Konu
:
Adana'da Asker Uğurlama Törenleri Nasıl Yapılır
Yalnız Mesajı Göster
Adana'da Asker Uğurlama Törenleri Nasıl Yapılır
10-14-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
Adana'da Asker Uğurlama Törenleri Nasıl Yapılır
Gelin:
Akşamımı tandırmışım
Kandilimi yandırmışım
Koynumda yatan yiğidi
Öz sütümle emdirmişim
Asker:
Hastayım ata binemem
Binsem de yere inemem
Ay karanlık yol gidemem
Aç kapıyı telli gelin
Gelin:
Aşağıdan gelen tatar
Kamçısını atar tutar
Garip olan handa yatar
Yolcu isen git yoluna
Asker:
Aşağıdan gelen tatar
Kamçısını atar tutar
Garip olan nerde yatar
Aç kapıyı telli gelin
Gelin:
Hastasın ata binersin
Binsen de yere inersin
Ay karanlık yol gidersin
Yolcu isen git yoluna
Asker:
İstanbul’dan gelir ferman
Dizlerimde yoktur derman
Mehmet Çavuş sana gurban
Aç kapıyı telli gelin
Gelin:
İstanbul’dan gelse ferman
Dizlerimde vardır derman
Kolum yastık, saçım yorgan
Gel içeri Mehmet Çavuş
2
3 Askerde Ölen Gençler Üzerine Söylenen Ağıtlar
Askere Ağıt
Hikâyesi: Adana’nın Kadirli ilçesinin Mehmetli Köyünde, iki jandarma eri eşkiya takip ederken, jandarmalardan biri eşkiya tarafından vurulmuş
Arkadaşı ölen diğer jandarma arkadaşının başında şu ağıdı söylemiş
Tepe olmuş delik delik
Sebebimsin Şırşıroluk
Ne yatıyon arkadaşım
Yolumuza gitmeyek mi?
Şurada var iki kiraz
Biri senin mezarın mı?
Mehmetli’ye varamazsak
Taş Köprü’de yatmayak mı?
Ergen arkadaşım ergen
Vurulmuş da olmuş sergen
Üstüne örtmemiş yorgan
Sabah oldu kalkmayak mı
Turgut Hilmi’ye Ağıt
Hikâyesi: Adana’nın Kadirli İlçesinden Turgut Hilmi ,zabit olarak Galiçya cephesine gitmiş
Bu cephede çok genç yaşta şehit olmuş
Ölmeden yanındaki arkadaşına şunları söylemiş
Nasip olur memlekete varırsanız Turgut Hilmi şehit deyin
Yaşa vatan, yaşa millet
Her tarafta yürüyüş var
Durmaz Osmanlı askeri
Şehit düşen yaralı var
Ancak o varmaz ileri
Kurşun gülle yağar durur
Kimi atar kimi tutar
Bir yaralı zabit bitap
Neferine hitap eder
Beni bitirdi arkadaş
Kolumdaki bu yareler
Benim işim bitti kardeş
Yüreğimi bu pareler
3
Asker Mektuplarında Şiirler
Sıla
Adana’ya gittim başım dönüyor
Bir yudum su verin içim yanıyor
Her gören askeri deli sanıyor
Sıla delisiyim çek kara tiren
Kara tiren acı acı bağırma
Anamdan babamdan beni ayırma
aaa ulaştır beni köye duyurma
Sılamdan ayrıldım çek kara tiren
Garip anam garip garip ağlama
Ağlayıp da karaları bağlama
Kara tiren beni burda eğleme
Sılamdan ayrıldım çek kara tiren
Şubeye vardım sülüsümü aldım
Asker olduğumu yeni anladım
Sevine sevine tirene bindim
Ben de asker oldum çek kara tiren
Bayram
Yaz gelince çayır çimen sulanır
Bir senede iki bayram dolanır
Böyle yerde ana baba aranır
Ana bayramınız mübarek olsun
Baba bensiz kurban kesmeyin
Oğlum da gelmedi diye küsmeyin
Yalvarırım mektubumu kesmeyin
Baba bayramınız mübarek olsun
Bayram gelir herkes eve çekilir
Benim boynum gurbet elde bükülür
Ah çektikçe göz yaşlarım dökülür
Bacı bayramınız mübarek olsun
Bayram gelir akrabalar gezilir
Annem babam benim için üzülür
Bayram için böyle yazı yazılır
Kardeş bayramınız mübarek olsun
Gül idim bahçenize ekildim
Buğday oldum tarlanızdan biçildim
Asker oldum aranızdan seçildim
Dostlar bayramınız mübarek olsun
Hacı’m
Hikâyesi: Genç gelin eşini askere yolladıktan sonra ardından şu şiiri söyler
Yarimin gittiği yollar
Söylüyor yenilmez diller
Yaz gününde açan güller
Yarin kokusuna benzer
Sütü de pişirdim ılık
Ciğerim delik delik
Her gün gülüp oynuyordum
Yar gidince bana n’oluk
Gene dumanlandı dağlar
Hacı’m bana deyin dağlar
Haftada isterim mektup
Yar bakarsam gönlüm eyler
Kafasında var aklı
Alnına düşmüş kekili
Hasan’ı askere yolluyom
Kim olsun evin vekili
Suna Gelin
Asker oldum gidiyorum
Eyle beni Suna Gelin
Üç günde ayırdı felek
Eyle beni Suna Gelin
Suna Gelin, Suna Gelin
Bir mektup yaz gönder gelin
İzin alam sana gelem
Eyle beni Suna Gelin
Verin benim martinimi
İşte giydim potinimi
Koyun çantama tütünüm
Eyle beni Suna Gelin
Şanlı Askerim
Bana derler, Çileli Yörük Emine
Ellere düğün bayram benim neyime
Askerim gelirse şenlik evime
Askerim askerim, şanlı askerim
Gurbette kırk yıl kalsan beklerim
Beline bağlamış palaska kemer
Silahı omuzunda nöbet tutar
Elbet benim yiğidim sılaya döner
Askerim askerim, şanlı askerim
Gurbette kırk yıl kalsan beklerim
Askerim Emine’n bekler yolunu
Mektubun gelmeyince büktüm boynumu
Nideyim
Yine yeşillendi Adana bağı
Koydular tirene yatsılar çağı
Emroldu toplandı batı ile doğu
Giderim gurbete anne nideyim
Adana’yla İstanbul’un arası
Çok şehirler geçtim yoktur sayısı
Daha bitmemiştir hasret yarası
Geçmez gurbet elde günüm nideyim
Geldik İstanbul’a gördük tramvay
Kol kol olmuş gezer bayan ile bay
Dediler askerlik oldu otuz ay
Geçmez gurbet ilde günüm nideyim
Geldik Trakya’ya kurduk mekanı
Aradım bulmadım derdim bakanı
Görmedim bir pınar kumsuz akanı
İçilmez suları sıcak nideyim
Yemeği sorarsan kereviz çıktı
Hiç yiyen bulunmaz askerler bıktı
Bölüklerin çoğu hep yere döktü
Budur Trakya’nın aşı nideyim
4
Asker Türküleri
Türkü
Mudurnu’dan aldık el kadar astar
Nerde gelin görsem kocası asker
Beşikte yavrular yavrusun ister
Onun için arz ederim sılayı
Askere varınca soyun dediler
Asker elbisesi giyin dediler
Karavana tayın nedir bilmezdim
Getirdiler bize yeyin dediler
Nizamiyede gece nöbet beklerim
Sağımdan soluma silah beklerim
Mektup bekler diye posta beklerim
Onun için arz ederim sılayı
Erzurum dağında kargalar öter
Bir çarşısı var ölümden beter
Bir kepçe yoğurdu altmışa satar
Onun için acı acı söylerim
Türkü
Altı sene askerlik yaptığı m
Nöbette hastalık kaptığım
Yıkılası Halep şehrinde
Derde derman bulamam
Bahar geldi yaz geldi
Koyun meler kuzu meler
Feryadım bağrımı deler
Sultan Navrızlı aziz dağlar
Herkesin gözü Ali arar
Babam kalkar posta arar
Anam evde ciğer kavrar
Alim evde yok diye
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul