Yalnız Mesajı Göster

Düzcenin Tarihi Coğrafi Yapısı Ve Eğitimi

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Düzcenin Tarihi Coğrafi Yapısı Ve Eğitimi




Düzcenin Tarihi Coğrafi Yapısı ve Eğitimi

Düzcenin Tarihi Coğrafi Yapısı ve Eğitimi

Düzcenin Tarihi

Düzce'nin tarihi 14 yy'dan daha gerisine dayanmamaktadır Ancak Düzce’nin 8 km kuzeyinde yeralan Konuralp kasabasının tarihi MÖ 3 yy' a kadar dayanmaktadır Konuralp'in mevcut arkeolojik eserlerden saptandığı kadarıyla zengin bir tarihi vardır Konuralp MÖ 74 yılına kadar Bilecik, Bolu, Kocaeli ve Sakarya şehirlerini kaplayan bir alanda hakimiyet süren BITHYNIA Devleti'nin önemli şehirlerinden birisiydi ve adıda 'Prusias Pros Hypios (Melen Kenarındaki Prusias)'dı MÖ yılında, kısa bir süre Pontus istilasına uğrayan şehir, aynı yıl Roma hakimiyetine girdi

Roma devrinde şehir Latin kültürünün tesiri altında kaldı, adıda ' Prusias ad Hypium' olarak değişti Roma devrinde şehirde Hıristiyanlık hakimiyeti hüküm sürdü 395'de Roma İmparatorluğu ikiye bölününce şehir Doğu Roma İmparatorluğu’nun sınırları içinde kaldı

Osman Gazi'nin komutanlarından Konuralp Bey, Düzce ve çevresini Osmanlı topraklarına katma emrini aldı Bunun üzerine 1321-1323 yılları arasında bu yöredeki Bizans tekfurları ile yaptığı savaş sonunda DÜZBAZAR (Düzce Ovası)’ı ve Bizans Prusias'ını fethetti

Düzce'nin ilk yöneticileri Konuralp Bey, Sungur Bey, Şemsi ve Gündüz Alp'tir

14yydan itibaren bu bölgeye Konuralp ili ve kısaca 'Konrapa' denmiştir Konrapa Bolu'nun fethinden sonra, Bolu Sancağına bağlı bir nahiye haline geldi

16yyın ikinci yarısında Düzce kalabalık köyler tarafından 'pazar' mahali olarak seçilmiş ve o yüzdende ova ortasındaki köye 'Düzce Pazarı ' denilmiştir

Düzce; Osmanlı İmparatorluğu döneminde donanmanın kereste gereksinimini karşılamada önemli bir rol oynamıştır Ayrıca İstanbul'u, Sivas ve Erzurum'a bağlayan yolun üzerinde olması Düzce'nin önemini arttırmıştır

18 ve 19 yyda Düzce ayanların kontrolü altında yaşamıştır

Düzce'nin ilk yöneticileri Konuralp Bey, Sungur Bey, Şemsi ve Gündüz Alp'tir

14yydan itibaren bu bölgeye Konuralp ili ve kısaca 'Konrapa' denmiştir Konrapa Bolu'nun fethinden sonra, Bolu Sancağına bağlı bir nahiye haline geldi

16yyın ikinci yarısında Düzce kalabalık köyler tarafından 'pazar' mahali olarak seçilmiş ve o yüzdende ova ortasındaki köye 'Düzce Pazarı ' denilmiştir

Düzce; Osmanlı İmparatorluğu döneminde donanmanın kereste gereksinimini karşılamada önemli bir rol oynamıştır Ayrıca İstanbul'u, Sivas ve Erzurum'a bağlayan yolun üzerinde olması Düzce'nin önemini arttırmıştır

18 ve 19 yyda Düzce ayanların kontrolü altında yaşamıştır

Abdüllaziz ve Abdülmecit döneminde, Kafkasya'dan, Doğu Karadeniz'den, Doğu Anadolu'dan ve Rumeli'den gelen göçmenler Düzce'nin nüfusunun artmasında ve şehrin büyümesinde önemli rol oynamışlardır Hükümet yeni gelenlere ücretsiz toprak sağlamıştır Düzce'ye göç eden Türkler; Çerkez, Abhaz, Laz, Gürcü, Ordulu, Hemşinli, Batumlu, Hopalı, Tatar, Boşnak, Arnavut ve Bulgaristanlı…gibi geldikleri yerlerin isimleri ile anılmışlardır

Düzce'nin arzetmeye başladığı ticari önem karşısında Rum ve Ermenilerinde şehre yerleşmesiyle birlikte renkli bir sosyal yapı ortaya çıkmıştır

2 Abdülhamit döneminde Düzce'ye bağlı 137 köy vardı ve 6618 hane ile 36088 nüfus yaşıyordu

1869 yılına kadar Düzce nahiye olarak Göynük'e bağlıydı 1870 yılında kaza oldu ve Kastamonu vilayetinin Bolu Sancağı'na bağlandı

Düzce'de yaşayan Abhazların ileri gelenlerinden Elbuz Bey ailesinden Behice Hanım saraya giderek 2 Abdulhamit'le evlendi

1915 yılında hükümetin emriyle Düzce'deki Ermeni Mahallesi (İcadiye Mahallesi) boşaltıldı

30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla Fransız askerleri komşu kazalara kadar çıkartma yaptılar Bu dönemde Bulgaristan göçmeni Nuri Bey, Düzce Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kurdu

Milli Mücadele döneminde Düzce'de haraketli askeri ve siyasi gelişmeler yaşandı

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Düzce ilçesi Bolu vilayetine bağlandı Düzce'nin ilk Kaymakamı Midhad Kemal Bey'dir

Cumhuriyet dönemi boyunca, Düzce sanayi ve ticari alanda sürekli bir gelişme ve büyüme yaşadı Düzce’nin güçlü ekonomik yapısının yanında sosyal faaaliyetler alanında sürekli bir hareketlilik yaşanmaktadır Bu özellikleri itibariyle Düzce tarih sayfasına 1950’den itibaren “İL” olarak geçme isteğinde bulunmuştur

Düzce 1944 Düzce Depremi, 1957 Abant Depremi, 1967 Adapazarı Depremi ve 17 Ağustos Körfez Depremlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir 12 Kasım Düzce Depremi ise şehri yerle bir etmiştir

Deprem yaralarının daha kolay ve hızlı sarılabilmesi amacıyla Bakanlar Kurulu kararınca Düzce “Türkiye’nin 81 İLİ” olmuştur

Düzcenin Coğrafi Yapısı

Düzce il merkezi 39051 dakika kuzey enlemi ile 31008 dakika Doğu boylamında yer alır Türkiye'nin illeri arasındaki yeri, Bolu ili topraklarının batı ve kuzeyinde Sakarya ilinin doğusunda ve Zonguldak İlinin güneybatısında yer alır Kuzeyinde Karadeniz ile sınırdır Diğer illerle sınırlarını tabii sınırlar oluşturur Bu sınırlar kuzeybatıda Sakarya ile Melen Çayı, batı ve güneyde dağların üst kısımları oluştururDeniz seviyesinden yüksekliği 160 metre kadardır Güneydeki bu dağlar, batıdan doğuya Keremali, Elmacık, Güney Bolu ve Sünnice dağlarıdır

Yollara göre doğu-batı yönünde uzanan D-100 karayolu ile TEM otobanı üzerinde yer alır Bu yollar il merkezinden geçer Bu konumu ile Avrupa-Asya arasında transit yol üzerindedir D-100 karayolu il merkezinden ayrılarak Akçakoca ilçesi üzerinden Zonguldak İline bağlanır Düzce bu konumu ile yol kavşağı şehridir

Düzce'nin kuzeyinde Akçakoca, kuzeydoğusunda Yığılca, kuzeybatısında Çilimli ve Cumayeri, batısında Gümüşova ile güneydoğusunda Gölyaka ilçeleri yer alır

Yer Şekilleri

Karadeniz Bölgesinin yer şekillerinin özelliklerini yansıtır Dağlar Karadeniz kıyısına paralel olarak sıralar halinde uzanır Bu yüzden kıyıda doğal limanlar oluşamamıştır Kıyıda yer yer falezler ve aralarında genişçe plajlar yer alır Shef (Kıta sahanlığı) sahası dardır

Dağların, I Jeolojik (paleozoik) zamanda oluşmuş arazi üzerinde II Jeolojik (Mezozoik) zamanda biriken tortulların III Jeolojik (Tersiyer) dönem başlarında, Alp - Himalaya kıvrımları oluşurken ortaya çıkmıştır Zamanın ortalarındaki aşınmadan sonra bütün halinde tekrar yükselmiştir Bu yükselme esnasında Kuzey Anadolu Fay Hattı oluşmuştur Bu hat Düzce ovasının güneyinden geçmektedir

Dağların yükseltisi doğudan batıya ve iç kısımdan Karadeniz kıyısına doğru azalmaktadır Kıyı gerisindeki yer şekilleri plato görünümündedir Kıyı gerisindeki dağların yükseltisi 2000 m'yi geçmemektedir Kaplandede dağı 1160 m'dir

Dağların kıyıdan iç kısımlara doğru yükseltisinin artması, kıyı ile iç kısımlar arasında yıl içinde sıcaklık farklarının fazla olmamasına ve yağış miktarının da buralarda yeterli olmasına etkisi olur

İç kısımda yer alan Düzce ovası dört tarafı dağlarla çevrilidir Bu dağlar ovanın kuzeyinde ve güneyinde fazla arızalı sayılmayan sıralar halinde uzanırlar Ovanın doğu ve batısında birbirlerine yaklaşırlar Ovanın kuzeyini Kaplandede dağları ile uzantısını Orhan dağları oluşturur Güneyindeki sırayı, Keremali, Elmacık, Güney Bolu ve Sünnice dağları oluşturur Ovanın önemli çıkış kapıları (geçitleri) Karadeniz'e Melen vadisi (Dokuz- Esmahanım) boğazı ile Sarıbayır (Şifalı Su) geçididir Bu geçitle Zonguldak iline ulaşılır Batıda Nüfren boğazı ile Aksu vadisi geçidi; güneyde Uğur dere (Derdin) geçididir

Düzce ovasının kabaca güneybatı tarafında Efteni Gölü yer alır Alanı giderek daralmakta olan bu gölde alan daralmasını önleme çalışmaları sürdürülmektedir Gölün alanı 1976 yılı öncesinde 580 hektar iken 1950'li yıllarda başlayan kurutma çalışmaları sonucu 25 hektara kadar düşmüştür Göl seviyesinin yükseltisi 118 metredir

Diğer gölleri; Kaynaşlı ilçe sınırları içinde çok küçük göllerdir Bunlar: Kurugöl, Bıçkıyanı köyünde Topuk gölü, Sarıçökek köyü sınırlarında Islakgöl, Yaylagöl dür

En önemli akarsuyu Melen çayıdır Melen çayı Yığılca ilçe sınırları içinden doğar güneyden Efteni gölüne dökülen Uğur suyunu, Sığırlık, Samandere ve Torkul, doğudan Asar deresini, batıdan da Adapazarı Akyazı yönünden gelen Aksu deresini alır Efteni gölünden çıkarak kuzeye yönelir

Akçakoca Melenağzı köyünden denize dökülür Bu akarsu üzerinde Düzce-Yığılca arasına Hasanlar Barajı kurulmuştur Bu baraj sulama amaçlı yapılmış olup sonradan hidroelektrik üretimine geçilmiştir

Diğer akarsuları dere şeklindedir ve sık bir ağ oluştururlar Hepsi Karadeniz'e sularını boşaltır Kış ve ilkbahar aylarında bol su geçirirler

Bu akarsulardan önemli olanlar; Deredibi, Değirmendere ve Küpler dereleridir

Akçakoca sınırlarında Gümüşova'da Handere ve Kuzderelerin birleşmesi ile Delice suyu oluşur Bu dere de Melen çayı ile birleşir

İklim

Karadeniz Bölgesinin sınırları içinde kaldığından genel özellikleri ile Karadeniz ikliminin etkileri görülür Ancak Karadeniz ikliminin yanı sıra Akdeniz ve Karasal iklimleri arası geçiş özelliği gösterir

İklimi çeşitli etkenlerin sonucunda şekillenir

Enlemin etkisinden dolayı sıcaklık güneyde yer alan illere göre düşük olur Deniz kıyısında yer alan Akçakoca'ya göre Düzce ve diğer ilçeleri yaz aylarında daha sıcak, kış aylarında biraz daha soğuk olur Ancak dağların yükseltisi kıyıdan içerlere doğru arttığından az da olsa ancak dağların yükseltisi kıyıdan içerlere doğru artığından az da olsa denizin yağış arttırıcı ılımanlaştırıcı etkisi iç kısımlarda da hissedilir

Hava kütleleri ve basınç merkezlerinin etkileri görülür Bazı zaman kuzey kutupta oluşan soğuk hava (arktik); bazende güneyde tropikal havanın etkisinde kalarak zamansız soğukların ya da sıcakların oluşmasına neden olmaktadır Hava basıncından orta Avrupa basıncından hareket eden hava balkanlar üzerinden gelerek kış aylarında havayı soğutup, kar yağışına neden olur Cephe yağışlarını oluşturur Orta Avrupa yüksek basıncı oluşamadığı zamanlar Karadeniz'in kuzeyine İzlanda alçak basıncı gelir Bu durumda güneyden gelen tropikal hava basıncı oluşur O zamanlar kışlar oldukça sıcak geçer Yaz aylarında Azor yüksek basıncından Basra alçak basıncına doğru oluşan hava akımıda kuzey batıdan gelerek havanın serinlemesine, yamaç yağışlarının oluşmasına etki eder Kuzey yönlü bu tip hava akımları Karadeniz üzerinden geldiğinden yağış ve nem getirirler

Kıyıya paralel uzanan dağların alçaldığı yerlerde delk"in etkisinden dolayı rüzgar yön kazanır Melen Boğazında ve Nüfren Boğazından Düzce'ye doğru kuzey batı yönlü rüzgarların oluşması gibi Düzce etrafının dağlarla çevrili olması rüzgar hızlarının azalmasına ve kış aylarında sis oluşmasına ve geç dağılmasında etkisi olur Oluşan sisler daha sık sıcaklık terselmesidir Akçakoca kıyılarında deniz buğusu sisleri ilkbaharda oluşur

Aylara Göre Hakim Rüzgar Yönleri

Mayıs: Kuzeybatı / Karayel

Nisan-Haziran-Eylül-Kasım: Kuzeydoğu / Poyraz

Ocak-Mart-Ekim-Aralık: Güneydoğu / Lodos

Şubat: Güneydoğu

Bu etkenler sonucu oluşan iklim özellikleri şu şekilde tanımlanır ve özellik kazanır Yazları sıcak, kışları ılık, her mevsim yağışlıdır; en çok yağış sonbahar ve kış aylarındadır Yaz aylarında iki ay kadar kuraklık hissedilir

Toprak

Düzce ovasının hemen tümünde I sınıf alüvyal toprak bulunmaktadır Alüvyal topraklar, yüzey sularının tabanlarında ya da etki alanında akarsular tarafından taşınarak yığılmış bulunan genç sedimentler üzerinde yer alan düz, düze yakın eğimli, (A) C profilli, azonal topraklardır Çeşitli zamanlarda gelen sedimantasyonun şiddetine göre toprak profili genellikle tabakalıdır Üst toprağın alt toprağa geçişi belirsizdir Üzerinde uzun yıllar geçen yerlerde hafif kireç yıkanmaları vardır Ayrıca yer yer bulunan hidromorfik alüvyal araziler, sürekli su tutan, su sızan ya da fazla su aldıklarından uzun sure batak kalabilen yerler vardır



Alıntı Yaparak Cevapla