Prof. Dr. Sinsi
|
Adana İlimizin Gelenek Ve Görenekleri
EVLENME
Bireyin yaşamındaki geçiş dönemlerinden biri de evlenmedir Adana ve çevresinde, görücü usulü, anlaşarak, beşik kertme, levirat (kocası ölen kadının ka-ymbiraderiyle evlendirilmesi), kız kaçırma ve akraba evliliklerine rastlanır Özellikle kız kaçırma ve akraba evlilikleri bölgede dikkati çekecek kadar çoktur Evlenemeyen gençler, kısmetlerinin açılması için çeşitli yollara baş vururlar Bunlardan bazıları, hocalara giderek kilit açtırma, muska yazdırma, dört yol ağzında çeyiz açmadır 
Kız istemeye giderken ağzı laf yapan,ağzı lafa yakışacak kişilerle gidilir İlk istemede kız verilmez Ancak, ikinci veya üçüncü istemeden sonra kız verilir Kız verilince iki aile arasında "küçük tatlı", "ağız tatlısı" yenir Bu arada kıza alınacak takılar, eve alınacak eşyalar, başlık veya anaya verilecek süt hakkı konuşulur Eskiden "yedi hacet" adı verilen; bir çift Adana burması bilezik, yüzük, küpe, elbise-ayakka-bı-giyecekler, başlık parası, halı-kilim, yatak-yor-gandan oluşan eşya, takılar ve başlık parasının oğlan tarafından verilmesi kesin kuraldı Bugün bu adla anılmasa da, yine de bunların çoğu yerine getirilmektedir Daha sonra eş dost ve akrabaların katılımıyla eğlencenin de olduğu büyük tatlı yapılır Büyük tatlı töreni yapanlardan çoğu nişan yapmaz Gerek büyük tatlıda gerekse nişanda atkı, atkın ya da kırkım adı verilen takı ve hediye merasimi yapılır
Adana ve çevresinde, söz, nişan ve düğünde yapılan bütün masraflar oğlan evi tarafından karşılanır Kız tarafı ise, kızına çeyiz verir, isterse takı takar Kız tarafının yapacağı yatağın, yorganın ve yastıkların pamuğunu oğlan evi gönderir Düğüne davet okuntuyla yapılır Okuntu davet edilecek kişinin ağırlığına göre; kibrit, çay bardağı, mendil, çorap, gömlek ve elbiselikten oluşur Oğlan tarafı kız tarafının da dağıtacağı okuntulukları alır ve kız evine verir Düğün yemekleri; yüksük çorbası, ekşili köfte, davul aşı (etli dövme pilavı), etli kuru fasulye, pilav, patlıcan dolması veya yaprak sarmasından oluşur
Düğün, pazartesi veya perşembe günü oğlan evine bayrak dikimiyle başlar Bayrağın ucuna ayna, soğan, portakal takılır Pazar günü gelinin gelmesi ve bayrağın indirilmesiyle düğün sona erer Pazartesi günü de duvak yapılır Bayrak, gerdek gecesi damat veya sağdıç tarafından, aynaya nişan alındıktan ve aynanın kırılmasından sonra indirilir
Köylerde yapılan bazı düğünler kesimlidir Kesimli düğüri'lerde, davulcular gelen konukları karşılar, konuğun ikramını yapar, konuğun önünde çeşitli figürler yaparak ondan para alır Konuklar "caba", "çaba" adı ile anılan bu parayı düğün sahibine verilmek üzere davulculara bırakırlar Bu tür düğünlerde, düğünü yönlendiren, çoğunlukla akrabadan biri olan ve abdal ağası adı verilen kişidir
