Konu
:
Elazığ Efsaneleri
Yalnız Mesajı Göster
Elazığ Efsaneleri
10-14-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
Elazığ Efsaneleri
Bu hadiseyi Harput'ta bilmeyen ve işitmeyen yoktur
Vaktiyle nahiye müdürü Harput'taki ziyaretleri (türbeleri) kilitlemiş ve ve ziyaret edilip dilek edilmesini yasaklamıştı
Bu nahiye müdürünün de çenesi eğilmiş felç geçirmiş tekrar türbeleri açtırmıştır
Bu sırada Fatih Ahmet türbesinin kapısı hiç kilit tutmazmış
Görevliler kilitleyip gider ziyaretçiler geldiklerinde görürmüşlerki kapı açık
Buda ayrı bir keramet olarak kabul edilir
Hazar Gölü Üzerine Anlatılan Efsaneler
GÖLCÜK Efsanesi - 1 :
Gölün yerinde eskiden büyük bir şehir varmış
Şehre dilenci bir kadın gelmiş
Belki de bu Cenab-ı Allah'ın gönderdiği Hızır A
S
mış
Tuz istemiş sadece bir evden bu kadına tuz vermişler
Kadın da orada beddua etmiş:
''İnşallah bu gece sabaha kadar şu evin dışında evleriniz su keser'' Hakikaten de orası sabahleyin su kesmiş suyun içinde sadece bir ev kalmış
Dilenciye tuz verdiği için o evi su kesmemiş
GÖLCÜK Efsanesi 2 :
Gölün ortasındaki kilisenin papazı gündüzleri kiliseden çıkar arazisini gezermiş
Harman zamanı harmanını çıkarır akşamlan geç vakitlerde kiliseye geri dönermiş
Papazın çok güzel bir kızı varmış
Kıyı köylerdeki bir Türk gencine aşık olmuş
Delikanlı geceleri yüzerek kiliseye gelir kızla buluşurmuş
Oğlan kıza:
''Gece pencereye bir mum bırak; ben uzaktan ışığı görüp geleyim'' diye tembih etmiş
Bu iş uzun boylu böyle devam ettikten sonra yöre halkı tarafından duyulmuş
Papaza demişler ki:
''Yahu senin kızın bir Türk delikanlısı ile geceleri buluşuyor aşk yapıyorlar''
Papaz yine tarlasına gitmiş; gece biraz geç dönmüş
Gelmiş ki hakikaten kızı pencereye mum koymuş
Papaz gidip mumu oradan kaldırmış
O sıralarda aşığı kızla buluşmak için suda imiş
Adayı karanlıkta bulamamış
Dolaşmış dolaşmış; nihayet yorgun düşerek suda boğulmuş
Kız sabaha yakın bir zamanda oğlanın gelmediğini görünce hemen yatağından kalkmış ''seslenirsem belki canlı olarak kurtarabilirim'' diye düşünmüş
Kiliseden uzaklaşmış
Geri dönerken kaybolmuş
İkisi birden gölde boğulmuşlar
Bunların dünyada bitmeyen aşk oyunları suyun altında devam etmekte imiş
Hazarbaba Dağı Üzerine Anlatılan Efsaneler
Azer Baba Efsanesi
Azer Hz
Ibrahim'in babasıdır
Yazları Urfa çok sıcak olur
Azer aşiretiyle yazın buraya yaylaya gelir; kış başlayınca da tekrar Urfa'ya dönermiş
Bir yaz aşiretiyle Hazar Dağı'na geliyor
Burada bir kavga çıkıyor ve bu dağda Azer aşiretiyle beraber ölüyor Dağın sarp bir yerindeki mağaraya sığınıp orada şehit oluyor
Azer ismi oradan kalmıştır
Mağaranın içinde Azer'in mezarı söylenen bir kabir vardır
Orayı ziyaret edenler mezarın yanına beş on kuruş para atarlar
Hazar Baba Efsanesi
Büyüklerimizden duyduğumuza göre Hazar Baba Karaoğlan ve Kuşakçı ismindeki evliyalar üç kardeşlermiş
Bu dağlarda zamanında şehit olmuşlar
Mezarları da bu dağlardadır
Haccehan diye bir kız kardeşleri de varmış
Onun da Kürk Köyü'nün üst tarafındaki dağda ziyareti var
Cuma akşamları Kuşakçı Baba'nın gemici feneri elinde İmran Göze suyuna inip abdest aldığını görenler vardır
Oğlu olmayanlar iki-üç sene Karaoğlan'a gidip Allah yolunda kurban keserler; Cenab-ı Hak bunlara bir oğlan çocuğu verir
1938'den 1940'a kadar bu üç dağdan birbirine bomba sesiyle birlikte bir top ışık gidip gelirmiş
Hazar Baba Kuşakçı Baba Karaoğlan birbirleriyle kavga ediyorlar derlermiş
Hazar Dağı Efsanesi
Büyüklerimizden duyduğumuza göre eskiden Hazar Dağı'ndan bin kişilik bir asker kafilesi geçiyormuş
Mevsim kışmış
Burada tipiye yakalanmışlar
Bin kişilik ordunun tamamı burada telef olmuş
''Hazar'' aslında ''bin'' demektir
Bu dağda ismini buradan almıştır
Sonuç olarak; Hazar Gölü ve Hazar Dağı efsanelerinin Anadolu'da derlenen diğer metinlerle benzerlikleri ile bunlarda asırlardır muhafaza edilmiş olan bazı İslam’i değerler bize bu yörenin Türk-İslam karakterinin efsanelerde canlı bir şekilde yaşadığını göstermektedir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul