Yalnız Mesajı Göster

Kozan'ın Tarihi Değerleri

Eski 10-13-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kozan'ın Tarihi Değerleri




KİLİKYA MANASTIRI

1292-1921 yılları arasında Kilikya Ermenilerinin merkezi olan Sis Ermeni Manastırı, Kozan Kalesi eteklerinde bulunmaktadır

Kilikya Manastırı eski devirlerde hükümet kurmuş Ermeni mülkünün üçüncü tabakasından, Rubinyan Krallarından “Haytum” tarafından Ayasofya’nın benzeri olarak inşa edilmiştir Bu manastırın bir benzeri de Ermenilerin merkezi olan “Açmiyazin” şehrinde olduğu söylenmektedir Kilikya Manastırı, Ermeni papalarının ruhani bir merkezi sayılırdı Manastırın etrafında bulunan çiçekler, yedi kulplu altın kazanların içine konulur 3-4 senede bir yağ çıkartılırdı Buna “Pelesenk Yağı” denilirdi Altın kazanların ağzının açılış töreni için açık artırma yapılır ve en çok parayı veren altın kazanın ağzını açarmış Pelesenk yağı (suyu) her taraftan gelen Hıristiyanların katıldığı büyük bir merasimle elde edilir Kilikya Manastırının o zamanın Hıristiyan dünyasında çok büyük bir yeri vardı

Manastırın iki büyük kapısının, 366 odasının ve bir kaç tanede altın kazanının olduğu anlatılmaktadır Ayrıca manastırın bir çok bölümünün mermerlerle kaplı olduğu belirtilmektedir

Bu manastır, 1921 yılında Beyrut’a taşınmış ve halen oradan faaliyetlerini sür dürmektedir Kozan’daki manastırın, diğer Ermeni Kilise ve manastırlardan statü olarak yüksek olduğu belirtilmektedir

2 Haziran 1920’de Fransızlar Kozan’ı terk ederken Katalikos vekili Yahişa efendi manastırın bütün anahtarlarını bir çuvala koyarak Kozan Mutasarrıfı Ihsan Bey’e teslim ederken şunları söylemiştir; “Biz artık buralardan gidiyoruz ve bir daha dönüşümüz olmayacaktır Bu manastır bir mabettir Burasını bir cami yahut hastane veya mektep yapınız Memleketiniz için çok hayırlı olur” demiştir Maalesef aradan zaman geçtikten sonra Kilikya Manastırı o zamanki yetkili kimselerin fikirlerine yenik düşmüş, sonuçta ortada Kilikya Manastırı diye bir şey kalmamıştır Yalnızca çevre duvarları ayaktadır

1950’li yıllarda belediye başkanlığı yapan Dede Akçalı, Kilikya Manastırı’nın taşlarını söktürmüştür Manastırdan sökülen taşların Arap Camii’nin inşaatında ve Belediye Mezarlık duvarlarında kullanıldığı belirtilmektedir

Bu manastır şu an olsaydı, Kozan’ın konumu çok daha farklı olurdu Dileğimiz diğer tarihi eserlerimizin de aynı akıbete uğramamasıdır

KOZAN (SİS) KALESİ

Çukurova’nın en önemli kalelerinden biri olan Kozan (Sis) Kalesi, “Amfi tiyatro” şeklinde inşa edilmiş olup, Ermeni mimari karakterindedir Kalenin alçak surları, Tarsus Kalesi örnek alınarak yapılmıştır Kale, kalkerden meydana gelen oldukça dik bir tepe üzerinde bulunmaktadır 400 m rakımlı olan bu tepe ilçeye hakim bir konumdadır Kozan Kalesi, bazı devirlerde (Küçük Ermeni Prensliği ile Selçuklu Imp dönemlerinde) tamirattan geçmiştir Günümüzde ise oldukça sağlam bir durumdadır

Sis Kalesi’nin, çeşitli kaynaklarda, Asurlular tarafından yapıldığı ve sonradan da bir çok el değiştirdiği belirtilmektedir Fakat, Asurluların, Çukurova bölgesine 50-60 yıl gibi kısa bir süre egemen oldukları ve bölgeyi sömürge olarak kullandıkları göz önünde tutulur ise, bu yukarda belirtilen bilgiye şüphe ile bakmak gerekmektedir 700 yıla yakın bir süre bölgeye hakim olan Hititlerin de bu kaleyi yapmış olabileceği düşünülebilir

Yörede bulunulan birçok antik şehir ve kale kalıntıları ile ilgili tarihi ve arkeolojik araştırmaların yetersizliği, araştırmacıları farklı düşüncelere sevk etmiştir Dileğimiz, ilçe ve yakın çevresindeki bilimsel araştırmaların bir an önce başlatılması yönün dedir

Yörenin en eski kalelerinden biri olan Kozan Kalesi, “Dağ kaleleri” zincirinin dördüncü halkasını teşkil etmektedir Kalenin, iki grup halinde inşa edilmiş 44 kule ve burcu bulunmaktadır Güney kesimindeki tepede bir iç kale (Ahmedek) vardır Kalede 20-30 basamak merdivenle inilen mahzenler ve gizli yollar mevcut tur İç kale de dahil altı bölümden oluşmaktadır Bütün bölümleri birbirine bağlayan kapılar vardır Kalenin su ihtiyacı ise, büyük su sarnıçları sayesinde karşılanmakta idi

Sis kalesi, kuzey ve güney olmak üze re iki ayrı kale grubundan oluşur Bu bölümler bir sur ile birbirine bağlanmıştır Daha dışarıda olan ikinci sur ile, Ermeni Katolikosluğu’na merkezlik yapan kiliseyi, kiliseye ait kütüphaneyi, misafirhaneyi ve keşiş odalarını çevreler

Kalede Asur, Roma ve Ermeni dillerinde yazılmış bir kaç yazıt bulunmuştur Bu yazıtlar kalenin, tarih çağlarından günümüze kadar çok sayıda el değiştirdiğini ortaya koyar

Kozan Kalesinden Anavarza, Karasis ve Andıl Kalelerinin görüldüğü bilinmektedir Ayrıca berrak bir havada Akdeniz’in bile görülebileceği kaleye farklı bir önem kazandırır

1952 yılında, kalenin ana giriş kapısına kadar varan, 15 km kadar bir yol yapılmıştır Bu yol şu anda asfalt durumdadır






Alıntı Yaparak Cevapla