Yalnız Mesajı Göster

Adananın Pozantı İlçesi Tanıtımı

Eski 10-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Adananın Pozantı İlçesi Tanıtımı




Adananın Pozantı İlçesi Tanıtımı

Pozantı, Adana iline bağlı bir ilçedir

Tarihi boyunca Pozantı’ya çeşitli milletler tarafından değişik isimler verilmiştir Pozantı’nın ilk çağlarda adı Pendonsis veya Pendosis]idi Araplar El Bedendum demişler, Türkler de Bozantı ismini vermişlerdir

Gülek boğazı yolu birçok milletin konup göçtüğü Pendonsis şehri kalıntıları üzerine kurulmuş, tarihi boyunca coğrafi konumundan dolayı önemli bir konak yeri olmuştur

Pozantı ve çevresi Hititlerin, Perslerin, İskender’in, Roma ve Bizans İmparatorluğunun idaresinde kaldıktan sonra, Abbasiler devrinde bilhassa Halife Harun Reşit zamanında bu bölgeye çok sayıda Türk aşiret ve boyu yerleştirildi 1015 tarihinden itibaren Anadolu’ya başlayan Türk akınları buralara kadar uzandı 1071 Malazgirt zaferinden sonra Türk toprağı oldu Haçlı seferleri sırasında yeniden Bizansların eline geçen Pozantı Yavuz Sultan Selim’in 1571 seferi ile Osmanlı topraklarına katıldı

Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasından sonra Anadolu, işgal güçlerinin istilasına uğramakla Pozantı’da Fransızların işgaline maruz kalmıştır 25 Mayıs 1920'de Pozantı düşman işgalinden kurtarılmıştır

Bu esnada Adana da Fransızların işgali altındaydı İl merkezi 5 Ağustos 1920 Pozantı kongresinden sonra, Pozantı’ya taşındı 1954 yılına kadar bucak olan Pozantı bu tarihte ilçe olmuştur

Nüfus

İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 21756'dir Bunun 9627'si ilçe merkezinde, 12129'i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır

Yıllara göre ilçe nüfus verileri

Yıllar Merkez Köyler Toplam

2009 10001 9642 19641

2007 9835 10061 19896

2000 9627 12129 21756

1997 9645 12722 22367

1990 7892 15148 23040

1985 7263

1980 6453

1975 5404

1970 3779

1965 2976

1960 2470

Tarihi eserler

İlçe merkezinde bulunan tek tarihi eser, 1919 yılında kolordu komutanı Ahmet Cemal Paşa tarafından yaptırılan Cemal Paşa camii ve çeşmesidir Bu camii sonradan onarılmıştır Bugün ise bazı dini günlerde artan cemaata cevap verebilmesi için bir kat daha yükseltilmiş ve üzeri kubbeler ile örtülmüştür

İlçe sınırları içerisindeki eski ve yeni Anahşa kaleleri Tekir tabyaları vardır 1671 tarihinde Gülek’in girişindeki tarihi Anahşa kalesini gören Evliya Çelebi, orasının mamur bir kale olduğunu yazmaktadır Araplar, Hüsnüs-Sekabile derdi

Eski Konacık 4 km doğusundaki yalçın bir dönemecin gediği üzerine kurulu Anahşa kalesi de birkaç kez onarılmıştır Tekir tepesini iki yönden kontrol altında tutan bugünkü E-90 karayolu kenarında üst kısmı yıkılmış, toprak altındaki bölümleri sağlam olan bir ara bölümünde bulunduğu Tekir tabyaları ise Mısırlı İbrahim Paşa zamanından kalmadır (19 yy başları) Aşçıbekirli köyü yakınlarındaki Fenese harabelerinin ise Bizans devrine ait bir şehir kalıntısı olduğu sanılmaktadır Şeker pınarındaki tarihi taş köprü (Ak köprü) Ekim 1981'de meydana gelen sel taşkını sırasında yıkılmıştır Bu köprünün tarihi hakkında kitabesinin kaybolması nedeniyle kesin bir bilgi bulunmamaktadır Ancak köprü eski yapısal özellikleri bozulmadan tekrar onarılmıştır Kamışlı köyü sınırlarında bulunan Ören ve Asar yaylarının da eski birer şehir kalıntısı olduğu söylenmektedir Bu da topraktan çıkan eskiye ait kalıntılar ve künkle (taş boru) su yolu bozuntusu ile eski su yolu deposu bozuntularından anlaşılmaktadır

Turizm

Toros'ların 5 yıldızlısı açıldı!Adana'ya kazandırılan en büyük turizm yatırımı özelliğini taşıyan 20 milyon dolar maliyetli tatil köyü Pendosis'in inşaatı tamamlandı ve kapılarını ilk kez basın ve turizm acentelerine Temmuz 2008'de açtı

Adanalı iki girişimci ortak Süreyya Kayar ve Mehmet Erdal Durukan tarafından tarafından Pozantı ilçesi çıkışında, Toros Dağlarının eteğinde yaptırılan 5 yıldızlı tatil köyünün, dağ turizminin gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor 240 kişinin aynı anda ağırlanabildiği tatil köyüne Adana il merkezinden yaklaşık 40 dakikalık bir yolculukla ulaşılabiliyor

Çam ağaçlarının arasında, taş bina görüntüsü vermeyen, çoğunluğu ahşap türü malzemelerle yapılmış 24 dönüm alana kurulu tatil köyü, 12 ay turizm hizmeti verebilecek özelliğe sahip 86 suit odası ve iki adet kral dairesi bulunan tatil köyünde, 200 kişi kapasiteli bir restoran, 150 kişilik bar, şömine başı, 150 kişilik açık teras, barbekü alanı, 175, 50 ve 30 kişi kapasiteli üç ayrı toplantı salonu bulunuyor

Tatil köyünde ayrıca, oyun ve bilardo odaları, 25 kişi kapasiteli sinema salonu, fitness center, kapalı ve açık yüzme havuzları, sauna, tenis kortu, çok amaçlı basketbol, voleybol ve mini futbol sahası, amfi tiyatro ve açık hava spor alanlarıyla tatilcilerin ihtiyaç duyabileceği her hizmete cevap verilebiliyor

Milli Mücadele Dönemi

Çiftehan ve bölgesindeki milli mücadele yıllarında coğrafi konumu itibariyle Niğde, Akdeniz bölgesini Orta Anadolu'ya ve Sivas başyaylasına dolayısıyla Doğu Anadolu'ya, Ereğli ve Ankara yolları ile de Batı ve Karadeniz bölgelerine bağlayan iki çok önemli boğazı kontrol altında tutmakta idi Bunlardan birincisi Gülek Boğazı, ikincisi ise Zamantı-Yahyalı yolu idi

Çukurova bölgesi işgale başlanır başlanmaz Niğde'de bulunan 41 nci Tümen';in mevcut askerleri ve Niğde, Bor ve Pozantı gönüllülerinin oluşturdukları Kuvayı Milliye, Pozantı'nın olası bir işgale karşı muhafazası için bölgeye yerleşti Stratejik noktaları kontrol altına aldı ve buradan gelecek herhangi bir düşman saldırısını bertaraf etmeye hazır bir konuma geldi Bu iyi tahkimat ve konuşlanma sayesinde bu bölgeden düşman girememiştir

Pozantı'da alınan bu tedbirlerin diğer bir geçiş yolu olan Zamantı-Yahyalı yolu üzerinde de alınması gerekiyordu Fransızların Kozan'ı ele geçirdikten sonra yukarıdaki yol ile Aladağlar'ı aşıp Orta Anadolu'ya girecekleri anlaşılınca, hemen bu bölgede faaliyetler başladı Aladağlar'ın gerek güneyi, gerekse kuzeyinde hızlı bir harekete girişildi

