Konu
:
Muş Adının Kaynağı Ve Tarihte Muş
Yalnız Mesajı Göster
Muş Adının Kaynağı Ve Tarihte Muş
10-14-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
Muş Adının Kaynağı Ve Tarihte Muş
Selçuklular Dandanakan Savaşında (1040) Gaznelileri yenip bir devlet olarak tarih sahnesine çıkınca Tuğrul Bey’in sultanlığı devrinde Abbasiler Selçukluların koruması altına girdiler
Tuğrul Bey Selçukluların Doğu Anadolu’ya düzenledikleri seferlerden birinde Malazgirt’i kuşattı (1054) Bu seferle birlikte Selçuklularla Bizanslılar arasında Doğu Anadolu’daki hakimiyet mücadelesi başlamış oluyordu
Sultan Tuğrul Bey’in ölümünden sonra Selçukluların başına geçen Sultan Alparslan Malazgirt Kalesini ele geçirip Suriye’ye yönelince Bizanslılar Selçuklu Türk’lerini kesin yenilgiye uğratmak için İmparator Diogenes komutasında büyük bir orduyla Doğu Anadolu’ya bir sefer düzenlediler
Bizans Ordusu Malazgirt’i kuşatıp ele geçirdi ve kaledeki bütün Müslümanları kılıçtan geçirdi
Bizans ordusunun Doğuya yöneldiğini haber alan Sultan Alparslan Güneye seferinden vaz geçti
Hızla Anadolu’ya yöneldi
Malazgirt önlerine geldiğinde kalenin Bizanslıların eline geçtiğini görünce savaş hazırlıklarına başladı
Romanos Diogenes’e bir elçi yollayarak barış teklifinde bulundu
O yüzyılın en kalabalık ordusunu toplamış olan İmparator Sultan Alparslan’ın barış teklifini reddetti
Alparslan Türklerin Turan diye anılan kla*** savaş taktiğini uygulayarak ordusunu dörde ayırdı
Bu taktiğe göre Selçuklu ordusu biri merkezde ikisi yanlarda biride merkezdeki birliklerin önünde olacak şekilde mevzilendi
Sultan Alparslan Merkezdeki kuvvetin önündeki az sayıdaki birlikle birlikte saldırıya geçti
Bu kuvvet kısa süren bir çatışmanın ardından yenilmiş görünerek geriye merkeze doğru çekildi
Türklerin yenilgiye uğrayıp geri çekildikleri sanan Bizans ordusu karşı saldırıya geçince sağ ve sol tarafta mevzilenmiş olan Selçuklu kuvvetleri Bizans ordusunun artlarına sarkarak kıskaç içine aldılar savaş kısa sürede sona erdi
Bizans ordusu büyük kayıplar verdi
İmparator Romanos Diogenes esir edildi
Sultan Alparslan Romanos Diogenes’le antlaşma yaptı ve daha sonra onu serbest bıraktı
Malazgirt Savaşının sonuçları büyük oldu
Bu savaşla Anadolu’nun Türkleşmesi dönemi başladı
Sultan Alparslan komutanlarından Anadolu içlerine seferler yapmalarını istedi
Böylece Muş ve çevresi kesin olarak Türklerin hâkimiyeti altına girdi
Muş ve çevresi 1100 de Selçuklu hanedanlarından Melikşah’ın amcası Yakuti’nin oğlu olan Kutbettin İsmail’in kölesi Sökmen El-Kutbi Ahlat’lıların daveti üzerine Ahlat’a gelerek Van Gölü çevresinde Ahlatşahlar Beyliği’ni kurunca bu beyliğin sınırları içerisine katıldı
Ahlatşahlar zamanında Muş Malazgirt ve çevresi tamamen Türkleşirken Muş’da doğunun kalkınmış ve zengin şehirleri arasında yerini aldı
Muş ve çevresi Ahlatşahlar Artuklular ve Eyyubilerin hâkimiyet mücadeleleri sırasında birkaç defa el değiştirdi
1191’de Eyyubi Meliki Malazgirt Kalesini kuşattı ve kaleyi mancınıklarda dövmeye başladı
Erzurum Hükümdarı Saltuk’un kızı Mama Hatun başında bulunduğu askeri kuvvetlerle Ahlatşahların yardımına gelince kuşatma kaldırıldı
Muş ve çevresi tekrar Sökmenliler’in idaresine geçti
1196’da Ahlatşahı Beg Timur’u öldürerek yerine geçen kölesi ve damadı Aksungur hükümdarın karısını ve oğlunu Muş Kalesine hapsetti
Ahlatlılar Aksungurun ölümünden sonra Beg-Timur’un oğlu Muhammet’i hapisten çıkararak 1197’de hükümdar ilan ettiler
Ahlatşahlar’daki bu karışıklıklardan yararlanmak isteyen Suriye Eyyübileri’nden Necmettin Eyyüb Muş şehrini ele geçirince Ahlatşahlar’da Erzurum Meliki Tuğrulşah’tan yardım istediler
Tuğrulşah Eyyübileri Muş’tan çıkarıp Ahlatşahlar’ın hükümdarı Balaban’i öldürerek bu ülkeye sahip olmak istediyse de halk Tuğrulşaha ayaklandı
Tuğrulşah önce Malazgirt’e çekildi ve burada da tutunamayarak Erzurum’a geri döndü
Muş ve çevresi Ahlatşahlar Devleti’nin 1207’de yıkılmasından sonra Necmettin Eyyubi’nin eline geçti
Necmettin Eyyübi Ahlat halkına kendisini kabul ettiremedi
Ahlatşahlar ülkesi Gürcüler’in baskınlarıyla perişan edildi
Moğol tehlikesinden kaçan Celalettin Harzemşah Doğu Anadolu’ya girdiği sırada Van AhlatErciş Muş Malazgirt ve Bitlis çevresi Suriye Eyyübileri’nin kontrolü altında idi
Gürcüleri ezerek Ahlat’a gelen Harzemşah Celaleddin Ahlatı kuşattı ve o devirde Kutbet Al-Islam sıfatını taşıyan Ahlat’a girerek şehri üç gün boyunca yağmalattı
Bu arada Malazgirt ve Muş çevresi de bu yağmadan kurtulamadı
Ahlatşahlar’ın bir kültür merkezi haline getirdiği belde böylece bir diğer Türk hükümdarı tarafından perişan edilmiş oldu
Harzemşah’ın Islam Türk dünyasındaki yanlış politikası üzerine harekete geçen Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat 10 Ağustos 1230’da Yassıçemen’de Harzemşah’ın ordusunu perişan etti
Harzemşah Celaleddin kaçarken Dersim Dağlarında öldürüldü
Muş ve çevresi Anadolu Selçuklu idaresi altına girdi
Alaeddin Keykubat Iran üzerinden gelen Moğol tehlikesine karşı topraklarını korumak için hazırlıklarda bulunurken Moğollar’ın önünden kaçan Türkmenleri Malazgirt ve Muş çevresine yerleştirerek bunlardan yararlanmayı düşündü
Malazgirt ve Muş Kalelerine askerler yerleştirdi ve suları tamir ettirdi
Alaeddin Keykubat’ın ölümünden sonra Anadolu Selçuklu Devletinde Alaeddinin yerini dolduracak değerli bir devlet adamı çıkmayınca Moğollar hızla Doğu Anadolu’ya girdiler
1243 Kösedağ Savaşıyla Anadolu tamamen Moğollar’ın egemenliğine girdi
Muş ve çevresi de Moğol tahribat ve katli***** uğradı
Muş ve Malazgirt Moğollar’dan sonra Iran Doğu Anadolu ve Irak havalisinde kurulan İlhanlılar Devleti’nin idaresine geçti
Ne var ki Doğu Anadolu hiçbir zaman Ahlatşahlar zamanındaki zenginliğine ve kültür yüksekliğine ulaşamadı
Ilhanlılar’ın Iran’da yıkılmasından sonra Muş ve çevresindeki Türkmenler
Bağdat’ta hüküm süren Celayirliler’in hanı Sultan Üveys (1356-1357) zamanında katliama uğradılar
Bu esnada Bu esnada Doğu Anadolu’da Karakoyun ve Akkoyun Türkmenleri hâkimiyet kurmak için mücadeleye başladılar
Doğu Anadolu’ya hâkim olan Karakoyunlu’lar zamanında Muş bu beyliğin sınırları içerisinde kaldı
Bu arada İran üzerinden batıya doğru ilerleyen Timur tehlikesi ortaya çıktı
Timur’un önünden kaçan Türkmen boyları Karakoyun’lu topraklarına girince Karakoyunlu hükümdarınca Muş Bulanık Malazgirt ve Varto’nun dağlık kesimlerine yerleştirildiler
Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf Timur’a karşı koyamayınca Osmanlılara sığındı
Karakoyunlu topraklarına giren Timur girdiği her yerde yaptığı gibi Muş ve Malazgirt’i de tahrip etti halkı kılıçtan geçirdi
Evliya Çelebi seyahatnamesinde Muş şehrinden bahsederken Timur’un Muş’ta yaptığı tahribatın izlerinin hala mevcut olduğunu söyler
Timur Osmanlı Sultanı Yıldırım Beyazıt’ı l402 yılında Ankara savaşında mağlup edince Anadolu tamamen Timur’un kontrolü altına geçti
Timur Çin seferine gitmek için Anadolu’dan ayrıldıktan sonra Anadolu’da Osmanlı şehzadeleri arasında taht kavgaları başladı
Doğu Anadolu’ya geri dönen Karakoyunlu Yusuf
Beyliğini yeniden kurdu
Kara Yusuf’un ölümünden sonra Akkoyunlular Karakoyunluları tehdit etmeye başladılar
Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan ordusunu Muş Ovası’ nı doğudan çeviren dağların gerisine gizleyerek Karakoyunlu hükümdarı Cihanşah ‘ı beklemeye başladı
Pusudan habersiz ihtiyatsız hareket eden Cihanşah bir gece baskınında ele geçirilip öldürüldü
