Konu
:
Hakkari'de Anlatılan Hikayeler
Yalnız Mesajı Göster
Hakkari'de Anlatılan Hikayeler
10-14-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Hakkari'de Anlatılan Hikayeler
Hakkari'de anlatılan hikayeler
Hakkari'de anlatılan hikayeler
düşün
İsa aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü
Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı
İki gözü de görmüyordu
Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu
Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu:
– Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!
Hazret-i İsa kötürüm adama yaklaştı:
– Ayağın yürümüyor gözün görmüyor
Bedenin de sıhhatli görünmüyor? Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin
Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?
Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki:
– Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki o kalple Onu tanıyorum
Öyle de bir dil vermiş ki o dille de ona şükrediyorum
Halbuki dünyanın serveti elinde olan nice zenginler var ki kalbinde Onu tanıma sevinci dilinde de Ona şükretme mutluluğu yoktur
Ama gel gör ki ayakları topal gözleri kör bedeninde hastalıklar bulunan bu kötürüm adama Rabbim bu sevgiyi ihsan eylemiş bu nimetin farkına varma tefekkürünü nasip eylemiş
İşte bunu düşününce kendimi tutamıyor da:
– Nice zenginlere vermediği nimeti bana veren Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun! Diye teşekkürden kendimi alamıyorum
Kafa gözü kapalı da olsa kalp gözü açık olan bu adama yaklaşan İsa aleyhisselam:
– Ver şu elini öyle ise! diyerek elinden tutar eğilerek görmeyen gözlerinden öper
Peygamberin dudaklarının değdiği gözler anında açılır
Karşısındakinin İsa aleyhisselam olduğunu görünce heyecanlanan adam:
– Sen şu ölüleri dirilten hastalara şifalar bahşeden mucizelerin sahibi Peygamber değil misin? der
İsa Peygamber:
– Belli olmuyor mu? deyince:
– Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan henüz belli değil der
Tebessüm eden Hz
İsa:
– Sen hele bir ayağa kalkmayı dene! Deyince silkinen kötürüm adam dimdik ayağa kalkar
Ayakları üzerine dikilebildiğini anlayınca söylediği ilk sözü şu olur:
– Ey Allahın Nebisi sendeki bu mucizeler de O’ndan değil mi? Öyle ise izin ver de geç kalmayayım O’na şükredeyim diyerek hemen yere iner başını secdeye koyar ve der ki:
– Rabbim! Seni tanıyan bir kalple şükreden bir dil nimetinin şükrünü yapmaktan acizken şimdi gören bir çift gözle yürüyen iki de ayak da lütfettin
Artık bilemiyorum nasıl şükretmem gerekiyor bu eşsiz nimetler karşısında?
Bu sırada çevreden toplanan halk gösterdiği bu mucizelerden dolayı İsa aleyhisselamın elini öpmek isterler
Ama Allahın Nebisi işaret eder:
– Benim değil secdedeki şu kötürüm adamın elini öpün!
Derler ki:
– Onu secdeye indiren nimetlere biz baştan beri sahibiz
Ama hiç birimiz onun duyduğu gibi bir mutluluk duymadık
– Öyle ise der tefekkür edin siz de düşünün
Sözünü şöyle bağlar Allahın Nebi’si:
– Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır
Düşünmeyen ise kendisini mahrumiyette sanır!
hesaplaşma
Hz
Musa Cebrail’e Ya Cebrail hesaplaşma hep öbür dünyada mı olacak
Bu dünyada hesaplaşma yok mu? Diye sormuş
Cebrail de ’Ya Musa Yarın vahadaki su kuyusunun yakınında bulunan kayanın arkasına saklan ve olacakları seyret
Sakın olaylara karışma!’ demiş
Hz
Musa kayanın arkasına saklanmış ve olanları seyre koyulmuş
Önce bir süvari gelmiş
Kıyafetinden ve atının koşumlarından zengin birisi olduğu anlaşılıyormuş
Kuyudan su içmiş ve giderken altın kesesini düşürmüş
Sonra bir kıyafetinden fakir olduğu anlaşılan delikanlı gelmiş
Altın kesesini bulmuş ve almış
Suyunu içip gitmiş
Daha sonra gözleri görmeyen yaşlı biri gelmiş
O ara süvari altın kesesini düşürdüğünün farkına varmış ve gittiği yolu takip ederek kuyuya kadar gelmiş
Keseyi bulamamış
Yaşlı adamdan şüphelenerek “keseyi sen buldun ver kesemi” dese de yaşlı adam “benim gözlerim görmüyor senin keseni nasıl göreyim” diyerek keseyi almadığını beyan etmiş
Ancak süvari tüm parasını kaybetmenin üzüntüsüyle yaşlı adama yüklenmiş
Tutuşmuşlar bir kavgaya
Nihayet süvari kılıcını çekmiş ve yaşlı adamın kafasını kesmiş
Üstünü başını aramış ancak bir şey bulamamış
Atına binip uzaklaşmış
Hz
Musa “Ya Cebrail ben adalet yerini bulacak diye beklerken daha kötüsü oldu keseyi delikanlı aldı kör adam canından olurken süvari hem paradan oldu kem de katil oldu
Bu nasıl hesaplaşma?”
“Ya Musa
Dediğim gibi bu bir hesaplaşmaydı
Olayda gördüğün âmâ ile süvarinin babası daha önce eşkıyalık yaparak delikanlının babasının bir kese altınını çaldılar
Ancak süvarinin babası parayı oğluna vererek âmâ’nın hakkını vermediği için kavga ettiler ve süvarinin babası âmâ’nın gözünü oymuş o da onu öldürmüştü
Şimdi ise para sahibine gitti
Hırsızların ikisi de canından oldu
Çalıntı haram parayla yaşayan da katil oldu!
“HİÇ BİR HAKSIZLIK KARŞILIKSIZ KALMAZ”
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul