Yalnız Mesajı Göster

Hakkari Gelenek Ve Görenekler

Eski 10-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hakkari Gelenek Ve Görenekler




Seli sepiklerin üstüne saldan (kuşak) kuzu yönünden yapılmış “kerik” denilen kolsuz çepkenler giyilir iç giysi olarak da renkli kadife veya basma gömlek hassadan yapılmış uzun külot giyilir Gömlek kollarında “levendi” denilen parçalar sarkıtılır Levendiler bilek üstüne sarılır Is yaparken de düğümlenerek buyun arkasına atılır Oyun oynanırken de aşağıya doğru sarkıtılır

Başlık olarak da bir çeşit sarık bağlanır “cemadani” denilen büyükçe mendil bu sarığa usulca bağlanır Ayaklarda yün sas denilen çorap gibi püsküllü desenli tuzluklar giyilir Ayakkabı olarak da kisin keçi kılından yapılmış “resik” yazın tabanı lastik kenarları örme yünden yapılmış bir çeşit pabuç giyilir

AİLE YAPISI

Aile yapısı değişik kuşakların birlikte oturduğu üretim ve tüketim birliği ve ortak yapı mülkiyet taşıyan bir çeşit aile yapısıdır Aile büyük anne ve büyük babanın otoritesi altındadır

Büyük anne büyük baba erkek çocukları onların eşleri ve çocukları yani üç neslin ayni çatı altında yasadığı geniş aile biçimidir Tarım ve hayvancılıkla özdeşleşen bu aile tipi yerine fertlerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları istikametinde anne anne baba ve çocuklarından oluşan çekirdek aile tipine devretmektedir Anne-baba evine bitişik konutuna yakın bir ev açarak yasarlar

AŞİRET YAPISI

Toplumsal yapı içerisinde hakim olan aşiret ferdi ilişkilerin yanında grup ilişkilerinin de ortaya çıkmasına neden olmuştur Aşiret bağı kimi zaman aileleri hatta köy sınırlarını asarak toplumsal gruplaşmayı sağlayan bir bağ oluşturmaktadır Aşiret içindeki aileler mensubiyet duygusuyla kendilerini aşirete bağlı hissederler Aşiret kavramı ayni soydan gelme inancı ile kurulmuştur ilimiz sosyoekonomik yapısı yardımlaşma ve dayanışmayı gerektirdiği için zaman içinde ayni insanları bir arada tutma birbirini koruyup kollama zorunluluğunu getirmiştir Her aşireti büyütülmüş bir aile profiline benzetebiliriz Her aşiretin bir soy ağacı vardır Aşiretin başında "ağa" denilen aşiretin ileri gelenlerinden biri bulunur Aşiret fertleri üzerinde mutlak yetkiye sahiptir Aşiret fertleri arasında herhangi bir anlaşmazlık olduğunda ağanın hakemliğine başvurulur Ağa hem kendi aşiret fertleri hem de başka aşiret fertleri nezdinde saygın bir yere sahiptir Yörede iki belli başlı aşiret vardır biri Ertuşi diğeri Pinyanişi'dir

ÖLÜMLE İLGİLİ ADETLER

Cuma gecesi ile mübarek gün ve gecelerde ölenin iyi kol olduğuna inanılır ve bu gece veya günün bitimine kadar kabir azabına uğramayacağına inanılır Ölü İslam inançlarına göre yıkanarak kefenlenir ve cenaze namazı kılınır Cenaze namazı ölünün evinde olduğu gibi cami veya kabristanda da kılınabilir Cenaze il ve ilçe merkezlerinde tabutla gömüldüğü gibi tabutsuzda gömülebilir Köy yerinde tabutsuz gömme yaygındır Cenazeyi bekletme gibi bir adet yoktur ayni gün içinde defin edilmeye gayret edilir Bir yanda ölü yıkanırken diğer yanda mezarı kazınır ve defne hazır hale getirilir Yörede “mezar kazıcıları “ diye bir tabir yoktur Mezar kazma isine cenazenin yakınları ve hayırseverler katılır Ölü öldüğünde cami minaresinde sala verilerek duyurulur Ölü mezarlığın uzaklığına göre ya yakınlarının omuzlarında yada cenaze arabasıyla mezarlığa götürülür Okunan yasin ve dualarla kabre konulur Ölüye son görev olarak herkes ölünün özerine birkaç kürek toprak sermek için birbiri ile yarışır Kürekler elden ele değişirken yere bırakılır diğer kişi yerden kaldırıp toprak atar Mezar toprakla kapatıldıktan sonra “talk in” okunur Ölünün maddi durumu iyi ise başına bir çadır kurulur Bu çadırda Cuma günün akşamına kadar hatimler indirilir Üç gün süreyle her gün ikindi namazını müteakip mezar ziyaret edilerek yasin ve dualar okunur

Ölü evinde üç gün buyunca yas tutulur Yas buyunca ölü yakınları akrabaları tarafından davet edilirler Bu davetler her öğün bir evde olacak şekilde düzenlenir Taziyelerini bildirmek isteyenler erkeklerin bulunduğu eve giderek taziyelerini iletirler Kadınlarda cenaze evine giderek taziyelerini kadınlara bildirirler Kadınlara taziyeye sadece yaşlı kadınların gitmesi adettir Taziyede önce bir fatiha okunur sonrada ölü yakınlarına başsağlığı ve sabır dilekleri iletilir Başsağlığı fazla katılımla gerçekleştiği için fazla izdihama sebep vermemek için ziyaretler kısa sürer Şerbet içildikten sonra tekrar fatiha okunur sabır ve metanet dilekleri ile müsaade alınarak kalkılır

Yas süresince ölünün yakınları taziyede oturarak gelen taziyeleri kabul ederler Bu zaman zarfında erkekler sakal tıraşı olmazlar Kadınlar da ölüm anında üzerlerinde bulunan elbise ile dururlar elbiselerini değiştirmezler Vakit yemekleri için yakın komşu evlerden yapılıp getirilirken erkeklere davetli oldukları evde ikram edilir Hafta dolduğunda ise cenaze evinde kurban kesilerek bir kısmı yemek yapılarak cenaze ve taziyeye katılarak ikram edilir bir kısmı da konu komşuya dağıtılır Bu ölmüşlerini hayırla yad etmek ve onlar için hayır anlamına gelir bunun dışında Cuma akşamı ve mübarek günlerde kabri ziyaret edilir yasinler ve dualar okunur sadakalar dağıtılır ve kırk gün dolunca da kazanlar dolusu un helvası yapılarak ekmekle birlikte bütün konu komşulara dağıtılır

MEVLİT ADETLERİ

İlimizde mevlit töreni niyetinden yapılışına kadar diğer yörelerimizden farklı bir özellik gösterir Düzenlenen mevlitler perşembeyi cumaya bağlayan gece veya diğer mübarek kandil gecelerine denk getirilerek yapılmaya çalışılır

Mevlit Hakkâri’de sosyal hayatin bir parçası haline gelmiştir İlde mevlit törenleri “mevlit daveti” veya “mevlit yemeği” adıyla da bilinmektedir Böyle bilinmesinin sebebi mevlitlerin cami yerine evlerde yapılması yemekli olması ve davet üzerine katılmasıdır Önemli bir gün anısından çok daha önce tutulan bir niyete dayanılarak yapılan adak üzerine yapılır Herhangi bir niyetin gerçekleşmesi için düzenlenen mevlitler yukarıda da bahis edildiği gibi mübarek bir geceye denk getirilir Mevlidi düzenleyen kişi gündüz konu komşularını davet eder davete icabet eden davetlilere önce yemek ikram edilir sonra da mevlit mahalle veya köy imamı tarafından okunur Bu esnada mevlit okunan odanın ortasına da mevlit bitiminde misafirlere ikram edilmek özere şerbet tepsiler içinde ceviz şekerleme kuru üzüm bisküvimevlitlik çerezler ile pirinç tuz vb gıda maddeleri konur Buhur da tüttürülerek odanın buhur kokusuyla süslenmeni sağlanır Mevlit bitiminde şerbetler ve mevlitlik çerezler dağıtılır Çay ikramından sonra da davetliler “Allah kabul etsin” niyazında bulunarak dağılırlar

ASKERE UĞURLAMA

Askere gidecek asker adayları gidişe yakın konu komşuları tarafından davet edilir yemek ikram edilir Son gece asker evinde toplanır Askerlik hatıraları anlatılır Asker adaylarına moral ve cesaret vermeye çalışılır Ertesi gün de yolcu etmeye çalışılır Halaylar tutulur askere yakın akrabaları tarafından askere harçlık verilir

İMECE

Buğday ve ot biçmede ev ve bina inşalarında köylüler hep birlikte birbirlerinin yardımına koşarlar Darda kalanı dardan kurtarmak için birlik ve beraberlik içerisinde birbirlerine yardim ederler Yörede halk dilinde buna “zibare” denir

MİSAFİRLİK

Yörede aileler arası uzak yoldan gelip yatıya kalma birde ölüm ve benzeri durumlarda görülenler olmak üzere üç çeşit misafirlik görülür

Aile ziyaretleri çoğu zaman ani ve habersiz yapılır Bu hareket karşılıklı muhabbet ve samimiyetten kaynaklanır Eve gelen misafirlere yemek vakti ise mutlaka yemek ve çay ikram edilir Yemek vakti dışında çay ve beraberinde hafif yiyecekler ikram edilir Bu ikramlar içerisinde en meşhur olanı petek bal ceviz içi ve çayın birlikte ikram edilmesidir Misafirliklerde çay ikramının en çarpıcı yani çay içildikten sonra “yeter” anlamında bardağın devrilmesidir Bardak devrilmediği müddetçe çay devamlı olarak gelir Devrildikten sonrada “hatir çayı” denilen son bir çay daha gelir

Ilve ilçe merkezlerinden köye veya köyden il ve ilçe merkezlerine yolculuğa çıkılınca yolun uzaklığından veya herhangi bir sebepten ötürü menziline varamayanlar yol güzergahlarındaki köy evlerinde misafir edilirler Çoğu zaman da il ve ilçe merkezlerine is takibi veya başka bir nedenle gelen köylülerin işlerini bitirip dönememeleri durumunda şehirdeki akrabalarına veya yakınlarına misafir olmaları seklinde görülür Şehirde akrabaları olanların otele veya lokantaya gitmesi yadırganır hoş görülmez

Her evde “misafir odası” adıyla dayanıp döşenen bir oda mutlaka vardır Gelen misafirler burada ağırlanır yatıya kalırlarsa bu odada yatırılır Ev sahibi misafirlerine her zaman ve güler yüzlü davranır Misafirlerin yanında muziplik ve yaramazlık yapan çocuğunu dahi misafirlere saygısızlık olmasın diye dövüp azarlamaz

Normal misafirliklerin dışında kalan ölüm ve askere gitme düğün gibi vesilelerle davet seklinde gerçeklesen misafirliklerde görülür Ev sahibi misafirlerine ikram da ve saygıda kusur etmemek için büyük çaba harcar misafirlerine saygıdan misafir odasının kapısı eşiğinde dizleri üstünde emirber nefer gibi bekler misafirleri kapıda karşılar ve misafirler izin alıp kalkınca da onlardan önce davranarak ayakkabılarını koyar ve dış kapıya kadar eslik eder


Alıntı Yaparak Cevapla