Düğünün başladığı gün veya ertesi gün, kız evinden alınan çeyiz oğlan evine ***ürülür Kız evinden çeyiz çıkarılmadan önce, çeyizde bulunanların tümü tek tek bir kâğıda yazılarak çeyiz senedi hazırlanır Çeyiz senedi taraflar ve şahitler tarafından imzalanır, muhtar tarafından mühürlenir Daha sonra, kırmızı kurdelelerle bağlanmış yorganlar, yataklar, yastıklar, mutfak eşyaları, beyaz eşyalar görülecek şekilde üzerinde bayrak asılı kamyona yerleştirilir Halılar kamyonun yan taraflarından sarkıtılır, davul zurna eşliğinde Baraj'a gidilir, çeyiz sudan geçirilir Çeyizi ***ürenler ve almaya gelenler burada oyunlar oynayıp, halaylar çekerler
Şehirdeki düğünlerde gelin hamamı geleneğine rastlanır Hamam tasları ve zılgıtlar eşliğinde, hamamda geline kına yakılır Hamama gidenlerin her biri gelini yıkar, türküler söylenir, oyunlar oynanır Hamamda konuklara kebap veya kısır, meyve ve içecek ikram edilir
Adana ve çevresinde kına gecesi törenleri, ekonomik ve kültürel değişime bağlı olarak, eskiye oranla küçülmüştür Eskiden, âşıklarla türküler söylenerek kız evine gelen kmacılara, kız evi tarafından çeşitli oyunlarla zorluklar çıkarılırdı Kınacı, et satırı veya balta, telis çuvalı parçası, eskimiş süpürge ve ayna olarak da ekmek sacı ile sözde "tıraş" edilir, oyunlar çıkarılır, gelenlere bilmeceler sorulur, bilemeyen kı-nacı ağaca asılır ya da cezadan kurtulmak için para verirdi Akşam dışarıda ateş yakılır, ateşin ebesi ateşe yaklaşmak isteyenlerle mücadele eder, bu arada herkes ebeyi düşürmeye çalışırdı Ateşin etrafında oyunlar oynanır, halaylar çekilir, âşıklar türküler söyler, atışmalar yapardı Gelinin yengesi ile damadın yengesi oyunlar çıkarır, tazı-tavşan oyununu oynarlardı 
Günümüzde köy düğünlerindeki kına gecesi törenlerinde, az da olsa bu geleneklere rastlıyoruz Kına gecesi, cumartesi günü veya gecesinde yapılır Oğlan evi kızın giyeceğini, kınasını, çerezi ve mumları, kına davarıyla birlikte davul zurna eşliğinde kız evine getirir Kız evine gelirken, yolda, kız evi tarafından hazırlanmış çeşitli oyunlarla ve zorluklarla karşılanır Kına, gelinin yengeleri veya bahtı açılmamış bir kız tarafından yoğrulur Köfte şekline getirilen kınalar tepsiye dizilir Üstlerine mumlar dikilir, mevsim çiçekleri serpilir Genç kızlar kına tepsisini, kına türküleri eşliğinde, başları üstünde ortaya getirirler Tepsi başlarında, gelinin etrafında oynarlar Gelin oturtulur, başına kırmızı şifon örtülür, kına türküleriyle övülür, geline öğütler verilir Gelin ne kadar çok ağlarsa, o yıl o kadar bereket olacağına inanılır Gelinin başı üstünde "kelle şeker" kırılır Gençler şekeri kapışırlar Şekerden bir parça ayrılır, gerdek gecesi bununla gelin ve damat için şerbet hazırlanır Gelin oyuna kaldırılır Daha sonra geline kına yakılır Gelinin avcuna kına yakılırken para konur Tepsideki kınalar, gençler tarafından kısmetlerinin açılması için kapışılır Oğlan evinde de kına yapılır Buradaki kına, gece geç saatlere kadar sürer Güreşler tutulur, ateşler yakılır, oyunlar oynanır, yüzük yarışı yapılır Damadın serçe parmağına kına yakılır Erkeklerden biri kadın kılığına girer, çeşitli muziplikler yapar, eğlenirler 
|