Prof. Dr. Sinsi
|
İspartanın Yalvaç İlçesi Tanıtımı
Deniz seviyesinden 1465 m yüksekliğinde olan Suçıktı kaynağından alınan su, bazen açılan kanallarda, bazen tüneller içinde, bazen de tek ya da iki katli kemerler üzerinde, pişmiş toprak ve tas künklerle , yaklaşık 11 km boyunca arazinin eğimi ve karşılaşılan engeller veya dere yataklarına göre bulunan uygun çözümlerle, 1178 m yüksekliğindeki Nympheum'un rezervuarına taşınmıştır
Aradaki 287 metrelik kot farkı mesafeyle oranlandığında % 2 6'lik bir ortalama eğim ortaya çıkmaktadır Bu eğimde suyun müthiş bir basınç uygulayacağı bilindiğinden, aşamalı olarak yavaşlatılan akış basıncı, sistemin sonundaki su kemerlerinden oluşan sifon bölümüne geldiğinde % 0 2'lik bir eğimle kontrol altına alınmıştır
Uzun yılların deneyimiyle elde edilen bu kusursuz mühendislik uygulaması sayesinde, günlük ortalama 3000 metreküp su düzenli ve sorunsuz olarak, izleri her yerde görülebilen şebekeyle kente dağıtılmıştır Çeşme binasının da bu hesaplamaya göre kentin yüksek kısımlarına su iletebilmek için en az 9 m yüksekliğinde olması gerektiği yapılan hesaplamalar sonucunda ortaya çıkmaktadır
Su kemerlerinin 200 metrelik kısmı aralıklı bölümlerle ayakta kalmıştır Yıkılan ve toprak altında kalan bölümlerin izi de, nympheuma dek izlenebilmektedir Ayaktaki kemerlerin yükseklikleri 5-7 m arasında değişmekte olup, harçsız blok örgüyle yapılmış ayaklar, ortalama 4 metrekare taban alanı ve 4 m yüksekliğe sahiptir Derinleştirilmiş anathrosysleriyle görünen yüzeyleri kabarık bosajlara kavuşmuş bloklar, yapının görünümündeki sağlamlık ve anıtsallığı arttırmış, kemer uçlarının oturduğu tabanlardaki silmeler de yapının hantallığını gizlemiştir
Gerek kilit taslarında, gerekse silmelerde süsleme olmayışı, görünümden çok işlevselliğe önem verilmiş olduğunu göstermektedir İki ayak arası açıklığı arazinin yapısına bağlı olarak 3 80-4 70 m arasında değişmektedir Kilit tasları bazen tek, bazen de birkaç tastan oluşmaktadır Yarim daire seklindeki kalkık kemerlerin isçilikleri farklı olmasına rağmen, yapının tamamında bütünlük gözlenmektedir Ve onca depreme rağmen yapının önemli bir kısmının ayakta kalması kemer mimarisindeki kusursuzluğa bağlıdır
Üst yapı tamamen tahrip olmuştur ama, kemerlerin üstünde suyu taşıyan, ortalarında ortalama 25 cm çapında akaç delikleri bulunan kanalların (specus canalis) izleri yıkıntılar arasındaki parçalarda görülmektedir
Su kemerleri ve çeşme binası, Antiochia'nın Colonia Caesareia adını alıp, başkent konumuna ulaştığı I yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir
Merkezi Kilise
Decumanus Maximus'tan Cardo Maximus'un başlangıç noktasına gelindikten sonra Tiberius Alanı'na doğru yaklaşık 75 m ilerlendiğinde, Tiberius Alanı'nın tam karsısında apsisiyle dikkat çeken yapı tomografik konumundan dolayı araştırmacılar tarafından "Merkezi Kilise" olarak adlandırılmıştır Cardo Maximus'un batısında kalan yapı, Arundell tarafından bir kilise olarak tanımlanmasına rağmen, 1924 yılındaki kazılara dek ilgilenilmemiştir Kazı direktörü Robinson, 5 Temmuz 1924 günü günlüğüne "transept duvarları temizlendikten sonra, kilisenin Latin haçı seklindeki planını almayı basardık" yazmış, Woodbridge