Yalnız Mesajı Göster

Balkanlardan Gelen Türklerin Kültürleri

Eski 10-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Balkanlardan Gelen Türklerin Kültürleri




Artık, “sevda” sözünün sihri, Boşnakları yüreğinden kavramıştır “Sevdalinka”lar, aşk edebiyatının adıdır Boşnak masalları, aynen Türkiye’deki gibi, “bir varmış” diye başlamaktadır Boşnakların İstanbul özlemi, Konya tutkusu bir başkadır Konya’ya seçkin aile çocukları, ta 1463’te gönderilmeye başlamıştır Çocuklar, “Türk Kültürünün” bu eski başkentinde İslamı öğrenip-yaşayacak, Türkçe’yi-Türk Kültürü’nü alacaklardır İlk gelenlerden bir kısmı geri dönmezler Konya’ya yerleşip kalırlar Ama sonraları buna da ihtiyaç kalmaz Bosna; sadece köprüleri değil, cami ve mescitleri, göğü delen minareleri, medreseleri, çarşıları, kütüphaneleri ile kültür ve medeniyetimizin Avrupa üssü haline gelmiştir Tito barışı ardından ufukları karartan Sırp-haçlı saldırısının, kin ve gayzının sebebi bu değil midir? Peki suç sadece saldırganda mıdır? Zulüm karşısında susan insanlık daha ötesi İslam âleminin, özellikle Türkiye’nin hiç mi sorumluluğu yoktur? Belki bu günler için söylenmiş Boşnak atasözünü hatırlar Pepiç Boşnakçası şöyledir: “Hıristiyan Hristiyana do riyeke ce dovesti ali Musliman Muslimana çe u riyeku potopiti” Yani, “Bir Hıristiyan bir Hıristiyan’ı nehre kadar getirir ve onu nehre itmez, ama bir Müslüman bir Müslüman’ı nehre kadar getirir ve onu nehre iter

İslâm dünyasındaki kardeşlik körelmesine tepki gibidir bu atasözü Tabi tarihi altyapısında; gerileyip-çekilen, son asırlar yenilen bir âleme mensubiyetin ezikliğini taşıyarak

Üçüncü konuşmacı Tamilia Aliyeva’dır Azeri Türkü olan bir akademisyendir Aliyeva Türkiye’ye geleli biraz olmuş “Men Konyalı görmemişem Azerbaycan’a görmeden giderim diye üzüleyirdim Allah, sizi arzularınıza çaktırsın” diye paneli düzenleyenlere dua ederek söze başlıyor Aliyeva, Azerbaycan Türk’ünün duygularını ifade ediyor Türkçe’ye, Türkiye’ye bakışı “Siz Türk dilini unudabilmezsiniz O sizin ana dilinizdir Türkiye’yi unudabilmezsiniz O sizin ana vatanınızdır” Bakış bu O bakış sadece Azerbaycan’a has da değil Batı Trakya, Rodoplar, Kırcaali, Bosna, Türkistan nereye bakarsanız kültür ve medeniyetimizin misafir olduğu yerler de var Şair Aliyeva’nın bitiriş cümlesi de bir dua: “Hepinizi çok sevirem Odanızda güneş, dudağınızda tebessüm oynasın

Feyyaz Sağlam, son panelist KIBATEK Başkanı, oturum yöneticisi Sağlam, köken itibari ile Konya- Ilgından Türk kültürü ile ilgili 23 esere imza atmış Ben, Batı Trakya konusunda yazdığı 12 eserini okumuştum Batı Trakya basın tarihini ele alan kitap, Yunan tahakkümü altında bir büyük kültürün nasıl taşı-asfalt eden filizler verdiğinin örnekleri ile dolu idi Sağlam, panelde farklı bir konuya dikkat çekti Türk kültürü denilince sadece Batı Trakya anlaşılmamalıydı Rodos ve 12 Ada Türkleri ve kültürü vardı Bunlar Müslüman’dı Rodos’ta 9 yıl çıkan Selâm gazetesi 1935’te 450 sayısında kapanmış ve sahip çıkan olmamıştı Aslında kapanan Rodos ve 12 Adalarda Türk kültürünün gelişmesi idi Benzeri bir durum Moldavya’da olmuştur Gagavuz Türkleri, Ana sözü adlı bir gazete çıkarırlar Yeterli satışı yapamayınca kapanma noktasına gelir Fakat kapanmaz Çünkü Azerbaycan Türkleri, ta oradan abone olarak gazetenin yaşamasını sağlarlar Aynı şuur ve fedakârlığı Türkiye, burnunun dibindeki Rodos için ya da Batı Trakya, Yunanistan sınırları içindeki güçlü kardeş grubu olarak gösteremez Belki de haberi olmaz Benzeri bir durum Yunanistan sınırları içinde yaşayan 6 Gagavuz köyü ve 300000 kişilik önemli bir kitle olan Hıristiyan Karamanlı Türkler için geçerlidir Müslüman Türklerin, ana dilleri Türkçe olan Yunanistan’daki bu Türklerle ilişkileri yoktur Çok gariptir, Gagavuz köyleri için Yunan hükümeti, yeni Türkçe ve Latin alfabeli dini kitap (Dua) bastırıvermiştir Yunan hükümetinin yaklaşımı, insanlık hayrına değildir Din bağından hareketle bu kitleyi assimile etmeyi kurmaktadır Sağlam, bu konuda, ne yapılmalıdır sorusuna net cevap verir: Karamanlı Türkler Enstitüsü kurulmalıdır Üstelik bu enstitü, Konya’da ve Selçuk Üniversitesi tarafından niçin kurulmasın? Zira Karamanlı Türklerin kökeni de buralardır

Sağlam’a katılmamak zor Almanya, Fransa; Türkoloji, Kürt vb enstitüleri kurarken, Türkiye’de bir üniversite niçin böyle bir teşebbüse geçmesin? Her halde Türk Ortodoks Patrikhanesinin birikiminden de bu konuda faydalanmak mümkün olacaktır Şöyle de düşünmek mümkündür; zaten varolan Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünün, daralan kadroları içinde yeni bir kürsü oluşturularak bu konuda açılım daha kolay sağlanabilir

Kültürümüzün yayıldığı alan bazen, “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne” diye sınırlandırılır Balkanlar bu alanın içindedir Ama sınırı böyle çizmek zor Belki sadece Türkçe bilerek, tercümana ihtiyaç duymadan gidilebilecek alan olduğu için bu coğrafyaya bakılabilir Kültürümüzün tesir alanını; doğuya, batıya, güneye, Atlantik ötesine taşımak, Avusturalyada’ki varlığa dikkat çekmek mümkün Kültürün yayılma alnı düşünülür de araçları düşünülmez mi? Panel ardından devreye giren şiir ve müzik şölenini anmak gerek Gönülleri ısıtan, mekân ötesine duyguları taşıyan şölen, konuşulanların örneklemesi gibiydi Az da olsa okunan Boşnakça, Bulgarca şiirler de buna dâhildir Paneli düzenleyen: KIBATEK-Konya Balkan Türkleri Dayanışma ve Kültür Derneği ve başta Süleyman olmak üzere fedakârca çaba gösteren bütün gençlere selâm Umarız, Batı Trakya konusunda vatan hasreti duyarlılığı ile hareket eden gençler, başka başarılı çalışmalara da imza atacaklardır


Alıntı Yaparak Cevapla