Konu
:
6 Başkan Yetiştiren Tek Şehir Isparta
Yalnız Mesajı Göster
6 Başkan Yetiştiren Tek Şehir İsparta
10-14-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
6 Başkan Yetiştiren Tek Şehir İsparta
l - ISPARTA
«Isparta eski bir Anadolu şehridir
Lidyalılar zamanında ismi Baris imiş bu isim Rumca değildir
«is» hecesi Frik lisanından gelmedir
Isparta isminin nereden geldiği kati surette bilinmiyor; söylendiğine göre Büyük İskender Anadolu'yu istilâ ettiği zaman rahat durmayan Yunanistan'ın Sparta şehri ahalisinden bir kısmını buraya getirip iskân etmiştir
Helenistik ve Bizans devirlerinde şehre Sparta
Romalı'lar tarafından ise He-racleus Barensis ismi verilmiş
Bizanslılar zamanında ve Alparslan'ın Anadolu'yu istilâ etmesinden evvel Bizans topraklarına giren Türk kavimleri Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir
Bunlardan bazılarının Isparta’da iskân edilmiş olmaları varittir çünkü; Yoz Anastas (Anatas Yos) isimli Ispartalı Türk bir kumandan milâdi 774 senesinde Anadolu'yu istilâ eden Harun Reşid'in bir ordusunu mağlûp etmiştir
Haçlılar istilâsı zarfında Isparta'nın defalarca Selçuklu ve Haçlılar-Bizanslılar arasında el değiştirdiği ve çok zarar gördüğü anlaşılıyor
Herhalde on üçüncü asır başında Haçlılardan yaka silken şehir ahalisinin Türkçe konuşan bir çok Anadolu şehirleri gibi İslâmiyeti kabul etmiş olması muhtemeldir
18 inci asırda Isparta’da tesadüf edilen Rum aileler aslen Ispartalı olmayıp sonradan sahildeki Rum şehirlerinden gelme idiler
Bu meyanda Isparta'ya Osmanlılar tarafından bir miktar da Kafkasyalı muhacir getirilmiştir
2 - HALİL HAMİT PAŞANIN KİŞİLİĞİ
Isparta’nın yetiştirdiği bu nadir insan 1736 senesinde Isparta’da doğmuştur
Babası Didebanoğlu (Gazcioğlu) lâkabiyle mâruf Ispartalı Hacı Mustafa efendidir
Mustafa efendi gençliğini Burdur’da geçirmiş orada evlenmiş fakat sonra tekrar Isparta’ya gelip vezir Çelik Mehmet paşanın nezdinde kapu kethüdalığı vazifesini yapmıştır
Halil Hamit Isparta’da dünyaya gelmiştir
Orada ilk tahsilini yaptıktan sonra genç yaşta babası ile İstanbul’a gitmiş ve tesadüfen Sadrazam Koca Ragıp paşanın nazarı dikkatini celbetmiştir
Sadrazam kendisini Babi-âli divan kalemine almıştır
Babiâlide bir müddet çalıştıktan sonra Eflâk voyvodası İstavraki beyin kâtipliğine tayin olunmuş ve bu esnada Fransızca öğrenmiştir
İstavraki bey ile Eflâk'da iken 1768 harbi çıkmıştır
Bu harp esnasında yeniçerilerin artık itimat edilir bir askeri kuvvet olmadığına kanaat getirmiştir
İstanbul’a avdet ettikten sonra Osmanlı devleti için pek fena şartlan haiz olan ve Rus hegemonyasının başlangıcını teşkil eden Küçük Kaynarca (1774) muahedesinin akdine şahit olmuştur
Kendisi gerek Reisülküttap (Dışişleri Bakanı) gerekse Sadaret kethüdalığı (Başvekil muavini) vazifelerini ifa ettiği seneler zarfında yeni bir harbin önüne geçmek için elinden geleni yapmıştır
Sadrazamlığı esnasında Rus Generali Potemkin Kırıma saldırdığı zaman da devleti büsbütün bir felâkete sürükleyecek olan bir harpden kaçınılması hakkında padişahı ikna etmiştir
Fakat aynı zamanda askeri kuvveti artırmak için her şeyi yapmıştır
Bilâhare gerek Avusturyalılar ve gerekse Ruslar aleyhine acılan seferler bir hezimetle neticelenmemiş ve Devlet için müsait şartlan haiz olan Yaş sulh muahedesi (1792) de akdedilebilmiştir
Halil Hamit Paşa 1782 Yılında Sadrazam olmuştur
Tarihçi Tülbentçi ceddimi metheder ve Bakanlık ve sadrazamlık yaptığı uzun seneler esnasında yaptığı hizmetleri saymakla bitiremez
Bu hizmetleri şöyle sıralayabiliriz :
1 — Dinyester ve Save nehirleri boyundaki kaleleri tamir etmiş ve buralara silâh ve erzak depo etmiştir
2 — Anadoludaki isyanları azimle bastırmıştır
Bunun için kendi mevkiine göz koyduğunu bilmesine rağmen haris fakat muktedir bir kumandan olan Cezayirli Hasan Paşadan istifade etmiştir ve bu zatı o zaman âdet olduğu veçhile bir bahane bulup öldürtmemiştir
3 — Tayin ettiği Yeniçeri ağaları mutat veçhile kendisine üç yüz kese para getirdikleri zaman bu parayı kabul etmemiş ve buna mukabil ağaların da rüşvet almalarına mani olmuştur
Bilâhare rüşveti tamamile yasak etmiştir
4 - İstanbul’da bulunan Yeniçerilerin yoklamasını yaptırmış bunları sınırlardaki vazifelerine göndermiş açıktan maaş alanların tahsisatını kesmiş ve ulufe alım - satımını yasak etmiştir
5 — Yeniçerilerin dışında bir askerî kuvvet kurmak kastiyle timarlı sipahiler kanununu neşrettirmiştir
6 — Eskiden tesis edilip Yeniçerilerin tazyiki ile kapatılan lağımcı humbaracı ve topçu ocaklarını tekrar açtırmıştır
7 — Halil Hamit Avusturyalılar ve Rusların bilhassa modern topçu kuvveti sayesinde bizi mağlûp etmekte olduklarını kavrayan ilk devlet adamlarından biridir
Fransa’dan uzmanlar getirtip 2
000 gedikli topçu çavuşu yetiştirmiştir
Bunlar dakikada on gülleye kadar atabilen mantilli topları kullanmayı orduda tamim etmişlerdir
8 — Haliçteki istihkâm okulunu tesis etmiş ve buraya kıymetli âlim Gelenbevi İsmail efendiyi nazır tayin etmiştir
9 — Softalar iki asırdan beri gâvur icadı diye matbaacılığın memlekete girmesine mani olmuşlar ve İbrahim Müteferrikanın kurmak istediği ilk matbaayı da kapattırmışlardı
Halil Hamit matbaayı tekrar açtırmış ve ilk olarak vaka-nüvis Suphi efendi tarihini bastırmıştır
10 — Bir çok mali tedbirler almış ve bu meyanda bazı Yeniçeri kodamanlarının aldıkları fahiş maaşları kesmiştir
11 — O devirde Avrupa da sanayileşme başlamıştı; memlekete endüstri mamulâtı ve lüks eşya girmekte idi
Dış ticaret muvazenesi menfileşmişti
Paşa kapitülâsyonlara rağmen daha kethüdalığı zamanında lüzumsuz ithalâtı kısıtlamış ve aldığı tedbirler tâ Sultan Mahmut zamanına kadar tatbik olunmuş ve dış ticaret muvazenesi ancak bu kıymetli Padişah öldükten sonra tekrar aleyhimize dönmüştür
3 — Ceddimin idamının sebepleri
Birinci Hamit esasında gerici bir padişah değildi
Küçük kaynarca gibi bir muahedenin akdedildiği 1774 senesinde tahta çıktığı için İslahat lüzumuna kaani olmuş bir padişahtı
Veliaht Selim efendinin (Üçüncü Selim) gayet iyi yetiştirilmesine gayret etmişti
Bakanlığı zamanından itibaren ceddimi tutmuştur ve kendisini 1782 de Yeğen Ahmet Paşanın kısa süren sadaretinden sonra daha 46 yaşında olmasın rağmen Sadrazam tayin etmiştir
Ancak padişah hasta idi ve yakında ölmesi bekleniyordu
Ceddim de Selim efendi ile çok iyi anlaştığı için onunla devletin geleceği hakkında sık sık müşavere eder imiş
İdamının sebepleri şöyle özetlenebilir
a — Ceddimin düşmanları padişaha Sadrazamın veliaht ile el birliği yaparak kendisini tahttan indireceğini fitlemişlerdir
b — Nizamı cedit askerlerinin nüvesini kurduğu tahsisatlarını kestiği ve rüşvet almayı menettiği için Yeniçeriler kendisine düşman olmuşlardır
c — Yeniliklere ve matbaa kurulmasına muhalefet ettiği için ceddim
Şeyhülislâm koyu müslüman İvas Paşazade İbrahim Efendinin azline sebep olmuş ve onun düşmanlığını kazanmıştır
d — Nihayet sadaret mevkiine göz koyan Cezayirli Hasan Paşa Padişaha mütemadiyen Halil Hamidin Yeniçerileri çok kızdırdığını ve böyle giderse bunların kazan kaldırarak kendisini tahttan indireceklerini söylemiştir
Ceddim hakkında bir kitap neşretmiş olan tarihçi İ
H
Uzun-çarşılı idam hakkında şunları yazmıştır :«Bu idam devlet için çok zararlı olmuştur
Bir asker olan yeni Sadrazam Hasan Paşa devlet idaresinde aynı kabiliyeti göstermemiştir
Her şey altüst olmuştur
Padişah da vicdan azabı içinde ölmüştür
»
Yeni Padişah büyük insan üçüncü Selim tahta geçtikten sonra başlanılan yenilikleri azimle takibetmiş fakat o da 1806 senesinde bir Yeniçeri isyanı sonunda hayatını kaybetmiştir
Disiplini tamamen kaybeden Yeniçeri Ocağının ortadan kaldırılması sultan ikinci Mahmud'a nasip olmuştur
4 — Halil Hamit Paşanın idamı
Paşa 31
3
1785 tarihinde sadaretten azledilmiştir
Yeniçeriler arasında kargaşalıklar çıkması dolayısiyle Padişah evvela Gelibolu sonra İstanköye sürülmesi için ferman çıkarır bir ara da kendisine Cidde ve Habeş eritre) valiliği tevcih olunur
Bindiği kadırga Bozcaadaya vardığında hava fırtınalı olduğundan orada bir müddet kalır ve akabinde İstanbul-dan adadan ayrılması bildirilir
Ceddimin bindiği kadırgada itimat ettiği adamlarının mevcut olması İstanbul’da dedikodulara sebep olur ve Paşanın o zaman Venedik işgali altında olan Moraya kaçacağı söylenir
Hakikaten de kendisi istese idi pek âlâ Moraya gidebilirdi bütün Avrupa'da dostları mevcut idi
Fakat buna tenezzül etmez ve 17
5
1785 tarihinde yeni sadrazam Hasan Paşanın adamı Ali Efendi bir çekdirme ile Bozcaadaya gelip idam fermanını getirdiği zaman fermanı öpüp başına koyar bir saat müsaade ister namaz kılar ve beraberinde olan oğulları Arif ve Nurullah efendilere fermanı okur ve şöyle vasiyet eder : «Görüyorsunuz fermanda devletin emektar hademelerine mahsus menafiin kendi etrafıma tahsis edildiğinden bahsedilmektedir
Bu bir iftiradır
Ben haksız yere maaş alanların paralarını kestim ve bu paralan Orduyu islâh etmek için uzmanlara harcadım
Fakat siyaset böyledir
Mevki işgal edenler devlete ne kadar iyi hizmetlerde bulunmak isteseler yine böyle çirkin iftiralara hedef olurlar size tavsiyem katiyen siyasetle uğraşmayınız
»
Ceddim Arif efendi babasının bu vasiyeti üzerine ilmiye mesleğine intisap etmiş ve Reisül ulemalığa yükselmiştir
Yeni padişah üçüncü Selim Halil Hamidin hatınna hürmeten Arif efendiyi himaye edermiş
Arif efendiyi takiben bana kadar gelen beş kuşakda da siyasetle uğraşan olmamıştır
İşittiğime göre Halil Hamid'in diğer çocukları Nurullah paşa ve Ubeyde Fatma Zeynep hanımların ahfadı arasında da bu adet carı imiş
Paşa idam edildikten sonra vücudu Bozcaadada defnolunmuş ve başı Yeniçeri ağalarına gösterilmek üzere İstanbula getirilmiştir
Başının kabir taşı Üsküdar da İbrahim ağa karakolundan Karacaahmete giden yolun sol tarafında set üstündedir
Bozcaadadaki ikinci kabrin yeri malûm değildir
Halil Hamit paşanın ismi bilinmeyen bir Fransız ressamı tarafından yapılmış karakalem bir resimi mevcuttur
Resim hepimizin salonlarında baş mevkii işgal eder
5 — Halil Hamit Paşa Vakfı
Halil Hamit namuslu bir devlet adamı olduğu için mühim bir servet bırakmamıştır ve düşmanları böyle bir serveti o zamanın adeti veçhile cibi hümayun namına haczedip ondan istifade edememişlerdir
Paşa hayatında iken parasını hayrat için sarfetmiştir
Vakıfnamesi halâ câridir
O zaman vakıf varidatı sayesinde oğullan iyi bir tahsil görebilmişlerdir
Ben halâ senede 100 lira kadar para alırım
Paşanın genç kuşaklara bıraktığı en büyük kıymet kütüphanesidir
İçinde 800'den fazla kıymetli eser vardır
Ben kütüphaneyi iplik pazarındaki eski binasında da 1940 senesinde nakledildiği Halkevinde de ziyaret ettim ve içindeki bazı kıymetli eserlerin ilk sahifelerinin resmini çektim
Bundan evvel 1914 zelzelesinden sonra daha yüksek pahada eserlerin İstanbul ve Kayseri kütüphanelerine nakledildiği söylenir
Bunların bir kısmı şimdi Ankara devlet kitaplığında bulunuyormuş
1940 senesinde Ispartadaki en kıymetli kitaplar şunlardı :
Tefsiri Ziyaettin
Kuran'ı Kerim (ikinci Beyazıt zamanından)
Divan-ı Sultan Süleyman
Divan'ı Şevket
Kasidei Büride
Paşanın bıraktığı binalar Isparta'yı mahveden 1914 zelzelesinde yıkılmıştır; zelzeleden sonra şunlar ayakta kalmış bulunuyordu :
İplik Pazarı külliyesi bakiyesi :
Bu mevkide 1554 senesinde Hacı Abdi efendi tarafından basit minaresiz bir cami inşa edilmiş fakat bu cami bir zelzele esnasında yıkılmış bulunuyordu
Ceddim divanı hümayun beylikçisi olduğu zaman evvelâ camiin tamiriyle işe başlamış ve zamanla bu mevkide bir mamure yaratmıştır
Külliyede şu binalar mevcut idi:
Yeni bir minare ile cami şadırvan kütüphane muvakkıthane Kademhane çırak mektebi
Karpuz pazarı şadırvanı :
Ceddim Reisülküttap (dış işleri bakanı) olduğu sırada eskiden Hindi pazarı denilen Karpuz pazarında büyük bir şadırvan yaptırmıştır
Bu da 1914 senesinde tamamile yıkılmıştır
Yerine çok basit dört köşe bir çeşme oturtulmuştur
Çeşmenin üzerinde eski kitabe mevcuttur bu kitabenin tarihi hicri 1194 senesidir
Metni şöyledir :
Yapdı Hamdiefendi reisülküttab Bir neveser bu yerde küllü teşnegâne Bu abı hayat oldukça manendi feyz cari Bağı cennana döndü bazan hinduvane Dadaver oldu hame bu resme tarih Bu çeşmeyi mübareke her an ola revane
Ceddimin ayakta durmayan gerek Isparta gerekse İstanbul’daki eserlerinden okuyucularımı sıkmamak için bahsetmeyeceğim
Kütüphanedeki kitapların ilk sahifelerindeki (Ex Libris) çok sanatkârane yapılmıştır
Metin Arapça olduğundan zikretmiyorum
Bu yazı için Biblografaya olarak kullandığım bazı eserlerin kısaca ismini veriyorum :
a — Böcüzade Süleyman Sami Isparta tarihi
b — Cevdet Paşa tarihi
c — İ
H
Uzunçarşılı Halil Hamit Paşa tarihi (1936)
d — Prof
Fuat Köprülü (Türkiyat mecmuası beşinci cildi)
e — A
Tülbentçi tarihi
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul