Konu
:
Hakkari'deki Tarihi Eserler
Yalnız Mesajı Göster
Hakkari'deki Tarihi Eserler
10-14-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
Hakkari'deki Tarihi Eserler
KELAT SARAYI
Şemdinli'ye 17 km uzaklıktaki eski ilçe merkezi Nehri'nin güney batısında dere kenarında kurulmuştur
saray(konak) büyük ölçüde yıkılmış olup halen ayakta kalan iki kemer ve bir duvar bulunmaktadır
Üç katlı ve muntazam bir yapı olduğu günümüzde güney duvarı kısmen ayakta kalmış diğer kısımları tamamen yıkılmıştır
Sarayın doğu cephesinde her kata dokuzar pencere açıldığı kuzey cephesinde ise ortada üç kata tekabül eden sivri kemerli iki açıklık bunun yanındaki katlarda da üçer pencere açıldığı görülmüştür
Yapı kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olduğu ve üç katlı olduğu anlaşılmıştır
Sarayın günümüze kadar ayakta kalan güney duvarındaki kalıntılardan cephenin ortada kapı ile bunun yanındaki pencereler ile hareketlendirdiği görülmektedir
cephenin ortasındaki kapı anıtsal bir portakal şeklinde düzenlenmiştir
İç içe kademelendirme yapan sivri kemerli açıklığa sahip kapı dıştan taşıntılı kuşatma kemeri ile sınırlandırılmıştır
Sivri kemer özengi seviyelerine ise kademeli yerleştirilmiş iki kademeli konsolsu çıkmalarla vurgulanmıştır
kapının iki yanındaki yüzeylerde biraz üst kısımda yer alan pencerelerdik dörtgen çerçeveli olup sivri kemerde son bulmaktadır
Konağın ayakta kalan kalıntılarında duvarların düzgün kesme taşlar kalkandan ( kireç taşı ) yapılmıştır
Yapının kesin tarihini veren kitabe ve herhangi bir yazılı belge mevcut değildir
ancak mahalli kaynaklara göre Seyit Ahmet Sıddık tarafından yaptırıldığı bilinmektedir
Seyit Taha-i Hakkari'nin torunlarından olan Seyit M
SıddıkSeyit Übeydullah'ın oğlu olup 1878-1903 yılları arasında yönetimde etkili olmuştur
KAYME SARAYI
Saray Nehri'deki eski yerleşmelerin kuzey tarafında bugünkü köy evlerin batısında yer almaktadır
iki katlı yapılmış olan saray18
80+24m
ölçülerinde kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen bir alana oturmaktadır
Günümüzde sarayın kuzey ve batı duvarları ekseriyetledoğu ve güney duvarları kısmen ayakta kalabilmişörtüsü tamamen yıkılmıştır
Yapının zemin ve birinci katları birbirinin aynı ortada dikdörtgen iki salon ile bulunduğu batı taraflarında sıralanmış dörder odadan meydana gelmiştir
Sarayın kuzey ve güney cephelerinde ortalarına açılmış kapılardan girilmekteodalara hem salondan hem de birbirlerinden geçmektedir
Yapının yıkılmış doğu cephesi dışındaki kuzey güney ve batı cephelerinin kapı ve pencerelerle hareketlendirildiği görülmektedir
kuzey cepheye sivri kemerli bir girinti içerisindeki sivri kemer açıklıklı kapı ile bunun iki yanında altlı ve üstlü olmak üzere dört pencere açılmıştır
pencereler bir girinti içerisinde yer almaktadır
ayrıca kapının üzerinde üst kaşa açılan ahşap konstrüksiyonlu bir balkon olduğu anlaşılan açıklık bulunmaktadır
yine bu cephede tek süsleyici unsur olarak karşımıza çıkan kapı kuşatma kemerinin sağ ve sol üst köşelerine birer kitabe yerleştirilmiştir
Kitabeler mermer üzerine ikişer satır halinde sülüs hatla yazılmıştır
Sağdaki kitabede; (1332-1910) tarihi yazılı olup şu ibare yazılmıştır
"deki kapılarında hamd vardır
Oraya emniyet ve selametle giriniz "
Sonraki kitabede;
"Bu ev (girenlere) esenlik verir
Bakanlara hicri"1330 tarihini (1909) müjdele" ibaresi yazılıdır
Yapının batı cephesinde altlı üstlü sekizer pencere ile hareketlendirilmiştir
Pencereler birbirinin aynı sivri kemerli bir girinti içerisinde yuvarlak kemerli açıklık şeklindedir
Güney cephesinde ise sadece kapı ve pencerelerin yerleri belirlenebilmektedir
Bunun dışında büyük ölçüde yıkılmış vaziyettedir
Sarayın cephelerinde düzgün kesme taş
içteki odaların bölme duvarlarında moloz taş malzeme kullanılmıştır
Cephelerindeki düzgün kesme taş işçilik dikkat etmektedir
Yapının kuzey cephesinde giriş kapısı sağ ve sol köşelerine birer tane kitabe yerleştirilmiştir
sağdaki kitabede H
1332 (1911) soldaki kitabede H
1330 (1909) tarihi yer almaktadır
Buna göre Nehri'deki Kayme sarayı 1909-1911 tarihleri arasında inşa edilmiştir
Kitabelerde yaptırana ilişkin herhangi bir isim yer almamakla beraber Seyit Übeydullah'ın oğlu Seyit Abdullah tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir
Hırvata (Büyük Çiftlik) Kalıntıları
Yüksekova ilçesinin batısında Aroş deresi ağzında Urartular'dan kalma önemli bir kent merkezi olan Musaşirin olduğu sanılmaktadır
ancak kazı yapılmamıştır
MusaşirUrartu ve Asur yazıtlarında sık sık adı geçen bir kutsal kenttir
Urartular döneminde ispuini ve menua ortak krallıkları arasında Haldi tapınağı yapılmıştır
Asur kralı ll
Sargon İ
Ö
714'te Musaşiri'yi ele geçirmiş ve haldi tapınağındaki ganimetlerin ayrıntılı listesi yapılmıştır
Bu listeye göre eşsiz güzellikteki yapıtlar arasında Urartu kralı İspuininin oğlu Sarduri'nin heykeli tapınağa armağan edilmiş bir boğa ve buzağı bir inek heykeli vardır
Asur kenti Dur Sargonda bulunmuş bir kabartmada musaşir kenti ve Haldi tapınağı ayrıntıları ile betimlenmiştir
XIX
Yüzyılda Flandin günümüzde nerede olduğu bilinmeyen bu ünlü kabartmanın çizimini yapmıştır
kabartmada tapınak yanında ki çok katlı yapıların kimi üçgen kimi düz dörtgen mazgal dişlidir
Evler yassı çatılı gösterilmiştir
Haldi tapınağında beşik çatının ilk örneği ile karşılaşılmaktadır
Firikya kaya anıtlarında çatı biçimi burada da baklava motifiyle doldurulmuştur
Bu kabartma Urartularla Frikyalılar arasındaki ilişkinin önemli bir kanıtıdır
Kabartmada ayrıca ll
Sargonun yazıtında belirtilen heykeller de açıklıkla görülmektedir
Yörede yapılacak kazılarla musaşir Kenti kesinlik kazanabilir
Gagevran Köyü Kilise Kalıntısı
Derav Vadisi Gagevran köyü yakınlarında 2
yüzyılda kalma kayalara oyulmuş kiliseler vardır
Yapılar 35X55 m
ölçülerindedir
Duvarlar içten nişler ve HZ
İsa 'nın yaşamını konu alan Freskolarla süslüdür
Kerpil Köyü Kilisesi Kalıntısı
Kerpil köyünün ortasındaki tepede uzun dikdörtgen planlı iki bölümlü bir klise kalıntısı vardır
Duvarlar düzgün koyu renkli taştandır
Yan duvar lardaki yarım payeler tonoz örtüyü taşımaktadır
Kapının üstünde bezemeli bir taş vardır
Günümüzde bir bölümü ev öbür bölümü samanlık olarak kullanılmaktadır
Dirheler (Dev Evleri)
Dirheler üçü dördü bir arada birbirini koruya bilecek yakınlıkta yol üstünde kayalara oyulmuş dev boyutta yapılardır
Dirhelerin Asur saldırılarına karşı haber alma kuleleri yada yaylaya çıkılan sürüleri korumak ve yayla güvenliğini sağlamak için yapılmış küçük savunma kütleleri olduğu sayılmaktadır
Bunlar Yüksekova'nın Tırşin yöresinde bulunur
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul