Yalnız Mesajı Göster

Zağnos Paşa Camisi (Paşa Camisi) Ve Külliyesi (Balıkesir)

Eski 10-13-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zağnos Paşa Camisi (Paşa Camisi) Ve Külliyesi (Balıkesir)




Balıkesir Cami ve Mescitleri

Kasım Paşa Camisi (Bigadiç)

Kanuni Sultan Süleyman’ın vezirlerinden Cezerizade Kasım Paşa tarafından 1549’da yaptırılmıştır Tamamen kesme taşlarla yapılan cami birkaç defa tamir olmuşsa da minaresi orijinal hali ile günümüze gelmiştir Yapıldığı dönemin tüm mimari özelliklerini yansıtan Kasım Paşa Camisinin duvarlarında 1901 tarihli levhalarda hat sanatının değişik örnekleri bulunmaktadır

Yeşilli Cami (Bigadiç)

Bigadiç’in merkez camisi olarak kullanılan Yeşilli Camii, 1715 tarihinde Bigadiçli Çavuşzade İsmail Ağa tarafından yaptırılmıştır Yangın, deprem gibi nedenlerden ötürü bir çok kez onarım görmüştür Genel özelliklerine göre dönem mimarisi örneklerindendir Kuzeyde altı sütunlu bir son cemaat yeri vardır Düzgün haç planlı bir yapı olup, kuzeydoğusunda bir minaresi vardır

Evliya Çelebi Cami (Lonca Cami) (Bigadiç)

Bigadiç Voyvodası Seyyid Hacı Hasar Ağa tarafından 1795’de yaptırılmıştır Temeli ve minare kaidesi orijinaldir Kayıtlarda caminin vakfı olarak; Balıkesir’de bir terzi dükkanı görülmektedir

Zağnos Paşa Camisi (Paşa Camisi) ve Külliyesi (Merkez)

Kentin merkezinde, Mustafa Fakıh Mahallesi’nde, çarşı içerisinde yer alır Cami, türbe ve hahamdan oluşan bir külliye durumundadır Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Zağnos Mehmed Paşa tarafından 1461’de yaptırılmıştır Külliyeden sadece hamam orijinal durumunda günümüze gelebilmiştir 1897 yılında yıkılan cami ve türbe 1908’de Balıkesir mutasarrıfı Ömer Ali Bey tarafından yeniden yaptırılmıştır

Balıkesir’in en büyük camisi olup, kare plânlıdır Düzgün yontma taş ve kesme taştan yapılmıştır Ortada dört ayak üzerine oturtulmuş merkezi bir kubbe etrafında dört adet köşe kubbesi ve aralarında yarım daire tonozlar yerleştirilerek yapılmıştır Caminin son cemaat yeri yoktur İç bçlüme kuzey, doğu ve batıdaki çift kanatlı ahşap kapılarla girilir Üç yanda da kapıların önünde dört köşeli mermer sütunların taşıdığı, ahşap tavanlı, kurşun kaplı, eğimli bir çatı ile örtülü sundurmalar yer almaktadır Caminin ahşap kadınlar mahfili, kuzey koridoru boyunca uzanır Ahşap yivli altı sütuna oturan mahfil, kafeslidir Giriş kapısı dışarıdadır Mihrap, son dönem Türk sanatı özelliklerini taşıyan en güzel örneklerdendir

Minare caminin kuzeybatı köşesindedir Balıkesir eşrafından Arabacıoğulları’ndan Hacı Hafız Efendi yaptırmıştır Barok üslupta ve kesme taştandır Merkezi kubbe 1897 depreminde yıkılmış,1902 tarihinde yeniden yapılmıştır Kapı üzerinde Kelime-i Tevhid Ebced hesabı ile ilk inşaat tarihi olan h 865 (1464) tarihi okunmaktadır Cami avlusunda türbe, hazire ve şadırvan bulunmaktadır 07021923 tarihinde Atatürk bu camide ünlü hutbesini okutmuştur

Batıda, minare kaidesinin hemen yanında muvakkithane yer almaktadır Kesme taştan yapılmıştır Caminin avlusunda, biri kuzeyde, diğeri batıda olmak üzere iki şadırvan bulunmaktadır Kuzeydeki şadırvan on iki köşelidir Mermer şadırvanın içi Paşa hamamından gelen su ile doludur Ortasında mermerden, dilimli fıskiyesi vardır Son yıllarda şadırvanın üstü beş sade sütuna oturan bir kubbe ile örtülmüştür Diğer şadırvan ise, caminin ikinci kez yapımında yapılmıştır Biçimi ve örtüsü açısından kuzeydekinin aynıdır Yalnız musluklu panolarda kabartma süsler vardır ve fıskiyesi farklıdır Ayrıca caminin dışında, kuzeydoğu köşesinde, mermerden beş yüzlü bir şadırvan daha vardır Her yüzünde, kemerler ile bağlanmış çift gömme sütunlar bulunmaktadır

Caminin avlusunun güneyinde, güneş saati vardır Kısa ve kalın bir sütunun üzerine oturtulmuş bir tablada saat dilimleri işaretlenmiştir Ortasında demir bir çubuk vardır Saat demir çerçeveli olup dilimler silinmiştir

Yıldırım Camisi (Eski Cami) ve Külliyesi (Merkez)

Yıldırım Mahallesi’nde yer alan Cami , Balıkesir’in en eski Osmanlı yapıtıdır Yapım kitabesi bulunmamaktadır Ancak çeşitli kaynaklardan ve vakfiyesinden 1388’de Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır Oldukça büyük bir avlu içerisinde Medrese ve imaret ile birlikte külliye durumundadır 1818’de ve 1897 depreminden sonra onarım görmüştür

Caminin içi dikdörtgen planlı olup, beşer sütunlu iki diziyle üç nefe ayrılmıştır Kaidesiz olarak konan bu devşirme sütunların başlıkları da devşirme malzemedendir Altısı bizans, üçü Osmanlı üslubunda, biri de eski bir kaide biçimindedir Camide çevredeki yıkıntılardan alınmış devşirme mimari parçalar kullanılmıştır Duvarları geniş derzli kesme taştandır Sadece batı duvarında tek sıra tuğla vardır Dış yüzeylerde yer yer ilk yapının izlerine rastlansa da, genel görünümüyle Geç dönem özelliklerini taşımaktadır Çatısı kiremitle örtülüdür Yapının kıble yüzü diğer yüzler gibi sade olmakla birlikte, mihrabın iki yanında dikdörtgen pencerelerle bunların altında yuvarlak kemerli pencereleri bulunmaktadır Batı cephesi daha hareketlidir İki sıra halindeki pencerelerin alt sırada olanları orijinal olup, üst sıradaki yuvarlak kemerliler XIXyüzyıl başlarındaki onarım sırasında yapılmıştır

Caminin kuzey, doğu ve batı duvarlarında birer kapısı vardır Kuzeyde bulunan, ahşap ve camekanlı son cemaat yeri sonradan eklenmiştir Dikdörtgen söveli cümle kapısının iki yanındaki stalaktit başlıklı kalın dört köşe payelerin üstünde kesme taştan basık bir sivri kemer yer alırKemerin içinde kapı sövelerinin üstünde bulunan alınlıkta bir çerçeve biçiminde yazıt yeri bulunmakta ancak içi boştur

Caminin batı duvarı ve buradaki giriş, kuzey girişine göre daha gösterişli yapılmıştır Girişin üstü dört ahşap direğe oturan kiremit kaplı bir sundurma ile örtülmüştür Bu bölümün ahşap tavanı oldukça süslü olup, ortada ampir bir göbek bulunmaktadır

1897 depreminden sonra tavan yenilenmiştir Mihrabın, dikdörtgen biçiminde duvarlardan dışarı taşan, kütlevi çerçeve bölümü de yenidir Beş kenarlı mihrap nişinin kavsarası stalaktitlerle yukarı doğru daralmaktadır Minber ahşaptır Minaresi kuzeybatı köşesinde yer alır Kesme taştan ve yenidir Kare kaide üzerinde yükselen minare, silindirik gövdeli ve yivlidir Gövde ile kaidenin birleştiği bölümde iki sıra bilezik vardır Şerefenin altında da aynı biçimde bir bilezik bulunmaktadır

Caminin avlusundaki şadırvan yenidir Sekiz kenarlı memer havuzun her köşesinde yuvarlak gömme sütunlar yer alır Üzeri beş direğe dayanan bir camekanla örtülüdür

Caminin kuzeydoğu köşesindeki imaret (Misafirhane-Zaviye) cami ile birlikte XIVyüzyılın sonunda yapılmıştır Orijinal durumu ile günümüze kadar gelebilmiştir İlk Osmanlı döneminde sık görülen zaviye camiler tipinin en basit örneğidir Moloz taştan yapılmış duvarları kirpi saçaklarla tamamlanmıştır Büyük bir niş içinde yer alan yay kemerli cümle kapısı üzerinde mermer bir yazıt bulunmaktadır Kapıyı zengin bir silme çevrelemektedir Kenarları düzgün tuğla kemerli, pencere açıklıkları örtülüdür İçeride, orta mekanın iki yanında, daha alçakta zaviye odaları bulunmaktadır Orta mekan ahşapla örtülü olup, yan mekânlar tonoz ile örtülmüştür Bina dıştan kiremit çatı ile kaplıdır

Cami avlusunda bulunan medrese 12 hücreli bir yapı olup, 1897 depreminden sonra yeniden yapılmıştır Sadece dış duvarları orijinaldir


Alıntı Yaparak Cevapla