10-14-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Burdurda Gezilecek Yerler Nereler Burdurun Tarihi Turistlik Yerleri
Burdurda Gezilecek Yerler Nereler Burdurun Tarihi Turistlik Yerleri
Salda Gölü
Suyu şifalı
Göl suyunun terkibinde magnezyum, soda ve kil bulunması bazı cilt hastalıklarının tedavisinde yararlı sonuçlara sebep oluyor Uzmanların yaptığı araştırmalara göre göl suyu sivilcelere iyi geliyor Gölün arka kısmında kalan orman örtüsü keklik, tavşan, tilki, yaban domuzu, göl ise yaban ördeklerine ev sahipliği yapıyor
Yazın bile kar var
Gölü tepeden seyretmek ve fotoğraflamak ise bambaşka bir duygu Yeşilova'nın içinden geçip Eşeler Yaylası'na doğru çıkarken Radar Tepesi üzerinden bakınca altınızda uzanan yeşille mavinin beraberliğini seyretmek tüm yorgunluğunuzu alıyor Yaz mevsiminde bile kar bulunan Tınaz Tepesi'ne çıkanlar kar görebiliyor Bu karlar, görsel güzelliğin yanı sıra köylülerin gelir kaynağı da oluyor Köy halkı karları pekmezle karıştırıp Perşembe günleri kurulan çok renkli pazarlarda satıyorlar Yeşilova'ya bağlı 47 köyden gelen ürünler yayla suyu ile sulandığından hem ayrı bir lezzete sahip, hem de bölgenin ürün bolluğu nedeniyle Antalya piyasasına göre daha ekonomik fiyatlı alınabiliyor
Gölde Deve turu
Türkiye'nin en derin gölü olan Salda kıyılarında süslenmiş develer gezi ve fotoğraf çektirmek isteyen turistlerce kiralanıyor Deve turu düzenleyenler merdivenle develerin üstüne binenlere ağır adımlarla salına salına göl kenarında deve sırtında gezi zevki yaşatıyorlar Gezi sırasındaki beyaz sodalı bölgeler dikkat çekiyor Soda tepeleri oto ve moto-krosçular için tarifi imkansız müthiş duygular tattıran bir parkur niteliğinde Bu tepeler arasında araç kullanmanın bambaşka bir zevk yaşatırken, kumsuz zemin hiç toz çıkarmıyor, patinaj yaptırmıyor
Yedi Beyaz Ada
Salda Gölü'ne eğer yaz aylarında giderseniz ilginç yüzey şekilleri dikkatinizi çekecek Göl içindeki suların çekilmesiyle görülmeye başlayan yedi beyaz ada, gölün güzelliğine bir başka güzellik katıyor Kışın ise yükselen sular, adaları yutuyor
Türkiye nin en derin Dünyanın ikinci berrak gölü olan Salda, büyüleyici manzaraya sahip  Şifalı suları ve kızıl, karaçam ağaçlarıyla kaplı ormanı, buz mavisi renkli suyu ile zirvedeki yerini alıyor  Tınaz Tepesi'nde yaz mevsiminde bile bulabileceğiniz bembeyaz karlar, mavi ve yeşilin dostluğuna eşlik ederek doyumsuz güzelliğe renk katıyorlar  
Çeltikçi
Burdur çeltikçi ilçesi gezi,tarih
Kuruluşunda bir kasaba ve 10 köye sahip olan ilçemiz çeşitli nedenlerden dolayı 6 köyün ayrılması sebebiyle bugün bir kasaba ve 5 köye sahip duruma gelmiş, ancak Bağsaray kasabasına bağlı Ovacık mezrası buradan ayrılarak ayrı bir köy olduğundan ilçemizin şu anki köy adedi 5 tir ilçemizin ulaşım yönünden sıkıntısı yoktur
Çeltikçi / Burdur
Çeltikçi coğrafi haritalarda göller bölgesinde yer alıyor gözükmekle birlikte, ilçe sınırları içerisinde sadece Çeltikçi beli mevkiinde Karaevli gölü bulunmaktadır Ancak son yılların kurak geçmesi nedeniyle mevcut bu göl kurumuş olup bir bataklık görünümündedir
Kış aylarında yağış miktarına göre bazı derelerin sulandığı görülmektedir
Tarihçe
Yaşlı vatandaşların anlattığına göre önceden Bağsaray’da “ Tekke gözü” denilen yerden çıkan ve uzunluğu 20 km bulan Arvallı çayı ile Çeltikçi çayı adı verilen ve Karaevli gölünden suyunu alan bir çay varmış fakat bu çayların son yıllarda kuruduğu bazı mevkilerde ise çok az miktarda aktığı ve yetersiz olduğu tespit edilmiştir Kestel dağları ilçemiz ve Bağsaray kasabasına paralel olarak uzanmaktadır İlçemizde yer alan mevcut tepeler ise ağaçsız dar ve cılız bitki örtüsüyle kaplıdır
Çeltikçi ilçesinin kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu hakkında kesin ve açık bir kayıt bulunmamasına rağmen 1725 yıllarında “KOKLAN” Beyleri sülalesinden olduğu söylenen bir kişinin pınarlı boğaz adı verilen derenin ağzına gelerek yerleşmesiyle bugünkü konak mahallesinin oluştuğu rivayet edilmektedir
Bu günkü adıyla Cami Mahallesi, Arvallı (Bağsaray) yakınlarında ikamet eden ailelerin su kaynaklarının ve arazinin kıt oluşu nedeniyle göçerek bu bölgeye yerleşmesiyle oluşmuştur Daha sonraki yıllarda Burdur tarafından ilçeye girişinin sağ ve sol yakalarında pirinç ekilmesiyle ilçeye “ÇELTİKÇİ” ismi verilmiştir Halkın rivayetine göre Çeltikçi Ovası Sultan Hamit’ in çiftliği olup 1914 yılında 1 Dünya savaşı ilanında Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmezden evvel Harbiye Nazırı Enver Paşa Antalya’ya yaptığı bir gezide Çeltikçi’de durarak halkla konuşup anlaşarak bedeli 12 yılda ödenmek üzere araziyi halka vermiştir Arazinin halk tarafından alınmasından sonra bu günkü iki mahalle oluşturulmuş, daha sonra bu mahallelerin birleşmesiyle oluşan merkez şehirleşmiştir
Bir Efsane Bir portre
“1900’lü yıllarda Çavdır’da bulunan Sarı Ahmet lakaplı birine ait hanlar mevcut idi O dönemde efeler olarak bilinen bazı kişiler çevre halkından zorla topladıkları haraçlar ile bu hanlara gelerek hem konaklar hem de eğlenceler tertipler idi Çavdır yöresi o zamanlarda Tefenni Jandarması mıntıkasına dahil idi Jandarma Komutanı ise Feridun Bey isminde birisi idi Feridun bey bu efeleri gizli olarak izlettirdiğinden, efelerin han’a gelip konakladıkları bir gün zaptiyeleri ile hanı kuşattı ve teslim olmaları için uyarılarda bulundu Silahla karşılık verilince zaptiyelerine hanı yakmalarını emretti Han ateşe verilince, han içerisinde bulunan efeler han’ın gizli bölmelerine saklandı iseler de kurtulamadılar Bu suretle efelerden bir kısmı sağ, bir kısmı da ölü olarak ele geçirildi Sağ olarak ele geçirilen efelerden olan Rıza efe o muhitte sevilen bir kişiydi ve Feridun bey ile daha öncelerden aralarında bir husumet var idi Rıza efe Tefenni’ye doğru götürülürken Feridun Bey tarafından at arabasından indirildi ve kendisine serbest bırakıldığı söylenerek kaçmasına izin verildi Bu sırada kaçmaya başlayan Rıza Efe Feridun Beyin silahını ateşlemesiyle vurularak öldürüldü Bu olaydan sonra halk tarafından sevildiği için Şu Çavdır’ın Hanları isminde bir türkü yakıldı
Çavdır
Çavdır burdur ilçesi turizm ,gezi,tarih
Çavdır’ın tarihi Selçuklular dönemine kadar uzanmaktadır
Çavdır / Burdur
Oğuz Türklerinin üç ok kolundan olan ÇAVULDUR (Çavuldurluların) bir kısmı Anadolu’nun fethi sırasında Selçuklu fetihlerine katıldılar Aral Gölünün güney kıyısında bilahare Kazak baskısı ile Anadoluya geçtiler ve bunlaın bir kısmı önce bu günkü DENGERE (Bölmepınar) Köyüne gelerek yerleştiler Belli bir süreden sonra, Çavdır-Kozağaç, Bayındır-Karapınar ve Acıpayam Ovasına doğru yayıldılar Çavdır’a gelenlerin büyük bir kısmı Aşağı Çavuldur (Çavdır) denen Haravza-Urgancı civarına yerleşti Bir kısmı da çiftlik mevkiine ve köy yıkığına yerleştiler Bugünkü Pazar Dağı olarak bilinen Pazar Dağının eteğine Pazar kurdular ve ürettikleri hayvansal-tarımsal ürünlerini burada pazarladılar Osmanlıların son dönemlerinden itibaren ilçenin bulunduğu yere toplanmaya başladılar 1925-1926 yıllarında Pazar, ilçe merkezinin bulunduğu yere taşındı
Dengere Camii (Bölmepınar Köyü)
Çavdır İlçesine 12 Km uzaklıkta bulunan Bölmepınar Köyünde bulunan camii, Selçuklular döneminden kalma taş-ahşap yapımı olduğu ya da Beylikler döneminde yapılmış olabileceği söylenmektedir Camii; 1 şerefeli minaresinin Osmanlılar döneminde ilave edildiği hatta camiinin aynı dönemde aslına uygun olarak restore edildiği söylenmektedir Camii, 4 içeride 5 dışarıda olmak üzere tabanı oyma işleme mermer üstü ahşap 9 direk üzerine inşa edilmiştir Ahşaplar oyma ve nebati boya ile boyanmış, kitabesinin sökülerek Isparta-Eğirdir Dündar Bey Camisine monte edildiği, bu nedenle, Dengere camisiyle ilgili bilgilerin belirtilen camiden bulunan kütüphaneden temin edilebileceği belirtilmektedir
|
|
|