Yalnız Mesajı Göster

İstanbul Camileri Ve Mescitleri

Eski 10-13-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbul Camileri Ve Mescitleri




Aşçıbaşı Cami (Eyüp)

Eyüp, Nişancı Mustafapaşa Mahallesi’nde Aşhane Sokağı ile Aşçıbaşı Cami Sokağı’nın kesiştiği köşede yer almaktadır

Ayvansarayî’ye göre, yapıyı yaptıranın Aşçıbaşı Mehmed Ağa olduğu ve mihrabın önünde gömülüdür Vakfiyesi 999/1589 tarihlidir Çeşitli onarımlar geçirerek günümüze gelen bu yapı, bugün aralarda tuğla hatılları olan moloz taş duvar örgüsüne sahiptir Mihraba dik, dikdörtgen bir plan arz eden yapı içten ahşap tavan, dıştan dört tarafa meyilli kiremit çatı ile örtülüdür Çatının altındaki bir sıra kirpi saçaktan sonra tuğlaların dekoratif yerleştirilmesi ile hareketli bir kuşak elde edilmiştir Kuzeydeki kapının üzeri konsollara oturan genişçe bir basık kemer şeklinde olup, üzeri kirpi saçaklı sundurma gibi düzenlenmiştir Bunun üzerinde ise tuğladan yuvarlak kemerli yüksek pencere açıklıklarına sahip yapıda içte bir son cemaat yeri bulunmaktadır Asıl harim mekânı kare planlı olup, son cemaat yerinin üstünde ahşap korkuluklu bir mahfili bulunmaktadır

Dıştan dikdörtgen çıkıntı yapan mihrap, içten derin yarım yuvarlak bir niş şeklinde düzenlenmiştir Mihrap nişi önünde köşelerde birer kaideye oturan yivli ahşap sütunçeler bulunmaktadır Aşağıdan yukarıya hafifçe daralan bu sütunçeler üstte yine ahşap bir lento ile birbirlerine bağlanmıştır Sade ahşap bir minberi bulunan camide mihrap nişi, duvar yüzeyleri ve pencere içleri tamamen geç devir kalem işleri ile süslenmiştir Harap durumda olan kalem işlerinde kiremit renkli çerçeveler içinde “C” ve “S” kıvrımlı sarı, kirli sarı renklerde bitkisel motifli süslemeler görülmektedir Pencerelerin alt hizasına kadar duvar yüzeyleri, son yıllarda fayansla kaplanmıştır

Cami hariminin kuzeybatı köşesinde dışa taşkın bir minare yer almaktadır Bir sıra düzgün kesme küfeki taş, iki sıra tuğla ile örgülü kare kaide üzerinde geçiş bölgesindeki üçgenlerin bir taş, biri tuğla olarak ele alınmıştır Kaval silmeden sonra sıvalı olan yuvarlak minare gövdesi tekrar kaval silme ile oval hareketli taş şerefeye kadar uzanmaktadır Şerefede korkuluklar demir parmaklıklı ve yine sıvalı olan pabuç bölümünden sonra iri alem şeklindeki taş külah ile minare son bulmaktadır

Caminin doğu tarafında sokak köşesinde, uygun bir biçimde yer alan çevre duvarı üzerindeki mermer kaplamalı çeşme son yıllarda yapılmıştır Bugün yapının mihrabı önünde ve batı tarafında toprağa gömülü olarak birkaç tane mezar taşı bulunmaktadır

Atik Ali Paşa Cami (Fatih)

Atik Ali paşa’nın “Zincirlikuyu, Karagümrük, vasat Ali Paşa” camileri de denilen cami, Atikali semtinde Fevzi Paşa caddesinde’sindeki set üstündedir Zincirlikuyu adını, caminin yakınında bulunan bir kuyudan almıştır Cami çevresinde, hattat Rakım Efendi’nin medresesi ve türbesi ile Semiz Ali Paşa’nın medresesi bulunmaktadır

Caminin yapılış tarihi bilinmemekle birlikte, IIBeyazıd devri sadrazamlarından Atik Ali Paşa tarafından yaptırıldığı bilinmektedir Kitabesi bulunmayan cami, Atik Ali Paşa’nın 915/1509 vakfiyesine göre İstanbul’da camileri, medresesi, imaret ve hankahı, Edirne’de camisi, hankahı bulunmaktadırbu hayrat için İstanbul’da, Rumeli’de ve Anadolu’da bir hayli köy, arazi, dükkan, bedesten, hamam, bahçe ve evler, fırın, bostan, değirmenler bırakmıştır Mora’da beş Muallimhanesi bulunmaktadır Ayrıca 119 cilt kitap da vakfedilmiştir Vakfıyede Balat’ta görülen cami, Kariye Cami’dir

Yapı bir çok kez onarım görmüştür Özellikle 1648 depreminde son cemaat kemerlerinin tamamen, minaresinin de şerefesine kadar yıkıldığı kayıtlara geçmiştir 1960’lara kadar ahşap olarak kalan son cemaat yeri, temel izlerine göre yeniden yapılmıştır

Cami iki sıra kesme taş,üç sıra tuğla ile inşa edilmiştir Plan olarak iki kare ayak üzerinde altı kubbelidir Son cemaat yeri de kesme taştan kare dört ayak üstünde üç kubbe ile örtülüdür Kemerlere isabet eden yerlerde, dış duvarlarda istinat ayakları mevcuttur Kemerler son tamirde dışta taş, içeride tuğla ile örülmüştür Altta ve üstte sekizer pencere vardır Ayrıca mihrap duvarında üstte iki yuvarlak pencere daha bulunmaktadırKaidesi kaba yonu kesme taştandır Pabuç kısa, gövde kesme taştandır Şerefe altı helezoni yivlidir Cümle kapısı da kesme taştan dışarı çıkık, üstte sivri kemerli, sade silmelidir Kitabe yeri boştur Mihrap alçıdan, yeni uçları püsküllü, altı sıra bademlidir Minber, taştandır, ancak yağlıboya ile boyanmıştır Nisbetli, sade bir eserdir

Atik İbrahim Paşa Cami (Eminönü)

(Çandarlı İbrahim Paşa Cami)

Eminönü İlçesi’nde, Mercan Ağa Mahallesi’nde, Uzunçarşı Caddesi ile Fincancılar Yokuşu’nun kavşağında yer almaktadır Sadrazam Çandarlı İbrahim Paşa (1429-1499) tarafından yaptırılan bu caminin yanında bir medresesi de bulunmakta, ayrıca bir mektebi olduğu da Vakfıyeden öğrenilmektedir Günümüzde sadece cami ayakta kalabilmiştir

Çandarlı İbrahim Paşa Camisi’nin, cümle kapısı üzerinde bulunan kitabeden öğrenildiğine göre, inşaatı 898/1492’de başlamış ve 900/1494’te bitirilmiştir Tarih boyunca çeşitli yangın ve depremlerle tahrip olmuştur Yakın tarihlerde de onarılarak ibadete açılmıştır

Plan olarak enlemesine dikdörtgen biçiminde, kesme taştan, çatılı ve bir minarelidir Ayrıca sekiz sütunlu bir son cemaat yeri bulunmaktadır 1559’da çizilen bir gravürde çatılı olduğu görülmektedir Evliya Çelebi de binayı tarif ederken çatılı olduğundan söz etmektedir Cümle kapısı az çıkıntılı ve kemerlidir Son cemaat duvarında sağda ve solda birer mihrap bulunmaktadır Son cemaat yerinin sütun araları sonradan duvarla örülmüşken son onarımlarda yıkılarak kaldırılmıştır Sütunlar ve başlıkları da değiştirilmiştir Caminin altta on altı, üstte on yedi penceresi vardır Giriş kapısı içinden altı betonarme sütun üzerindeki mahfile çıkılmaktadır Minare kaidesi, on bir kenarlıdır ve gövdeye dik baklavalarla geçiş yapmaktadır Gövde hemen hemen kaidesi kadar kalındır Tavan ahşap alçıdan mukarnaslı olup, her ikisi de yenidir






Alıntı Yaparak Cevapla