Yalnız Mesajı Göster

Trabzon Gelenek Ve Görenekleri

Eski 10-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Trabzon Gelenek Ve Görenekleri




AKÇAABAT KÖFTESİ:

Hazırlanışı itibarıyle farklı bir lezzet sunan Akçaabat köftesinin mahalli yemekler arasında özel bir yeri vardır

YÖRESEL GİYİM:

"Yüzyıllar boyunca Anadolu'nun Ünye'den Hopa'ya kadar uzanan Karadeniz yalısı halkının gemicilik ile geçinenleri ile yalı boyu gerisindeki dağlı köylülerin kendilerine has bir kılık ve kıyafeti ola gelmişti; baştan ayağa kapkara gayetle tipik bir giyim kuşam olup "Laz Kıyafeti" diye anılagelmiştir XVI Ve XVII Yüzyıllarda korsan ve dağ haydudu kılığı iken giderek o yalının bütün gemicileri ile dağ köylülerinin sırtında görülmüştür Başa, üstlüğe bağlanmayan müstakil kara bir kukuleta geçirilir; "Başlık", "Kara Puşu" veya "Kukula" isimleri ile anılır; bu kukuletanın gayetle uzun iki ucu, kukuletanın üstünden sarık gibi dolanarak uzun kulaklı bir düğümle bağlanır; o düğüm kulakları kukuletaya, başlığa kendine has bir manzara verir Sırta, gömlek ve mintan üstüne bir kara cebken giyilir; bu cebkene "Yelek" de denilir; uzun kollu olup kolların üst kısmı dar, alt kısmı geniş, hatta bazan yırtmaçlı olup yenler bilek üstüne kolayca kıvrılır Cebkenin göğsünde bazan sağlı sollu iki fişeklik-ceb yapılır Kışın cebkenin altına ve mintanın üstüne omuzdan ilikli kara bir zıbın-yelek giyilir; cebkenin önü bu zıbın-yelek üstüne kavuşuk kapanır Bacaklara "Zıbka" denilen kara bir potur giyilir, buna "Laz Poturu", "Laz Donu" da denilir; Zıbka bir iç donu üstüne giyilir ve iç donu gibi bele uçkur ile bağlanır; kalçadan ayak bileğine kadar bacağa sımsıkı yapışır, fakat ağı körüklüdür; yüze yakın kırma ile yapılan bu körüklü ağ, zıbka giymiş kimsenin bacaklarına, tamamen çıplak bir insanın bacak hareketindeki mutlak serbestiliğini temin eder; zıbkalı bir gemici veya dağlı dilediği gibi koşar, zıplar, atlar, tırmanır Bele karaya boyanmış hafif bir pamuk kuşak sarılır; kuşağın üstüne geniş bir meşin kemer bağlar; bu kemerin, gümüşden yapılmış yaprakcıklar, dilcikler halinde sarkıtılmış bir sıra süsü vardır Hallice olanlar beş altı kolan halinde uzun bir gümüş saat kösteği takarlar; boyundan geçme bu uzun kösteğin ucundaki iri bir koyun saati kuşakda muhafaza edilir Gemiciler yazın daima yalın ayak olurlarr, karaya çıkar iken ayaklarına Çapula denilen, kendilerine mahsus ayakkabılarını giyerler; kışın ayağa yün çorap giyilir Dağlılar ise kış ve yaz ayaklarına "Salenk" giyerler, Salenk hem mest hem çizme, Çapula gibi bu yalı halkına mahsus bir ayakkabıdır Başlık-Kukula, Zıbın-Yelek, Cebken-Yelek ve Zıbka kara çuhadan, bazan kalın ve yüzü parlak saten-bezden yapılır; ve hepsi yine kara şeridden zırhlarla süslenir"

HALK OYUNLARI VE FOLKLOR:

KEMENÇE:

Ağaçtan yapılan üç telli ve yaylı bi müzik aletidir Kemençe üzerinde nota yerlerini belirleyen ve parmakların kapak tahtasına değmesini önleyen "Kravat" bulunurKemençenin telleri çeliktir ve yayı bir demet at kuyruğundan oluşurOldukça ritmik bir çalış şekline sahiptir

HORON:Hareketli,kıvrak,canlı bir oyun olan horonda insan vücudunun tüm organları hareket eder Kemençe eşliğinde oynanır ve denizin dalgasını,yağmurun yağışını,doğa ile mücadeleyi sembolize ederÇeşitleri şunlardır:

Düz Horon :

Genellikle kadınlar tarafından davul zurna, kemençe eşliğinde oynanır

Akçaabat Sallaması :

Genellikle davul, zurna eşliğinde Akçaabat yöresinde oynanır, erkek oyunudur Sıksara'ya geçiş öncesi bir oyundur Ağır bir yapıya sahiptir, giderek hızlanır

Sıksara :

Trabzon halkının karakteristik yapısını simgeleyen en önemli horon türlerimizdendir Atak, canlı vücudun bütün bölümlerinin harekete geçtiği kıvrak ve sanat gücü yüksek bir oyundur Kemençe ile ve davul, zurna ile de oynanabilir

Kız Horonu :

Düz horondur Hareketleri basittir Türkü eşliğinde de oynanır Atma türküleri meşhurdur Oyun esnasında söylenen türküler bu oyunu ilginç kılar Kemençe ile oynanır

Sürmene Sallaması :

Özgün ve hareketli bir oyundur Kemençe ile oynanır Davul ve zurna ile de oynanır Özellikle Sürmene'de oynanan bu oyunun özel figürleri zevkle izlenir

Bıçak Oyunu :

İki kişi tarafından bıçakla oynanır Müzik ve ritm sıksaraya çok benzer Karşılıklı bir savaşı, mücadeleyi andıran figürleri vardır Oyuncuların ellerindeki bıçakları çok iyi kullanmaları gerekir, yoksa oyunun heyecanı içinde birbirlerini yaralayabilirler

Vaybeni :

Genellikle Çaykara ve çevresindeki köylerde oynanır Türküye dayalı oyundur Atışmalı türkülerin söylendiği horonda bir tarafın söyleyecek sözü kalmayana dek devam eder

NELERİ İLE ÜNLÜ:

Sümela Manastırı, Atatürk Köşkü, Uzungöl, Zağanos Köprüsü, Hamsiköy Sütlacı, Kadırga Yaylası, Trabzon Bileziği, Akçaabat Köftesi, Boztepe, Beton Helva ve Vakfıkebir Odun Ekmeği, Ayasofya Müzesi, Horon, Kisarna ( Bengisu ) Madensuyu, Sultan Murat Yaylası, Kızlar Manastırı

İL İSMİ NEREDEN GELİYOR?

"Trapezus" sözcüğünden gelir Anlamı dörtköşe'dir


Alıntı Yaparak Cevapla