1920 yılı Kasım ayı başlarında Yahyalı'da adı geçen yolu kontrol altında tutacak 50 kişilik bir birlik oluşturuldu Bu birliğin komuta kademesi, askerinin bir kısmı ile silah ve mühimmatını Niğde'den temin ediyordu

Fransızların ilerleme ihtimalleri arttıkça bu yoldaki tahkimat ve alınan tedbirlerde artıyordu Nitekim 20 nci Kolordu Komutanı AFuad Bey'in Çukurova Bölge Komutanı Kemal Bey'e verdiği emirde;

Niğde Bölgesinde tertip edilen müfrezeler, kararlaştırıldığı gibi Karaisalı bölgesine gideceklerdir Yahyalı'da bir nizamiye bölüğü ile milli müfrezeler, Sis dolaylarına hareket edeceklerdirAlınan bu tedbirlere rağmen, bazı Ermenilerin öncülük ettiği bir grup Fransız öncü birliği Ulupınar Köyü yakınlarındaki bir mağraya kadar ulaşabildiler ve burayı karakol yaparak bir müddet burada kalmaya çalıştılar Bunu haber alan 41 nci Tümen Komutanlığı, Şükrü Efendi komutasındaki bir taburu bölgeye gönderdi Anılan birlik Yahyalı'ya ulaşınca Ulucami yanındaki medreseyi kendisine karargah yaptı, çevre köyler, aşiretler ve Yahyalı ahalisini teşkilatlandırarak bir strateji hazırlamaya başladı 41 nci Tümen Komutan Yardımcısı Yarbay Mümtaz Bey'in bölgeye gelip komutayı ele almasından hemen sonra başlayan çatışma kısa sürede başarıya ulaştı, düşman askeri imha edilmişti Fransızlara yardım eden Ermenilerin pek çoğu bu çatışmada Fransızlarla birlikte muamele gördüler, geriye kalanlar ise bölgeyi terk ettiler

Stratejik olarak bu askeri tedbirleri başarıyla uygulayan Niğde teşkilatı aynı zamanda bölgede meydana gelebilecek anarşik eşkıya hareketlerine karşı da icabeden tedbirleri aldı Bu suretle Niğde ve civarında Türkiye geneli itibariyle yüksek bir ortalamada bulunan gayr-i müslimlerin olası taşkınlıkları ve iç isyanlarına karşı da gereken tedbirler alınmıştı

Bilindiği üzere bu dönemde cephede eksikliği hissedilen yeğane şey, mühimmat ve erzak idi Bunların temini hususunda Büyük Millet Meclisi tarafından ilan edilen Tekalif-i Milliye Kanunu herkesin malumudur Bu büyük ihtiyaç, bütün yurt çapında hamiyetperver insanlarımız tarafından karşılanmaya çalışıldı Bu hususta da Niğde üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirdi Gıda maddeleri olarak özellikle buğday, arpa, baklagiller, soğan vs gibi temel besin maddeleri ihtiyaç duyulan yerlere gönderildi Niğde'den yapılan bu hayiti destek Mustafa Kemal tarafından yollanan takdirnamelerle ödüllendirilmiştir

Niğde'den yapılan lojistik destek sadece gıda maddeleriyle sınırlı kalmadı Nakil Vasıtaları, araç-gereç ve giyecek maddeleriyle de devam etti Niğde'nin yetiştirdiği emekli veya terhis olmuş subay, er vs askerlerde gönüllü birlikler olarak Batı ve Adana cephelerinde vuruşmuşlardır Niğde, gerek Heyet-i Temsiliye döneminde, gerekse Büyük Millet Meclisi döneminde Anadolu hareketini gönülden desteklemiş ve bu desteğini Sivas ve Ankara'ya gönderdiği delegelerle de ispatlamıştır



Alıntı Yaparak Cevapla