Uzun Hasan böylece Karakoyunlu Devleti’nin çöküşüne zemin hazırladı ve Doğu Anadolu’yu hâkimiyeti altına aldı
Osmanlılarla komşu olan Akkoyunlu hükümdarı bütün Anadolu’ya hâkim olmak için Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmet’le 2 ağustos l473 ‘de Otlukbeli’nde savaşa tutuştu
Uzun Hasan bu savaşta yenilince ülkesi sarsıldı
Uzun hasanl478’de ölünce Akkoyunlular’da iç karışıklıklar baş gösterdi
İran’da şeyh Seyfettin Erdebili neslinden şeyh Haydar’ın oğlu olan Şah İsmail İran ve Akkoyunluların toprakları üzerinde Safeviler Devleti’ni kurdu
Şah İsmail’in annesi Alemşahbanu Uzun Hasan’ın kızıdır
Şii itikadını benimseyen Şah İsmail Doğu Anadolu ‘da sünni Türkmenlerin arasında katliama başladı
Akkoyunlu Türkmenleri’yle Şah İsmail arasındaki mücadeleden en çok Doğu Anadolu halkı acı çekti
Muş ve çevresi Ahlatşahlar yönetimindeyken tamamen Türkleşmiş ve Ahlatşahlar’ın imar faaliyetleriyle de Doğu Anadolu’nun zengin yörelerinden biri haline gelmişti
Marco Polo XIII yy ortalarında Muş ve Mardin’de pamuk baharat ve çeşitli kumaşların çok miktarda imal edildiğin kaydeder Muş ve çevresi Moğolların ve Timur’un tahribatından bir hayli etkilendi ve geriledi
Şehirleri terk eden Türkler köylere ve yaylalara doğru çekilip çiftçiliği bırakarak hayvan beslemeye başladılar
Akkoyunlu Uzun Hasan zamanında Uzun Hasanı ziyaret eden İtalyan elçisi Barbaro Muş’tan bahsederken şehrin meskûn ve kalesinin müstahkem olduğundan söz eder
YENİÇAĞDA MUŞ
Osmanlı Sultanı II Beyazıt zamanında kuvvetlenen Şah İsmail Anadolu’da hâkimiyetinin kurmaya çalışılırken aynı zamanda müritlerini de el altında Anadolu’nun çeşitli yerlerine göndererek Osmanlılar aleyhine isyanlar çıkartmaya başladı
Şehzade Yavuz Trabzon Valiliğinde bulunduğu yıllarda Şah İsmail’in durumu yakından takip ederek tehlikenin farkına vardı
Babasıyla girdiği taht mücadelesinde galip çıkıp Osmanlı tahtını ele geçirdiğinde ilk işi büyük bir orduyla Doğu Anadolu’ya yürümek oldu
23 Ağustos 1514’de Çaldıran’da Şah İsmail’i bozguna uğrattı
Böylece Doğu Anadolu ve Tebriz Osmanlıların hâkimiyetine girdi
Yavuz Sultan Selim Doğu Anadolu’da iken bu bölgedeki aşiretler İdris’i Bitlisi’nin önderliğinde Yavuz’un emrine girdiler
Yavuz Sultan Selim Doğu Anadolu’yu İran’a karşı korumak için bu aşiretleri birtakım derebeyliklere ayırarak onlara geniş imtiyazlar verdi bu aşiretlerden İran’a karşı uç beyleri olarak yararlanmaya çalıştı
Kanuni zamanında Safeviler Doğuya saldırıp Erzincan’a kadar olan yerleşim bölgelerinde yağma ve katliama girişince Muş ve Malazgirt çevresi de tahrip oldu
Doğu seferine çıkan Kanuni İran içlerine sefer yaptı ise de da Doğu Anadolu’daki sınır çatışmaları Sultan IV Murat zamanında 1639 da yapılan Kasr’ı Şirin antlaşmasına kadar devam etti
Osmanlı Devletinin mülki taksimatında Muş ve çevresi bazen Van eyaletine bağlı sancak merkezi bazen de eyaletin Bitlis Hanlığına bağlı bir nahiye oldu
Bitlis hanlığının ortadan kalkmasından sonra Muş Erzurum eyaletine bağlı sancağın merkezi olurken Bitlis’te Muş’a bağlandı
1700 yılları sonrasında Muş ve çevresinde bir nevi babadan oğula geçen yerel paşalık vardı
YAKINÇAĞDA MUŞ
Muşta yerel paşalık yapan Aleaddin paşa zamanında 1794’te İran şahı Doğu Anadolu’ya girerek Muş ve Hınıs’ı yağmalattı
İran’lıların kışkırtmasıyla çıkan isyanları bastırmak için harekete geçen Osmanlı Devleti yardımcı kuvvet olarak yerel paşalardan asker toplarken Muş Beylerbeyi Aleaddin paşanın oğlu Emin paşadan da yardım aldı ve isyancı aşiretler üzerine yürüdü
1821 de Kaçar hanedanından Fatih Ali Şahın veliahtı ve Iran şahı Abbas Mirza Doğu Anadolu’ya girerek Muş ve çevresini yağmaladı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul