Konu
:
Burdur Tarihi Özellikleri
Yalnız Mesajı Göster
Burdur Tarihi Özellikleri
10-14-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Burdur Tarihi Özellikleri
Tarihi Özellikleri
Tarihi Özellikleri
1957-1960 yılları arasında Prof
J
Mellaart tarafından Hacılar’da yapılan kazılarda Neolitik kültürün bütün ayrıntılarını ortaya çıkarmıştır
Bu bulgular M
Ö
7000 yıllarına inmektedir
Yine 1978-1988 yılları arasında Kuruçay Höyükte ve 1989-1992 yılları arasında Bucak Höyücek Höyükte Prof
Dr
Refik DURU tarafından yapılan kazılarda da Neolitik çağın kültürüne rastlanılmıştır
Bu çağın en önemli özelliği: İnsanlarınhayvanları evcilleştirmesiçanak-çömlek yapımını öğrenmiş bulunmasıdır
Anadolu’nun ilk heykelcikleri olarak bilinen ANA İLAHE’yi temsil eden pişmiş toprak figürünler ve süs eşyaları Neolitik Çağda Hacıların en önemli eserleridir
Kalkolitik Çağ; Neolitik çağdan sonra gelen M:Ö
5400-3000 yılları arasındaki çağdır
Bu çağda taşkemik ve ağaç aletlerin yanısıramadenin de kullanılmaya başlamış olması en önemli özelliğidir
Kuruçay Höyükte bulunan madeni keskilerok uçları gibi aletler çağın özelliğini yansıtırlar
Ayrıca Uğurlu HöyükKızılkaya HöyükKaramanlı Çamur HöyükTefenni Beyköy Höyükte bu çağı destekleyen malzemeler elde edilmiştir
M
Ö
3000-2000 yılları arasına tarihlenen Eski Tunç Çağındamedeniyet daha gelişmiştaş aletlerin yerini tunçtan yapılan aletler almıştır
Çağın özelliklerini yansıtan bir başka grup dapişmiş toprak ve mermerden yapılmış keman tipi idollerdir
İlimizde Yassıgüme HöyükBurdur Höyükİncirdere HöyükTepecik Höyük gibi yerleşim yerlerinde eski tunç çağı malzemesi yaygın olarak tespit edilmiştir
İlimizAntik çağlarda
bugünkü sınırları ile Isparta ve Antalya illerini de içine alan antik PİSİDİA bölgesinde kalmaktadır
Bu bölge Pers döneminin ortalarına kadar karanlıkta kalmışhenüz aydınlatılamamıştır
Bölge M
Ö
2000 yıllarında ARZAVA konfederasyonunun siyasi merkezi olmuştur
Bu durum M:Ö
1000 yılına kadar çeşitli toplumların yerleşmesiyle devam eder
M
Ö
8
yy’da Pisidia’nın batı bölgesi Friglerin hakimiyetine girmiştir
Yarışlı Gölü’ndeki yerleşim yerinde Frig keramiklerinin bulunması bu tezi desteklemektedir
M
Ö
696-676 Frig devletini yıkan Lidyalıların bölgeye hakim olduğunu görüyoruz
M
Ö
546 yılında Lidyalıları yenen Perslerbölgeyi ele geçirmişlerdir
M
Ö
334’te Büyük İskenderBiga Çayı kenarında Persleri mağlup eder ve Anadolu’ya yönelir
Önce BodrumMilet ve Phaselis’i alır
Daha sonra PergeSideAspendos’u alır ve M
Ö
333’te de Sagalassos ve Kremna’yı da zapteder
Büyük İskenderin M
Ö
323 yılında ölümüimparatorluğun paylaşılmasına sebep olur
Bölgeye M
Ö
321 yılında komutan Antigonos hakim olur
Fakat M
Ö
301 yılında İpsos Savaşında Selefkoslulara yenilince ülkesini kaybeder
Selefkoslardan sonra bölgeBergama krallığına ve daha sonra da Roma’ya bağlanır
Bu durumM
S
395 yılına kadar devam eder
Bu yıl Roma İmparatorluğu ikiye bölünür;bölge Doğu Roma(Bizans) idaresine girer
Bu durum M
S
Xl yy sonlarına kadar devam eder ve bu tarihten itibaren Türk hakimiyeti başlar
Roma çağında Psidia’nın her tarafında kesif bir yerleşme vardır
Bir çok yeni şehir kurulmuş eski merkezler yeniden onarılmıştır
Burdur’un Türk Tarihi Dönemi
1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra ise bölge; sırasıyla Selçuklular Hamitoğulları ve Osmanlıların hakimiyeti altına girmiştir
Anadolu’ya yayılan Oğuz boyları muhtemelen 1075’lerde o zaman Psidia diye adlandırılan bölgeye ve Burdur’a yerleşmeye başladılar
İlk yerleşim yerleri Şekerpınarı-Hamam bendi mevkii olmuştur
Çoğunluğu Kınalı aşiretinden olan Türkmenler en az 2000 çadırdan meydana gelen bir toplulukla yerleşim yerleri kurmaya başladılar
Başlangıçta kendi başlarına hiçbir devlete bağlı olmadan ve komşuları olan Bizanslılarla mücadele ederek varlıklarını sürdürdüler
Bu mücadelelerin en önemlisi Dinar yakınlarında Bizanslı Manüel Kommenos komutasındaki orduyu yenmeleridir
Bilhassa Haçlı Seferleri döneminde Selçuklu Hükümdarı I
Mesut ve II
Kılıçarslan'ın Erle ovasında bu orduyu yenilgiye uğratması Selçuklu Hakimiyetini bu bölgede kolaylaştırdı
Selçuklu Hükümdarı II
İzzeddin Kılıçarslan Denizli Uluborlu Burdur ve Antalya'ya kadar olan bölgeyi ve Türkmen aşiretlerini idaresi altına aldı
Fakat Türkmen aşiretleri üzerinde tam bir otorite sağlayamadı
Bölge; 1219 ve 1236 yıllarında tekrar I
Keykavus ve Alaaddin Keykubat tarafından alındı
Böylece bölge kesinlikle Selçuklu hakimiyetine girmiş oldu
1257 yılında Selçuklu Devleti üç kardeş arasında pay edildi
Fakat II
Alaaddin Keykubat ölünce II
İzeddin ve IV
Rukneddin Kılıçarslan arasında paylaşıldı
Ama iki kardeş arasında çıkan şavaşta Rukneddin yenildi ve Burdur kalesine hapsedildi
1259 tarihinde hapisten çıkarak Selçuklu tahtına oturdu
Rukneddin Kılıçarslan hapis dönemi olaylarının intikamını almaya başladı
Bu yüzden huzursuzluk arttı
Bu arada Baba İlyas ve Baba İshak isyanları da devletin otoritesini sarstı
Ve nihayet Selçuklu Devleti 1303 yılında tamamen ortadan kalktı
Bu otorite boşluğundan istifade eden Selçukluya bağlı aşiret ve oymakların "Uç" Beyleri de kendi başlarına hükümet kurmaya başladılar
Antalya ve Denizli'nin Türk hakimiyetine girmesinden sonra akın akın gelen aşiret ve oymaklar bilhassa Kayı Avşar Bayındır Büğdüz Yazır Yiva ve diğerlerinin toplamı 200 bin çadıra ulaşmıştı
Bu türkmen nüfusunun merkezi de Burdur olmuştur
Celaleddin Harzemşah'ın komutanlarından ve Yomut kabilesinden olan Hamit Bey Selçukluların döneminde Burdur ve Çığralı'ya kadar olan bölgenin sınır beyiydi
Selçuklunun yıkılma dönemine denk gelen Hamitoğulları Beyliğinin esas kurucusu Hamit Bey'in torunu olan Felekeddin Dündar Beydir
Bir "Uç" beyi olan Dündar Bey beyliğini Burdur'da ilan ederek beyliğini dedesinin adına hürmeten "Hamitoğulları" olarak duyurdu
Hamitoğullarının en parlak dönemi Dündar Bey'in zamanıdır
Beyliğin sınırları genişlemiş Antalya Gölhisar ve Korkuteli beyliğe katılmıştır
Burdur ili dönemin en önemli merkezi olmuştur
Sanat ticaret ve nakliye gelişmiştir
İlhanlılar Anadolu’ya geldiğinde diğer beylikler gibi Hamitoğulları da bağlılıklarını Başvezir Emirçoban’a bildirerek İlhanlı fırtınasını kazasız atlatma yoluna gitmiştir
Emirçobanoğlu Timurtaş’ı (Demirtaş) Anadolu Valisi olarak atamıştır
Timurtaş Anadolu’daki beylikleri tek tek ortadan kaldırmaya başlamıştır
Hamitoğulları'nın da üzerine yürüdü
Dündar Beyi 1323 yılında Antalya’da öldürdü ve Hamitoğullarının toprağını ilhak etti
Bu durum karşısında Dündar Beyin oğulları memleketten kaçtılar
Bu hakimiyet 1327 yılına kadar devam etti
Oğlunun yaptıklarını tasvip etmeyen Emirçoban Anadolu’ya gelerek oğlunu ortadan kaldırmak istedi
Timurtaş Mısır’a kaçtı fakat orada öldürüldü
Dündar Beyin oğlu Hızır Bey Eğirdir’e gelerek Hamitoğulları'nın topraklarının bir kısmında hakimiyet kurdu
Hızır Beyin ölümünden sonra yerine Dündar Beyin diğer oğlu İshak Bey geçti
İshak Beyin Beyşehir ve Akşehir’e kadar beyliğin sınırlarını genişlettiğini görüyoruz
İshak Beyin 1335’te ölümünden sonra yerine oğlu Muzafereddin Mustafa Bey geçti
Onun da yerine oğlu Hüsameddin İlyas Bey 1349’da başa geçti
İlyas Bey Karamanoğullarıyla savaştı fakat topraklarını kaybetti
Germiyanoğullarının yardımıyla topraklarını geri aldı
Yerine geçen Kemaleddin Hüseyin Bey Karamanoğulları’nın saldırısına uğradı
Ama Osmanlılar ve Germiyanoğulları’nın yardımıyla kurtuldu
Bu sırada Anadolu’nun Söğüt Bölgesinde gittikçe büyüyen ve kuvvetlenen ve Osmanoğulları tarafından kurulan Osmanlı Devleti dikkat çekiyordu
Osmanlı padişahı Murat Hüdavendigar Kosova’da şehit olunca yerine oğlu Yıldırım Beyazıt geçmişti
Yıldırım Beyazıt’ın hükümdarlığını başta Karamanoğulları olmak üzere diğer beylikler de tanımadılar
Yıldırım Beyazıt Anadolu’ya geçerek bu beylikleri teker teker ortadan kaldırdı
Hamitoğulları Beyliğini de ortadan kaldırarak Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi olan Kütahya’ya bağladı
(1391)
Böylece Hamitoğulları ve diğer beylikler ortadan kalkmış ve Anadolu’da Türk Birliği sağlanmıştır
Hamitoğullarının son beyi Kemaleddin Hüseyin Beyin oğlu Mustafa Bey Osmanlı komutanı olarak görev almıştır
Böylece Burdur’un Osmanlı Dönemi başlamıştır
Osmanlı Şehzadelerinden I
Beyazıt ve ll
Selim Kütahya’da Beylerbeyi olarak bulundular
ll
Beyazıt zamanında Şah Kulu ayaklanması ortaya çıkmıştır
Şah Kulu Şehzade Korkut’un Antalya’dan Manisa’ya giden hazinesini yağmalamış Antalya İstanos Elmalı Burdur ve Keçiborlu’yu basarak buraların kadılarını ve bir çok insanı öldürmüştür
Şah Kulu sonunda İran’a sığınmış ve böylece tehlike ortadan kalkmıştır
XVl
yy'a kadar Burdur'da önemli olaylar olmamıştır
1522’de de Burdur Tirkemiş İlçesi merkezi durumundadır
Bu dönemde şehir eskiye nazaran daha gelişmiştir
XVl
yy'ın sonuna doğru şehir biraz daha büyümüştür
Ekonomi canlanmıştır
Bu bakımdan verilen vergiler fazlalaşmıştır
1839 Tanzimat hareketinden sonra Burdur Kütahya ilinden ayrılarak Konya ilinin Isparta kaymakamlığına bağlandı
1850 yılına kadar bu bağımlılık sürdü
Daha sonra başta Saden oğlu Hacı İsmail Ağa olmak üzere Burdur’un Sancak olması için uğraşmışlar ve 1872 yılında Burdur sancak olmuştur
Burdur’un ilk sancakbeyi Mehmet İzzet Paşadır
Osmanlı Devleti 1914’de 1
Dünya Savaşına katılınca bütün yurtta seferberlik ilan edilmiş ve aynı yıl Burdur’da şiddetli bir deprem olmuş yaklaşık 4000 kişi ölmüş ve şehrin önemli dini yapıları bu depremde yıkılmıştır
Her iki felaket birleşmiş ve Burdurlular birkaç yıl bu kötü şartlar altında yaşamışlardır
1920 yılında müstakil mutasarrıflık olan Burdur doğrudan hükümet merkezi olan İstanbul’a bağlanmıştır
1
Dünya Savaşının yenilgi ile neticelenmesinden sonra İtalyanlar Antalya’ya asker çıkardılar
Burdur’a gelerek merkez komutanlığı kurdular
Burdur düşmanın yurttan atılmasından sonra kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetinde 1923 yılında İl olarak yerini almıştır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul