Yalnız Mesajı Göster

İstanbul Yalıları

Eski 10-13-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbul Yalıları




Kıbrıslılılar (Mehmet Emin Paşa) Yalısı (Üsküdar)

Küçüksu’nun en eski yalılarından biri olan bu yalı sırtını arkasındaki yamaçlara dayamış, denizin kenarına yerleştirilmiştir Bu yalının oldukça uzun bir geçmişi bulunmaktadır Boğaziçi’nden söz eden eski kaynaklar yalının ilk sahibinin Sultan I Abdülhamit (1725–1789) devri sadrazamlarından İzzet Mehmet Paşa olduğunu ileri sürmüşlerdir

İzzet Mehmet Paşa, Kara Vezir adı ile anılan Silahtar Mehmet Paşa’nın ölümünden sonra ikinci kez sadrazamlığa getirilmiştir Bu nedenle de yalı Kara Vezir Yalısı olarak da anılmaktadır İzzet Mehmet Paşa Rum Mehmet Paşa’nın torununun oğlu olup, Şehreminliği yapmış, ikinci sadareti sırasında azledilerek 1783’te Belgrat valisi iken ölmüştür Paşa’nın ölümünden sonra yalı, Osmanlı devletinin İkinci Mirahuru (sarayın ahır ve atlarından sorumlu) olan oğlu Sait Mehmet Bey’e geçmiştir Sait Mehmet Bey bu yalıda bir süre oturmuş daha sonra da Sultan III Selim’in sadrazamlarından İzzet Paşa’ya 1794 yılında kiralamıştır Sait Mehmet Bey’in ölümünden sonra oğlu Mehmet Ataullah Bey bu yalıda yaşamış, Ataullah Bey’in 1887 yılında ölümünden sonra varisleri 1840 yılında yalıyı satmışlardır Yalının bundan sonraki sahibi Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa’dır Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa çeşitli devlet hizmetlerinde bulunmuş valilik, sefirlik, iki defa kaptan paşalık, üç defa da sadrazamlık yaptıktan sonra 1871 yılında yalısında ölmüştür

Kıbrıslı Mehmet Paşa’nın eşi Melek Hanım yalı ile ilgili anılarını 1872 yılında New York’ta yayınlamıştır Topkapı Sarayı eski müdürlerinden Haluk Y Şehsuvaroğlu bu anıları Türkçeye çevirmiştir

Kıbrıslı Mehmet Paşa’nın oğlu olmadığından yalı Moralı Müşir Tosun Paşa’nın oğlu Mustafa Sadettin Paşa’ya geçmiştir Günümüzde yalıda, Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa’nın torunlarından Refiha Hanım’ın oğlu Selim Dirvane, kızı Mihta Bilgişin ve ailesi yaşamaktadır Yalının İsmail Paşa Yalısına yakın olan kısmında ise Sedat Ürün, diğer kısmında da Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa’nın torunlarından Aziz Başkan oturmaktadır

Kıbrıslılar Yalısı harem ve selamlık olmak üzere iki ayrı bölümden meydana gelmiştir Yalının denize bakan cephesi 6400 m uzunluğunda olup, içerisinde fıskiyeli, havuzlu salonlar ve odalar bulunmaktadır Yalının harem kısmı da ikiye ayrılmıştır Üç sofalı plan tipinde olan yalının sofalarının çevresinde odalar yer almıştır Bunlardan orta sofanın bulunduğu kısım iki katlı, diğerleri tek katlıdır Yalının alt katta 15, üst katta da 6 olmak üzere toplam 21 odası bulunmaktadır Güney bölümü 1975 yılında tescil edilmiş, dış görünümü korunarak yeniden beton ve tuğladan inşa edilmiştir Harem kısmının bulunduğu yalının iki katlı bölümünde orta sofada üst kata çıkan iki taraflı bir merdiven bulunmaktadır

Selamlık yalının en iyi korunmuş bölümü olup, buraya bahçe tarafından dört sütunlu bir portikten girilir Selamlık sofası korint başlıklı sütunlara ve duvarlara dayanan bir tonozla örtülmüştür Sofanın dört köşesine odalar yerleştirilmiştir Bu bölümlerdeki mutfak tuvalet ve banyo yakın tarihlerde yenilenmiştir Selamlık kısmına XIX yüzyılda bir de limonluklu bir divanhane eklenmiştir Bu divanhanenin içerisinde, asma yaprakları, üzüm salkımları ile bezenmiş bir de fıskiyeli havuz bulunmaktadır

Selamlık odalarının tavanlarında alçı kabartmalı bitkisel motifli süslemelere yer verilmiştir Ayrıca deniz ve bahçe tarafındaki eyvanların tavanları ahşap kabartmalıdır Selamlık sofasının tonozunda da alçı kabartmaların arasına vazo içerisinden çıkan çeşitli çiçekler yapılmıştır Yalının duvarlarındaki tablolar arasında Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa’nın da yağlı boya tablosu bulunmaktadır

Yalının cephesi çıkmalarla hareketlendirilmiştir Burada ince uzun pencerelere sıra halinde yer verilmiştir

yüzyılın sonlarında yapılmış olan iki katlı bina yol geçmesi nedeni ile yıktırılmıştır Bunun yanı sıra yalının üç büyük hamamı da günümüze gelememiştir Yalı bahçesinden yalnızca mermer musluk ve dilimli havuzu gelebilmiş, kayıkhanesi de yıkılmıştır

Kıbrıslı Yalısı çeşitli tarihlerde onarım görmüş, bazı bölümleri yıkılmış ve orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır Yalının son sahiplerinden Refia Hanım ismini hatırlayamadığı bir İtalyan mimarının yalıyı onardığını ve içerisindeki Türk eserlerinin bu arada yok edildiğini söylemiştir Yalının selamlık bahçesinin demir parmaklıkları 1896 depreminde yıkılmıştır

Sultan III Selim zamanında Ressam FPraault’un çizdiği karakalem bir Boğaziçi resminde Kıbrıslı Yalısının orta kısmının yüksek, iki yanlarının alçak daireler halinde olduğu görülmektedir Bu resmin yapılışından sonra XIX yüzyılın başlarında yalının kuzey tarafına bir takım eklemeler yapıldığı da anlaşılmaktadır Burada araştırma yapan DrTuchelt’in araştırmalarında yalı dışında kayıkhane, deniz hamamı, havuz, ahır, mutfak, arabalık, sarnıç, hamam, döner dolap, sebze bahçesi, çamaşırlık, harem bahçesi, harem iskelesi, selamlık iskelesi ve bostan bölümlerinin olduğu ortaya çıkmıştır

İsmail Paşa Yalısı (Üsküdar)

Abdülhamit döneminde (1876–1909) Debre Mebusu İsmail Hakkı Paşa tarafından yaptırılmıştır Bu yalının bulunduğu yerde III Selim döneminde (1789–1807) Sadrazam Damat Melek Ahmet Paşa’nın yalısı bulunuyordu

İsmail Hakkı Paşa’nın yaptırdığı yalı Mimar AVallaury’nin eseri olup, iki katlı simetrik ve iki eksenli bir plana sahipti Yalının 22 odası bulunuyordu Art arda iki tane üç kollu merdivenle ikinci kata çıkılıyordu Yalının büyük sofaları dışarıya cumba şeklinde taşırılmış olup, doğu cephesinin ikinci katında sütunlu bir balkona yer verilmişti Katlar birbirlerinden ahşap bir kornişle ikiye ayrılmıştır Yalının cumbalı bölümlerinde yuvarlak kemerli, diğer bölümlerinde ince uzun dikdörtgen söveli pencereler vardı Denize yönelik cephesinin dışarıya çıkıntılı bölümünde altlı üstlü üçer, iki yan kenarda da yine altlı üstlü ikişer penceresi olan yalının üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştü Denize bakan cephesinde dışarıya çıkıntılı bölümün altına bir de kayıkhane girişi yerleştirilmişti

Yalı orta sofa etrafında sıralanmış odalardan meydana gelen bir plan düzenine sahipti Tavanları yaldızlı bezemelerle süslenmişti Geometrik desenli bordürlerin arasına manzara ve mimari konulu resimler yapılmıştı Yalı 1983 yılında yanmış ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmiştir






Alıntı Yaparak Cevapla