de o günkü verilerle kilisenin basit bir planını çizmiştir Ancak 1982 yılında Mitchell tarafından yapılan yüzey araştırmasında ve ardından Taslıalan'ın kazılarında, kilisenin düşünüldüğü kadar küçük olmadığı, daha geniş, daha Ortodoks bir plana sahip olduğu ortaya çıkmıştır Kilisede yaptığı kazılar sırasında demir bir madalyon üzerinde,bir yüzde Diocletianus dönemi azizlerinden Neon, Nikon ve Heliodorus'un, diğer yüzde Antiochia'lı Bassus'un isimlerini bulan Ramsay, 1927 yılında yayınladığı bir makalesinde, kilisenin apsisinin güneyinde ortaya çıkan daha küçük bir apsisi, Aziz Paulus'un ilk vaazını verdiği sinagog üzerine inşa edilmiş kilise olarak tanımlamıştır Günümüze Aziz Bassus'un adini taşıyarak ve oldukça kötü bir durumda koruna gelerek ulasan kilisenin planı, apsislerinin birbiriyle ilişkisi ve evreleri ancak sürdürülecek kazılarla anlaşılabileceğinden, Ramsay'in önerdiği IV yüzyıl tarihinin bir yüzyıl daha ileri gidebileceğini düşünebiliriz
Yalvaçın Kültür Yapısı
Yalvaç sadece kendine bağlı belde ve köyler için değil, yine Isparta İline bağlı olan Şarkikaraağaç ve Gelendost İlçe ve köyleri için de sadece ekonomik ve sosyal açıdan değil, sağlık ve eğitim hizmetleri açısından da bir cazibe merkezidir Bu yerleşim yerlerinden çok sayıda öğrenci Yalvaç’taki eğitim kurumlarına gelmektedirler
Yalvaç sahip olduğu çok eski geçmişi ve kültürel özellikleriyle zengin bir turizm potansiyeline sahiptir Antiocheia in Psidia (Antik Kent) Anadolu’da kurulan antik kentler arasında oynadığı önemli roller ve eşsiz yapılarıyla ayrı bir önem taşımaktadır Yalvaç’ın kültürel zenginliklerini teşhir eden Yalvaç Müzesi genellikle Roma, Bizans ve Osmanlı devirlerine ait eserlere sahiptir
Yalvaç’ın kültürel değerleri arasında önemli yerlerden biri de "Yalvaç Hacı Ali Rıza Efendi Halk Kütüphanesi"dir Kuruluşu 108 yıl öncesine dayanır Kütüphane 1970 yılından itibaren kendi binasında faaliyete devam etmekte olup, çeşitli konularda 30 bini aşkın eseri ile en önemli kültür hazinelerimiz arasındadır
Yalvaç'ta ayrıca Yalvaç Evi adı verilen tarihi ve turistik bir mekan yer almaktadır 2006 yılında bir ikincisi de inşa edilmiştir Yalvaç Evi geleneksel Yalvaç evleri tarzında döşenmiş olup Yalvaç'ın kültürel değerlerini teşhir etme açısından Antiocheia in Psidia ve Yalvaç Müzesi'nden sonra Yalvaç'taki üçüncü önemli ziyaret alanıdır
Yalvaç’ta Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'ne bağlı Yalvaç Meslek Yüksek Okulu 9 bölümü ile 2500 öğrenciye eğitim vermektedir
Yalvaç Merkezinde sağlık hizmetleri açısından 150 yatak kapasiteli Devlet Hastanesi, 50 yatak kapasiteli Doğumevi ve 3 adet sağlık ocağı bulunmaktadır
Ticaret yapısı [değiştir]
Yalvaç ilçesi çevresindeki kasaba ve köylerle birlikte büyük bir ticari potansiyel oluşturur Bu potansiyel , çevredeki ilçelerin katılımıyla daha da genişler
Pazartesi günleri Yalvaç'ta kurulan pazarın büyüklüğü görenleri mutlaka şaşırtır Yalvac'ı ziyaret eden pek çok ünlü kişi pazardaki canlılığı görünce şaşkınlıklarını gizlememişlerdir
Antalya, Aydın, Denizli illeriyle çevre il ve ilçelerden gelen kamyonlar dolusu sebze-meyve güneşin erittiği kar yığınları gibi, akşama kadar satılır pazara kasaba ve köyler yanında Gelendost, Senirkent Karaağaç gibi ilçelerden de alıcı ve satıcılar gelir
Dikkate değer bir husus pazaryerinde alışverişin "dua" ile başlamasıdır Yalvac'ın köy ve kasabalardan gelenlerde,getirdiği taze ve doğal ürünlerine bu pazarda pazarlar kazandıkları para ile çeşitli ihtiyaçlarını karşılarlar Pazarda satılan mahalli ürünler içinde kaymak, kaymakyağı, yoğurt önemli bir yer tutar
Yalvaç'ta ticari faaliyet, pazartesi günler dışında da canlıdır Yalvaç'taki giyim mağazaları, gıda ve şarküteri faaliyeti yürüten mağazalar il düzeyinde olanları aratmaz
Ayrıca, dericilik ve halıcılık meyvecilik sahalarında da canlı bir ticari faaliyet vardır
Yalvaç'ta küçük sanayi de gelişmiştir Oto tamir ve bakımı hususundaki faaliyetler çok ileri düzeydedir Sanayi sitesinde yapılan ağaç doğramalar da görenlere parmak ısırtır Ayrıca demir doğrama işleri de ileri düzeyde yürütülen faaliyetler arasındadır
Yalvaç'a Hizmet veren Belediye Başkanları [değiştir]
Çilengeroğlu Halil AĞA
Dülgerbakizade Hacı Hasan Efendi
Tıraşzade Hacı Mustafa Ağa
Tütüncüzade Hacı Halil Efendi
Kel Ali oğlu Ramazan Efendi
Kel Ali oğlu Abdullah Efendi
Hacı Halil Ağazade Kadı Halil Efendi
Kabakçızade topal Halil İbrahim ağa
Osman ağa zade İsmail Remzi Efendi (Başkanlık görevini 1915-1920 tarihleri aralarında yaptı )
Hacı Osman Ağazade Mehmet Bey (Başkanlık görevini 1920-1928 tarihleri arasında yaptı )
Halil Edip Bey (Başkanlık görevini 191928-1933 tarihleri arasında yaptı)
Hacı İbrahimzade Ethem Hoca (Başkanlık görevini 1933-1934 tarihleri arasında yaptı)
Hacı Ömer EfendizadeMustafa Efendi (Aksoy) (Başkanlık görevini 1934-1937 tarihleri arasında yaptı)
Mutafzade Hacı Mehmet Sadık Mutaf (Başkanlık görevini 1937-1938 ve 1941 tarihleri arasında yaptı)
Halil Edip Berkün Bey (Başkanlık görevini 1938-1941 tarihleri arasında yaptı)
Dr Ahmet İrfan Aksu (Başkanlık görevini 1946 yılında 3 ay başkanlık yaptı)
Mehmet Ziya Aksu (Başkanlık görevini 1946-1956 tarihleri arasında yaptı)
Mevlüt Ertan (Başkanlık görevini 1956-1957 tarihleri arasında yaptı)
Mehmet Ziya Aksu (Başkanlık görevini 1957-1958tarihleri arasında yaptı)
Abdurahman Naşir Tekin (Başkanlık görevini 1958-1959tarihleri arasında yaptı)
Durmuş Kamış (Başkanlık görevini 1959-1960 tarihleri arasında yaptı)
Kaymakam Vekili Bnb Mithat Yılmaz (Atanma ile)
Jandarma Komutanı Bnb Kemal Doğusal (Atanma ile)
Yalvaç Kaymakamı Yiğit Kızılcan (Atanma ile) (Başkanlık görevini 1960-1963 tarihleri arasında yaptı)
Abdullah Cevdet Türkoğlu (Başkanlık görevini 1963-1966 tarihleri arasında yaptı)
Süleyman Akgün (Başkanlık görevini 1973-1977 tarihleri arasında yaptı)
Osman Mesut Berkün (Başkanlık görevini 1969-1973 tarihleri arasında yaptı)
Ertekin Durutürk (Başkanlık görevini 1977-80 tarihleri arasında yaptı)
Isparta Deftardarlığı Gelir Müdürü Bekir Kılınç (Atanma ile)
Kaymakam Şükrü Ergün Özakman (Atanma ile) 1980-1982 yılları arası
Avni Durucan (Atanma ile) 1982-1984
Ramazan Tosun Türkoğlu (Başkanlık görevini 1984-1989 tarihleri arasında yaptı)
Tekin Bayram ( 1989 ve 2004)
Yalçın Bulgurcu (Başkanlık görevini 2004 ve 2009 tarihleri arasında yaptı)
Tekin BAYRAM (29 MArt 2009 Yerel Seçimlerinde yeniden Belediye Başkanlığına seçilmiştir)
|