Konu
:
Elazığ Harput Kalesi (Süt Kalesi):
Yalnız Mesajı Göster
Elazığ Harput Kalesi (Süt Kalesi):
10-14-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Elazığ Harput Kalesi (Süt Kalesi):
Elazığ HARPUT KALESİ (SÜT KALESİ):
Elazığ HARPUT KALESİ (SÜT KALESİ):
HARPUT
HARPUT KALESİ (SÜT KALESİ):
Kale Harput'un güneydoğusunda ovaya hakim yalçın kayalar üzerinde bulunmaktadır
Coğrafi durumu bakımından tarih boyunca önemli bir kale olarak bilinmektedir
Kale'nin ön yüzü yaklaşık 75 - 80 güneyi 150 - 200 yanları ise 400 - 450 metre arasında olup yüksekliği yer yer değişmektedir
Kalenin asıl yapısı M
Ö
takriben 900
yıla aittir
Urartular devrinde yapıldığı bilinmektedir
Bu kale çeşitli tarihlerde onarımlar görmüş ve önemli ölçüde günümüze kadar gelebilmiştir
AĞA CAMİ:
Harput'a girişte ana yolun solunda yer alan bu caminin kubbesi çökmüş olup yalnız zarif minaresi ayaktadır
Minare kare kaideli ve sekizgen gövdelidir
Harput müzesinde bulunan kitabesine göre 1559 yılında Pervane Ağa tarafından yaptırılmıştır
Cami minare dışında onarılarak 1998 yılında tekrar ibadete açılmıştır
ALACALI CAMİ:
Harput'taki Balakgazi parkı girişinde bulunan bu cami çeşitli tarihlerde onarım görmüş dolayısıyla muhtelif devirlerin izlerini taşımaktadır
Küçük ebatta dikdörtgen planlıdır
İçten asimetrik pencereler ve yüksek tavanındaki ahşap işçiliği dikkat çekicidir
Değişik renkler ve motifler kullanılmıştır
Yonca yaprağı şeklindeki giriş kapısı üzerinde merdiven ve minare bulunmaktadır
Minare şerefeye kadar sıra ile siyah - beyaz taşla şerefe üstü ise dama şeklinde siyah - beyaz kesme taşlarla örülmüştür
Kapı üzerindeki minare tipi nadir örneklerdendir
İlk inşası Artukoğulları zamanında yapılmıştır
ULU CAMİ:
Harput'un en önemli ve eski yapısıdır
Dikdörtgen planlı duvarları moloz taştan kubbe kemerler ve minare tuğladan yapılmıştır
İki kapısı bulunmaktadır
Bugün Kurşunlu Cami de bulunan minberi ise Türk ahşap sanatının şaheserlerinden biridir
İki yanı birbirinden ayrı motiflerle süslü olup kufi yazılar dikkat çekicidir
Artukoğulları dönemine ait olan bu cami 1156 - 1157 yıllarında Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırılmıştır
" Bir zamanlar hanların hamamların külliyelerin ve yabancı kolejlerin bulunduğu devirlerin kültür merkezi Harput kentinde tarihe doğa olaylarına ve tüm güçlüklere rağmen ayakta kalan eserler devrinin en güzel örnekleridir
KURŞUNLU CAMİ:
Harput'ta eski Hükümet Konağının batısındadır
Osmanlı devri camilerinin en güzel örneklerinden biridir
Kare planlı olup üzeri büyük bir kubbe ile örtülüdür
Kubbe kasnağında dört pencere bulunmaktadır
Ulu camiye ait olan ve burada muhafaza edilen minber 4
Murat tarafından hediye edilmiş olup ağaç oyma sanatının örneklerinden biridir
Harim kapısı yonca yaprağı şeklindedir
Son cemaat üç kubbelidir
Kubbelerin üzeri kurşunla kaplıdır
SARAHATUN CAMİ:
Cami bir külliye halinde inşa edilmesine rağmen günümüzde yalnızca cami mevcuttur
Kare planlı cami dört büyük kemerin taşıdığı kubbe ile örtülüdür
Son cemaat mahalli üç kubbelidir
Minarenin merdiven kısımları koyu renkli diğer kısımları ise beyaz taştan yapılmıştır
(1897) Minaredeki zarif işçilik dikkat çekicidir
Uzan Hasan'ın annesi Sara Hatun tarafından yaptırıldığı söylenirse de bu devre ait bir belge yoktur
Kıble tarafının solundaki kitabede 1585 yılında Hacı Mustafa tarafından 1843 yılında da Harput Müftüsü Hacı Ahmet tarafından onarıldığı ve bu günkü duruma getirildiği yazılmaktadır
ARAP BABA MESCİDİ ve TÜRBESİ:
Arap Baba mescidi kitabesine göre 1279 yılında Selçuklu hükümdarı III
Gıyasettin Keyhüsrev zamanında Yusuf Bin Arap Şah Bin Şaban tarafından yaptırılmıştır
Arap Baba Harput'ta türbesi bulunan ve aynı isimle anılan bir ziyaretgahtır
Arap Baba'nın çürümemiş cesedinden dolayı Türkiye'de olduğu gibi yurtdışında da yaygındır
Türbe içinde üzeri yeşil kumaşla örtülü camdan bir sanduka içerisinde bulunan Arap Baba çürümemiş cesedi ve kesik başı ile büyük bir ilgi toplamaktadır
Çürümemiş cesedi görmek isteyen Ziyaretçilere sandukanın örtüsü açılarak gösterilmektedir
Arap Baba Efsanesi: Arap Baba hakkında pek çok efsane anlatılmıştır
Bunlardan en çok bilineni şöyledir: Harput ve yöresinde bir yıl yağmur yağmaz
Kuraklık ardından kıtlık kapıya dayanır
Halk perişandır
Alacalı mescidin yanındaki bir evde Selvi adlı yaşlı bir kadın rüyasında Arap Baba'nın başı kesilip ta bir dereye atılırsa yağmur yağacağını görür
Yaşlı kadın önceleri buna pek bir anlam veremez
Ancak aynı rüyayı üç gece üst üste görünce karar verir ve bir gece Arap Baba'nın cesedinin başını gövdesinden ayırır kesik başı dereye atar
Gerçektende yağmur yağmaya başlar
Ama ne yağmur… Yağmur değil adeta tufan dereler coşar her yanı sel basar ve bir türlü dinmek bilmez
Yağmuru dört gözle bekleyen insanlar bu seferde bu felaket karşısında muzdarip olurlar
Selvi kadın rüyasında Arap Baba'nın kesilen başı yerine konulursa yağmurun duracağını görür
Arar ve bir kesik baş bulur yerine koyar yağmur durur
Harputlular bu olay üzerine Selvi kadının korkunç bir hastalığa yakalanarak günlerce ızdırap çektiğini ve sonradan öldüğünü söylerler
FATİH AHMET BABA TÜRBESİ:
Harput'un 2 km
kuzeydoğusunda bulunan ve etrafındaki bahçelerin mesire yeri olarak kullanıldığı ziyaretgah her zaman ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görmektedir
Kaya üzerine inşa edilmiş türbenin yanında mescidi vardır
Türbe altıgen planlı üst kısmı sonradan yapılmış olup içinde büyük bir sanduka bulunmaktadır
ANKUZU BABA TÜRBESİ:
Harput yakınlarında bulunan Ankuzu Baba'nın hayatı hakkında destani birtakım rivayetler vardır
Onun VIII
Ve IX
Yüzyıllarda Arap Bizans mücadeleleri sırasında bölgenin fethi için savaştığı tahmin edilmektedir
Türbesi Harput'a 5 km
uzaklıkta olan Ankuzu Baba kayalığında bulunmaktadır
MANSUR BABA TÜRBESİ:
Harput'ta kaleye giden yolun solunda Sarahatun Caminin kuzeyinde bulunmaktadır
Sekizgen planlı kaide kısmı kesme taştan yapılmıştır
İki katlı anıtsal bir yapıdır
Yapının Artukoğulları devrine ait olma ihtimali kuvvetlidir
Türbede Mansur Baba eşi oğlu ve kızına ait olduğu sanılan dört sanduka bulunmaktadır
AHİ MUSA MESCİDİ ve TÜRBESİ:
Yıkılmış ve harap durumdayken yeniden yaptırılarak ziyarete açılan bu mescidi Ahi Musa Hervi (Herdi) namına bir zat yaptırmıştır ki kendisi Emirüşşehir bi Harputi namıyla anılan meşhur bir mücahit ve Fatih'in neslinden gelmiştir
Türbede üç mezar bulunmaktadır
Mezarlardan birisi Esseyyid Hasan'a üçüncüsü de Seyyid Ahmed'e ait olduğu rivayet edilmektedir
HARPUT SÜRYANİ KADİM MERYEM ANA KİLİSESİ:
Tarihi Harput şehrinde M
S
179 yılında yapılan Meryem Ana Kilisesi Harput kalesinin doğusunda bulunmaktadır
Zemini ile arka duvarını Harput kalesinin üzerine yapıldığı kaya teşkil etmektedir
Kilise 150 m2 büyüklüğünde taştan yapılmıştır
1999 yılında bakımı yapılarak kilisenin zemini taşla döşenip iç ve dış aydınlatması sağlanarak ibadet ve ziyarete açılmıştır
BELEK GAZİ ANITI:
1964 yılında Elazığlı heykeltıraş Nurettin Orhan tarafından yapılmıştır
Balakgazi parkı içerisinde bulunan bu anıt Oğuzların Kayı boylarından ve Sultan Alparslan'ın kumandanlarından olan Artuk Bey'in torunu (Behram Bey'in oğlu) Belek Gazi'ye aittir
ÇUBUK BEY ANITI:
Harput'taki Ulu Cami avlusunda bulunan anıt Elazığ Belediyesi Tarafından heykeltıraş Nurettin Orhan'a yaptırılmıştır
Harput'un ilk Türk hakimi Çubuk Bey'i kompoze etmesi nedeniyle bu anıt Harput'u ziyaret edenler tarafından ilgi ile izlenmektedir
HOCA HASAN HAMAMI:
Günümüze kadar gelmiş olan klasik Osmanlı tipi hamamlarımızdan biridir
Soyunma ılıklık ve yıkanma yerlerinden meydana gelmiştir
İki giriş kapısı bulunmaktadır
Doğu kapısının kubbeli oluşu dikkat çekicidir
Soyunma yeri kare planlı ve üzeri kubbe ile örtülüdür
Tamamen yıkılmış olan ılıklıktan yıkanma yerine geçilir
Yıkanma yeri dört eyvanlı ortası büyük kubbeli ve köşelerindeki halvetlerden meydana gelmiştir
Ağa Cami'nin doğusunda bulunmaktadır
BUZLUK MAĞARASI:
Buzluk mağaraları tarihi Harput beldesinin kuzeydoğusunda Elazığ'a 11 km
uzaklıktadır
Buzluk mağaralarının jeormofolojik yapısı nedeniyle burada gerçekleşen klimatolojik şartlar ve hava sirkülasyonu özelliğinden dolayı yaz ayları içinde doğal olarak tabakalar sarkıt ve dikitler halinde hatta bazı kısımlarında bal peteğini andıran buz tabakaları oluşmaktadır
Kış aylarında ise tam tersine sıcak hava oluşur
Mağaranın tarihinin Harput'un tarihi kadar eski olduğu Harput'un ilk sahipleri olan Urartular dönemine kadar uzandığı salnamelerden bilinmektedir
CEMŞİT BEY HAMAMI:
Sarahatun Cami bitişiğinde klasik tipte bir Osmanlı yapısıdır
Soyunma yeri kare planlı üzeri kubbe ile örtülü olup iki kapısı mevcuttur
Hamamda yıkanma yeri ve halvetler bulunmaktadır
Bu yapı Yavuz Sultan Selim'in Sipahi beylerinden olan Cemşit Bey tarafından yaptırılmıştır
Bugün hizmet verebilecek durumdadır
HARPUT DABAKHANE SUYU:
Elazığ'a 5 km
uzaklıkta bulunan Harput'ta kalenin kuzeyindeki dere içerisinde yer alan ve turistik bir görünüm arz eden Dabakhanede üç kurna mevcut olup kurnalar biri birileriyle bağlantılıdır
Kurnaların içerisindeki sular sürekli yenilenmektedir
Sıcaklığı 5oc olan su renksiz kokusuz berrak içme suyu kriterlerine uygun olup iletkenliği 410 mg ve PH 7
9'dur
İçerisinde sodyum potasyum karbonat sülfat klorür iyodür amonyak nitrat ve nitrit bulunur
Dabakhane suyunun mide bağırsak karaciğer hastalıkları ile ruhi depresyonlara iyi geldiği bilinmektedir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul