçiler tarafından yapılırken günümüzde hastanelerde doktorlarca yapılan sünnetler artmıştır

Sünnet günü belirlenince çocuklar için fistan dikilir lokum alınır ve kitve belirlenir Komşu ve akrabalara haber verilir Sünnet günü yere bir yastık atılır Kirve çocuğun bacak altlarından kollarını geçirmek süreti ile çocuğun bileklerinden tutar ve yanlara doğru açar Salavat getirilerek sünnet yapılır Sünnet esnasında çocuğun ağlamaması için ağzına lokum konularak ağzı tatlandırılmaya çalışılır ki bu usulde çocuk boğulma tehlikesi geçirir Bu nedenle sünnet anında lokum yedirme kısmen kalkmıştır

Sünnet bittikten sonra çocuk yatağına alınır yere serilen sünnetçinin mendili üzerine hane halkı ve misafirler bahşiş atarlar Daha sonra yemekler yenilir Çalgı (davul zurna def veya saz) eşliğinde türküler söylenip oyunlar oynanır Sünnet düğününe katılanlar hediyelerle gelirler Sünnetçi sünnetten sonra iki üç kez pansuman amacı ile eve gelerek pansuman yapar Sünnette kirvelik önemli bir konu olup kirve olan kişi çocuğun masraflarını karşılar Aile ile kirve arasında sıkı dostluk bağları kurulur

III Evlenme Gelenekleri

Evlenme olayı şehirde ayrı köylerde ayrı şekilde yapılmaktadır Köylerde çocuk denilecek yaşta evlenme olayı olur Fakat şehir hayatında ise genellikle askerlikten sonra yapılır Kız isteme son zamanlara kadar görücü usuldeydi Bu halen köylerde devam etmektedir Görücü usulde evlenmede kız genellikle hamamda beğenilir Erkeğin annesi ve kız kardeşi tarafından beğenilen kız erkeğin babasına ve evlenecek kişiye bildirilir

Kız istenmeye gitmeden evvel kız tarafına; “hayırlı bir iş için gelinmek istenildiğini müsaade edilip edilmeyeceği” sorulur Kız tarafı müsaade ettikten sonra oğlanın babası akrabaları ve komşulardan sözü dinlenir sayılır kişiler götürülür “Allah’ın emri Peygamberin kavliyle” diyerek kız istenir Kız tarafı genellikle cevap vermek için birkaç gün süre ister

Kız tarafı müsaade ettikten sonra el öpmeye gidilir Genellikle kız istemeye giden aynı kişiler tekrar giderler Bu defa kız isteme tamamlanmış olur Damat adayının genç kardeşi o yoksa en yakını bir genç tarafından başta kızın babası olmak üzere orada bulunulan kişilerin elleri öpülür Buna el öpme adeti denir Hemen arkasından dini törene geçilir Zaten kız evine gelinirken erkek tarafı yanlarında bir imam getirir Dini törenden sonra kız evine getirilen ziynet eşyası bir torba şeker (tatlıya bağlandığı için tatlı hediyedir) ve daha önce belirlenmiş olan başlık parası verilir (Başlık parası köylerde ticari bir olay şehirde ise bir adet olarak yapılır Şehirdeki başlık parası cüzi bir miktar olup süt parası veya İslamiyet’te belirtilen Nehr parası olarak alınır Kız tarafı aldığı bu başlık parasının çok üstünde masraflar yapar) Getirilen şekerden şerbet yapılıp içilir Kadınlar arasında şeker kırma merasimi yapılır

El öpme ve şerbetten sonra her iki tarafın ortak olarak belirlediği zamanda düğün yapılır Düğünler genellikle Pazar ve kısmen de Perşembe günleri yapılır Düğünden üç gün evvel erkek tarafından kız evine “toyluk” adı verilen düğün eşyaları ve hediyeler gönderilir Kız evinde hazır bulunanlar önünde bu eşyalar açılır sayım ve dökümü yapılır Gelin adayına düğünden bir gün önce damat evinden elbise ve ayakkabılar gönderilir Gönderilen bu elbise ve ayakkabılar geline giydirilerek kız evinin davetlileri tarafından gelin hamama götürülür

Düğünden bir gün önce (düğün gecesi) kına gecesi düzenlenir Erkek tarafı hediyeli olarak davetlilerle beraber kız evine giderler Kına gecesi genellikle kadınlar arasında yapılır Gecenin geç saatlerine kadar devam eden oyun ve eğlencelerden sonra etrafına yanan mumlar (bu mumlar ince helezonlu ve renkli olup “fint” olarak isimlendirilir) dikili bir tas içinde hazırlanmış kına getirilir Erkek evinde damadın serçe parmağına kız evinde ise gelin adayının ellerine yakılır Gelinin eline damadın serçe parmağına kınayı gelin ve damadın yakın kız akrabası (kız kardeşi veya yeğeni) yakar Kınayı yakanlara damadın sağdıçları tarafından para verilir Damadın sağdıçlar iki kişi olup birisi bekar diğeri ise evli erkeklerdir

Gelinin ellerine;

Kınayı getir ane

Parmağın batır ane

Bu gece misafirem

Koynumda yatır ane

Türküsü eşliğinde kına yakılır

Düğün günü öğlene doğru erkek evinden kadın ve erkekli olarak büyük bir gurup halinde kız evine gidilir Burada tekrar şerbet içilir Şerbet içenler tepsiye para atarlar Kız evinde bir müddet kalındıktan sonra çalgılar eşliğinde gelin alınarak erkek evine getirilir Gelin evinden çıkarılacağı zaman gelinin erkek kardeşleri tarafından bir yastık üzerine Salavat-ı Şerife getirilerek üç defa oturtulup kaldırılır Allah’a emanet edilerek evden çıkarılır Gelin eve yaklaşınca damat sağdıçları tarafından dama çıkarılır Bir mendilin içine üzüm leblebi para bırakılarak damat gelinin başına döker Gelin eve gireceği zaman kapının eşiğine fincan bırakılır gelinin ayağıyla bunu kırması istenir Bundan gaye; eve birlik ve dirliğin girmesidir Yine gelin içeriye gireceği zaman gelinin kaynanası tarafından avucuna veya parmaklarına bal sürülerek bu balı kapının üstüne sürmesi istenilir Bundan da gaye; hayatın tatlı bir şekilde geçmesidir

Yüzü duvaklı olarak içeriye girdikten sonra gelin kendi odasına götürülür Bu sırada gelin eve geldikten sonra hiç kimse ile konuşmaz Gelinin odasına önce damat girer Damat gelinin duvağını açarak altın hediye eder ve dışarı çıkar Daha sonra kadınlar içeriye girer gelinle konuşmaya başlarlar

Düğün eğlencesi gece geç saatlere kadar devam eder Misafirler çekildikten sonra damat; damadın evli olan sağdıcı tarafından damadın beline bir yumruk vurarak gelinin odasına gönderir Gerdek odasına giren damadın iki rekat namaz kılması İslâm’ı emir gelininde; namaz kılarken kocasının başına bir bozuk para atması adettendir

Gerdekten bir gün sonra sabahın erken saatlerinde damadın evli sağdıcı eve gelerek damadı hamama götürür Üç gün boyunca geline evde iş yaptırılmaz Üçüncü günü sonunda gelin bir ziyaretgaha götürülür dönüşte eline süpürge verilerek evi süpürmesi istenir

Evliliğin üçüncü günü akşamı damat evli sağdıcıyla beraber kayınpederlerini ziyarete gider Damada ve sağdıca kayınpederi veya kaynanası tarafından giyecek hediye edilir

Evliliğin üçüncü gününden sonra gelin kaynanası ve baldızları tarafından hamama götürülür Buna gelin hamamı denir Gelin hamamında mumlar yakılır yemekler yenilir eğlenceler yapılır

DÜĞÜNLER :

Evlenme çağına gelmiş olan erkek gencin babası durumuna uygun gördüğü kızı hanımı vasıtasıyla oğluna bildirir Oğlan bu vesileyle kızı görmeye giderkendisine eş olacak kızı beğenirse annesine söyler

Oğlan babası da babasına durumu ileterekkızı için misafir kabul edip etmeyeceğini sorar Kız babası kabul ettiğinde aracı olan kişioğlanın babasıannesi ve birkaç tanıdıkları ile kız evine gelirler Oğlanın babası Allah’ın izniyle Peygamberin kavliyle kızınızı oğluma istiyorum derkız babası da Allah kader etmişse olur der Yalnız kendisinin de danışmak için birkaç gün müsaade isterolumlu yada olumsuz bir cevap vereceğini söyler Kız tarafından olumlu cevap gelince oğlan tarafı bu kez kızı resmen istemek için oğlanın ailesi tarafından kararlaştırılan günde kız evine giderlerkızı babasından isterler ve söz kesilir Oğlan tarafı kız için bir takım elbiseeşarp ve bir çift terlik götürür Kız tarafı ile oğlan tarafı karşılıklı olarak şartlarını konuşurlar ve nişan gününü kararlaştırırlar Kararlaştırılan günde oğlan tarafı yakın akrabalarını nişana çağırır Kız tarafı da akrabalarını ve bir imam çağırırakşam kız evine gidilir İmamı çağırmaktaki amaç hem hakemlik yapmak hem de yarı nikah sayılan duanın okunması içindir

Oğlan tarafı ekonomik gücüne göre kararlaştırılan ziynet eşyalarıüç takım elbiseüç takım iç çamaşırıalır Bu üç bağ şu anlamdadır;

1-Gençlikte beraber olmak

2-Yaşlılıkta beraber olmak

3-Öldükten sonra tekrar beraber olmak

Ayrıca bir çift ayakkabı bir çift terlikkolonyasabuntarak ve ayna bohça içine konularak kıza verilir Şerbet için bir torba şeker götürülür Nişan takıldıktan sonra davetlilerin ağız tatlılığı olarak da yeterince kuruyemiş getirilir

Kız evinde erkekler ayrı yerde kadınlar ayrı yerde toplanırlarsohbet başlar daha sonra imam kız ve oğlanın babasını odanın ortasında buluşturur Şartlar da anlaşıldığında imam duayı eder Duadan sonra oğlanın abisikardeşleri büyüklerin ellerinden yaşıtlarının ise gözlerinden öper sonrada şerbet dağıtımı başlar Şerbeti oğlan tarafı dağıtırşerbet bardakları kız tarafına ait olduğundan oğlan tarafı bu bardakları saklayıp evlerine götürmeleri bir gelenektir Nişan töreninde kız evine gelen davetliler kendi imkanları dahilinde yardım amacıyla kız evine paraaltın ve giyim eşyası yardımında bulunurlar Şerbet dağıtımı bittiğinde yemişler yenilir Böylelikle nişan töreni son bulmuş olur



Alıntı Yaparak Cevapla