Konu
:
6 Başkan Yetiştiren Tek Şehir Isparta
Yalnız Mesajı Göster
6 Başkan Yetiştiren Tek Şehir İsparta
10-14-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
6 Başkan Yetiştiren Tek Şehir İsparta
6 başkan yetiştiren tek şehir ısparta
6 başkan yetiştiren tek şehir ısparta
r Paşa
Doğum yeri : ISPARTA - Gelendost
Doğum tarihi : 1512
Görevi : Sadrazam ve Pâdişâh vekili
Görev süresi : Sadrâzam Rüstem Paşa ve Kanunî Sultan Süleyman'a zaman zaman
Ölümü : 18 Ağustos 1595
Ölüm türü : Şahadet (Cephe'de)
Anılan adı : Koca
KİMLİĞİ :
Ülkemizde ve dünyada başka şehirlerin bir tanesiyle övünçleri dünyayı tutan evlâtlarından Göller Bölgesi merkez şehri Isparta her birinin ünü dünyayı tutacak 6 evlât yetiştirmiştir
Bunlardan ilki en uzun dönemli ve Türk ve dünya tarihinde en önemli yer tutan Osmanlı Devleti'nin en güçlü Padişâhlarından Kanuni Sultan SÜLEYMAN 2
SELÎM ve 3
MURAT gibi yükselme döneminin üç pâdişâhına ve bu dönemlerin hemen bütün Sadrazâmlarına vekâlet etmek gibi devlete en yüceden hizmet veren Koca HAYDAR Paşa'dır
Haydar Paşa 16
Yüzyıl başlarında o zamanlar Hamidabâd Sancak'ı adı verilen Isparta İli'nin Gelendost köyünde 1512 yılında doğmuştur
Öteden beri var oldukları bilinen «Hürzat oğulları» ailesinden Mehmet Ağa'nın oğludur
Haydar Paşa çocukluğu boyunca 18-20 yaşına kadar köyünde ilköğrenim görmüş Eğirdir ve Akşehir Medreselerinden diploma almış babasının isteği ile o zaman İstanbul’da kurulan «Mimar Ağa Ocağı» na yazılmış biraz sonra da Osmanlı Ordusu'nun ihtiyacı olan Mimar-Mühendis ile Tabya Subayları yetiştiren «Darüssınai Odası»na girmiş ve yüksek zekâ ve çalışkanlık göstererek «Mimar Ağa Yardımcılığı» rütbesiyle «Darüssınai Kalfa'sı» olmuştur
Yavuz Sultan SELÎM döneminde genç yaşında yaşıtları arasında üstün zekâ ve çalışkanlığıyla Padişâh'ın ve Lala'sı Kasım Paşa ile «Kapudan-ı Derya» Piri Paşa (Piri Reis)'in dikkatini çeken Hürzat oğlu Haydar bey «Kalfa Paşa» adı ile anılmaya başlamış İstanbul-Haliç'teki Kasımpaşa semtinde ilk Türk tersanesini kurmaya memur edilmiştir
Bu başarısından sonra Hadım Süleyman Paşa ile beraber Cidde'ye giderek Türk Donanma Üssü'nü kurmuştur
KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN döneminde:
Genç yaştaki başarıları dillere destan olan Haydar bey Kanunî Sultan Süleyman dönemi Sadrazâm'ı Ayas Paşa ve kendisini daima takdir eden Yavuz Sultan Selim'in Lalası Kasım Paşa'nın aracılıklanyla Kanuni'nin de dikkatini çekmiş takdirini kazanmış olarak İç Anadolu sulama stratejik yollar ve köprülerle İstanbul-Bağdat yolu plânlaması Ankara-Niğde-Adana ulaşımını sağlama işlerini üstlenmiş yeni kışla yerlerini kurutulacak bataklıkları ve çeşitli göl ayaklarıyla kurak arazinin sulanmasını plânlamış bir çoğunu gerçekleştirmiştir
Bu başarıları üzerine 1540 yılında (bir tuğ'lu) vezirlik rütbesi verilmiştir
Bir istihkâm Alayı'nın başında bulunarak Macaristan'da Bu-din (Budapeşte) alınmasından sonra (iki tuğ'lu) paşalığa yükseltilmiştir
Haydar Paşa Osmanlı Ordusu'nun en seçkin Mimar- Mühendis Tabya Subayı olarak bütün kara ve deniz savaşlarında imparatorluk ülkesinin her yanında görev almış yararlıklar göstermiş 1548 de Kanuni'nin İran 1551'de Transilvanya seferlerine katılmış Tameşvar kuşatmasına Segetin baskınına katılmıştır
Bütün bu seferlerde gösterdiği üstün başarı başta Kanuni Sultan Süleyman Rumeli Beylerbeği Mehmet Anadolu Beylerbeği Rüstem Kaptanı Derya Barbaros Hayrettin Paşalar ve Kasım ve Sokullu Mehmet Paşalar gibi Sadrazamlar tarafından görülmemiş takdirle karşılanmış ve rütbesi o tarihe kadar Ordu'da görülmemiş (üç tuğ'lu) vezirliğe kavuşturulmuştur
Kanuni'nin oğullan Şehzadeler arasında başgösteren saltanat kavgaları dolayısıyla bir ara haksız iftiraya uğrayan Sadrazam Rüstem Paşa ile birlikte azledilmiş olan devletin bu 3
adamı durumundaki Haydar Paşa Rüstem Paşanın ikinci Sadrazamlığı sırasında 1555 de Devletin Dışişlerini tedvire memur edilmiş o yıl içinde İranlılarla Osmanlı'lar arasındaki barış görüşmelerine devlet adına başkanlık yapmıştır
Fransızca Arapça Farsça Rumca ve bazı Slav dilleriyle Macarca bilgisi dolayısıyla yine o yıl sonuna doğru İstanbul'a gelen bir Macar heyeti ile Sultan Süleyman ve Sadrazam Rüstem Paşa'ya vekâleten görüşmeler yapmağa yetkili kılındı
Bu arada Macaristan seferlerine Başkumandan yardımcısı (yine Padişah'a vekâleten) ve ordu kumandanlıklarında bulundu
Bir çok şehir ve kalelerin alınmasında yararlıklar gösterdi
Sokullu Mehmet Paşa'nın sadrazamlığı döneminde Kanuni Sigetvar üzerine açtığı son seferinde 1556 da kuşatma sıralarında savaş alanındaki çadırında öldüğü zaman durumu Haydar Paşa büyük bir maharetle idare etmiş orduda bir panik çıkmasını önlemişti
SULTAN 2
SELİM döneminde :
Bu dönemde Haydar Paşa Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa'nın yardımcısı durumunda ikinci Vezir'dir
Sultan Selim 1557 de Haydar Paşa Şemsi Paşa Piyale Paşa'yı «Kubbe altı vezirliğine» yükseltti
Türk Donanma Kumandanı Turgut Reis'in Akdenizi Türk gölü haline getirmek üzere giriştiği bütün seferlere Haydar Paşa'da katılmıştır
İmparatorluk topraklarının en geniş bulunduğu bu dönemde Haydar Paşa ülkenin onarım ulaşım bakımlarından gerekli bütün büyük projelerini düşünüyor ve hazırlanıyordu
Don-Volga nehirlerinin Hazer ve Karadeniz'in birer kanalla bağlanmaları fikrini Sokullu Mehmet Paşa'ya kabul ettirmiş Padişâh'ın da onayı alınarak uygulamaya girişilmiş ve bütün düzenlemeleri üzerine almıştır
Kanal kazılarının ilerlediği sırada Rus kuvvetlerinin ilerlemesi üzerine projeden vazgeçilmiş bunun üzerine Haydar Paşa da en verimli çağındaki çalışmalarını Anadolu'ya yöneltmiştir
Anadolu'da yol sulama köprü konak yeri kışla bataklık kurutma gibi çalışmaları zamanına göre en ileri bir anlayışla programlamış uygulamaya koymuştur
Sonradan adı verilen Anadolu-Bağdat karayolu başlangıcı Haydarpaşa mevkii Haydarpaşa Hastahanesi (Numune Hastahanesi) Haydar Paşa semti ve Selimiye Kışlası planlaması hep Haydar Paşa tarafından yapılmıştır
Yine bu arada kendi memleketi olan Isparta'nın ve Göller Bölgesinin en büyük gölü olan Eğirdir gölünün iki ayağı 1
ve 2
Kovada'nın meydana getirdiği bataklıkların kurutulması ve suyunun Antalya'dan denize karışan Aksu'ya dökülmesi için 1567'den itibaren çalışmalara başlanmıştır
1570'li yıllarda Arabistan'ın henüz ele geçirilememiş topraklan ile Akdeniz'in en büyük adası Kıbrıs'a başlayan seferlerde hazır bulunan Haydar Paşa 1592'de Tunus Beylerbeği'liğine getirilmiş Tunus'u ele geçirmek isteyen Venedik-İspanyol kuvvetlerini (Halkul-Vâd) zaferiyle yenmiştir
Dillere destan bu zaferden sonra Cezayir Beylerbeğliği de kendisine bağlanmıştır
O yıl Sultan Selim'in ölümü üzerine tahta çıkan Sultan 3
Murat da imparatorluk topraklarının korunmasına ve yeni seferlere önem verdi ve Haydar Paşa'yı yeni kuvvet ve kumandanlarla daima destekledi
Afrika'nın Akdeniz kıyısındaki Türkler elindeki topraklan ele geçirmeğe çalışan Portekizlilerle uzun savaşlar veren Haydar Paşa Fas ülkesini savundu ve 1578'de »Üst Vadi sahili» savaşını kazandı ve bu defa da Tunus-Fas-Cezayir Beylerbeyliği (Koca) unvanını aldı
1579'da Osmanlı Devleti'nin en büyük vezirlerinden Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa'nın ölümünden sonra devlet idaresinde bir kargaşa ve sınır kumandanlarının yerine keyfi tâyinler başladı
Sıradan vezirler iş başına gelip gittiler
Millet ve memleket için düşünme ve çalışmanın değeri kalmadı
Koca Haydar Paşa'yı da geri çağırıp Sivas Beylerbeyliğine getirdiler
1583'de Kafkas sınırında İran Safevî kuvvetleriyle çıkan savaşa yine kurtarıcı olarak Haydar Paşa çağırıldı
«Meş'ale cengi» ve Baku şehrinin alınışında çok büyük yararlıklar gösterdi
İki yıl sonra İran ordusunun Van üzerine yürümeleriyle başlayan savaşı da kazandı ve Tebriz'in alınmasını sağladı
1588'de Doğu Orduları kumandanı olarak Azerbaycan'ın Karabağ bölgesi Gence vilâyetini imparatorluk topraklarına kattı
1592'de Rusya'nın körüklemesiyle Osmanlı Avrupa'sı sınırlarındaki irili ufaklı ayaklanmalar başlamıştı
Devlet merkezinde ise makam kavgaları sürüp gidiyordu
1595 yılı başında Sultan 3
Murat ölmüş yerine 3
Mehmet Pâdişâh olmuştu
SULTAN 3
MEHMET döneminde :
Millet ve memleketine can ve baş ile çalışmış meydana getirdiği pek çok eserlerle kendinden önceki 3 Pâdişâh'ın takdir ve güvenini kazanarak hiç bir entrikaya karışmamış gerçek devlet adamı niteliği herkes tarafından teslim edilmiş bulunan Koca Haydar Paşa'yı yine pâdişâh Sivas Beylerbeyliğî'nden alarak Saray Vezîrliği'ne getirdi
Haydar Paşa İstanbul'a geldikten sonra son gücü ile şehrin onarım işlerine başladı
Yeni yeni plânlar hazırladı
Kadıköy ve Aksaray semtlerinde hastahaneler inşaatına başlandı
Ayni yıl içinde açılan Eflak-Romanya seferine başkumandan tayin edilen Sinan Paşa'ya yardımcı olarak katıldı
83 yaşında bulunan Haydar Paşa bu göreve hiç kuşkusuz Pâdişâh'ın gözcüsü olarak getirilmiş bulunuyordu
Ordu Tuna nehri önlerine geldiği zaman Haydar Paşa'nın yerinde plânı ile derhal köprü inşa edildi ve bu tek geçitten geçilerek Bükreş önlerine varıldı
Savaş yeri plânını da hazırladı fakat Sinan Paşa buna karşı çıktı ve yanlış yer seçimi dolayısıyla ordunun hareketinin ağırlaşmasına sebep oldu
Bu yanlış tabya taktiği yüzünden boğaz içinde ve tek köprülü geçitte savaşılmak zorunda kalındı
Bunda ancak Haydar Paşanın üstün kumandanlığı niteliğiyle başarıya ulaşıldı ve Bükreş önlerine gelindiğinde tam Bükreş köprüsünü geçmeğe hazırlanırken yakınına düşen bir düşman güllesinin şarapneli ile başından yaralanarak şehit oldu
Milletimizin en büyük bilgin diplomat kumandanlarından olan Koca Haydar Paşa'nın beklenilmeyen bu ölümü karşısında Pâdişâh 3
Mehmet büyük acıya kapıldı ve Saray'da üç gün yas ilân etti
Türk askerlik tarihi'nin bilgin-diplomat-kahraman ve daima muzaffer 60 yıllık devlet adamlığında dönemlerini yaşadığı 4 Pâdişah'ın da tam güvenini sağlamış Koca Haydar Paşa da imparatorluğun sınırlarında mezarı meçhul kalmış nice şehitlerimizden biridir
Ali Paşa
Doğum yeri : ISPARTA - Eğirdir
Doğum tarihi : Bilinemiyor
Görevi : Sadrâzam
Görev süresi : 7 ay - 4 gün
Ölümü : 3 Nisan 1624
Ölüm türü : İdam
Anılan adı : Kemankeş - Kara
KİMLİĞİ:
Ali Paşa'nın kimliği hakkında görebildiğimiz kadarıyla bütün belgelerde kesin bir bilgi yoktur
Bu yüzden doğum tarihi de henüz bilinememektedir
Hep birbirine kaynak olduğu anlaşılan yerli ve yabancı tarihlerde (Hamidi) kaydı vardır
Hamidi Hamid'e mensup Hamid'li demek
Tarihimizde : Hamid-Hamidi-Hamidâbat-Hamideli deyimleri hep «Hamidoğulları Beyliğinden sonra bu Beyliği hatırlatır
Bilindiği üzere Hamidoğulları Beyliği'nin yurt yeri Isparta-Burdur-Antalya ve merkezi de Eğirdir'dir
Bir ara «Felekâbât»de denilen Eğirdir'in Sancağı Isparta'dır
Ali Paşa bu bakımdan Ispartalı-Eğirdirli sayılmaktadır
Ali Paşa'nın Hamidoğulları'ndan olup olmadığı hakkında da kesin bir belge yoktur
Aslı elimizde bulunan «Emsa-üt tevarih» adlı eserde Ali Paşa'nın memleketinin Eğirdir olduğu kaydına göre; Ali Paşa küçük yaşta İstanbul'a gitmiştir
Saray'a nasıl alındığı Enderun' da nasıl yetiştiği Silâhdarlık ve Vezirliğe hangi bir destekle veya hizmetle yükseldiği hakkında tarihlerdeki ortak bilgiye rağmen kişiliği üstüne bilgiler çok değişiktir
Daha ilk Valiliğinde -adam öldürtmek- -rüşvet yemek- gibi huylarının belirdiğinden söz edilir
Bu yüzden Bağdat Valiliği'ne atandığının yılı dolmadan görevden alındığı bunun için İstanbul'a dönmekten çekindiği Kayseri'de yerleştiği anlatılır
Acımasız ve yeyiciliği ile 1
Ahmet döneminde -Kara- adını alan Ali Paşanın bu kadar anılan bir adı da -Kemankeş- olup bunun yetişme çağında çok iyi -yay- çekmesinden ileri geldiği belirtilir
Ali Paşa'nın adının 1
Mustafa'nın 3 ay 4 gün süren ilk Pâdişâh'lığının tahtan indirilişine bu yüzden 2
Osman'ın 4 yıl süren Saltanatı sırasında kendisini gözlerden ırak tutmaya çalıştığı ancak l
Mustafa’nın 2
Saltanatı zamanında ortaya çıktığı ve İstanbul'a dönebildiği ileri sürülür
4
Vezir olarak «Kubbe altı»na girebilen Ali Paşa 2
defa Sadrâzam olan Merre Hüseyin Paşa'nın Pâdişâh aleyhine oyunlara girişmesinden dolayı asılmasından doğan kargaşadan yararlanmasını bilmiş içyüzü bugün dahi anlaşılamamış olan bir entrika ile Sadrazam olmuştur
30 Ağustos 1624'de Sadrâzam olan Ali Paşa ilk iş olarak aklı tamam olmayan 1
Mustafa'nın yerine 11 yaşındaki şehzade IV
Murat'ı taht'a çıkarmış ve tam bağımsız hareket edebilmek için yeyiciliğini yüzüne söylemek cesaretini gösteren zamanın Şeyh-ül İslâm'ı Yahya Efendi'nin yerine bilgisi tamam olmayan kayınbabasını bu mevkie getirmek suretiyle imparatorluğun en önemli bu ikinci makamını ele geçirmek istemiş ise de buna muvaffak olamamış fakat yeni Pâdişâh'ı tahttan indirmeye çalıştığı bahanesiyle Merre Hüseyin Paşa'yı kinine kurban etmiştir
Kendisine rakip gördüğü daha bir çok devlet adamını İstanbul'dan sürüp çıkarmış ve iktidar ihtirasını Sadrazamlığının son gününe kadar sürdürmüştür
Kemankeş Kara Ali Paşa'nın gerçekliği ancak yazarlarınca savunulabilecek bu yolda daha bir çok işlem ve eylemleri bulunduğu hakkında uzun uzun yazılmıştır
Ali Paşa'nın rakiplerini yoketme silâhı sanılandan çok şiddetle geri tepmiş ve en yakınları bile onun vücudunun ortadan kaldırılmasında birleşmişlerdir
Ali Paşa'nın Bağdat yöresinde İran ile süren savaşın Osmanlı Ordusu aleyhine döndüğünü ve buna kayıtsız kaldığını ve Bağdat'ın düşüşünü Pâdişâh'tan sakladığı öğrenilince Saray'a çağırılan Sadrazam 3 Nisan 1624 tarihinde idam ettirildi malları da hazineye alındı
Mezarı İstanbul'da Atik Ali Paşa Camii avlısındadır
Halil Hamid Paşa
Doğum yeri : ISPARTA
Doğum tarihi : 1736
Görevi : Sadrâzam
Görev süresi : 31 Aralık 1782-31 Mart 1785 - 2 yıl 3 ay
Ölümü : 17 Mayıs 1785
Ölüm türü : Boğdurularak (iki mezarlı)
Baş : Karacaahmet'te
Gövde : Bozcaada'dadır
Isparta'nın merkez ilçesi evlâtlarından milletimize en yüceden hizmet veren Halil Hamid Paşa'nın torunları olarak soyunu sürdürenleri bulmak için araştırmalarımı yoğunlaştırdığım 1969 Nisan ayı içinde Ankara'da Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünde görevli hemşehrilerimden Doğan Öke ve Mustafa Coşkun ile söyleşim sırasında kendilerinden Halil Hamid Paşa ahfadından Dr
Asaf Derviş Paşa oğlu Celâl Derviş Bökey'in bulunduğunu öğrenmiş ve kendisinden ecdadı hakkında en geniş bilgiyi alabileceğim Dr
İlhamı Masar'ın adresini almıştım
Birinci elden bilgi ricamı lütfen kabul buyurup gönderdikleri «Ceddim Halil Hamid Paşa» başlıklı pek değerli yazılarını Isparta İli Kalkındırma Derneği'mizin yayın organı «Yeni Ün» dergisinde yayınlamıştım
1969 tarih ve 39 sayılı Yeni Ün dergisinde aynen yayınladığım bu yazıyı müsaadeleriyle buraya da aynen alıyorum :
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul